"Bizim kurrâmızdan gövdesi daha iştahlı (obur), dili daha yalancı ve düşmanla karşılaştıkları zaman onlardan daha korkak kimseler görmedik.Mescitte bulunan sahâbe-den birisi ona:Yalan söyledin, fakat sen münâfıksın, senin söylediklerini mutlaka Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'e haber vereceğim, dedi.Bu olay, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'e ulaşınca, âyetler nâzil oldu.Abdullah b.Amr şöyle der:Ben o adamı, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'in devesinin yularına asılmış ve yerdeki çakılların ayaklarını yaralar bir halde şöyle derken gördüm:Ey Allah'ın Rasûlü! Biz,lafa dalmış, şakalaşıyorduk, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- ise şu âyetleri okuyordu: '(Ey Muhammed! Onlara) de ki: Siz, Allah ile O’nun âyetleri ile ve O’nun elçisi ile mi alay ediyordunuz? (Boşuna) özür dilemeyin.Çünkü siz, îmân ettikten sonra (tekrar) kâfir oldunuz.Sizden (tevbe eden) bir grubu bağışlasak bile, başka bir gruba da suçlu olduklarından dolayı azap edeceğiz."1
Bu ve buna benzer sözler, alaya alanların söylediği sözler açıkça alay etmeye örnektir.
Örneğin bazı kimselerin söylediği şu sözler de bu kabildendir:
"Sizin dîniniz, beşinci dîndir.",
Dostları ilə paylaş: |