Deniz Turizmi
Ayvalık (Merkez), Alibey (Cunda) Adası, Ayvalık (Safa), Ayvalık (Sarımsak Adası), Bandırma (Merkez), Burhaniye-Ören, Edremit-Akçay, Erdek kıyıları, Marmara Adası (Mermer Plajı) deniz turizmi için uygun mekanlardır.
Milli Parklar
Kaz Dağı Milli Parkı
Balıkesir İli, Edremit İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha, Çanakkale’ye 123 km, Balıkesir’e 92 km. mesafededir. Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesini birbirinden ayıran, antik çağlarda “İda Dağı” olarak anılan Kaz Dağı, Biga yarımadasının en yüksek kütlesidir. Kaz Dağı’nın üzerine yerleşmiş, kuzey-güney istikametine uzanan derin vadi ve kanyonları, flora ve fauna açısından zengin bir potansiyel içermektedir.
Manyas Kuşcenneti Milli Parkı
Balıkesir İli Bandırma İlçesi sınırları içindeki Kuş Gölü (Manyas Gölü)’nün kuzeydoğusunda yer alan Milli Park’a Balıkesir-Bandırma karayolu ile ulaşılabilir.Kış mevsiminin sonlarına doğru Kuş Gölü’nün suları yükselmeye başlar ve kuzeybatı kıyısındaki, küçük söğüt korusunu ve etrafındaki sazlıkları kaplar. Kışın bahara döndüğü günlerde soğuk devreleri güney ülkelerinde geçiren göçmen kuşlar yuva kuracak yer olarak sessizlik içindeki Kuşcenneti Milli Park’ını seçerler. Yuvalarında yumurtlar, kuluçkaya yatarlar. Yavrular gözlerini burada açar, beslenir, büyür, serpilir ve gelecek yıl yine gelmek üzere uzaklara uçarlar.Göl suları, söğüt korusu ve sazlıkların sağladığı beslenme, güvenlik ve barınma olanakları ile elverişli iklim şartları, Avrupa-Asya kıtaları arasında büyük kuş göçlerini bu küçük (64 hektar) yurt köşesine yönelterek, yörenin memleketler arası ün kazanmasına neden olmaktadır. Kaşıkçıdan balıkçılara, çeltikçiden karabataklara, saz bülbülünden pelikanlara, kuğudan kazlara, ördeklere kadar kuluçka yapan, kışlayan ve göç sırasında uğrayan 239 kuş türünden 2-3 milyon kuş her yıl buraya uğramaktadır.
Tabiat Anıtları
Ayvalık Adası
Ayvalık Adaları, Pleistosen’deki tektonik hareketler sonucu çöken Ege Çanağı’ndaki tepelerin su üzerinde kalmasıyla oluşmuş jeomorfolojik birimlerdir. Adaların dağılışında eski dağların uzantısı büyük rol oynamıştır. Bu oluşum biçimi denizaltı topografyasına yansımış ve denizaltında ender doğal peyzaj güzelliklerini belirlemiştir. Saha rekreasyonel potansiyele sahiptir.
Gürgen Dağı (Kazdağı) Tabiatı Koruma Alanı
Marmara Bölgesinde, Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Ortaoba- Zeytinli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha 240 hektar büyüklüğündedir. Saha Balıkesir’e 124 km, Edremit’e 35 km. mesafededir. Endemik bir bitki olan ve nesli tükenmek üzere bulunan Kazdağı Köknarı (Abies equi-trajani) ile zengin bir yaban hayatı potansiyeline sahip eşsiz bir orman eko sistemi alanın özelliklerini oluşturur. Kazdağı Köknarı, karaçam, doğu kayını sahada bulunan başlıca ağaç türleridir. Geyik, karaca, domuz, ayı, kurt, çakal sahada yaşayan başlıca hayvan türleridir.
İzmir
Yurdumuzun belli başlı önemli turizm merkezlerinden biri olan İzmir, Ege turizminin odak noktası olarak bilinir. Deniz, hava ve kara ulaşımı hizmetleri İzmir’de başlar ve genellikle İzmir’de biter. İlin kültürel, sanatsal ve tarihsel yönlerinin etkinliği yanında turizmin Ege Bölgesinde başlangıç noktası oluşunun ayrı bir anlamı vardır. İzmir’in doğal güzellikleri yanında güneşi ve ılıman iklim kuşağında oluşu yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de ilgisini ve beğenisini kazanmaktadır.Efes, Bergama, Aphrodisias, Pamukkale, Priene, Milet, Didim gibi tarihi ören yerleri orta yaş turist grubunun yanında gençlerin de ilgisini çekmektedir. Diğer taraftan doğa ile iç içe yaşamak, güneşten, denizden faydalanmak isteyen genç turist grubu, tatillerini geçirmek için Çeşme, Ayvalık, Seferihisar, Foça ve Kuşadası’nı tercih etmektedir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
İzmir Arkeoloji Müzesi
Üç katlı olan müze binasında teşhir, seksiyonlar halinde hazırlanmıştır. Üst kat salonunda, İasos, Çandarlı (Pitane), Bergama, Bayraklı (Eski İzmir) antik kentlerine ait arkeolojik eserler, prehistorik çağlardan M.Ö. III. bin yıllarına tarihlenen pişmiş topraktan İasos kazısı seramik buluntuları, Protogeometrik ve Geometrik Dönem Batı Anadolu keramikleri, Arkaik Dönem siyah ve kırmızı figürlü Batı Anadolu vazoları, Hellenistik Devir hydriaları, çeşitli kaplar, cam vazolar, şişeler, masklar, heykelcikler, Myrina (Aliağa) Eros heykelcikleri sergilenmektedir. Ayrıca yine bu katta bulunan Hazine Salonu'nda Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerine ait altın, gümüş ve kıymetli taşlardan süs eşyaları, cam eşyalar, sikkeler ve bronz Demeter heykeli bulunmaktadır. Müzenin giriş katı olan orta katta mermer eserler teşhir edilmektedir. Arkaik Dönem'den Roma Dönemi sonuna kadar tarihlenebilen heykeltraşlık eserleri içeren; büyük heykeller, büstler, portreler ve masklar sergilenmektedir.
Bayraklı (Eski İzmir)
İzmir Körfezi'nin kuzeydoğusunda Tepekule mevkiinde bulunan yerleşim alanı, İzmir'in ilk yerleşim alanı olarak bilinmektedir. Kentin M.Ö. 3000 yıllarında kurulduğu arkeolojik bulgulardan anlaşılmaktadır. Bayraklı'nın üst kesiminde 205 m. yüksekliğindeki burun üzerinde mitolojik kral Tantalos'un mezarı olarak bilinen ve M.Ö. 7. yüzyıla tarihlenen yapı bulunmaktadır.
Kadifekale (Pagos)
M.Ö. 4. yüzyılda İzmir'de Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos'un körfeze hakim bir konumda kurduğu kent, bugünkü Kadifekale (Pagos) Tepesi ile tepenin iç limana bakan yamacında gelişmiştir.
Agora
İzmir'in Konak İlçesi'nde, Namazgah-Tilkilik mevkiinde bulunan Agora, Roma Dönemi'ne ait bir devlet agorasıdır. Politik toplantıların ve seçimlerin yapıldığı bir yerdir. Kazılarda agoranın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmıştır.
Pergamon
Yapılan araştırmalarda Arkaik devirlere kadar ulaşan buluntulara tastlanılmıştır. Bu devirde Pergamon küçük bir yerleşim yeridir. İÖIV:Yüzyılın sonunda Pergamon Lysimakhos ‘un verdiği paranın korunduğu yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Lysimakhos’un ölümünden sonra Philetairos parayı kentin kurulması için harcamıştır. İÖ133 yılında topraklarını Roma’ya bırakıncaya dek sınırlarını genişletmiş, tüm batı Anadolu’yu ve Trakia’yı ele geçirmişlerdir. İÖ III.Yüzyılda Galat’lara karşı Phileitaros’un yerine geçen I.Eumenes (263-241) tribut ödeyerek tehlikeyi durdurmuş, fakat onun yerine geçen I.Attalos (241-197) Galat’lar üzerinde kazandığı politik ve askeri başarıdan sonra tehlikeyi atlatmıştır. Bu dönem hem askeri,hem de politik yönden bir zafer devridir. Bunun yanısıra şehre sanat ve kültürel yönden bir çok yapı kazandırılmıştır. II.Eumenes zamanında (İÖ197-159) izlenilen politika ile Galat’lar, Makedonya ve Seleukos krallığı ve Roma gibi süper bir güç ile ittifak yapmışlardır. II.Eumenes’i takiben yönetimi sıra ile elinde tutan II.Attalos (İÖ159-138) ve III.Attalos (İÖ138-133) döneminde şehrin imarı ve geliştirilmesiyle ilgili çalışmaların devam ettiği ve Roma ile aynı politika izlendiği bilinmektedir. Nitekim sözü edilen bu üç kral zamanında Pergamon’a rakip olabilecek durumda Antiokheia ile Alexandria şehirleridir.Bergama topraklarının bir vasiyetle Roma’ya bırakılması sonucunda , Pergamon’da Roma hakimiyeti başlamış oldu. Augustus idaresi ile birlikte tüm Anadolu kentlerinde olduğu gibi Pergamon’da da refah dönemi başlamış, daha önceki kralların yaptıkları yapılara revizyon yapılmıştır. Traian döneminde, akropolde bir mabet inşa edilmiş, Hadrian idaresinde ise Traian’ın başlatmış olduğu mabet tamamlanmış, M.S.II Yüzyılda önemli bir konumda olan Asklepios’a ekler yapılmıştır. Daha sonraki imparatorlar döneminde de , örneğin Caracalla döneminde Dionysos mabedi yeniden düzenlenmiş, amphiteatron ile Stadion bu devirde yapılmıştır.M.S.II hatta , M.S.III.Yüzyılda kentte bir piskopos bulunduğu bilinmektedir. Sardis’de olduğu gibi ilk yedi kiliseden birisinin burada olduğu bilinmektedir.Bizans döneminde eski parlak dönemimden uzaklaşmış olmasına rağmen , Pergamon hala büyük sayılabilecek kentler arasındadır. Akropolü bir surla takviye edilmiştir.
Ephesos
İlk yerleşmeciler Karialı’lar ve Anadolu’nun yerli halkı olan Lelegler. Efsaneye göre Atina kralı Kodros sülalesinden gelen Androklos kentin kurucusu. İÖ10.yy.’dan sonra kolonize edilmeye başlanıyor. Bugün St.Jean Bazilikasının olduğu Ayazoluk tepesinde bulunan en erken buluntular Miken’lere aittir.İÖ560 yılında Lydia Kralı Kroisos kenti ele geçirerek, şehri Artemis Tapınağı’nın olduğu yere nakletmiştir. Artemision sütunlarında kabartmalı olarak bulunan sütün tanburlarında “ Kroisos yardım etti” ibaresi bunu kanıtlamaktadır. Lydia egemenliğinden sonra Pers idaresi altına giren Ephesos, (İÖ547) İÖ479 Grekler’in Persler’e karşı kazanılan Platia ve Salamis zaferleriyle Attik-Delos Deniz birliğine üye olur.İÖ.yy’ın son çeyreğinde Pelepponesos savaşında ise Sparta’nın yanında yer almıştır.Alexandros’un Asya seferiyle Pers egemenliğinden kurtulan kent gelişimine devam etmiş, Alexandros’un ölümüyle yerine geçen genarellerinden Lysimakhos, Artemision’ da bulunan yerleşmeyi Panayır dağı ile bülbül dağı arasındaki kısma taşımış ve surları yaptırmıştır. İÖ281 yılında Lysimakhos idaresi sona ermiş . İlk önce II.Antiokhos tarafından Seleukos’lar daha sonra Mısır’da egemenliklerini sürdüren Hellenistik krallardan Ptolemaioslar idaresine giren kent İÖ196 yılında tekrar III.Antiokhos yönetimindeki Seleukoslar idaresine geçmiştir.İÖ188 yılında Apameia Barışı ile kent Pergamon krallığına bırakılmıştır. İÖ133 yılında da Pergamon Krallığının bir vasiyetle Roma’ya bırakılmasıyla Kentte Roma idaresi başlamıştır.İÖ88 yılında Roma’ya karşı başkaldıran Pontus kralı Mithridates tarafında yer alan kent Roma komutanı Sulla’nın seferiyle cezalandırılarak tekrar Roma topraklarına bağlanmıştır. İÖı.yy’ın son yarısında Marcus Antonius ve Augustus’un merkezi durumunda olan kent, özellikle Augustus döneminde ve 2.yy içersinde büyük gelişmelere sahne olur. Augustus döneminde eyaletlerin yeniden düzenlenmesi sırasında Asya eyaletinin başkenti ve Romalı prokonsül’un oturduğu yer burasıdır
İnanç Turizmi
St. Jean Bazilikası
Bizans İmparatoru Justinyen 'in M.S. 6. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika Ayasuluk Tepesinde yer almaktadır. 40X110 m. boyutlarında batıdan girişi olan yapı haç planlı, kubbeli bir bazilikadır.
Yedi Uyuyanlar
M.S. 5. ve 6. yüzyıla rastlayan dönemde yapıldığı sanılan Yedi Uyuyanlar ören yeri, dini bir merkez hüviyetindedir. Rivayete göre Hıristiyanlığın resmi din olarak kabulünden önce, putperestlerden kaçarak buraya sığınan yedi genç uykuya dalıp iki yüzyıl sonra uyanmışlardır.
Meryem Ana Evi
Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlığın kutsal anası Hz. Meryem'in Evi bulunmaktadır. Hıristiyanlarca ''Panaya Kapulu'' olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S. 4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır.
Ayasuluk Tepesi ve Kale
Bu tepe Erken Hıristiyan, Bizans ve Selçuklu devirleri boyunca iyi tahkim edilmiş bir kale ile savunulmuştur. Halen ayakta duran sur, Erken Hıristiyanlık Devri'nde inşa edilmiş olup sonradan Selçuklular zamanında büyük bir restorasyona uğramıştır.
İsa Bey Camii
Ayasuluk Tepesi'nde St. Jean Bazilikası'nın batı yamacında bulunan cami, bir Selçuklu eseridir. 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır.
İzmir Kilisesi
İncil'de adı geçen yedi kilisenin ikincisi olan İzmir Kilisesi'nin "takip edilen" ve "sadık ol" anlamına geldiği söylenir. İzmir kilisesinin önemli olduğu çağ, M.S. II. ve III. yüzyıllardır. Bu kilisenin kalıntılarının, Çeşmelik semtinde St. Polikarp Kilisesinin yerinde olduğu bazı arkeologlar ve Hıristiyan din yazarlarınca belirtilmektedir.
Bergama Kilisesi
İncil'de adı geçen yedi kiliseden kesin olarak yeri bilinen tek kilise olup, Bergamalılar tarafından "Kızıl Avlu" diye adlandırılan bazilika, "Serapien" (Serapis adlı tanrı için yapıldığından) ve "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa'dan sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamıştır.
Karataş Beth İsrael Sinagogu
Mithat Paşa Bulvarında olan Sinagog geçen yy. sonlarına özgü Viktorya stili mimarisi ile düğün törenlerine sahne olmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |