ZATİ
Yoksul bir şairdir. Geçimini falcılık, yıldızname, alın yazısı okumak gibi işlerle sağlamıştır. Beyazıt Cami yakınında açtığı dükkânında geçimini sağlamaya çalışmıştır. Şiirleri çok, ancak fazla nitelikli değildir. İstanbul dilinin şiir dili olmasında ve Baki’nin yetişmesinde etkisi olmuştur.
BAKİ
Sultanü’ş-Şuara(Şairler Sultanı) olarak ünlenmiştir. Şeyhülislam olmak istemiş, ancak bu emeline ulaşamamıştır. Fuzuli gibi o da bir gazel üstadıdır. Rind bir şairdir.
Rind: Dünyaya aldırış etmeyen, dünyanın keder ve sevincine bağlı olmayan kişi. Aksi Zahit’tir. Zahitler kuralları ciddiye alırlar, disiplinli kişilerdir.
Baki, din-dışı konuları işlemiştir. Şiirlerinde çoğunlukla derin anlam bulunmaz. Tabiat genişçe yer tutar. Bahar, yaz, kış manzaraları şiirlerinde bolca bulunur.
Bakinin dili gösterişlidir, yüksekten konuşur. O, yükseliş dönemi Osmanlısının ihtişamını dil olarak şiirlerine yansıtmıştır.
Bakiya tarz-ı şiir böyle gerek
Hem zarifane hem levendane
Şiirlerinin biçimi mükemmeldir. Aruzu kullanmada, mazmunları yerli yerinde kullanmada son derece başarılıdır. Dili pürüzsüz bir İstanbul Türkçesidir. Edebi sanatları kullanmada da üstattır. O, şairlerin sultanıdır. Sünbül kasidesiyle dikkatleri üzerine çekmiştir.
Baki, Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümü üzerine yazdığı Kanuni Mersiyesi ile tanınmıştır. Mersiye, Terkib-i Bent biçimiyle yazılmış, dönemin padişahına da vurgu yapılarak Sultan Süleyman’a düşkünlüğün yeni padişaha karşı bir husumet olmadığı gösterilmiştir.
Baki’nin Divan’ı dışında Fezailü’l-Cihad ve Fezail-i Mekke adında iki eseri daha vardır.
BAĞDATLI RUHİ
Daha çok düşünce şiirleri yazmış, toplumsal konuları işlemiştir. Şiirlerinde yolsuzlukları, kötülükleri yermiştir. Kötümser bir bakış açısı vardır. Çok meşhur bir terkib-i bend yazmıştır. Bu şiirinde dönemin ahlaksızlıklarını, olumsuzluklarını yerden yere vurmuştur. Bağdatlı Ruhi’nin terkib-i bendi 19.Yüzyılda Ziya Paşa tarafından tanzir edilmiştir. Bu nazire de ünlü bir şiir olmuştur.
Dili dönemine göre sadedir.
Dostları ilə paylaş: |