TüRKİYE’deki orman durumu


Cansız Materyal ile Stabilizasyon



Yüklə 132,09 Kb.
səhifə3/3
tarix29.07.2018
ölçüsü132,09 Kb.
#62512
1   2   3

2.1. Cansız Materyal ile Stabilizasyon

2.1.1. Dal Örtüsü Sermek

Çevreden elde edilmesi kolay olan değişik çalı ve benzeri işlevi görebilecek malzemelerin kumulun üzerine sıralar veya kareler oluşturulacak şekilde uygulanması, dalların çit oluşturacak şekilde örülmesi ve tellerle bağlanılması yoluyla cansız materyal uygulamaları yapılabilir.

Kareler şeklinde yapılacak bu uygulamada, karelerin 3-4 m. genişlikte ve çitlerin yerden 30-35 cm. yükseklikte olması gerekir. Bu karelerin arasına ayrıca bitkileme de yapılması olasıdır. Malzemenin doğrudan kumun üzerine serilerek ağır taşlarla yada kazıklarla kuma tespit edilmesi diğer uygulama şekilleridir. Bu amaçla Calluna sp. , Myrtus communis ve Pisticia sp. gibi türler kullanılabilir.

Kesildikten sonra demet haline getirilen fundalar zamanla yapraklarını dökerek fonksiyonlarını yerine getiremediklerinden çalı demetleri arasına kum tutucu ot ve çalı tohumları ekilerek saha yeşillendirilmelidir.



2.1.2. Çit Sistemi Kurmak

Kumul üzerine sıralar halinde perdeler oluşturulur. Çalı demetlerinin doğrudan doğruya kuma yatırılarak çit teşkili halinde perdeler sıra veya kare şebekesi şekilde tesis edilir. Sıra veya kare şebekesi şeklinde tesis edilir. Sıra halindeki tesislerde sıraların yönü hakim rüzgar yönüne dik olmalıdır. Rüzgar perdesi olarak kullanılacak çitler 120 cm. yükseklikte, 12-15 m. aralıklarla, birbirine paralel ve hakim rüzgar yönüne dik tesis edilmelidir.

 

 

 

 

2.2. Canlı Materyal ile Stabilizasyon (Otlandırma)



Yüzeysel kum hareketi olan kumullarda, bazı canlı bitkilerden özellikle hareketli kumullarda çok iyi yaşayan, geniş en, derin köklü ve kum korozyonuna dayanıklı kumul çayır otları ile ammophilla arenaria L. A. Breviligulata L., Elymus arenarius L., Triticum junceum L., Golamosrostis arenarium L. Ve Hordeum arenarium L. Türlerinden yararlanılabilir. Ancak kullanılan ot ve vejetasyonun yöreye uygun, mekanik etkilere dayanıklı, her yıl 60-70 cm. kumun yığılmasına rağmen büyümelerine devam edebilmeleri, kum altında kalan kısımlarının da yeni sürgün verebilme özelliklerini taşıması göz önünde bulundurulmalıdır.

Kumul çayırları başlangıçta iyi sonuç vermesine rağmen, sonraki yıllarda hayatiyetlerini kaybedeceklerinden yer yer açılmalar başlar ve geriye doğru bir dönüş yaşanılır. Bunu önlemek amacıyla kumula ot ekimleri ile birlikte otsu ve odunsu legumunozlar ekilmelidir. Türlerin arasına Lupinus littorales (5 kg/ha), lathyrus japonica (15 kg/ha), medicogo marina gibi otsu baklagillerin de katılması ile hem yüzeyin örtülmesi hem de kumulun azot ve organik madde bakımından zenginleşmesi sağlanır. Ekim sıra arası 40-45 cm., sıra üzen 30-35 cm. arasında uygulanabilir.



3. Kumul Ekosisteminin Oluşturulması: Daimi Stabilizasyon-Ağaçlandırma (Biyolojik Önlemler)

Ön çalışmalar, sürekli stabilizasyona ortam hazırlamak üzere yapılır. Kumul sahasının vejetasyon örtüsü ile süreklilik kazandırılması, ilk çalışmalarda yapılan perdelerin zamanla görevlerini yapamaz duruma gelip, kumul hareketlerinin yeniden başlamasına olanak vermemek amacına yönelik olarak yapılır.

Her kumulun etkin ve sürekli bir şekilde stabilize edilmesi için ekolojik koşullarının elverişliliği ölçüsünde çalı ve ağaç grubu bitkilerin bulunduğu karışık vejatasyon oluşturulmaya çalışılır.

Ağaçlandırma, kumul tespit çalışmalarının son aşamasıdır. Kurağa, sıcağa, tuza ve rüzgara dayanıklı, kökleri yayılıcı ve derine giden, fidan devresinde hızlı gelişen, toprak üstü organları bol ve sıkı dokulu, vejatatif olarak yayılabilen uzun ömürlü, yöreye uyum sağlayabilen, yapraklı, toprağı ıslah edici bitkiler seçilmelidir.

Genel olarak kumulun denize yakın olan kısımlarında çalı yada ağaçcık özelliğindeki yapraklı türler kullanılarak sürekli koruma şeridi oluşturulur. Ön kumulu da içerecek olan şeridin en az 150 m. genişlikte oluşturulması gerekir. Bu şerit işlevini yaptığı sürece hiçbir şekilde kaldırılmamalıdır. Dik perde ot, çalı, ağaçcık ve ağaç şeklinde oluşturulmalıdır. Yalnızca ibrelilerden oluşan monokültürden kaçınılmalı, yapraklılara daha çok yer verilmelidir.

Ağaçlandırma çalışmalarında kullanılacak fidanlar, tüp toprağı humus ve organik madde bakımından zengin, su tutma kapasitesi fazla olduğundan, fidan yeterli kök sistemini geliştirinceye kadar onu beslediğinden tüplü olması şarttır. Tüplü fidanlar sahaya en yakın, olanaklar uygun ise sahanın içinde yetiştirilmelidir.

Kumul sahasında bulunan doğal bitki örtüsünün sahada mevcut türlerin korunup, geliştirilmesi kumul tespit çalışmalarında dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birisidir.

Stabil hale gelmiş topraklar, yetişme yörelerinin şartlarına uygun ağaç türleri ile ağaçlandırılmalıdır. Tür seçimi ile ağaçlandırmanın amaçları ayrıntılı etüd çalışmaları sonucunda belirlenmesidir. Etüd sırasında kumul tespitinin esas olduğu ve mümbit tarım alanlarının korunmasının ana amaç olduğu unutulmamalıdır.



 



Toprak İşleme

Organik madde kaybına neden olabilecek toprak işleme yöntemlerinden kaçınılmalıdır. Derin ve devirerek sürüm yerine yırtarak yerinde toprak bırakan toprak işleme yöntemi yeğlenmelidir.

Ağaçlandırma çalışmaları, mevcut kumul jeomorfolojisinin değişmesine ve zarar vermesine neden olmamalıdır.

Özellikle kumulların antropojen baskılardan arındırılmasından çalışmalara başlanılması, başarı şansını azaltmaktadır. İkame prensibi gereğince, alternatif mekanlar sağlayarak yada alan kullanım derecelerine göre zonlara artırarak mevcut ve olası baskılar minimize edilebilir.

Stabilizasyon uygulama alanlarının ekolojik etüdlerinin yapılması canlı ve cansız materyallerin seçiminde doğru karar verilmesini sağlar.

Kumulun stabilizasyonunun bilinen yöntemlerşi, uygulama aşamalarından taviz verilmeden ve yöre için en uygun canlı materyallerle uygulanmalıdır. Kısaca;

a) Saptırma-durdurma çitleri, geçici kimyasal stabilizasyon ile yapılan ön hazırlık çalışmaları.

b) Daha sonra gelecek bitkilere hazırlık olmak üzere, kumul çayır otları ve ortama aklimatize olmuş legüminoz otsu bitkilerle öncül bitkileme.

c) Son aşama olarak da yörenin genel ve özel klimatik özelliklerine uygun çalı ve ağaç formundaki bitkilerle karışık bir bitkileme yapılarak dinamik bir ekositem oluşturulmalıdır. Aksi durumda, değişen ekolojik koşullara ve antropojenik baskılara kumul ekosisteminin karşı koyması çok güç olacaktır.

4. Koruma ve Bakım

Özgün ekolojik sistemlerden birisi olduklarından zarar veren kumullar, biyomühendislik uygulamaları ile onarılırken, öyle kalmalarının sağlanması için koruma önlemlerinin alınmasını gerektirmektedir.

Yaşanan yoğun turizm baskısı ve bakımsızlık yapılan tüm çabaların boşa gitmesine ve başarısızlığa neden olmaktadır. Bununla birlikte, alt örtüyü oluşturan, çalı ve otsu bitkiler insan baskısı nedeniyle nitelik ve nicelik olarak azalacağından denetlemelerin olması gereken biçimde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Otlatma ve rekreasyonel kullanım baskısı ileride hareketlenmelere neden olabilmektedir.

Kumul alanlarında, kumul vejetasyonunun ve faunasının sömürülmesinin engellenmesi, kesim ve yangınlara meydan verilmemelidir.

Daimi stabilizasyon amacıyla kullanılabilecek bazı bitki türleri şunlardır : Robinia pseudoacacia L., Acacia Cyanophylla Lindley, Ceratonia siligua L., Casuarina eguisetifolia L., Eucalyptus Camaldu lensis Dehnh., Cytisus scoparius L., Spartium junceum L., pistacia lentiscus L. 

 

 



 

 

 



 


Yüklə 132,09 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin