Directive 2001/29/EC of the European Parliament and of the Council of 22 May 2001 on the harmonisation of certain aspects of copyright and related rights in the information society [Official Journal L 167 of 22.06.2001].
Bilişim ortamında telif hakları ve bağlantılı haklara ilişkin belirli kuralların uyumlulaştırılmasına ilişkin 22 Mayıs 2001 tarih ve 2001/29/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi (Resmi Gazete L 167 – 22.06.2001).
Directive 2001/84/EC of the European Parliament and of the Council of 27 September 2001 on the resale right for the benefit of the author of an original work of art [Official Journal L 272 of 13.10.2001].
Bir orijinal sanat eseri sahibi yararına tekrar satış hakkına dair 27 Eylül 2001 tarih ve 2001/84/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Yönergesi (Resmi Gazete L 272 – 13.10.2001).
Council Directive 92/100/EEC of 19 November 1992 on rental right and lending right and on certain rights related to copyright in the field of intellectual property.
Fikri mülkiyet hakkına ilişkin telif haklarına bağlı belirli haklar ve kiralama hakkı ve ödünç verme hakkı hakkında 19 Kasım 1992 tarih ve 92/100/EEC sayılı Konsey Yönergesi.
Burada "kiralama", sinema eserlerinin doğrudan veya dolaylı ekonomik veya ticari menfaatler için ve sınırlı bir süreyle kullanılmak üzere verilmesi anlamına gelmektedir. "Ödünç verme" ise, kamuya açık olan tesis ve yerlerde, doğrudan veya dolaylı bir ekonomik veya ticari menfaat gözetilmeden ve sınırlı bir süreyle kullanım hakkının verilmesi anlamına gelmektedir. Bu kiralama ve ödünç verme hakkının sahipleri; sinema filmlerinin yönetmenleri, filmed rol alan sanatçılar, fonogram üreticileri veya filmin yapımcılarıdır. Filmde rol alan sanatçıların haklarının devri konusunda özel kurallar uygulanır.
Council Directive 93/83/EEC of 27 September 1993 on the coordination of certain rules concerning copyright and related rights of copyright applicable to satellite broadcasting and cable retransmission.
Uydu yayınlarına ve kabloyla tekrar iletime ilişkin telif hakkı ve bağlantılı hakları düzenleyen belirli kuralların koordinasyonuna dair 27 Eylül 1993 tarih ve 93/93/EEC sayılı Konsey Yönergesi.
Directive 96/9/EC of the European Parliament and of the Council of 11 March 1996 on the legal protection of databases.
Veri tabanlarının hukuki korumasına ilişkin 11 Mart 1996 tarih ve 96/9/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Yönergesi.
European Parliament and Council Directive 98/84/EC of 20 November 1998 on the legal protection of services based on, or consisting of, conditional access
Şartlı erişime dayanan hizmetlerin hukuki korumasına ilişkin 20 Kasım 1998 tarih ve 98/84/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Yönergesi.
Burada geçen "şartlı erişim", ücretli televizyon ve ücretli radio yayınları, talep üzerine erişilen video ve ses hizmetleri, elektronik yayımcılık ve çok çeşitli çevrimiçi hizmetler (örneğin izlediğin kadar öde veya abonelik esasında yapılan yayınlar) anlamına gelmektedir.
(İ)
Universal Copyright Convention (as revised at Paris on 24 July 1971)
Paris'te 24 Temmuz 1971 tarihinde değiştirilen haliyle Evrensel Telif Hakları Sözleşmesi)
Giriş Bölümü:
Akit Devletler:
Edebi, bilimsel ve sanat eserlerine bağlı telif haklarının tüm ülkelerde korunmasını sağlamak isteğiyle;
Halen yürürlükte bulunan uluslararası sistemlere ek olarak ve bu uluslararası sistemleri bozmadan, dünyanın tüm ülkeleri için uygun ve kabul edilebilir olan ve bir uluslararası antlaşmayla düzenlenen bir telif hakkı koruma sisteminin, hem bireylerin haklarına saygı duyulmasını sağlayacağı, hem de edebiyat, bilim ve sanatın gelişmesini teşvik edeceği inancıyla;
Bir uluslararası telif hakkı sisteminin insan beyninin ürünü olan eserlerin daha geniş kitlelere yayılmasını kolaylaştıracağı ve uluslar arasında ortak bir anlayış birliği yaratılmasına katkıda bulunacağı inancıyla;
Bu Sözleşmeye girmeyi kabul etmişlerdir.
MADDE I:
Her Akit Devlet; edebi eserler, müzik, tiyatro ve sinema eserleri ve resim, mimarlık ve heykel eserleri de dahil tüm edebiyat, bilim ve sanat eserlerinde yazarların ve diğer telif hakkı sahiplerinin haklarını yeterli ve etkin bir şekilde korumayı taahhüt eder.
MADDE V:
1. Madde I’de atıf yapılan haklar, eser sahibinin bu Sözleşmenin koruması altındaki eserlerin çevirilerini yapma ve yayımlama konusunda ve çevirilerinin yapılması ve yayımlanmasına izin verme konularında sahip olduğu münhasır hakkı da içerir.
2. Bununla birlikte, her bir Akit Devlet, aşağıdaki hükümlere tâbi olmak şartıyla, yazılı eserlerin çevrilmesi hakkını kendi ulusal mevzuatıyla kısıtlayabilir:
(a) Bir yazılı eserin ilk basım tarihinden itibaren yedi yıllık bir sure geçtikten sonra, bu yazılı eserin bir çevirisi, çeviri hakkının sahibi tarafından veya onun yetki verdiği bir kişi tarafından o Akit Devlette geçerli olan ve genel kullanımda olan bir dile çevrilerek yayımlanmadığı takdirde, o Akit Devletin herhangi bir vatandaşı, o eseri bahsi geçen dile çevirmek ve çevirdiği bu eseri yayımlamak için o ülkenin yetkili makamından münhasır olmamak kaydıyla bir lisans ve izin alabilir.
(b) Ancak o Akit Devlet vatandaşının, çeviriyi yapmak ve yayımlamak için, hak sahibinden izin ve yetki talep ettiğini ve bu talebinin reddedildiğini ya da gereken özeni ve çabayı göstermesine rağmen hak sahibini bulamadığını ilgili Akit Devletin usul kurallarına gore kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca, o Akit Devlette geçerli olan ve genel kullanımda olan bir dilde daha once yapılan tüm baskıların baskısının tükenmiş olması halinde de aynı koşullarla bir çeviri ve yayımlama lisansı ve izni verilebilir.
(c) Çeviri hakkı sahibinin bulunamaması halinde, çeviri ve yayımlama lisansı ve izni için başvuran kişi, yaptığı başvurunun suretlerini, eserin üzerinde ismi bulunan yayımcıya ve çeviri hakkının sahibinin milliyeti biliniyorsa, çeviri hakkı sahibinin vatandaşı olduğu Devletin konsolosluğuna ya da o Devletin tayin ettiği bir kuruluşa gönderecektir. Bu başvuru suretlerinin gönderildiği tarihten itibaren iki ay geçmeden lisans ve izin verilmez.
(d) Çeviri hakkı sahibine uluslararası standartlara uygun ve adil bir ücret ödenmesini sağlamak, bu ücretin fiilen ödenmesini ve gönderilmesini temin etmek ve eserin doğru çevrilmesini sağlamak amacıyla ulusal mevzuatta gereken düzenlemeler yapılacaktır.
(e) Eserin orijinal adının ve yazarının adının, yayımlanan çevirilerin tüm kopyalarına basılması gerekir. Bu lisans ve izin hakkı, sadece müracaat edilmiş bulunan Akit Devletin ülke sınırları içinde yayımlanacak çeviriler için geçerli olacaktır. Bu şekilde yayımlanan çeviri kopyaları, başka bir Akit Devlete de ithal edilebilir ve orada da satılabilir; ancak bunun için, eserin tercüme edildiği dilin o diğer Devlette geçerli olan ve genel kullanımda olan dillerden biri olması ve o diğer Devletin ulusal mevzuatında da bu lisans ve izin hakkının tanınması ve bu ithalat ve satışın yasaklanmamış olması gerekir. Bu koşulların mevcut olmadığı durumlarda, bu çevirilerin bir Akit Devlete ithali ve satışında o Devletin kendi ulusal kanunları ve taraf olduğu anlaşmalar esas alınacaktır. Lisans alan bu lisans hakkını başkalarına devredemez.
(f) Eserin yazarı eserinin tüm kopyalarını dolaşım ve satıştan geri çektiği takdirde herhangi bir çeviri lisansı ve izni verilemez.
"Çeviri, insanın kendi yaşam çevresi dışındaki olgularla düşleri bilme çabasının bir sonucudur. Değişik topluluk ve ulusların bilim, sanat ve düşünce alanındaki çabalarını paylaşma yoludur. Bu yol, insanoğlunun ayrı diller konuşması gerçeğinin yanı sıra, Babil'den beri hep var olagelmiştir.
Bu yönüyle, tek tek dillerin ötesinde bir ortak dildir çeviri: dillerin dilidir.
Kıskanç bir tanrının insanoğlunu bölüp dağıtmasından doğan olumsuz sonuçlara, Prometheus'ça bir başkaldırmadır.
Çeviri, yeni bilgi alanlarına açılmanın yoludur. Tarih boyunca birçok uygarlıkta aydınlanma dönemleri çeviriyle başlamıştır."
Akşit Göktürk
Çeviri: Dillerin Dili kitabından
22 Kasım 1976 tarihinde Nairobi'de yapılan UNESCO Genel Konferansı'nın Dokuzuncu Oturumunda kabul edilen "Çevirmen ve Çevirilerin Hukuki Korunması ve Çevirmenlerin Statüsünün Yükseltilmesi İçin Pratik Yollar Hakkında Tavsiye" başlıklı doküman
Bu Tavsiye metninde ve amacıyla:
"Çeviri", kitap, dergi, dönemsel yayın veya başka yayınlarda yayımlanmak üzere ya da tiyatro, sinema, radyo veya televizyonda veya başka kitle iletişim araçlarında icra edilmek üzere, ister orijinal eser ister bir çeviri olsun, teknik eserler de dahil edebi veya bilimsel eserlerin bir dilden başka bir dile aktarılması anlamına gelir.
Çevirmen kimdir?
Çevirmenin hak ve yükümlülükleri – Telif hakkı
FIT'in (Uluslararası Çevirmenler Federasyonu) çevirmen tanımı:
Çeviri sürecinin herhangi bir bölümünde ya da araştırma ve eğitim alanlarında uzmanlaşmış bulunan kişiler de dahil, yazılı veya sözlü olarak her şekil ve ortamda profesyonel çeviri hizmeti veren kişiler.
1963 yılında Dubrovnik'de yapılan FIT Kongresi'nde onaylanan ve 9 Temmuz 1994 tarihinde Oslo'da yapılan Kongre'de değişiklik yapılan The Translator's Charter (Çevirmenlik Bildirgesi):
Bu belge, çeviri hizmetlerinin günümüz dünyasında evrensel, daimi ve sürekli ihtiyaç duyulan bir faaliyet haline geldiği ve uluslar arasında fikir ve bilgi alışverişine yardımcı olarak insanların yaşamını zenginleştiren ve insanların birbirlerini daha iyi anlamasına katkıda bulunan bir meslek olduğu ve çok çeşitli ortamlarda yapılmasına rağmen, çevirinin artık bağımsız ve ayrı bir meslek olarak tanınması gerektiği dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Çevirmenin Genel Yükümlülükleri:
-
Çeviri bir entellektüel etkinliktir ve edebi, bilimsel ve teknik metinlerin bir dilden başka bir dile aktarılmasını amaçlar ve bu niteliğiyle, çevirmenlere, kendi doğasından kaynaklanan özel yükümlülükler yükler.
-
Çevirmen ile çeviri kullanıcısı arasındaki ilişki ne olursa olsun, çevirinin tek ve mutlak sorumluluğu daima çevirmendedir.
-
Çevirmen, bir metni, kendisinin onay vermediği ya da mesleğinin gereklilik ve yükümlülüklerine uygun olmayan bir şekilde yorumlamayı ve çevirmeyi reddetmelidir.
-
Her çeviri aslına sadık kalmalı ve orijinal metnin fikir ve biçimini tam olarak yansıtmalıdır. Bu sadakat, çevirmenin hem ahlâki hem de hukuki yükümlülüğüdür.
-
Ancak sadık çeviri, motamot (kelimesi kelimesine) çeviri anlamına gelmez. Çevirinin hedef dilde ve ülkede daha iyi anlaşılmasını ve hissedilmesini sağlayacak şekilde metnin formu, atmosferi ve anlamında yapılabilecek uyarlamalar çevirinin sadık olmasını engellemez.
-
Çevirmen, hem çeviri yaptığı kaynak dilde hem de erek dilde bilgi sahibi ve usta olmalıdır.
-
Çevirmen, çeviri yaptığı alan hakkında da yeterli ve geniş bilgi sahibi olmalı ve uzman olmadığı alanlarda çeviri yapmaktan kaçınmalıdır.
-
Çevirmen, mesleğini yaparken haksız rekabetten kaçınmalı ve özellikle, ilgili kanunların öngördüğü ücretin altında bir ücretle çalışmamalı ve adil ve hakkaniyete uygun bir ücret almaya çaba göstermelidir.
-
Çevirmen, kendisini veya mesleğini aşağılatabilecek koşullar altında çeviri yapmayı kabul etmemelidir.
-
Çevirmen, kendisine verilen çeviri işi sonucunda edinebileceği bilgileri mesleki bir sır olarak görmeli ve saklamalı ve çeviri kullanıcısının meşru yasal menfaat ve haklarına saygı göstermelidir.
-
"İkinci" yazar olarak çevirmen, orijinal eserin yazarı ile ilgili özel sorumlulukları da kabul eder.
-
Bir eserin çevrilmesi için orijinal eserin yazarından veya kullanıcıdan mutlaka izin ve yetki olmalı ve yazarın sahip olduğu tüm yasal haklara saygı göstermelidir.
Çevirmenin hakları:
-
Çevirmen, yaptığı çeviriler üzerinde, faaliyet gösterdiği ülke kanunlarının tüm diğer fikir eseri sahiplerine verdiği haklara sahiptir.
-
Bir fikirsel yaratım ürünü olan çeviri, bu eserlere tanınan hukuki korumaya aynen sahiptir.
-
Bu nedenle, çeviri üzerinde telif hakkının sahibi çevirmenin kendisidir ve dolayısıyla, orijinal eserin yazarıyla aynı imtiyazlara sahiptir.
-
Çevirmen, çevirisi üzerinde, tüm manevi haklara ve miras ve devir haklarına sahiptir.
-
Çevirmen, çevirideki yazarlığının tanınması hakkına tüm ömrü boyunca sahip olacaktır. Bu bağlamda ve kapsamda:
-
yaptığı çevirinin kamuya açık olarak kullanıldığı her seferinde isminin açıkça çevirmen olarak zikredilmesi gerekir;
-
çevirisinde yapılabilecek her türlü bozma, tahrifat veya değişikliğe itiraz etme hakkına sahiptir;
-
çeviriyi yayımlayanlar ve diğer kullanıcılar çevirmenin iznini almadan çeviride hiçbir değişiklik yapamazlar;
-
çevirmen, çevirisinin usulsüz kullanımlarını kesin olarak yasaklama hakkına ve genel olarak, kendi isim veya onuruna zarar verebilecek her türlü saldırıya karşı çıkma hakkına sahiptir.
-
Çevirinin yayımlanması, sunulması, yayınlanması, tekrar çevrilmesi, uyarlanması, değiştirilmesi veya başka yollarla kamuya sunulmasına izin verme hakkı ve genel olarak, çevirinin her şekil ve biçimde kullanılması hakkı sadece ve münhasıran çevirmene aittir.
-
Çevirmen, yaptığı çevirinin kamuya yönelik her kullanımı için, sözleşmede veya kanunda gösterilen oranda bir ücret alma hakkına sahiptir.
Çevirmenin en temel hakkı: Telif Hakkı
Telif hakkı tamamen hukuki bir kavramdır. Anglo-Sakson hukuk sisteminde, kanunla korunan ve edebi eserlerde somutlaşan bir fikri haktır. Ancak kanunla tanınması ve korunması için, maddi bir ortamda somutlaşması gerekir. Bir Anglo-Sakson hukuku kavramı olarak, ilk kez İngiliz mahkemelerinde kullanılmış ve daha sonra Amerikan mahkemeleri tarafından Kuzey Amerika'ya taşınmıştır. Kıta Avrupası hukukunda kullanılan telif hakkı kavramına genel olarak denktir, fakat bazı ayrıntılarda farklılıkları vardır.
Telif hakkı (Copyright), adı üstünde, kopyalama hakkıdır. Bunun anlamı şudur: bir edebi eserde telif hakkına sahip iseniz, başka insanların sizin eserinizi kopyalamasına, kopyalarını kamuya arz etmesine, kiraya vermesine, satmasına veya kamunun önünde icra etmesine veya kullanmasına (özel olarak değil) engel olabilirsiniz. Eserinizin yayımlanması ve yayınlanmasına, uyarlama veya tercüme edilmesine de karşı çıkabilirsiniz. Bu son nokta çok önemlidir, çünkü çevirmen bir eseri ancak ve sadece orijinal eserin telif hakkı sahibinden izin alarak çevirebilir veya uyarlayabilir. Bu izni almışsa ve bu izne dayanarak çeviriyi yapmışsa, artık o çevirinin yazarı ve sahibi olan çevirmenin kendi eseri de ayrıca telif hakkı korumasına kavuşur.
Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, bir çevirmen olarak siz başka birisinin telif hakkına tecavüz etseniz bile ya da başka birisinin eserini izin almadan çevirseniz bile, sizin yarattığınız eser de bir orijinal telif hakkı korumasıyla korunur. Çünkü siz çevirmen olarak yeni ve orijinal bir eser yarattınız. Başka birisinin çevirisini kopya etmediğiniz ve telif hakkınızı başka birisine devretmediğiniz sürece, çeviri eserin telif hakkı size aittir.
Çevirinin sahibi kimdir?
Serbest çevirmen iseniz çevirinin sahibi sizsiniz. Ancak başka birisinin yanında maaşlı veya sayfa başı çalışıyorsanız, çevirinin sahibi işvereninizdir. Bundan dolayı, eserin yazarı olmak telif hakkının mutlaka yazara ait olduğu anlamına gelmez. Örneğin, Amerikan hukukunda yazarlıktan doğan haklarınızı başkalarına devredebilirsiniz.
Dostları ilə paylaş: |