TüRKİye cumhuriyeti ankara üNİversitesi



Yüklə 461,85 Kb.
səhifə1/4
tarix17.12.2017
ölçüsü461,85 Kb.
#35130
  1   2   3   4



TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ


BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ
KESİN RAPORU


Beyşehir Gölü’nün Trofik Durumunun İncelenmesinde

Fitoplankton Topluluklarının Kullanımı

Proje Yöneticisi

Doç. Dr. Nilsun DEMİR



Yardımcı Araştırıcılar

Özden FAKIOĞLU

Ar. Gör. İlknur MERİÇ

Proje No: 20070711001HD

Başlama Tarihi: 01.07.2007

Bitiş Tarihi: 01.07.2008

Rapor Tarihi: 31.07.2008
                    

Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri


Ankara - 2008




1. PROJENİN TÜRKÇE ADI VE ÖZETİ:

BEYŞEHİR GÖLÜ’NÜN TROFİK DURUMUNUN İNCELENMESİNDE FİTOPLANKTON TOPLULUKLARININ KULLANIMI

Su Çerçeve Direktifi, Avrupa Birliği’nde 2000 yılında kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde su kaynaklarının Birlik tarafından kabul edilen Su Çerçeve Direktifi’ne göre yönetilmesi ve izlenmesi büyük önem taşımaktadır. Beyşehir Gölü, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüdür. Göl A grubu sulak alan ve SİT alanı kapsamındadır.

Beyşehir Gölü’nde Mart 2007-Aralık 2007 tarihleri arasında yürütülen bu çalışmada, örnekler ayda bir kez olmak üzere 4 istasyondan alınmış, fitoplankton teşhisi, sayımı yapılmış, hücre boyutları ölçülmüş ve fitoplankton biyokütlesi tahmin edilmiştir. Gölün buz tuttuğu Ocak ve Şubat aylarında örnekleme yapılmamıştır. Ayrıca, su sıcaklığı, pH, Secchi derinliği, çözünmüş oksijen derişimi ölçülmüş, klorofil a analizi yapılmıştır.

Beyşehir Gölü’nden alınan su örneklerinde, Bacillariophyceae sınıfından 36, Chlorophyceae sınıfından 46, Chrysophyceae sınıfından 1, Cryptophyceae sınıfından 7, Cyanophyceae sınıfından 10 ve Euglenophyceae sınıfından 9 olmak üzere toplam 109 tür teşhis edilmiştir. Ortalama klorofil a derişimi 8,24±2,08 mg/m3, ortalama Secchi derinliği ise 1,08±0,35 m olarak belirlenmiştir. Çözünmüş oksijen 7,0-11,6 mg/l arasında, pH 7,8-8,9 arasında ve su sıcaklığı 5,5-26 oC arasında değişim göstermiştir. Beyşehir Gölü fitoplanktonunda diatom ve yeşil algler baskın olarak bulunmuştur. Sentrik diatomlardan Cyclotella meneghiniana ve Aulocoseira granulata, pennat diatomlardan Ulnaria acus, Chlorophyceae sınıfından Mougeotia sp., Chrysophyceae sınıfından Dinobryon divergens ve mavi-yeşil alglerden Merismopedia glauca baskın türler olarak belirlenmiştir. Araştırma süresince Beyşehir Gölü’nde fitoplankton biyokütlesi 0,40 ile 6,43 mg/l arasında değişmiştir. Fitoplankton biyokütlesine göre göl mezotrofiktir. Göl ortalama fitoplankton biyokütlesine göre (1,98 mg/l) iyi ekolojik kalite sınıfına girmektedir. Ancak ötrofik göllerin indikatörü olan bazı türlerin bulunması ve mavi-yeşil alg artışları ötrofikasyon ve kirlenmeye işaret etmektedir.



Anahtar Kelimeler: Beyşehir Gölü, fitoplankton, biyokütle, klorofil a

2. PROJENİN İNGİLİZCE ADI VE ABSTRACT

USE OF PHYTOPLANKTON COMMUNITIES FOR MONITORING ECOLOGICAL STATUS IN LAKE BEYŞEHİR

The monitoring and management of water resources according to Water Framework Directive which was established by European Union are very important in the harmonization process of Turkey. Lake Beyşehir is the largest freshwater lake of Turkey. It has some protected status (SIT- natural park and A Class Wetland). The lake has a lot of problem such as reduction in water level, pollution and macrophyte increases.

Water samples had been taken monthly from four station in Lake Beyşehir between March and December 2007. Samples could not been taken between January and February 2008 due to the ice on surface. The phytoplankton were identified and counted. Then, phytoplankton biomass was estimated from the measured cell size. Water temperature, pH, Secchi depth and dissolved oxygen were measured. Chlorophyll a was analyzed too.

A total of 109 phytoplankton species from Bacillariophyceae (36), Chlorophyceae (46), Chrysophyceae (1), Cryptophyceae (7), Cyanophyceae (10) and Euglenophyceae (9) were identified from samples taken Lake Beyşehir. Mean values of chlorophyll a and Secchi depth were measured as 8,24±2,08 mg/m3 and 1,08±0,35 m, respectively. Dissolved oxygen was measured between 7,0 and 11,6 mg/l. pH varied between 7,8 and 8,9. Water temperature changed between 5,5oC and 26oC. Diatoms and green algae were found dominant in lake. Cyclotella meneghiniana and Aulocoseira granulata from centric diatoms, Ulnaria acus from pennate diatoms, Mougeotia sp. from Chlorophyceae, Dinobryon divergens from Chrysophyceae and Merismopedia glauca from blue-green algae were dominant in phytoplankton. In the study period, phytoplankton biomass of Lake Beyşehir varied between 0,40 and 6,43 mg/l and this value pointed out the mesotrophy. Mean phytoplankton biomass (1,98 mg/l) was found within the limits of good ecological quality class. However, the increases of blue-greens and some indicators of eutrophic lakes showed the signals of eutrophication and pollution.



Key Words: Lake Beyşehir, phytoplankton, biomass, chlorophyll a

3. AMAÇ VE KAPSAM
Türkiye, tüm dünyada olduğu gibi küresel ısınma probleminden etkilenmektedir. Ayrıca su kaynaklarımızda kirlenme, ani balık ölümleri, renk değişimleri gibi problemler olduğu bilinmektedir. Kuraklaşma göllerimizi tehdit etmekte ve bu nedenle bazı göl ve sulak alanlarımızın yok olduğu belirtilmektedir. Bu bağlamda mevcut kaynaklarımızı en iyi şekilde korumak, izlemek ve değerlendirmek temel amaç olmalıdır.
Beyşehir Gölü, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüdür. Ayrıca A grubu sulak alan ve SİT alanı kapsamı altındadır. Sığ bir göl olan Beyşehir Gölü kirlenme, su seviyesinin azalması, aşırı makrofit artışları gibi problemlerle karşı karşıyadır. Bu projenin amacı, Beyşehir Gölü fitoplankton biyokütlesi ve tür kompozisyonunun mevsimsel değişimlerini inceleyerek gölün sürdürülebilir yönetimine örnek oluşturacak şekilde gölün trofik durumunu değerlendirmektir.
Türkiye AB’ne üye olma sürecindedir. Bu bağlamda, AB’de yürürlükte olan Direktiflere uyum sağlanmasına yönelik çalışmalar sürmektedir. Su Çerçeve Direktifi, Avrupa Birliği’nde 2000 yılından beri yürürlüktedir. Direktif, yüzey ve yeraltı sularının sürdürülebilir kullanımını hedeflemektedir. Direktife göre yüzey suları; göller, akarsular, geçiş suları ve kıyı suları olarak 4 su kütlesine ayrılmıştır. Türkiye’de Su Çerçeve Direktifi konusunda ilk çalışma Nehir Havzalarının Yönetimi konusunda yapılmış ve 6 nehir havza bölgesi tanımlanarak bunlardan Büyük Menderes Nehir Havza’sında bir pilot çalışma gerçekleştirilmiştir (Anonim 2003).
Su Çerçeve Direktifi’nin göllerde uygulanmasında, fitoplankton, fitobentos, makrofitler, makroomurgasızlar ve balık kalite göstergeleri olarak belirlenmiştir (Anonymous 2000). Bu araştırma ile Beyşehir Gölü’nde fitoplankton topluluk yapısının incelenmesi ve gölün trofik düzeyinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu araştırma daha sonra çeşitli göllerimize uygulanarak yaygınlaştırılacaktır.

Araştırmada Beyşehir Gölü fitoplankton topluluğunun yapısı ortaya konacak, veriler daha önceki yıllarda elde edilen veriler ve fizikokimyasal su kalite parametreleriyle birlikte değerlendirilecektir. Bu araştırmanın gölde yapılacak rehabilitasyon çalışmalarının izlenmesinde bir kaynak teşkil etmesi amaçlanmaktadır.


3.1. Genel Bilgiler
Su kütlelerinde trofik düzeyin belirlenmesinde iki yöntem kullanılmaktadır. Bunlardan birisi biyoindikatör kullanmak, diğeri ise kimyasal metotlar uygulamaktır. Biyoindikatör kullanımı, çevresel değişimlerin canlı grubu üzerine etkilerini gösterdiğinden trofik düzeyin değerlendirilmesinde çok önemlidir ve her iki metodun birlikte kullanılarak, sonuçların birlikte incelenmesi önerilmektedir (Cox 1991).
Göllerin fitoplankton kompozisyonu su kalitesinin bir göstergesidir. Fitoplankton türleri göllerde besin düzeyinin belirlenmesinde indikatör olarak kullanılmaktadır. Çözünmüş oksijen, pH, Secchi derinliği, organik madde, fosfor, azot derişimi vs. gibi çeşitli su kalite parametreleri ile fitoplankton arasında doğrusal ilişkiler vardır.
Su kalitesinin belirlenmesinde sucul organizmaların kullanımı çok eski zamanlara dayanır. Bir çok çalışmada, saprobik ve trofik indikatör türler belirlenmiş, Thunmark ve Nygaard tarafından çeşitli sayısal fitoplankton indisleri geliştirilmiştir (Aykulu vd., 1983; Lepistö ve Rosenström, 1998). Bununla birlikte, fitoplankton indislerinin kullanımı yaygın olarak kabul görmemiştir. Bu durum birçok nedenden kaynaklanmaktadır. Bunların en önemlileri; tatlı su ekosistemlerinde farklı fitoplankton topluluklarının oluşumu, bu toplulukların dinamik yapısı, habitat çeşitliliği ve fitocoğrafik farklılıklardır (Padisak et al., 2006). Karasal ekolojide olduğu gibi, göllerde fitoplanktonun topluluk yapısını incelemeye yönelik yaklaşımlar uzun süre yapılmamıştır. Alg topluluklarını sınıflandırmaya yönelik ilk yaklaşımlar geniş uygulama alanı bulamamıştır. 1941 ve 1945’te Pankin tarafından alg topluluklarının sınıflandırılması için kullanılan bazı yaklaşımlarda genel bir kabul görmemiştir (Padisak et al., 2006).
Reynolds (1980, 1997) Kuzeydoğu İngiltere göllerinden elde ettiği fitoplankton verilerine klasik bir fitososyolojik yaklaşım uygulamış ve çeşitli tür topluluklarını ayırmıştır. Sommer (1986), Alp göllerinin tür kompozisyonları ve mevsimsel süksasyonunda yüksek benzerlikler bulmuştur. Mason (1991), oligotrofik ve ötrofik göllerin karakteristik fitoplankton toplulukları olduğunu bildirmiştir.
Fitoplankton toplulukları mevsimsel süksasyon olarak adlandırılan bir rekabet arenasında bulunur ve koşullardaki değişimler yüksek kompozisyonal çeşitliliğin oluşumuna yol açar (Scheffer et al., 2003).
Göllerin besin düzeyi sınıflandırması (trofik durum), göllerin karşılaştırılması ve göl yönetim stratejileri geliştirilmesi açısından önem taşımaktadır. Besin düzeyi sınıflandırmasında en çok kullanılan parametreler, Secchi derinliği, ilk üretim, klorofil a ve toplam fosfordur. Göllerin trofik durumlarına göre oligotrofik, mesotrofik ve ötrofik olarak sınıflandırılmasında kullanılan parametrelerin sınır değerleri belirlenmiştir (OECD 1982; Wetzel 1983). Ankara’ya su sağlayan Kurtboğazı ve Çamlıdere baraj göllerinin besin durumu ve fitoplankton topluluğu karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve baraj göllerinin besin durumu tahmin edilmiştir (Bakan 1997).
Göllerin morfolojik özellikleri ve temel çevresel değişkenlerin kombinasyonu ile oluşan mevsimsel döngüler mevsimsel süksasyonun belirli periyotlarında “en iyi adapte olmuş” türlerin baskın olmasını sağlar. Detaylı bazı çalışmalar kararlı durum fitoplankton topluluklarının nadiren geliştiğini ancak eğer gelişirse de belirli fonksiyonel gruplarla ilişkili K-seçimli türlerden oluştuklarını göstermiştir (Naselli-Flores et al. 2003).
Sicilya’da besin düzeyleri farklı iki baraj gölünde haftalık olarak alınan örneklerde fitoplankton toplulukları ve dağılımı incelenmiştir. Arancio Gölü sığ ötrofik bir göl, Rosamarina Gölü ise derin mesotrofik bir göldür. Arancio Gölü’nde besin maddeleri derişimindeki artışın fitoplankton kompozisyonunu değiştirmediği, ancak fitoplankton biyokütlesini artırdığı belirtilmiştir. Bu gölde, üç tür (Anabaena solitaria, Pediastrum simplex ve Coelastrum astroideum) K stratejisti türler sınıfına girmektedir ve r stratejisti tür kaydedilmemiştir (Naselli and Barone 1998).
İklimsel değişimler veya insan etkisi (evsel ve endüstriyel atık gibi) sonucu göllere besin maddesi yüklemesi olmaktadır. Ötrofikasyona en hızlı tepkiyi küçük göller göstermektedir. Gölün besin düzeyindeki değişim baskın plankton grubunun değişmesine etki eder. Çoğunlukla organik kirlenmeye maruz kalmış sularda mavi-yeşil alglerden Microcystis aeruginosa ve Anabaena circinalis patlamaları görülür (Padisak et al. 2003).
1998-2001 yıllarında Lasinskie Male ve Zamkowe Gölleri’nin yönetimine ilişkin çalışmalar yapılmıştır. Bu iki sığ göl, 1994 yılında çok yüksek kirlilik seviyesi ve yıllık Cyanobacterial alg patlaması nedeniyle rekreasyonel olarak kullanılmaz hale gelmiştir. 1998 yılında restorasyon çalışmaları başlatılmış ve bir ay sonra fitoplankton topluluklarında değişme kaydedilmiştir. Göllerde Aphanizomenon biyokütlesi ve ötrofik alg türleri baskın olarak bulunmuştur. Restorasyondan sonra su berraklığında artış meydana gelmiştir. BOD değerinde azalma saptanmıştır (Wisniewski 2002).
Göllerde besin maddelerinin değişiminin fitoplankton kompozisyonuna doğrudan etki ettiği bildirilmiştir (Villena and Romo 2003).
Erie Gölü’nde 1983 – 1987 yılları arasında yapılan çalışmada bahar, yaz ve sonbahar döneminde plankton örnekleri toplanmıştır. Beş yıl boyunca yürütülen çalışmada 49 tür tespit edilmiş ve fitoplankton biyokütleleri batı, orta ve doğu bölgelerinde sırasıyla ortalama 1,88 ± 0,12 g/m3, 1,04 ± 0,07 g/m3 ve 0,63 ± 0,071 g/m3 olarak belirlenmiştir. Bu araştırmaya göre, gölde 1970 yılından 1983–1987’ye kadar alg biyokütlesinde azalma olduğu ve Stephanodiscus binderounus, S. niagarae, S. tenuis, Aphanizomenon flos-aque, Rhodomonas minuta biyokütlesinin % 70–98 azaldığı tespit edilmiştir (Makarewicz 1993).


3.2. Beyşehir Gölü’nde Yapılan Çalışmalar
Beyşehir Gölü, Van ve Tuz Gölü’nden sonra üçüncü büyük gölümüzdür. Gölün alanı 656 km2’dir. Ortalama derinliği 4- 4,5 m olup 3,5 milyar metreküp su hacmi bulunur. Yılda 350–400 milyon metreküp su sulama ve içme suyu olarak kullanılmaktadır (Kazancı vd. 2003).
Göl alanı, 1991 yılında Birinci Derece Doğal Sit Alanı ilan edilmiştir. 1993 yılında göl ve çevresindeki biyolojik çeşitlilik açısından değerli alanlar, Isparta ve Konya illerine bağlı olan Kızıldağ ve Beyşehir milli parkları sınırları içine alınmıştır. Ayrıca göl suyu birinci derece içme suyu kıstasına uyması nedeniyle İçme ve Kullanma Suyu Koruma Sahası statüsüne sahiptir. Beyşehir Gölü, aynı zamanda önemli bir kuş ve bitki alanıdır (Anonim 2004).
Beyşehir Gölü, 1908 yılına kadar doğal tahliyesi durumundaki Beyşehir Çayı vasıtasıyla fazla sularını, Seydişehir Ovası’nı geçerek, ovanın en çukur kısmını oluşturan Suğla Gölü yatağına boşaltmıştır. 1908 yılında başlatılan bir çalışma ile Beyşehir Çayı yatağı, Bağlama mevkiinden başlayan 30 km uzunluğunda bir derivasyon kanalı ile Balıkova Boğazı’ndan Çarşamba Çayı’na bağlanmıştır. Derivasyon kanalı ile birlikte Beyşehir Gölü çıkışına bir regülatör inşa edilmiş, böylece göl depolama tesisi haline getirilmiştir. Regülatör ve derivasyon kanalı 1914 yılında işletmeye açılmıştır (Ayhan vd. 1996).
Beyşehir Gölü’nden en fazla su 1981 yılında çekilmiştir. Toplam 121900 ha’lık bir alanın su kaynağını teşkil eden Beyşehir Gölü’nün su seviyesinin yükseltilmesi için DSİ tarafından 2 proje planlanmıştır. Bunlardan ilki olan Derebucak-Gembos Derivasyon Projesi, Derebucak Barajı’nda biriktirilecek suların Gembos tünel ve kanallarıyla Beyşehir Gölü’ne aktarılmasına dayanmaktadır. Diğer bir projede Konya-Çumra III. Merhale Projesi’dir. Türkiye’nin ikinci büyük sulama tüneli olan Mavi Tünel, aşırı yeraltı suyu çekimini ve çöküntü obruklarının oluşmasını engelleyecek, Beyşehir Gölü’ne su takviye edilmesiyle tabii hayatın korunmasına imkan tanıyacaktır (Anonim 2006). Derebucak-Gembos Derivasyon Projesi, 2007 yılında tamamlanarak 130 milyon metreküp su Beyşehir Gölü’ne verilmeye başlanmıştır.
Göldeki başlıca insan faaliyetleri; balıkçılık, saz kesimi, sulama ve içme suyu teminidir. Gölün ekolojik özellikleri bozuldukça, bu faaliyetlerde olumsuz bir biçimde etkilenmektedir. Gölde ticari balıkçılık gelişmiş durumdadır. Yaklaşık 2000 balıkçı teknesi bulunmaktadır. Gölün belirli bölgelerinde köylüler tarafından saz kesimi yapılmaktadır. Konya’daki Çumra Ovası’na sulama suyu temini dışında, özellikle batı yakasında büyük ölçekli pompa istasyonlarıyla tarım arazilerinin sulanması için su çekilmektedir (Anonim 2004).
Gölden aşırı su çekilmesi, gölün ekolojik özellikleri üzerinde ardışık ve artan olumsuz etkilere neden olmaktadır. Evsel atık suların göle deşarjı da bir başka tehdittir. Göl çevresindeki yerleşimlerin çoğunun atık suları, herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan göle ulaşmaktadır. Gölün doğu yakasındaki tarım alanlarından gelen drenaj suları da insan faaliyetlerinin göl üzerindeki baskısını artırmaktadır. Ayrıca Huğlu Kasabası’nda tüfek fabrikası bulunmaktadır. Gölün batı kenarında bir tekstil fabrikası çalışır durumdadır. Beyşehir İlçesi yakınlarında bisküvi fabrikası yapılmaktadır (Kazancı vd. 2003).
Beyşehir Gölü’nde fitoplankton ve bentik alglerin komposizyonu ve yoğunluklarının mevsimsel değişimi Mart 1994-Kasım 1995 ayları arasında incelenmiştir. Gölde, Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta, Dinophyta ve Euglenophyta sınıflarına ait 223 tür tespit edilmiştir. Sonuçta gölün fiziksel ve kimyasal özellikleri bakımından mezotrof olduğu tespit edilmesine rağmen, mevcut türlerin çoğunun ötrofik göllerin karakteristiğini gösteren organizmalardan oluştuğu bildirilmiştir (Akköz 1998).
Kasım 1996 - Kasım 1997 tarihler arasında yapılan bir çalışmada ise, Beyşehir Gölü ve göle dökülen Üstünler, İli Irmak ve Soğuksu Çayları’ndan alınan örneklerde azot, fosfor, klorofil a, fitoplankton, zooplankton ve bentik omurgasız taksonları incelenmiştir. Göl, fitoplankton, zooplankton ve bentik omurgasız türlerine göre mezotrofik seviyede bulunmuştur (Oğuzkurt 2001).

Çeşitli göllerde fitoplanktona yönelik incelemeler yapılmakla birlikte bu projenin amacı, su seviyesinde düşme yaşanan ve kirlenme ile tehdit altında olan büyük bir gölde izleme çalışmalarına temel oluşturacak şekilde fitoplanktona yönelik bilgilerin elde edilmesidir. Bu proje ile ilk defa fitoplankton biyohacim ölçümlerinden yararlanılarak Beyşehir Gölü’nün trofik durumu belirlenecektir. Çalışma Avrupa Birliği tarafından su kütlelerinin incelenmesi ve izlenmesine yönelik bilgi ve metotları içeren Su Çerçeve Direktifi’ne göre göllerin fitoplankton topluluğuna yönelik olarak izlenmesine temel oluşturacaktır.



4. MATERYAL VE YÖNTEM

4.1. Materyal
4.1.1 Araştırma yeri
Beyşehir Gölü, Batı Torosların doğusunda 37º45'K–31º36'D koordinatları arasında yer alır. Konya’ya 75 km uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 1121 m yüzölçümü 656 km2, en derin yeri 7–8 m ve yağış alanı 1246 km2’dir (Kazancı vd. 2003).
Beyşehir Gölü’nün uzunluğu 45 km, genişliği ise 26 km’yi bulmaktadır. Akburun ile Gölyaka köyleri arasındaki bölge, en dar kısmı oluşturur ve 14 km’dir. Gölün en derin kısımları doğu ve güneyde bulunmaktadır. Bu kısımda derinlik 7–8 m’yi bulur, batıda ise 4–5 m’ye iner (Kazancı vd. 2003).
Beyşehir Gölü, göller yöresinde, Beyşehir ilçesinin kuzeyinde, Şarkikaraağaç ilçesinin güneyinde Sultan dağları ile Anamas dağları arasındaki tektonik çukurlukta yer alan bir göldür.
Göl, Sultan Dağları ve Anamas Dağları’ndan inen çaylar ve dereler, güneydeki ve batısındaki mezozoik kalkerlerin çatlaklarından gelen pınarlar, göl dibindeki kaynaklar ve doğrudan göl yüzeyine düşen yağışlarla beslenmektedir. Gölü besleyen toplam 27 adet çay ve dereden en önemlileri; kuzeyde Çarıksaray Deresi, batıda Ozan Çayı, güneyde Sarıöz Çayı, Termiye Çayı, Karadiken, Soğuksu ile İli Irmaklarıdır (Ayhan vd. 1996).
Gölün boşaltımı ise; gölün batısında kuzey-güney doğrultusunda yer alan düdenler vasıtasıyla suyun Manavgat havzasına taşınması, tarımsal amaçlı su kullanımı ve buharlaşma yoluyla gerçekleşmektedir (Ayhan vd. 1996). Beyşehir Gölü ve örnek alınan istasyonlar Şekil 3.1’de verilmiştir.



Şekil 4.1. Beyşehir Gölü ve örnek alınan istasyonlar
4.1.2. Araştırmada Kullanılan Araç ve Gereçler

Araştırma alanında ve laboratuarda aşağıda belirtilen gereçler kullanılmıştır:

-Ruttner su alma aleti, 2 l su örneği alabilen,

-Oksijenmetre, YSI 51 Model, çözünmüş oksijen ve su sıcaklığı ölçümlerinde kullanılacak olan, 5 ºC ile + 45 oC arasındaki sıcaklıkları ±1 oC hassasiyetle, 0 ppm ile 15 ppm arasındaki çözünmüş oksijen değerlerini  0,2 ppm hassasiyetle ölçen taşınabilir,

-Digital pH metre, göl suyu pH değerlerinin ölçümlerinde kullanılacak olan pH’yı ±0,1 hassasiyette ölçen,

-İnverted mikroskop, 100x, 200x, 400x büyütme yapabilen,

-Binoküler mikroskop, 100x, 200x, 400x, 1000x büyütme yapabilen ve fotoğraf çekebilen,

-Spektrofotometre, 400-800 nm dalga boylarında okuma yapabilen,

-Plankton kepçesi, 55 mikron göz açıklığında,

- Hydrobios Secchi diski, 20 cm çapında,

-Hydrobios sayım çemberi, 1, 10, 20 ml hacminde.
4.2. Yöntem
4.2.1. Plankton ve Su Örneklerinin Alınması
Beyşehir Gölü’nden plankton ve su örnekleri, Mart 2007-Aralık 2007 tarihleri arasında aylık olarak alınmıştır. Aralık sonundan itibaren göl yüzeyi donduğu için örnek alınması tamamlanmıştır. Araştırmada gölü temsil eden 4 istasyondan, su yüzeyinden (0,2m), ortadan (1 m) ve dipten (3 m) olmak üzere su örnekleri 2 l hacminde Ruttner su alma aletiyle alınmıştır. Planktonun kalitatif olarak incelenmesi amacıyla plankton kepçesiyle vertikal ve horizontal çekimler yapılmıştır.
4.2.2. Fitoplankton teşhisi
Fitoplankton teşhisi, çöktürülen su örnekleri veya plankton kepçesiyle alınan örneklerin taksonomik literatüre göre binoküler mikroskopta incelenmesiyle yapılmıştır. Fitoplankton teşhisinde;

-Bacillariophyceae türleri için Hustedt (1930), Huber-Pestalozzi (1942), Cox (1996),

-Chlorophyceae türleri için Prescott (1973), Lind ve Brook (1980), Komarek ve Fott (1983), John et al. (2002),

-Cryptophyceae türleri için Huber-Pestalozzi (1950), John et al. (2002),

-Cyanophyceae türleri için Huber-Pestalozzi (1938), Starmach (1966), Prescott (1973), Komarek and Anagnostidis (1999), John et al. (2002),

-Dinophyceae türleri için Prescott (1973), Popovski ve Pfiester (1990),

- Euglenophyceae türleri için Prescott (1973), John et al. (2002)’ye ait kaynaklar ve teşhis anahtarları kullanılmıştır.

Diatomlar Lugol solüsyonu damlatılarak çöktürülen su örneklerinin eşit hacimde nitrik ve sülfürik asitle kaynatılması ve asitin yıkamayla giderilmesinden sonra binoküler mikroskopta teşhis edilmiştir.


4.2.3. Klorofil a tayini
Klorofil a tayini, bir litrelik su örneklerinin süzüldüğü cam selüloz filtre kağıtlarının 3-4 saat bekletildikten sonra parçalanması, bir gece 10 ml %90’lık asetonda bekletilmesi, santrifüjlenmesi ve ekstraktın optik yoğunluğunun 630, 645 ve 665 nm dalga boylarında spektrofotometrede okunmasıyla yapılmıştır (Strickland ve Parsons 1972).
Klorofil a derişimi;

Klorofil a (mg/m3 ) = Ca x [ v / (V x 1)] formülüyle hesaplanmıştır.


Burada,

Ca = 11,6 D665 – 1,31 D645- 0,14 D630

V = Süzülen suyun hacmi (l),

v = Asetonun hacmi (ml),

1 = Spektrofotometre küvetinin eni (cm),

D665, D645, D630 = Ekstraktın 665, 645 ve 630 dalga boylarındaki optik yoğunlukları (nm)’dir.




      1. Fitoplanktonun sayımı ve biyokütlenin hesaplanması

Su örnekleri, fitoplankton yoğunluğuna göre Hydrobios plankton sayım çemberlerine konmuş, Lugol solüsyonu damlatılarak bir gece bekletildikten sonra fitoplankton sayımı Leica DMIL inverted mikroskop yardımıyla yapılmıştır (Utermohl, 1958; Anonymous, 2003).


Fitoplankton sayısının hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılmıştır (APHA 1995):
Fitoplankton Sayısı (adet/ml) =

Burada;


TA= Sayım hücresinin dip alanı (mm2),

F= Sayım yapılan saha sayısı (adet),

A= Mikroskop görüş sahasının alanı (mm2),

V= Çöktürülen örnek hacmi (ml)’dir.


Fitoplankton biyokütlesinin analizinde, fitoplankton türleri teşhis edildikten hücreler küre, silindir, koni gibi geometrik şekillere benzetilmiş (Wetzel and Likens 1991), ve boyutları; Leica inverted mikroskop üzerinde bulunan dijital kamera ve Leica Application Suite görüntüleme programı yardımıyla ölçülmüştür. Hücre hacimleri Hillebrand et al. (1999) tarafından belirtilen formüllere göre hesaplanmıştır. Örnekte bulunan hücre sayısı hücre hacmiyle çarpılarak türün örnekteki toplam hacmi belirlenmiştir.

Toplam fitoplankton hücre hacminin hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılmıştır (APHA 1995);


Burada;

HH= Toplam plankton biyohacmi (mm3/l),

HNi= i. türe ait organizma sayısı/l,

SHi= i. türün ortalama hücre hacmidir.

Hücre hacmi 1 mm3/m3 alg biyokütlesinin 1 mg yaş ağırlık/m3'e eşdeğer olduğu varsayılarak biyokütleye dönüştürülmüştür (Rott 1981).
4.2.5. Suyun bazı fiziksel ve kimyasal analizleri
4.2.5.1. Secchi derinliği

İstasyonlarda Secchi derinliği 20 cm çapındaki Secchi diski ile diskin gözden kaybolduğu derinlik olarak ölçülmüştür.



4.2.5.2. Su sıcaklığı
Su sıcaklığı, oksijenmetre probu yardımıyla ölçülmüştür.
4.2.5.3. Çözünmüş oksijen
Çözünmüş oksijen, YSI 51 B Model oksijenmetre ile yerinde ölçülmüştür.
4.2.5.4. pH
pH, Consort P901 Model pHmetre ile yerinde ölçülmüştür.
5. ANALİZ VE BULGULAR


5.1. Fitoplankton Türleri

Araştırma süresince Beyşehir Gölü’nden alınan örneklerde yapılan incelemeler sonucunda Bacillariophyceae sınıfından 36, Chlorophyceae sınıfından 46, Chrysophyceae sınıfından 1, Cryptophyceae sınıfından 7, Cyanophyceae sınıfından 10 ve Euglenophyceae sınıfından 9 olmak üzere toplam 109 tür teşhis edilmiştir. Fitoplankton türlerine ait liste çizelge 5.1’de verilmiştir.




Çizelge 5.1. Beyşehir Gölü’nde teşhis edilen fitoplankton tür listesi
BACILLARIOPHYCEAE

C. hammeri Reinsch
Centrales

C. laeve Rabenhorst

Aulocoseira granulata (Ehrenberg) Simonsen

C. pyramidatum Brebisson in Ralfs

Cyclotella ocellata Pandocsek

C. reniforme (Ralfa) W.Archer

C. meneghiniana Kützing

C. turpinii Brebisson

Melosira varians C.Agardh

Crucigeniella apiculata (Lemmermann) Schmidel

Pennales

Desmidium grevellii Kützing ex Ralfs

Amphora ovalis Kützing

Elakatotrix viridis (J.Snow) Printz

Amphora libyca Ehrenberg

Euastrum insulare (Wittrock) J.Roy

Asterionella formosa Hassal

Gloeocystisgigas (Kützing) Lagerheim

Cocconeis placentula Ehrenberg

Monoraphidium contortum (Thuret) Komarkova Legnerova

Cymbella affinis Kützing

C. amphicephala Naegeli

M. komarcovae Nygaard

M. minimum (Korshikov) Hindak

C. aspera (Ehrenberg) Cleve

C. helvetica Kützing

Mougeotia sp.

Cymatopleura eliptica (Brebisson) W.Smith

Oocystis lacustris Chodat

C. solea W. Smith

O. solitaria Wittrock

Cystopleura turgida (Ehrenberg) Kuntze

Pandorina morum (O.F. Müller) Bory

Epithemia muelleri Fricke

Pediastrum boryanum (Turpin) Meneghini

E. zebra var. saxonica (Kützing) Grunow

P. dublex Meyen

Eunotia praerupta Ehrenberg

P. simplex Meyen

E. robusta Ralfs

Scenedesmus acuminatus (Lagerheim) Chodat

Fragilaria crotonensis Kitton

S. arcuatus Lemmermann

Gomphonema constrictum Ehrenberg

S. bijuga var. disciformis (Chodat) CR.Leite

G. olivaceum (Hornemann) Kützing

S. dimorphus (Turpin) Kützing

G. ventricosum Gregory

S. ellipticus Corda

Gyrosigma acuminatum (Kützing) Rabenhorst

S. quadricauda (Turpin) Brebisson

Meridion circulare (Greville) C.A.Agardh

Schroederia setigera (Schröeder) Lemmermann.

Navicula cuspidata Kützing

Sphaerozosma granulatum J.Roy and Bisset

N. placentula (Ehrenberg) Grunow

Staurastrum muticum Brebisson ex Ralfs

Nitzschia linearis (Agardh) W.Smith

S. cingulum (West and G.S. West) G.M.Smith

N. thermalis Kützing

S. formosum C.Bernard

N. vermicularis (Kützing) Hanzsch

Stauridium tetras (Ehrenberg) E.Hegewald

Yüklə 461,85 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin