Hindistan ve Türkiye arasında geçmişten gelen, iki bin yıldan da uzun bir bağ vardır. Bölgelerinde ve ötesinde kayda değer bir ekonomik güce sahip olduklarında Türkiye ve Hindistan’ın ortak çıkarları için girişken bir şekilde birbirlerine doğru ilerlemelidirler.
İşbu raporun ve bugünkü forumun amacı varolan fırsatların altını doldurup, Hindistan ve Türkiye arasındaki ilişkilere, ticarete ve yüz yüze etkileşimlere yeni boyutlar katmaktır. İşbu rapor, Hindistan ve Türkiye’de var olan ticari topluluklar için müsait olan, Hindistan ve Türkiye’deki potansiyel sanayi kolları hakkında kısa bir bilgi verme amacı taşır.
Hindistan, girişimciliğin getirdiği enerji, gençliğin dinamizmi ve yaratıcılık üzerine temellendirilmiş,sürdürülebilir bir kalkınma modeline sahip olmakla birlikte, en hızlı büyüyen serbest piyasa ekonomilerinden biridir. Hindistan ve Türkiye, birbirlerinin içkin ekonomik güçleri ve arka plandaki güçlü bağlarından yararlanmış olacaklardır.
Hindistan ve Türkiyenin uzun bir ticari geçmişi olmasına rağmen, milli verinin yüzdelik dağılımı açısından iki taraf için de düşüktür ve karşılıklı katılımı yükseltmek için çok büyük bir potansiyel vardır. Her iki tarafdoğrudan yabancı yatırım girişlerini hareketlendirmek amacıyla sadece büyük şirketler bazında değil aynı zaman küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) bazında da işbirliğine gidilebilir. Türkiye’den gelecek yabancı yatırım girişi Hindistan’da daha fazla istihdamı ve vasıf gelişimini de beraberinde getirecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin küresel rekabet gücü de artacaktır. Derinleşen ekonomik faaliyetler Türkiye’de de istihdamın artmasını sağlayacaktır.
Son yirmi yılda Hindistan ekonomik kalkınma bazında uzun bir yol katetmiştir. Ayrıca Hindistan günümüzün bilgi temelli küresel ekonomi çerçevesinde, küresel taşeron pazarında yeni bir dalga olan Bilgi Süreçleri Taşeronluğu (BST) piyasasını ele geçirmek için gücünü arttırabilecek bir noktadadır.
Hindistan’da gelişmekte olan Bilgi Teknolojileri sektörü, Hindistan endüstrisinin potansiyel olarak dünya standartlarında faaliyet gösterebileceğini sembolize eder.
Küresel nüfusun çoğunlukla marjinal ve kalkınmakta olan ekonomilere dağılmış olması, enerji talebinden kaynaklı zorluklar ve kaliteli bir hayat için enerji alınabilirliliğinin önemi, bu günlerde enerji güvenliğine odaklanmanın yerinde olduğunu gösterir. Türkiye, Hindistan ve diğer ülkeler sürdürülebilir bir küresel enerji güvenliğine ihtiyaç duyuyorlar. Bu zorlu görev gelişmiş ülkelerde ve Hindistan, Türkiye gibi kalkınan ekonomilerde küresel ticari fırsatlarını ortaya çıkarıyor.
Hindistan’ın parlamenter demokrasi ve hızlı, modern, yabancı yatırımcıları çeken bir ekonomiye sahip olmasına bağlı olarak istikrarlı ve güçlü bir politik sisteme sahip olması, stratejik ortaklık ve uluslararası işbirliği için bir potansiyelin varlığını ortaya çıkartıyor. Bu durum Türkiye’nin ticareti, işletmeleri ve kültürel ilişkileri ortak bir insiyatif ile geliştirebilmesi için benzersiz bir fırsattır.
HİNDİSTAN-TÜRKİYE Ticari ve Ekonomik İlişkiler: Geleceğe dair Beklentiler