"İnsanlardan bazıları Allah’ı bırakıp birtakım putları Allah’a denk tutar ve onları, Allah’ı sevdikleri gibi severler.Ama îmân edenlerin Allah sevgisi,(onlardan) daha kuvvetlidir.(Allah’a ortak koşarak nefislerine) zulmedenler, şayet (âhirette) azabı gördükleri zaman, güç ve kuvvetin hepsinin Allah’a âit olduğunu ve Allah’ın azabının çok çetin olduğunu önceden bilmiş olsalardı,(Allah’ı bırakıp da putlara tapmazlardı.)"1
Her kim, Allah Teâlâ'yı sever gibi yaratılanı severse, O'na şirk koşmuş olur.Allah Teâlâ için sevmekle, Allah Teâlâ ile birlikte bir başkasını sevmenin birbirinden ayırt edilmesi gerekir.Kabirleri putlar haline getirenleri, Allah Teâlâ'yı birlemek ve yalnızca O'na ibâdet etmek gerektiği konusunda alay ettiklerini ve Allah Teâlâ'nın dışında şefaatçiler edindikleri kimseleri yücelttiklerini, hatta onlardan birisini, Allah Teâlâ adına kolaylıkla yalan yere yemîn ettiğini, fakat şeyhinin adına yalan yere yemîn etmeye cesâret etmediğini görürsün.
Yine, birçok fırkalara mensup olanlardan birisinin, şeyhinin kabrinin yanında veya başka bir yerde şeyhinden meded ve imdat dilemenin, seher vaktinde mescitte Allah Teâlâ'ya yalvarıp yakarmaktan daha faydalı bulduğunu ve izlediği yoldan kendisini tevhîde döndürmeye çalışan kimseyle alay ettiğini görürsün.
Onlardan birçoğu Allah Teâlâ'nın evleri olan mescit-leri tahrip ettiklerini ve türbe ve kabirleri imar ettiklerini görürsün.Bütün bunlar, onların Allah Teâlâ'yı, O'nun âyetle-rini ve elçisini hafife aldıklarını ve şirki yücelttiklerini göstermiyor mu?1
Bu davranışlar günümüzde, kabirlerde yatanlara yalvarıp yakaran ve onlardan meded dileyen kimselerden daha çok vukû bulmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |