TüRKÇe ses Bılgısi ve Yazım Kuralları ses biLGİSİ



Yüklə 1,07 Mb.
səhifə12/14
tarix26.08.2018
ölçüsü1,07 Mb.
#74790
növüYazı
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14

Q

CO

(/>

72-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-








TEMELYURTTAŞLIKBİLGİSİ | İdare Hukukuna Giriş 1

IDARE KAVRAMI

İdare Hukuku en basit ve genel tanımıyla idarenin hukukudur. Konumuzu oluşturan idare "yönetmek" anlamına gelip, bununla kamu idarelerini kastetmekteyiz.

İdare kavramı, hem bir faaliyeti, hem de bu faaliyeti yerine getirmek amacıyla kurulmuş kuruluşları anlatmak için kullanılır.

Organik anlamda idare:

Anayasamız, "Cumhuriyetin Temel Kuruluşlan" başlığını taşıyan 3. kısmında Yasama, Yürütme, Yargı organları ve bunların kurufuş ve görevlerini düzenlemiştir. Buna göre yürütme; Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve İdareden oluşur.



Devletin organları

r> Yasama -> Yargı -> Yürütme

Yürütme

» Cumhurbaşkanı >> Bakanlar Kurulu » İdare

Ancak Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunu idare kavramının tamamen dışında tutmak mümkün değildir.

Fonksiyonel İdare: Devletin belli bir tür faaliyetini ifade edip, devletin öteki tür faaliyetlerinden ayrılması gerekir.

Yasama: İstisnalar dışında kanunlar, genel, soyut ve sürekli kurallar verir. Yasamanın asii görevi yasa (kanun) yapmaktır.

Yargı: Bağımsız mahkemeler tarafından hukuki uyuşmazlıkları gidermek amacıyla faaliyette bulunur. Ülkemizde 5 ayrı yargı düzeni bulunur.

>> Anayasa yargısı » İdari yargı

» Adli yargı » Seçim yargısı » Uyuşmazlık yargısı

jSayıştay, Anayasa Mahkemesince bir yüksek!


| mahkeme sayılmamaktadır. |

İdarenin temel amacı kamu yararını gerçekleştirmektir. İdari fonksiyonun özellikleri şunlardır:

» İdari işlemlerle yerine getirilir.

>> Üstün ve ayrıcalıklı yetkiler kullanılır. İdare tek taraflı ve icrai karar alma yetkisine sahiptir.

>> Sürekli bir devlet fonksiyonudur. Bu özelliğiyle yasama ve yargıdan ayrılır.

TÜRKİYE İDARESİNİN GÖREVLERİ

Milli güvenliğin sağlanması: Mıllı güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından TBMM'ye karşı Bakanlar Kurulu sorumludur.

Kolluk faaliyeti: En basit tanımıyla kamu düzeninin sağlanmasını amaçlayan faaliyetlerdir.

Kamu hizmetleri: Hangi hizmetin kamu hizmeti olduğunu belirlemede asli organ, yasama organıdır.

Özendirme, destekleme faaliyetleri: Özel sektör ve çalışanları kamu yararı amacıyla destekleyebilir.

Plânlama Faaliyetleri: Sosyal Devlet ilkesinin bir gereğidir. Siyasi konularda Milli Güvenlik Kurulu (ilk kez 1961 Anayasasıyla getirilmiştir), ekonomik konularda Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yerine getirilir. (1961 Anayasası'nda ismen yer alırken, 1982'de ismen yeralmamaktadır.)

İç idare (öz yönetim) faaliyetleri



-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

73


ANAYASA VE İDARE I. İdareye Hakim olan Anayasal İlkeler:

» Hukuk Devleti ilkesi

» Laiklik ilkesi

» Merkezden ve yerinden yönetim ilkeleri

» Yetki genişliği ilkesi

» İdarenin bütünlüğü ilkesi



1. Hukuk Devleti İlkesi:

En basit tanımıyla, vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, Devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu sistemi anlatır.



Hukuk Devletinin Unsurları

» Yürütme işlemlerinin yargısal denetimi

» Yasama işlemlerinin yargısal denetimi

» Yargı bağımsızlığı

» Kanuni Hakim güvencesi

» Ceza Sorumluluğunun ilkeleri

» Hukukun genel ilkelerine bağlılık

2. Laiklik İlkesi:

Laiklik, din ve ibadet hürriyetine yer veren ve devlet hayatını din kurallarının etkilemediği anlayıştır.



Laikliğin Unsurları:

» Resmi bir devlet dininin olmaması

» Devletin, bütün din mensuplarına eşit davranması

» Din kurumlarıyla devlet kurumlarının ayrılmış olması

» Deviet yönetiminin din kuraliarından etkiienmemesi

3. Merkezden ve Yerinden Yönetim İlkeleri:
Merkezden Yönetim:

İdarenin topluma sunacağı hizmetlerin, başkent adı verilen devlet merkezinden ve tek elden yürütülmesidir.



Özellikleri:

» Tüm idari hizmetler merkezde toplanmıştır. » Bir taşra örgütü vardır. » Tüm kaynaklar da merkezde toplanmıştır. Merkezden Yönetimin Yararları



£2 "ü

LU Û

m

m

"5 yj

» Güçlü bir devlet yönetimi sağlar.

» Hizmetler, daha az harcama ile ve rasyonel bir biçimde yürütülür.

» Hizmetler, yeknesak bir biçimde yürütülür. Sakıncaları

» Bürokrasi ve kırtasiyeye yol açar.

» Hizmetlerin yöresel gereksinimlere göre yürütülmesi güçtür.

>> Demokratik ilkelere pek uygun değildir. 3. Yetki Genişliği:

Merkezi yönetimin sakıncalarını gidermek için kullanılan bir ilkedir. Buna göre, aslında görevi merkezi idarenin emri ve talimatlarını uygulamak olan görevlilerin merkezin yerine geçerek karar almasıdır. İller yetki genişliği ilkesine göre yönetilir.

Özellikleri:

» Merkeze ait olan bir yetki, merkezi idarenin taşra örgütünde amir (vali) tarafından kullanılmaktadır.

» Valinin kullandığı bu yetki, merkezi idareyi yönetmekle görevli olduğu bir hizmetin (milli bir kamu hizmetinin) yürütülmesi için kullanılmaktadır.

» Yetkinin kullanılmasıyla elde edilen gelirler ve bu amaçla yapılan giderler merkezi idareye aittir.



Yerinden Yönetim İlkesi (Ademi Merkeziyet)

Merkezden yönetimin tersine, yerinden yönetim, topluma sunuiacak bazı idari hizmetlerin devlet merkezinden ve tek elden değil, merkezi idare teşkilatı içinde yer almayan ve merkezi idare hiyerarşisine dahil olmayan kamu tüzel kişileri tarafından yürütülmesidir.

Bu ilke ya belli bir yöre veya belli bir hizmet için olmak üzere iki şekilde uygulanır.

a) Yerel yerinden yönetim:

Belli yörelerde yaşayan insanların, salt o yörede yaşamaktan doğan gereksinimlerinin, karşılanması amacına yöneliktir. Hangi hizmetlerin mahalli idareler hangi hizmetlerin merkezi idare tarafından görüleceğinin tercihi yasama organına aittir. Mahalli idareler, anayasamızda: "İl, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçiarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler

74-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-




tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir." diye ifade edilmiştir.

Özellikleri:

>> Mahalli idareler, merkezi idarenin kişiliğinin dışında yer alan kamu tüzel kişileridir.

» Mahalli, idarelerin kurucuları, bu kuruluşların hizmet gördükleri yörenin seçmenleridir.

b) Hizmet yerinden yönetimi:

Devletin üstlendiği kamu hizmetlerinin son derece artmasıyla bu hizmetleri görecek kurumların uzmanlaşmasına gerek duyulmuştur. Bu hizmetlerin uzman kamu tüzel kişiler tarafından görülmesiyle kamu yararının gerçekleşeceği düşüncesine dayanır.

Yerel Yerinden Yönetim - Hizmet Yerinden Yönetimin Karşılaştırması

Yerel Yerinden Yönetim

» Hizmetler, alan itibariyle sınırlıdır. (Kayseri Belediyesi Ankara'da hizmet sunamaz)

» Kişi topluluğu niteliğindedir. » Karar organları seçimle iş başına gelir. Hizmet Yeriden Yönetim

>> Hizmet, alan itibariyle sınırlı değildir. Ülkenin geneline yayılmıştır.

» Mal topluluğu niteliğindedir. » Karar organları atama yoluyla iş başına gelir. Yerinden Yönetimin Yararları:

» Yerinden yönetim demokratik ilkelere uygundur.

» Kırtasiyecilik ve bürokrasinin azalması

>> Hizmetlerin gereksinimlere uygun yürütülmesi

Yerinden Yönetimin Sakıncaları:

» Ülke bütünlüğü ve milli birliğin sarsılma tehlikesi

» Partizanca uygulamalara yol açması

» Hizmetlerin yeknesak bir biçimde yürütülmemesi

» Mali denetimdeki güçlükler Kamu Tüzel Kişiliği

Yerinden yönetim, ilkesinin bir sonucu olarak devlet tüzel kişiliğinin dışında ayrı kişiliğe sahip kamu tüzel

kişileri vardır. Bunların bir kısmı Anayasada sayılmıştır. İl özel idaresi, belediye, köy gibi.

Anayasanın 123. md 3. fıkrasına göre, "Kamu tüzel kişiliği ancak kanunla ve kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur" Hemen belirtelim ki, burada kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulmanın bir idari işlemle olması gerekir.

Ölçütleri:

» Kanun veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulma

» Üstün ve ayrıcalıklı yetkilerle donatılmış olma » Mal ve gelirlerin statüsü » Personelinin statüsü 4. İdarenin Bütünlüğü İlkesi

Anayasa md. 123'e göre "İdare kuruluş ve görevleriyle bir bütündür, kanunla düzenlenir."

Merkezden ve yerinden yönetim ilkesinin birlikte uygulanması sonucu devlet tüzel kişiliğinin dışında ayrı kamu tüzel kişileri ortaya çıkmaktadır. İşte bu sakıncayı gidermek amacıyla idarenin bütünlüğü ilkesi kabul edilmiştir. İdarenin bütünlüğü ilkesi iki hukuki araçla sağlanabilir.

» Hiyerarşi » İdari vesayet



a) Hiyerarşi: Üst makam veya memurların ast
derecedeki makam veya memurlar üzerinde sahip
olduğu hukuki güçtür.

Hiyerarşik Makamlar: Merkezi idarede bakan, il özel idaresinde vali, belediyede belediye başkanı köyde muhtar en yüksek hiyerarşik amirdir.

Hiyerarşinin Kapsamı:

» Astın memuriyet durumuna ilişkin işlemler yapma

» Asta emir verme yetkisi

» Astın işlevlerini denetleme yetkisi: Hiyerarşik amir işlemin hem hukukiliği hem de yerindeliği denetleyebilir.



b) İdari Vesayet: Anayasa 127. md.nin 5. fıkrasına
göre: "Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde,
mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine
uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde
birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve
mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

75



amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir."

İdari vesayet öncelikle merkezi idarenin, yerinde yönetim organları üzerinde bütünlüğü sağlamaya hizmet eder. Ancak Yüksek Öğretim Kurulu ile üniversiteler arasındaki ilişkide bir vesayet ilişkisidir. Vesayet istisnai yetki olması sebebiyle kanunda düzenleme varsa vesayet yetkisi vardır. Vesayet makamının işlemi onaması işlemin yürürlüğe girmesi şartıdır. Merkezi idare iradesini, yerinden yönetimin iradesi yerine geçiremez. Bunun için kanunda açık hüküm bulunması gerekir.



ÖTEKJ HUKUK KAYNAKLARI VE İDARE Kanun ve İdare:

İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. (Anayasa md 123) Bu ilkeye kanuni idare ilkesi denir. İdare ancak kendisine kanunla yetki verilen alanlarda faaliyette bulunabilir. Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir.

Teklif -> Bakanlar Kurulu => Kanun Tasarısı -> Milletvekili => Kanun Teklifi

Aynntılı bilgi için Anayasa Hukuku bölümüne bakınız.

Kanuna Eşit Hukuk Kaynakları:

A) Eski Kaynaklar: Bunlar da kanunlar gibi
bağlayıcıdırlar.


  1. Geçici Kanunlar

  2. Meclis Yorumları: 1924 Anayasasıyia
    kanunları yorumlama görevi TBMM'ye verilmişti,
    ancak bu yetki gerek 1961 gerekse 1982
    Anayasasında yer almamaktadır.

B) Yeni Kaynaklar:

a) Milletlerarası Antlaşmalar:

Milletlerarası antlaşmaların yapılması yetkisi yürütme organına ve bunu onaylama yetkisi ise Cumhurbaşkanına vermiştir. Ancak onaylama kural olarak onaylamanın bir kanunla uygun bulunması koşuluna bağlanmıştır.

Usulüne göre yürürlüğe girmiş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa'ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulmaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda

farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabüecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.



b) Kanun Hükmünde Kararname (KHK)

1971 Anayasa değişikliğiyle hukukumuza girmiştir. TBMM, belli konularda Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasının II. kısmının 1. ve 2. bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, siyasi hak ve ödevler KHK ile düzenlenemez.

Yetki kanunu, çıkarılacak KHK, amacını, kapsamı, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir. Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun KHK çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır.

Düzenleyici İdari İşlemler

Bunlardan tüzük ve yönetmelik Anayasada düzenlenmiştir. Ancak düzenleyici işlem bunlarla sınırlı değildir; çünkü idarenin genel düzenleme yetkisine sahip olması nedeniyle, başka adlar altında da düzenleyici işlem yapabilir. Biz burada sadece tüzük ve yönetmelikten bahsedeceğiz.



Tüzük: Bakanlar Kurulu, kanun uygulamasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay'ın incelemesinden geçilmek şartıyla tüzük çıkarabilir. Tüzükler Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi yayınlanır. Tüzüklerin yargısal denetimini ilk derece mahkemesi olarak Danıştay yapar.

Yönetmelik: Başbakanlık, bakanlık ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelik çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanacağı kanunla belirtilir.

BilgiNotuf

1961 Anayasasına göre bütün yönetmenliklerin Resmi Gazetede yayınlanması gerekmekteydi.



İDARİ İŞLEMLER

İdari işlemler; tek yanlı idari işlemler ve iki yanlı idari işlemler olarak iki kısma ayrılır.

Tek yanlı idari işlemler: İlgilisinin rıza ve muvafakatına bağlı olmadan, idarenin tek yanlı olarak açıkladığı iradesiyle oluşan işlemlerdir.

76-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ-


  1. Bireysel İşlemler: Belli kişi ve durumlara ilişkin
    olarak yapılan idari işlemlidir.

  2. Düzenleyici işlemler: Genel ve soyut hukuk
    kuralları koyan işlemlerdir. Tüzük, yönetmelik gibi.

İki yanlı idari işlemler: İdare ile ilgilisinin karşılıklı olarak açıkladıkları iradelerin uyuşması sonucu yapılan işlemlerdir. İdari sözleşmeler gibi.

Bireysel idari işlemler (İdari kararlar) Özellikleri

a) Tek yanlıhk - icrailik: İdari kararlar, idarenin tek
yanlı olarak iradesini açıklaması ile alınırlar ve
ilgilisinin rıza ve muvafakatı olmasa dahi onların
hukuki durumları üzerinde etki yaparlar.

b) Hukuka uygunluk kaidesinden yararlanma:

En basit anlatımla bu kararların hukuka uygun olduğu kabul edilir. Hatta iptal davası açılması dahi kararın uygulanmasını kendiliğinden durdurmaz. Bunun için yürütmenin durdurulması kararını almak gerekir.



c) Yargısal denetim: İdarenin her türlü kararlarına
karşı yargı yolu açıktır. Ancak bunun istisnaları
vardır. Bunlar başlıca:

» Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler.

>> Yüksek Askeri Şura kararları ve buniara bağlı yapılan işlemler

» Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararları



>> Kamu görevlerine verilen uyarma ve kınama cezaları

İDARİ KARARLARIN TÜRLERİ

A) Maddi Açıdan

Şart işlemler: Belli bir kişiyi veya nesneyi, hukuk kurallarınca önceden düzenlemiş bulunan nesnel ve kişilik dışı bir hukuki duruma sokan veya böyle bir hukuki durumdan çıkaran işlemlerdir. Memur ataması gibi..

Subjektif (öznel) işlemler: Belli bir kişiyi ya da nesneyi, kapsamını da kendilerinin belirledikleri duruma sokan işlemlerdir. Sınavlara not verilmesi gibi.

B) Hukuki sonuçlara göre

Yapıcı idari işlemler: Belli bir kişi hakkında yeni bir hukuki durum doğuran veya mevcut bir hukuki durumu değiştiren veya kaldıran işlemlerdir.

Belirleyici işlemler: Bunlar önceden doğan hukuku belirlerler. Mezun olmuş öğrenci için diploma düzenlenmesi gibi.

C) Açıklanan iradenin sayısına ve iradenin açıklanmasında izlenen usüle göre

Basit işlemler: Tek bir idari merciin iradesinin açıklanması ile meydana gelen işlemlerdir. Amirin maiyetine uyarma cezası vermesi

Kollektif işlemler: Birden fazla iradenin aynı anda ve aynı yönde açıklanması ile meydana gelen işlemlerdir. Burada iradeler hukuki açıdan bir sıraya girmemektedir. Kurul kararları gibi..

Karma işlemler: Aynı yönde, aynı amaca ve aynı konuya yönelik birden fazla iradenin sırayla açıklanması sonucu meydana gelen işlemlerdir. Müşterek kararname gibi..

b) Zımmi işlemler: Hukukumuzda, idarenin susması veya hareketsiz kalması, bazı koşullarla bir idari karar sayılır.

  1. Zımmi red işlemleri: İlgililer haklarında idari
    davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin
    yapılması için idari makamlara başvurabilirler.
    Altmış günün içinde bir cevap verilmezse istek
    reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış gün bittiği tarihten
    itibaren dava açma süresi içinde idari yargıda dava
    açabilirler.

  2. Zımmi kabul işlemleri: İdarenin yapılan bir
    başvuru üzerine hareketsiz kalması halinde kural,
    bu hareketsizliğin zımmi red işlemi olduğudur.
    Bunun zımmi kabul sayılması için, kanunda bu
    yönde açık bir hüküm bulunmalıdır.

E) Muhatapları üzerinde yarattıkları etkiler bakımından

a) Yararlandırıcı işlemler: İlgiliye bir yarar sağlayan
veya ilgilinin üzerinden bir yükü kaldıran işlemlerdir,
izin ve ruhsat işlemleri gibi

b) Yükümlendirici işlemler: İlgiliden belli bir
davranışta bulunmasını, bulunmamasını veya belli
bir davranışa göz yummayı isteyen işlemlerdir.
Kolluk işlemleri gibi.

İDARİ KARARLARIN ALINMASI

1) Yetki Unsuru: İdari işlemin özünü oluşturan irade açıklamasının kim veya kimler tarafından yapılacağı hususu o işlemin "yetki unsurunu" oluşturur. Yetki kamu düzeni ile ilgilidir. Yetki kurallarına aykırılığın türleri:

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

77



Kişi yüzünden yetkisizlik: Özel hukuka göre ehil olmayan kişinin irade açıklaması ya da idareye tamamen yabancı kişilerin yaptıkları idari işlemler hukuka aykırıdır. Bu kararlar (?) yok hükmündedir. Kişi yüzünden yetkisizlik halleri yetki gasbı olarak adlandırılır.

Konu yönünden yetkisizlik: Astın üst yerine, üstün ast yerine işlem tesis etmesi veya aynı kuruluşun organlarının birbirinin yerine karar almaları davaları hukuka aykırıdır. Konu yüzünden yetkisizlik halleri yetki tecavüzü olarak adlandırılmakta ve açık ve bariz olmak kaydıyla yok hükmündedir.

Yer yönünden yetkisizlik: İşlem tesis eden mercinin coğrafi olarak görev alanı dışında işlem tesis etmesidir. Akkışla Kaymakamlığının, Bünyan ilçesi sınırları içerisinde işlem tesis etmesi gibi..

Zaman yönünden yetkisizlik: İstifa etmiş, resmen atanması tamamlanmamış, başka göreve atanmış, yıllık izinde bulunan veya emekli olmuş kamu görevlisinin yaptığı işlemler veya belli işlemlerin belli sürede yapılmasını emreden hükümlere aykırı olarak tesis edilen işlemler zaman yönünden yetkisizlik oluşturur.

2) Şekil Kuralları: İdari işlemler kanunda gösterilen şekil ve usul kurallarına uygun olarak yapılmalıdır. Belli başlı şekil kuralları şunlardır:

Yazılılık: İdari işlemler kural olarak yazılı ve imzalı olması gereklidir. İstisnaları bulunmaktadır.

Gerekçe: İdare işlemin gerekçesini ilgiliye bildirmek zorunda değildir; ancak yapı organına gerekçesini bildirmek zorundadır.

Savunma alınması: Kural olarak savunmanın alınma zorunluluğu yoktur. Kanunda belirtilmişse uyulması gerekir.

Hazırlık işlemlerinin yapılması: Kanunda bu yönde bir hüküm varsa uyulmaması işlemi şekil yönünden sakatlar.

ftilgîNotuf

| Asli şekil kurallarına aykırılık işlemi sakatlarken,;


| tali şekil kurallarına aykırılık işlemin geçerliliğine |
| etki etmez. |

3) Sebep Kuralları: İdareyi işlem yapmaya iten nedenlerdir. İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terk eden memura aylıktan kesme cezası uygulanır. Burada idari işlemin sebep unsuru: ikamet ettiği ilin sınırlarını izinsiz terk etmektir.

tn 'o tr

UJ Q

m m a.

İlgililerin rıza ve taleplerinin gerekli olduğu isteğe bağlı işlemlerde, gerekli rıza veya talep alınmadan idarece işlem yapılması işlemin sebep unsurunu sakatlar.



4) Konu Unsuru: İdari işlemin konusu, onun
hukuk aleminde meydana getirdiği değişikliktir. Konu
unsuruna aykırılık halleri şunlardır:

» Konu-sebep unsuru arasında bağlantının kopuk olması

» Belli statüdekiler için yapılacak bir işlemin, başka statülere uygulanması

» İdari işlemin konusunun imkânsız veya gayri meşru olması: Ölmüş bir insanın memur atanması, kamu malının kamulaştırılması gibi.

» İdari işlemin geçmişe etkili tesis edilmesi: İdari işlemler kural olarak geçmişe etkili olarak tesis edilmezler. Aksi halde idari işlem konu yönünden sakattır. Bazı istisnai durumlarda geri alma gibi geçmişe tesir etmesi hukuka uygundur.

5) Maksat Unsuru (Yetki Saptırması): İdari
işlemin nihai amacı kamu yararıdır. Bu nedenle
kişisel amaç güdülerek alınan idari kararlar, siyasal
amaç güdülerek alınmış idari kararlar ve özel
maksadı aşan idari kararlar amaç yönünden
sakattır.


Yüklə 1,07 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin