Başlık 7: Tarım
Türkiye’de tarım, 2001 yılında %12,1’e karşılık, 2002 yılında gayrı safi katma değerin %11,5’ini oluşturdu.11 2002 yılında, Türk işgücünün üçte biri (%33,2) tarım sektöründe çalıştı.12 Bu rakam, önceki yılın rakamıyla benzer düzeydedir.
2002 yılında, Türkiye ve AT arasındaki tarımsal ticaretin13 genel düzeyi istikrarlı kaldı. Türkiye’nin AB’ye ihracatı bir miktar azalarak, 2001’de 2,192 milyon € tutarından 1,992 € tutarına inerken Topluluktan yaptığı ithalat ise, 773 milyon € düzeyinden 941 milyon € düzeyine çıktı. AB ithalatında en önemli ürünler (önceki yıla kıyasla azalmış olsa da) yine meyveler ve kabuklu yemişler oldu. Bunları, işlenmiş sebze ve meyveler takip etti. AB gıda ihracatında en fazla artış gösteren ürünler, hububat, yağlı tohumlar ve süt ürünleri oldu. Türk Hükümeti, 2000 yılında kabul edilen yeni tarım politikasını uygulamaya devam etti. Bu politikanın başlıca öğeleri, çiftçilere doğrudan gelir ödemeleri, bazı tarımsal ve işlenmiş tarımsal ürünler için ihracat geri ödemeleri, girdi ve kredi sübvansiyonlarının kademeli olarak kaldırılması ve tütün, çay ve fındık için bir alternatif ürün programıdır. Ayçiçeği gibi bazı ürünlere, hâlâ yüksek fiyat desteği verilmektedir. Politikanın öteki tamamlayıcı düzenlemeleri, tarım satış kooperatiflerinin ve kooperatif birliklerinin yeniden yapılandırılması ve devlet mülkiyetindeki gıda işletmelerinin özelleştirilmesidir.
Doğrudan gelir desteği programına çiftçilerin %62’si katılmış olup, 2002 yılında çiftçilere toplam 1,28 milyar € ödeme yapılmıştır (ürün cinsinden bağımsız olarak hektar başına yaklaşık olarak 68,4 €). 2002 sonuna gelindiğinde, reformun ana öğelerinin uygulanması, girdiler için verilen yapay teşvikleri ve belirli ürünlerin üretim miktarlarını önemli derecede azaltmış ve yıllık bütçe sübvansiyonlarını 1999’daki 5,13 milyar € düzeyinden 0,94 milyar € (GSYH’nin %0,5’i) düzeyine indirmiştir.
Kırsal kalkınma dahil, tarıma verilen devlet desteği 2002 yılında devlet bütçesinin yaklaşık olarak yüzde 1,3’üne eşitti.
Hükümet, ülke çapında bir çiftçi ve arazi kayıt sistemini uygulamaya koymaktadır. Yaklaşık olarak 2,5 milyon çiftçi (toplamın %62’si) ve 16,4 milyon hektar arazi (toplamın %74’ü) kayıt altına alınmıştır.
Yatay konular
Ödeme ajansı, Entegre İdare ve Kontrol Sistemi (EİKS), kalite politikası, organik tarım, Çiftçilik Muhasebe Veri Ağı ve ticaret mekanizmaları gibi alanları içeren yatay konularda müktesebatın aktarılması ve uygulanması genel olarak başlamamıştır.
Ancak yeni tarım politikası, AB doğrudan ödeme ve EİKS sistemlerinin kurulmasında temel taşları olarak hizmet edebilecek olan politika ve yapıları desteklemekte ve geliştirmektedir. Çiftçiler için doğrudan gelir ödemelerinin başlatılması, çiftçiler ve arazi kayıtları üzerinde önemle durulması ve büyükbaş hayvanların tanımlama ve kayıt altına alınması konularında durum böyledir.
Organik tarım konusunda, olumlu bir adım olmakla birlikte müktesebatın bütün hükümlerini içermeyen bir uygulama yönetmeliği 2002 yılında yayımlandı. Tarım Bakanlığı bünyesinde bir organik tarım komisyonu kurulmuştur, fakat idari kapasite ve prosedürler daha fazla geliştirilmelidir.
Ortak Piyasa Düzenleri
Ortak piyasa düzenleri konusunda müktesebatın aktarılması ve uygulanması genel olarak başlamamıştır. Tarım satış kooperatiflerinin ve kooperatif birliklerinin yeniden yapılanması, özellikle meyve ve sebzeler bakımından ortak piyasa düzenlerinin bazılarındaki müktesebat gereklerinin üstlenilmesi için önemli bir temel oluşturabilir. Tarımsal üretici kuruluşları üzerine bir yasa tasarısı onaylanmayı beklemektedir.
Kırsal kalkınma, tarımsal-çevre düzenlemeleri ve ormancılık
Kırsal kalkınma, tarımsal-çevre düzenlemeleri ve ormancılık konularında müktesebatın aktarılması ve uygulanması genel olarak başlamamıştır.
Gıda güvenliği dahil, hayvan ve bitki sağlığı konuları
Hayvan sağlığı alanında müktesebatın aktarılması ve uygulanması genel olarak erken bir aşamadadır. Ekim 2002’de yürürlüğe girmiş olan, büyükbaş hayvanların belirlenmesi, tescil edilmesi ve izlenmesi hakkında müktesebatla uyumlu yeni yönetmelik başta olmak üzere, belirli alanlarda bir miktar ilerleme kaydedilmiştir. Eski ve yeni mevzuat kapsamında, Haziran 2003’e kadar, yaklaşık olarak 7 milyon büyükbaş hayvan tanımlanmış ve bir veri tabanına kaydedilmiştir. Kayıt altına alınan işletmelerin sayısı 1,2 milyondur. Diğer gelişmeler arasında, hayvan hastalıklarının zorunlu olarak bildirilmesi hakkında bir tebliğ (Kasım 2002) ve kümes hayvanlarında Salmonella spp. ve Bulaşabilen Süngersi Ansefalopati ve keçi/koyun uyuz hastalığı konularında iki hayvan sağlığı yönetmeliğinin yayımlanması (Mayıs 2003) bulunmaktadır.
Hayvan sağlığı, ciddi bir endişe konusu olmaya devam etmektedir (şap hastalığı, mavi dil hastalığı, koyun/keçi çiçeği ve bruselloz). Ancak, hayvan hastalıklarının kontrolünü güçlendirmeye yönelik çabalar devam etmektedir. Geçen yıl sınır bölgelerinde başlatılan izleme programları ve ayrıca hayvan ve hayvansal ürün hareketlerinin kontrol edilmesi de sürdürülmektedir. Hastalıklar üzerine özel bilgi elkitapları hazırlanıp dağıtılmış ve eğitim seminerleri uygulanmıştır. Türkiye’de geçen yıl başlatılan güçlendirilmiş BSE denetim sistemi devam etmektedir. Haziran 2003’e kadar, yaklaşık olarak 1.500 farklı BSE teşhis testleri yapılmıştır Mayıs 2003’de, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün (OIE) Türkiye’yi sığır vebası bulunmayan ülkeler listesine koymasıyla olumlu bir gelişme yaşandı. Yapay ve doğal döllenme ile yumurta ve embriyo nakli (Kasım 2002) ve arıcılık (Mayıs 2003) konularında iki yönetmelik kabul edildi.
Halk sağlığının korunması alanında, uygulamaya yönelik bazı yasal düzenlemeler yapıldı. Bunlar, tavuk eti ve et ürünü işletmelerinin faaliyetleri ve denetlenmesi konusunda (Nisan 2003’te yayımlanan) bir yönetmelik; veterinerlik ecza ürünleri ve müstahzarları için lisans üzerine bir yönetmelik (Nisan 2002) ve gıda değeri olan hayvanlar için yasak maddeler üzerine bir yönetmeliktir (Aralık 2002).
Hayvan sağlığı hakkındaki bir yasa tasarısı, halen parlamentodadır.
Hayvan besleme konusunda, Aralık 2002 ve Ocak 2003’te katkı maddelerinin üretimini, ithalatını, ihracatını, satılmasını ve yemlerde ve karışımlarda kullanılmasını kapsayan iki parça mevzuat kabul edildi.
Bitki sağlığı sektörüyle ilgili olarak, müktesebatın aktarılması ve uygulanması genel olarak erken bir aşamadadır. Belirli alanlarda, örneğin (halka hastalığı, kist nematodları, patates hastalığı ve kahverengi çürüğünün kontrol edilmesi üzerine) dört patates tebliğinin Eylül 2002 sonunda yürürlüğe girmiş olduğu bitki sağlığı (zararlı organizmalar) alanında, bir miktar ilerleme kaydedilmiştir. Bu yönetmelikler, ilgili müktesebat ile uyumludur.
Tohumlar, üretme materyalleri ve bitki çeşidi hakları ile ilgili olarak, Mayıs 2003’te, yeni tohum çeşitlerinin dahil edilmesine ilişkin uygulama mevzuatı ve bitki çeşitlerinin tescil edilmesi konusunda bir değişiklik kabul edildi. Bu mevzuat, müktesebat ile kısmen uyumludur. Tür Koruma Yasası, Bitki Türlerinin Korunması İçin Uluslararası Birlik (UPOV) tarafından onaylanmış olup, bu onay Türkiye’nin UPOV Sözleşmesi’ne imzacı olması için önemli bir adımdır.
Bitki koruma ürünleri sektöründe, ürünlerin piyasaya sürülmesine ilişkin yeni mevzuat, müktesebatın bazı kısımlarının aktarılmasına yol açmıştır.
Türkiye bakımından özel bir önem taşıyan bitki hijyeni alanında, fındık, fıstık ve kuru incirde aflatoksin ile mücadele etmeye yönelik bir eylem planı uygulanmaktadır. 2003 yılında, gıda maddelerinde mikotoksinler ve toksikoloji konusunda, aflatoksinler ve okratoksin-A için örnekleme metotları konusunda ve Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi (KKNTA) mevzuatı ve uygulaması üzerine 90 kadar resmi gıda denetçisi eğitilmiştir. Özellikle aflatoksin analizi bakımından önemli olan iller için, numune alma cihazları ve büyük kapasiteli öğütücüler satın alınmıştır.
Gıda güvenliği denetim ve kontrol kapasitesiyle ilgili olarak (ayrıca bkz. Başlık 1 - Malların Serbest Dolaşımı), bir miktar ilerleme kaydedilmiştir. Yeni laboratuar cihazları satın alınmış ve laboratuar kaynaklarının verimli kullanılmasını amaçlayan yeni bir strateji kabul edilmiştir. Resmi gıda kontrolü için denetimlerin sayısı farklı illerde değişmekte olup, farklı taşra makamları arasında denetim için standart bir yaklaşım yoktur.
Genel değerlendirme
Özellikle, çiftçiler için doğrudan gelir ödemeleri, arazi ve çiftçilerin kayıt altına alınması ve büyükbaş hayvanların tanımlanması ve kayıt altına alınması konularında, yeni tarım politikası daha fazla uygulanmalıdır. Bu düzenlemeler, Türk tarımının modernleşmesine yardım edecek ve, ödeme ajansı, EİKS ve ortak piyasa düzenleri başta olmak üzere, Ortak Tarım Politikası’nın kurulmasında temel taşları olabilecektir. Ancak, yatay konular, ortak piyasa düzenleri ve kırsal kalkınma ile ilgili olarak, müktesebatın uygulanması başlamamıştır. Türkiye, bu süreci başlatmaya ve böylece Ortak Tarım Politikası ile ilgili görevleri üstlenmek için gerekli olacak idari kapasiteyi oluşturmaya teşvik edilmelidir. Bu konuda ilk öncelik, tarımsal-çevresel tedbirlerin yürürlüğe sokulması dahil, tarımsal ve kırsal sektörlerin yeniden yapılanması ve kalkınmasına yönelik bir kırsal kalkınma stratejisinin hazırlanması olmalıdır. Tarım sektörünün yeniden yapılandırılması, spesifik OTP mekanizmalarının benimsenmesi ve uygulanmasını büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Türkiye’nin doğrudan ödemeler ulusal sistemini desteklemeye hizmet edecek olan bir başka yararlı adım, EİKS ve Ödeme Ajansı yapısının temel taşları üzerinde çalışmaya başlamak olacaktır. Son olarak, Türkiye, organik tarımla ilgili müktesebatı aktarma çalışmasını ve ilgili kontrol ve belgelendirme organlarını güçlendirmeyi sürdürmeye teşvik edilmelidir.
Hayvan sağlığı alanıyla ilgili olarak, Türkiye, çabalarını AB müktesebatı çizgisinde idari ve kontrol kapasitesi oluşturulması üzerinde yoğunlaştırmalı ve hayvan hastalıklarının kontrol edilmesiyle ilgili durumu iyileştirme çabalarını sürdürmelidir. Özellikle, teşhis ve test metotlarında OIE standartlarını yerleştirmek, veterinerlik laboratuarlarının analiz kapasitesini arttırmak ve bunların akreditasyonunu sağlamak gereklidir. Aşı kalitesi kontrolü ve üretim ve sunum mekanizmaları güçlendirilmelidir. OIE Liste A hastalıkları için olasılık planlarına ilişkin çalışmalar tamamlanmalı ve test edilmelidir. Cihazların yenilenmesi ve veterinerler ile öteki personelin eğitilmesi yoluyla, hastalık gözetim ve eradikasyon programları ve epidemiyolojik kapasite güçlendirilmeli ve bunların kapsamı genişletilmelidir.
Türkiye, ilgili müktesebat çizgisinde tarımsal gıda işletmelerinin yenilenmesi için bir ulusal plan geliştirmeye teşvik edilir.
Temel veterinerlik yapısı tatmin edicidir. Ancak, modern bilgi sistemlerini içine alacak şekilde uyarlanmalı ve daha çok kaynak tahsis edilmelidir. Sistemlerin ve araştırmaların izlenmesi, hastalık eradikasyon planları geliştirilmesi ve risk analizleri yürütülmesi için, merkezde güçlü bir epidemiyoloji ve bilgi teknolojisi birimi kurulmalıdır. Türkiye’de sınırlardaki uzun süreli veterinerlik sınır muayene istasyonları, tesisler, cihazlar ve eğitimli veteriner personel bakımından modernize edilmelidir.
Bitki sağlığı sektöründe Türkiye, çabalarını, AB müktesebatı çizgisinde idari ve kontrol kapasitesinin oluşturulması üzerinde yoğunlaştırmalı ve zararlı organizmalar ile bitki koruma ürünlerinin kullanımı konusunda çabalarını sürdürmelidir. Bu amaca ulaşmak için, insan ve sermaye kaynaklarında bir artış gerekli görünmektedir. Tarımsal ürünler için yeterince donatılmış sınır muayene istasyonları yanında, yeni bitki sağlığı laboratuarları kurulması veya var olanların yenilenmesi önerilir. Bitki koruma ürünlerinin kalıntı izlemesi ve kontrolüne yönelik laboratuar kapasitesi geliştirilmelidir.
Türkiye, esas olarak Türk Gıda Kodeksi ile ilgili olarak, gıda güvenliği mevzuatı çıkarılmasında bir miktar ilerleme sağlamıştır. Personelin yeterince eğitilmesi ve numune alma ve test prosedürlerinin standartlaştırılması gereklidir. Türkiye, gıda işleme kuruluşlarında hızlı alarm sistemleri, risk değerlendirmesi, teknik ve hijyenik iyileşme tesis etmeye ve uygulamaya teşvik edilir. Tarım ve Sağlık Bakanlıkları tarafından yürütülen gıda güvenliği faaliyetlerinin koordinasyonu sürdürülmelidir.
Sonuç
Çiftçilere doğrudan ödemeler, arazi ve çiftçilerin kayıt altına alınması ve ayrıca büyükbaş hayvanların tanımlanması ve kayıt altına alınması ilgili olarak sürdürülen çabalar, EİKS ve Ödeme Ajansı yapısı için yararlı temel taşları sağlamaktadır, fakat bu adımların devamı getirilmelidir. Genel olarak, yatay konular, ortak piyasa düzenleri ve kırsal kalkınma konularındaki müktesebatı uygulamaya geçirme çalışması henüz başlamamıştır. Dolayısıyla, bu yöndeki çabalar arttırılmalı; en önemlisi de, tarımsal ve kırsal sektörleri yeniden yapılandırmaya ve modernleştirmeye yönelik bir kırsal kalkınma stratejisi oluşturulmalıdır.
Hayvan ve bitki sağlığı alanlarının belirli kesimlerinde, özellikle de hayvan hastalıklarının kontrol edilmesi, büyükbaş hayvanların tanımlanması ve kayıt altına alınması ve patatesle ilgili zararlı organizmalar bakımından, ilerleme kaydedilmiştir. Ancak, bu alanlardaki müktesebatın aktarılması ve uygulanması erken bir aşamadadır ve dolayısıyla bu sektörlerde tam uyum sağlamak esaslı çabalar gerektirecektir. İdari kapasitenin arttırılmasına, kontrol ve denetim sistemlerinin geliştirilmesine ve tarımsal gıda işletmelerinin yenilenmesine yönelik özel çabalar gösterilmelidir.
Dostları ilə paylaş: |