"Üç sınıf insan vardır ki, Allah Teâlâ kıyâmet günü onlarla (hoşlarına gidecek bir sözle) konuşmayacak, onları (günahlarından) temizlemeyecek ve onlar için acıklı bir azap olacaktır.(Bunlar): Saçı-başı ağarmış, yaşlı zinâkâr erkek, kibirli fakir ve satın alırken malının üzerine yemîn ederek satın alan ve satarken de malının üzerine yemîn ederek satan kimsedir."1
Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- bu hadiste, çok yemîn edeni tehdit etmesi, Allah Teâlâ'nın ismine saygı duyulması gerektiğine ve O'na tâzim gösterilmesi gerektiği için çok yemîn etmenin haram olduğuna delâlet eder.
Aynı şekilde, Allah Teâlâ'nın adına yalan yere yemîn etmek de haramdır ki buna, Yemîn-i Ğamûs2 denir. Nitekim Allah Teâlâ münâfıkları, bilerek Allah Teâlâ'nın adına yalan yere yemîn etmekle nitelendirmiştir.
Bu konuyu şöyle özetlemek mümkündür:
1. Emânet veya Kâbe üzerine yemîn etmek veyahut da Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- adına yemîn etmek gibi, Allah Teâlâ'dan başkası adına yemîn etmek, haramdır. Bu yemîn, şirktir.
2. Allah Teâlâ adına bilerek ve kasten yalan yere yemîn etmek, haramdır.Bu yemîn, Yemîn-i Ğamûs'tur.
3. Gerek duyulmadığı takdirde -doğru olsa bile- Allah Teâlâ adına çok yemîn etmek, haramdır. Çünkü çok yemîn etmek, Allah Teâlâ'yı hafife almak demektir.
4. Doğru olduğu ve gerek duyulduğu takdirde Allah Teâlâ adına yemîn etmek, câizdir.
Dostları ilə paylaş: |