Türk Dili Tarihi Ahmet B. Ercilasun Akçağ Yayınları / 603 Araştırma İnceleme / 50



Yüklə 2,38 Mb.
səhifə113/218
tarix03.01.2022
ölçüsü2,38 Mb.
#36460
1   ...   109   110   111   112   113   114   115   116   ...   218
Bu Ay Toldı aydı eşittim munı Takı bir sözüm bar oyu bir anı Bu Ay Toldı dedi, işittim bunu, Daha bir sözüm var, cevapla onu.

Bu edgü kayu ol neteg ol özi Negü teg bolur edgü kılkı tözi Bu iyilik nedir, nasıldır özü; Neye benzer iyiliğin mahiyeti?

İlig cevâbı Ay Toldıka Hükümdarın Ay Toldı'ya cevabı:

İlig aydı edgü bu kılkı yaŋı Tusulur bolur halkka asgı öŋi Hakan dedi, şudur özellikleri: Faydalıdır; halka vardır yararı.

Tözü halkka barça kılur edgülük Yana minnet urmaz kişike külük Bütün halka hep kılar iyilik; Fakat minneti kişiye vurmaz yük.

Öz asgın tilemez kişike asıg

Birür ol asıgdın bu kolmaz yanıg

Menfaat dilemez, insana fayda

Verir; o faydadan karşılık beklemez. (854-858).

TÜRK DİLİ TARİHİ 311

Görüldüğü gibi yöneticilerin ve devlet görevlilerinin sahip olması gereken nitelikler yanında, halkın görevleri, çeşitli meslek mensuplarıyla ilişkiler de ayrıntılı bir şekilde Kutadgu Bilig'de anlatılmıştır. Böylece eser siyaset bilimi, sosyoloji, halkla ilişkiler gibi modern sosyal bilimlerin konularını işlemek suretiyle ideal insan tipini ortaya koymuştur. Eserin muhtevası ve bu muhtevayı ortaya koymak için tercih edilen biçim (form), şairin üslûbunu da belirlemiştir. Buna göre olayların anlatıldığı bölümlerde tahkiye, karşılıklı konuşmaların yer aldığı bölümlerde mükâleme (diyalog) ve hikmet (öğüt) üslûbu kullanılmıştır. Yusuf Has Hâcib'in araya girdiği bölümlerde de hikmet üslûbu hâkimdir. Bu üç ana üslûbun dışında yer yer tasvir üslûbuna da başvurulmuştur.

Ay Toldı'nın hükümdar hizmetine girmek için başkente gidişini anlatan şu bölüm tahkiye üslûbunun tipik bir örneğidir:



Evindin turup çıktı keldi beni Bir ança yorıyu bir ança turu Evinden kalkıp çıktı, düştü yola; Bazen yürüdü, bazen verdi mola.

Kelip tegdi ilig turur orduka Ögi köŋli kolmış tilek arzuka Gelip ulaştı hânın durduğu şehre, Cân-ı gönülden dilediği yere.

Kirip kend içinde tiledi tüşün Tüşiin bulmadı kör tarudı ajun Girip kentte aradı inecek yer, Yer bulamayınca dünya geldi dar.

Muŋadtı muyanlıkta tüşti barıp Kiçe yattı anda tünedi serip Bunaldı, imarete indi gidip, Yatıp orda geceledi sabredip. (486-489)

312 Ahmet B. ERCİLASUN

Hükümdarla Ögdülmiş'in konuştuğu şu parçada ise mükâleme üslûbunun tipik bir örneğini görürüz:



İlig bir kün ündedi ögdülmişig

Ayur aytayın söz sen ay bilmişig

Bir gün çağırdı Ögdülmiş'i hakan.

Dedi ben sorayım, sen söyle ne biliyorsan.

Etöz yitti endâmka baksa kör er Tatıg buldı barça öz ülgin tirer Vücut yetince endama, baksa er, Tat bulur ve kendi payını derer.

Köŋül tatgı ne ol bu köz tatgı ne Bu iki tatıgdın özüm ülgi ne Gönül tadı nedir, göz tadı nedir? Bu iki tattan özümün payı nedir?

Yanut birdi Ögdülmiş aydı tatıg Köŋül arzu kolsa bekürtse katıg Yanıt verdi Ögdülmiş, dedi tat gelir, Arzusunu sağlam tutarsa gönül.

Sevitmiş yüzin körse közke tatıg Köŋül arzusın bulsa özke tatıg Sevgili yüzü görülse göze tat, Gönül arzusunu bulsa öze tat.

Yana aydı ilig ay Ögdülmiş ay Seviglig nişanı negü ermiş ay Yine sordu han: Ey Ögdülmiş söyle! Sevgili nişanı ne imiş, söyle!

TÜRK DİLİ TARİHİ 313



Sever men tiyü barça da'vµ kılur Bu da'vµ ka ma'nµ negü teg bolur Severim diye herkes iddia eder; Bu iddiaya delil nedir, deyiver.

Yanut birdi Ögdülmiş aydı bolur Sevüg yüzke baksa severin bilür Yanıt verdi Ögdülmiş, dedi olur; Seven yüze baksa sevdiğini bilir.

Kamug neŋke örtüg bolur baksa köz Köŋülke yok örtüg munı bilgü öz Her şeyde örtü olur göz için, Yalnız gönüle örtü yok, bilinsin.

Sever sevmezin öz bileyin tise


Yüklə 2,38 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   109   110   111   112   113   114   115   116   ...   218




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin