Katılma Payları; Yol, su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları.
2. Genel Bütçe Vergi Gelirleri:
a. Büyükşehir Belediyeleri: Büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi tahsilâtı toplamının yüzde 6’sı ile genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 4,5’i olarak büyükşehir ilçe belediyelerine ayrılan payın yüzde 30’u büyükşehir belediye payı olarak ayrılır. Büyükşehir Belediyelerinin payları % 80’i belediyelerin nüfusuna ve % 20’si gelişmişlik endeksine göre İlbank tarafından dağıtılır.
b. Diğer Belediyeler: Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının %2,85’i büyükşehir dışındaki belediyelere ayrılır.
c. Denkleştirme Ödeneği: Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının %01’i Maliye Bakanlığı bütçesine nüfusu 10.000’e kadar olan belediyelere denkleştirme ödeneği olarak konulur. Ödenek, Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksit hâlinde dağıtılmak üzere, İlbank hesabına aktarır. İlbank, hesabına aktarılan ödeneğin %65’ini eşit şekilde, %35’ini ise nüfus esasına göre dağıtır.
3. Devlet yardımları; Su Kanalizasyon ve Altyapı Projesi (SUKAP) kapsamında belediyelerin içme suyu ve atık su vb. projelerini gerçekleştirmek üzere ilbank hesabına aktarılan yardımlardır.
4. Diğer Gelirler: Olağanüstü hal desteği, borçlanma ve bağış gibi diğer gelir kaynaklarını ifade eder.
BELEDİYELERİN HİZMET YÖNTEMLERİ
a) Emanet: Emanet yöntemi, özel bir yüklenici veya bir başka kamu kurumu araya girmeksizin, belirli işlerin oluşturulacak kurullarca yaptırılmasıdır.
b) Yönetimler Arası İşbirliği :Belediyeler, hizmetlerinin doğrudan kendileri üretilmesi yerine, başka bir belediye veya kamu kurumu ile anlaşmak suretiyle satın alabilmesi ya da yaptırabilmesidir.
c) İhale- Sözleşme: Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesinde önemli araçlardan birisi olarak İhale-sözleşme yöntemi, kamu mal ve hizmetlerinin özel sektör kuruluşlarınca bir sözleşmeye dayalı olarak yürütülmesidir. Kamu idareleri, mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerinde, işin niteliğine göre "açık ihale usulü", "belli istekliler arasında ihale usulü", "pazarlık usulü" ve "doğrudan temin" yöntemlerinden birini uygulamaktadır.
d) İmtiyaz : İmtiyaz, özellikle su, havagazı, metro, demiryolu ve kanalizasyon gibi doğal tekellerin söz konusu olduğu mal ve hizmetlerde uygulanan imtiyaz, hizmetlerin, kamu otoritesi tarafından özel bir firmaya tekel olarak verilmesidir. Bir kamu hizmetinin yapımı (tesisi) veya işletilmesi için verilir. İmtiyaz sistemi ihaleden farklı olup imtiyaz sisteminde tüketiciler, hizmete ilişkin ücreti, üretici özel firmaya öderlerken, ihalede ilgili kamu kurumuna ödemektedirler.
e) Yap - İşlet – Devret: Kamuya ait gayrimenkul üzerinde, özel firmalar tarafından bir kamu hizmeti tesis edilmesi, belirlenen süreler içinde işletilmesi, süre bitiminde işletmenin her türlü varlığının karşılıksız olarak ilgili kamu yönetimine devredilmesidir.
f) Belediye Şirketleri: Belediyeler, Belediye Kanununun verdiği yetkiye dayanarak şirket kurabilmekte veya mevcut şirketlere iştirak edebilmektedir.
KÖY
-
Tanımı: Nüfusu iki binden aşağı yurtlara köy denir.
-
Köy Kanununa (442 sayılı) göre; Toplu veya dağınık olarak yaşayan; cami, okul, otlak, yaylak, baltalık gibi ortak malları bulunan en küçük idari birime köy denir.
-
Türkiye’de 2012 yılı itibariyle 34 434 köy bulunmaktadır. Bunların 16 563 adedi 6360 sayılı Kanunla kaldırılmıştır.
-
Görevleri:
1. Zorunlu görevler: Sağlık, temizlik, altyapı gibi yapılması mecburi olan görevlerdir.
2. İsteğe bağlı görevler: Orman yetiştirmek, kütüphane veya okuma salonu kurmak veya köyün konumu ve köylülerin taleplerine göre gerekli hizmetleri vermek.
KÖYÜN ORGANLARI
-
Muhtar: Köy yönetiminin başı ve devletin köydeki temsilcisidir. Köy derneği tarafından 5 yıllık süre için seçilir. Muhtarlar siyasi partilerden aday olamazlar. Muhtarların hem köy hem de devlet tüzel kişiliğiyle ilgili görevleri vardır.
-
Köy Derneği: Köyün genel karar organıdır ve köydeki seçmenlerden oluşur. Köy muhtarı ve ihtiyar meclisi üyelerini seçme ve isteğe bağlı işleri zorunlu hale getirme gibi görevleri vardır.
-
Köy İhtiyar Meclisi: Köy yönetiminin yürütme, denetleme ve karar organıdır. Seçimle gelen üyeler ve tabi üyeler olmak üzere 2 tür üyeden oluşur. Öğretmen ve imam gibi memurlar doğal üyedir. Seçimle gelen 4 asıl, 4 yedek üye bulunur.
-
Meclisin köye ait işleri önem sırasına koymak, kamulaştırma kararı almak, para cezası vermek gibi görevleri vardır.
KÖY BÜTÇESİ
-
Köy bütçesi, doğrudan doğruya köylü seçmenler tarafından seçilen Muhtar ve İhtiyar Meclisi tarafından hazırlanır ve vesayet makamı olan Kaymakam ya da Valice onaylanarak kesinleşir.
-
Köy bütçesinin gelirleri imece, salma ve diğer gelirlerden meydana gelir.
-
İmece; köyün zorunlu işlerini görmek için köylülerin eşit şartlarda gerçekleştirdikleri ortak ve zorunlu bir çalışma yöntemidir.
-
Salma; İhtiyar Meclisi kararıyla köyde oturanlarla köyle maddi ilişkisi olanlardan ödeme güçlerine göre ve hane başına alınan maktu bir vergidir.
-
Diğer gelirler; Cezalar, harç, ücretler, satılan, işletilen ve kiraya verilen arazi gelirleri ve bağışlar gibi gelirlerden meydana gelir.
MAHALLE
-
Kuruluşu: Belediye sınırları içerisinde mahalle kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, bölünmesi, adları ve sınırlarının belirlenmesi veya değiştirilmesi belediye meclisinin kararı, kaymakamın görüşü ve valinin onayıyla olmaktadır.
-
Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.
-
Mahalle yerel yönetim birimi değildir, tüzel kişiliği yoktur. Mahalle muhtarları üzerinde mülki makamların hiyerarşik denetim yetkisi vardır.
-
Mahalle yönetiminin organları muhtar ve ihtiyar heyetinden oluşmaktadır. Bu organlar 5 yılda bir yerel yönetim organlarının seçimiyle birlikte seçilir.
MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİ
-
Mahalli idareler tek başına yürütemedikleri işleri güç birliği yaparak yürütmek için bir araya gelmek suretiyle oluştururlar.
-
Mahalli idare birlikleri (MİB) 2005 tarih ve 5355 Sayılı Kanun ile düzenlenmiştir.
-
MİB’ler birden fazla mahalli idarenin, yürütmekle yükümlü oldukları hizmetlerden bazılarını birlikte görmek amacıyla kendi aralarında kurdukları kamu tüzel kişilikleridir. MİB’lerin idari ve mali özerklikleri vardır.
-
Ülke Düzeyinde Birlik Kurma: Mahalli idarelerin menfaatlerinin korunması, gelişmelerine yardımcı olunması, personelinin eğitilmesi ve mahalli idarelerle ilgili kanun hazırlıklarında görüş bildirilmesi amacıyla il özel idarelerini ve belediyeleri temsil etmek üzere ülke düzeyinde sadece birer birlik kurulabilir.
BİRLİK TÜRLERİ
-
Zorunlu Birlikler: Su, atık su, katı atık ve benzeri altyapı hizmetleri ile çevre ve ekolojik dengenin korunmasına ilişkin projeler gereği Bakanlar Kurulu kararıyla oluşturulan ve ilgili mahalli idarelerin katılma mecburiyeti olan birlikler.
-
Turizm Altyapı Hizmet Birlikleri: Kültür ve turizmi koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinde, alanın bütüncül bir anlayışla korunması, geliştirilmesi amacıyla kurulan birlikler.
-
Köylere Hizmet Götürme Birlikleri: İlçelerde, tarım ürünlerinin pazarlanması hariç olmak üzere, yol, su, kanalizasyon ve benzeri altyapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak üzere köylere hizmet götürme birliği kurulabilir.
-
Ülke Düzeyinde Kurulan Birlikler:
-
Türkiye Belediyeler Birliği: Türkiye’deki tüm belediyeleri temsil etmek üzere ülke düzeyinde kurulan Birlik olduğundan bütün belediyeler birliğin doğal üyesidir.
-
Vilayetler Hizmet Birliği: İl Özel İdarelerinin ülke düzeyinde kurulan birliği olduğundan tüm İl Özel İdareleri birliğin doğal üyesidir. Birlik başkanı İl Özel İdarelerinin bulunduğu illerin valileri arasından seçimle belirlenecektir.
-
Diğer Birlikler: Bu birlikler ise yerel yönetimler arasında belli konularda işbirliği yapılmasına yönelik olan; hizmet, kalkınma birliği gibi birliklerdir.
BİRLİKLERİN KURULUŞU VE ORGANLARI
Birliklerin kurulması için önce birlik tüzüğü hazırlanır. Bakanlar Kurulunun birlik tüzüğünü kabul etmesi ile birlikler kurulur ve tüzel kişilik kazanır. Var olan bir birliğe üye olmak için Birlik Meclisinin kararı yeterlidir. Bakanlar Kurulunun iznine gerek yoktur.
1. Birlik Meclisi
2. Birlik Encümeni
3. Birlik Başkanı
MERKEZİ VE YEREL YÖNETİM İLİŞKİLERİ
İdari İlişkiler:
-
Merkezi yönetim yerel yönetimlerin üzerinde olup, onları denetleme yetkisine sahiptir. Bu yetkiye “idari vesayet” yetkisi denir.
-
İdari vesayet denetimi kanunla verilen istisnai bir yetkidir. Yerel yönetimlerin karar, eylem, işlem, organ ve görevlileri üzerinde kullanılmaktadır.
-
İdari vesayet (hukukilik) denetiminin temeli idarenin bütünlüğü ilkesidir. Bu ilke Anayasanın 123. maddesinde yer almaktadır. Bu denetim “hukuka uygunluk” ile sınırlı olup, “yerindelik” denetimi daha sonra kamu yararının gözetilmesi amacıyla ilave edilmiştir.
Mali İlişkiler:
-
Yerel yönetimlere görevleriyle orantılı gelir kaynağı sağlanması anayasal bir mecburiyettir.
-
Merkezi yönetim mali kaynakları elinde toplamakta ve bundan yerel yönetimlere pay vermektedir. Bu alanda takdir yetkisinin bulunması, bunu yerel yönetimler üzerinde etkili bir araç olarak kullanmasını sağlar.
Siyasi İlişkiler:
-
Merkezi idare ile yerel idarelerin farklı siyasi partilere mensup olmasının özellikle mali desteğe ihtiyacı olan mahalli idareleri zor durumda bırakma ihtimali vardır. Merkezi idare elindeki gücü politik amaçlarla kullanabilir. Anayasa ile İçişleri Bakanlarına tanınan görevden uzaklaştırma yetkisi de siyasi amaçlarla kullanıma açıktır.
MERKEZİ VE YEREL YÖNETİM İLİŞKİ MODELLERİ
Merkezi yönetimle mahalli idareler arasındaki ilişkilerde 3 tür uygulamaya rastlanılmaktadır.
-
Temsilci modeli: Daha çok merkeziyetçi ve otoriter yönetimlerde uygulanan bir ilişki modelidir. Mahalli idare merkezi yönetimin bir şubesi veya taşra teşkilatı gibi çalışır.
-
Ortaklık modeli: Paylaşım temelli bir model olup genel çerçeve ve politikalar merkezi yönetim tarafından, uygulama, yorumlama ve takdir yetkisini kullanarak mahalli yapıya uyumlaştırma yerel yönetim tarafından yapılır.
-
İdari ve mali özerklik modeli: Tam özerklik modeli olarak da tanımlanan bu ilişki federatif yapılarda rastlanan ve idari ve mali konularda geniş yetkileri (vergi koyma dahil) ihtiva eden bir ilişki türüdür.
HİZMET YERİNDEN YÖNETİM KURULUŞLARI
-
Hizmet Yerinden Yönetim Kuruluşlarının Özellikleri
-
Kültür Ve Eğitim Kurumları (YÖK)
-
Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT)
-
Mesleki Kamu Kurumları (Oda, Birlik, Borsa)
-
Düzenleyici Ve Denetleyici Kurumlar (Üst Kurullar)
HİZMET YERİNDEN YÖNETİM KURULUŞLARININ ÖZELLİKLERİ
Fonksiyonel olarak kamu hizmetlerinin karşılanması amacıyla 19. yy da ortaya çıkmış, 1.Dünya savaşından sonra yaygınlaşmıştır. Üniversiteler, KİT’ler, barolar, oda ve borsalar ile düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar bu tür fonksiyonel yapılara örnektir. Özellikleri:
-
Merkezi yönetimin hiyerarşik yapısına dahil değillerdir.
-
Tüzel kişilikleri, mal varlıkları ve bütçeleri vardır.
-
İdari ve mali özerkliğe sahiptirler.
-
Kanunla veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulurlar.
-
İdarenin bütünlüğü ilkesi çerçevesinde idari vesayet denetimine tabidirler.
-
Genellikle tek amaçlı ve belirli işlevlerle sınırlı hizmet konuları vardır.
-
Amaçları kuruluş amaçları doğrultusunda kamu yararını gerçekleştirmektir.
KİT’LERİN ORTAYA ÇIKIŞI
Devlete ait ekonomik işletmelere Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) denilmektedir. 1930’lu yıllarda özel sektörün yatırım yapmada yetersiz olduğu alanlarda bu tür işletmeler kurulmaya başlamıştır. Kuruluşlarında 3 ana sebep vardır.
İktisadi Sebepler
-
Devletin ekonomiyi kontrol etmek istemesi .
-
Piyasadaki tekel gücünü kontrol etmek istemesi.
-
Devletin ekonominin bütünü üzerinde otorite kurma arzusu.
-
Özel sektöre önderlik etmek; ülke kalkınması, istihdam ve fiyat istikrarına katkıda bulunmak.
Sosyal Sebepler
-
Kâr amacı yerine, kamu yararı/sosyal faydayı sağlamak, piyasayı düzenlemek.
Siyasi Sebepler
-
Stratejik faaliyetleri kontrol altına alarak devletin siyasi otoritesini kuvvetlendirme arzusu.
-
Sosyalist düşünce ve hareketlerin devletçi politikalarının etkisi.
-
Kalkınmada dışa bağımlılığı kırma ve milliyetçi politikalar geliştirmek.
KİT’LERİN YAPISI
İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT): Sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet gösteren KİT’lerdir. Ziraat Bankası, Halk Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), PETKİM, MKE, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) vb.
Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK): Sermayesinin tamamı devlete ait olan ve tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri üretip pazarlayan KİT’lerdir. Devlet Demir Yolları(DDY), DHMİ gibi.
KİT’ler müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerden meydana gelir.
Müessese: Sermayesinin tamamı bir İDT veya KİK’e ait olup ona bağlı işletme ya da işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketlerdir.
Bağlı Ortaklık: Sermayesinin % 50’den fazlası bir İDT veya KİK’e ait olup ona bağlı işletme ya da işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketlerdir.
İştirakler: İDT veya KİK veya bağlı ortaklıklarının sermayesinin en az %15 i en çok %50 sine sahip olunan anonim şirketlerdir.
KİTLERİN YÖNETİMİ
KİT’lerin yönetiminde 2 organ vardır.
Yönetim kurulu karar organıdır. Bir başkan ve 5 üyeden meydana gelir. Üyelerin devlet memurluğuna atanabilme şartlarını haiz ve kuruluşla ilgili uzmanlığının olması gerekir.
Görev süreleri 3 yıl olup tekrar atanabilirler. Genel müdür yönetim kurulunun başkanıdır.
Genel müdürlük KİT’lerin yürütme organıdır. Genel müdür, yardımcılar ve bağlı birimlerden meydana gelir. Genel müdür yönetim kurulu kararlarına göre işletmeyi yönetir.
KİTLERİN YÖNETİMİ
KİTLERİN DENETİMİ
KİT’leri yıllık yatırım ve finansman programları Bakanlar Kurulunca karara bağlanır. Yönetim kurulu bu programa uygun olarak hazırlanan yatırım bütçesini onaylar ve genel müdür de uygulamaya koyar.
-
İlgili Bakanlıkça hukuka uygunluk denetimi,
-
Örgütün kendi içinde hiyerarşik denetimi,
-
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) denetimi,
-
TBMM’de kurulan Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun (KİT Komisyonu) YDK raporunu esas alarak yaptığı inceleme.
-
KİT’lerin ibra edilmesi veya Başbakanlığa suç duyurusunda bulunma.
KİT’LERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Devletin iktisadi hayata müdahalesinin temel görevlerini yerine getirmedeki zaafları, kamu işletmelerinin verimsizliği ve zararlarının bütçeye getirdiği yük, piyasadaki tekelleşme ve siyasi çıkar aracı olarak kullanılması gibi sebeplerle KİT’lerin özelleştirilmesi gündeme gelmiştir.
-
Özelleştirme dar anlamda devletin mülkiyetindeki iktisadi ve ticari işletmelerin özel sektöre satılmasıdır.
-
Geniş anlamda ise kamu işletmelerinin özel sektöre devrinden başka devletin ekonomideki rolünün sınırlanması, piyasa sisteminin işlerlik kazanması, kamu hizmetlerinde özel sektörden yararlanılması gibi politikaları kapsar.
-
Türkiye’de KİT’lerin özelleştirilme süreci:
-
24 Ocak 1980 ekonomik istikrar tedbirleri ile KİT’lerin fiyat belirleme serbestisi kazanması.
-
1984 Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı kurulması.
-
1994 Özelleştirme İdaresi Başkanlığının kurulması ile devam etmiştir.
-
Türkiye’deki özelleştirmedeki başarısızlığın sebepleri arasında siyasi istikrarsızlıklar, özelleştirmelere karşı dirençler ve yüksek yargının engelleri başta gelmektedir.
KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK KURULUŞLARI
-
Avukatlık, tabiplik, mühendis ve mimarlık gibi meslek icra edenlerin, zorunlu üyelik ilkesine dayalı olarak örgütlenmeleri 1982 Anayasası 135. maddesi gereğidir. Mesleki kamu kurumları;
-
Bir mesleğin tüm mensuplarını bir araya getirir, onları temsil eder, denetler, üyelerin sorunlarını iletir.
-
Anayasaya göre kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olarak tanımlanmışlardır.
-
Bu kuruluşlar kanun ya da kanunun verdiği yetkiyle kurulurlar.
-
Üyelerini kendileri seçer, idari özerkliğe sahiptirler.
-
Kuruluş amaçları dışına çıkamazlar.
-
Devletin idari ve mali vesayet denetimine tabidirler.
-
Kuruluş organlarının seçiminde siyasi partiler aday gösteremezler.
-
Amaçları dışında faaliyet göstermeleri durumunda yargı kararıyla görevlerine son verilir.
MESLEK KURULUŞLARI LİSTESİ
-
Türk Diş Hekimleri Birliği
-
Türk Eczacıları Birliği
-
Türk Tabipleri Birliği
-
Türk Veteriner Hekimleri Birliği
-
Türkiye Bankalar Birliği
-
Türkiye Barolar Birliği
-
Türkiye Esnaf Ve Küçük Sanatkarları Konfederasyonu
-
Türkiye Katılım Bankaları Birliği
-
Türkiye Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği
-
Türkiye Noterler Birliği
-
Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği (TOBB)
-
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Ve Yeminli Müşavirler Odaları Birliği
-
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği
-
Türkiye Sigorta Ve Reasünans Şirketleri Birliği
-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği
TİCARET VE SANAYİ ODALARI
-
Odalar kentlerde sanayi odası, ticaret ve sanayi odası, ticaret odası, deniz ticaret odası biçiminde örgütlenmektedir. Üst kuruluş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) dir.
-
Bu odalar; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere mesleki disiplin, ahlak ve dayanışmayı korumak ve kuruluş kanununda yazılı hizmetler ile mevzuatta verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan tüzel kişiliğe haiz kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır.
-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) en yaygın ve tanınan kamu niteliğindeki meslek kuruluşudur. TOBB’un yapısı;
-
Genel Kurul
-
Oda ve Borsa Konseyleri,
-
Birlik Yönetim Kurulu,
-
Yüksek Disiplin Kurulundan meydana gelir.
TİCARET VE SANAYİ ODALARI
Görevleri:
1. Mesleki disiplin, ahlak ve dayanışmayı korumak ve geliştirmek,
2. Ticaret ve sanayinin gelişmesi için çalışmalar yapmak,
3. Ticaret ve sanayi ile ilgili belge düzenlemek, tasdik etmek,
4. Mesleki faaliyetlerle ilgili resmi makamlara tekliflerde bulunmak,
5. Üyelerle ilgili uyulması zorunlu mesleki karar almak,
6. Fuarlar düzenlemek ve katılmak.
Organları:
1. Oda Meslek Komiteleri (4 yıllığına seçilen 5-11 üyeli)
2. Oda Meclisi (Odanın karar organıdır)
3. Oda Yönetim Kurulu (Odanın yürütme organıdır)
4. Oda Disiplin Kurulu (Odanın denetim organıdır)
DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUMLAR
-
1970li yıllardaki ekonomik gelişmelerle birlikte 1980’den sonra “bağımsız idari otoriteler”, “üst kurullar” “düzenleyici ve denetleyici kurumlar” gibi ifadelerle ortaya çıkmış ve gelişmiştir.
-
Klasik bakanlık yapısının mevcut sorunları çözmede yetersiz kalışı, tarafsızlığı sağlamak için müdahale etmek istememesi, siyasi amaçların etkilerinin azaltılmak istenmesi bu kurulların ortaya çıkış nedenleridir.
-
Devletin piyasada hem işletmeci, hem de denetleyici olarak bulunması uygun olmadığı için piyasayı denetleme ve düzenleme gibi uzmanlık gerektiren bu görevi özerk kuruluşlara devretmesi yoluna gidilmiştir.
-
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)-1981
-
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) - 1994
-
Rekabet Kurumu (RK) -1994
-
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) -1999
-
Telekomünikasyon Kurumu (TK) -2000
-
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) -2001
-
Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)-2002
-
Kamu İhale Kurumu (KİK)-2002
-
Kamu Gözetimi, Muhasebe Ve Denetim Standartları Kurumu(KGK)-2002
-
Bilgi Teknolojileri Ve İletişim Kurumu (BTK)-2008
DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUMLARIN ÖZELLİKLERİ
-
Kuruluş; Düzenleyici Kurumlar, kamu merkezi yönetimi içinde yer alan kurumlardır, ancak hükümet ile ilişkilerini ilişkili bakanlık aracılığı ile ve hiyerarşik bir bağ olmaksızın yürütmektedirler.
-
Örgüt yapıları; Kurul, başkanlık ve hizmet birimlerinden meydana gelir. Kurul karar organıdır. Başkanlık ise yürütme organıdır. Hizmet birimleri daire başkanlıkları şeklindedir.
İdari ve mali özerklikleri ve kamu tüzel kişilikleri vardır. Kural koyma, denetleme, yaptırım uygulama yetkileri vardır. Kararlarını kurul biçiminde alırlar.
-
Denetim; Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) idari denetimine tabidir. Bütçeleri merkezi yönetim bütçesi kapsamındadır. Mali yönden Sayıştay denetimine tabidir.
-
Bütçe: Kendi gelirlerini büyük ölçüde görev alanları içindeki üye kuruluşların katkı paylarından elde etmekte ve harcamalarını buradan yapmaktadırlar.
BÜROKRASİ
Bürokrasi Latince bir kelime olup “masaların ya da büroların egemenliği" anlamına gelmektedir.
-
“Verimsizlik" "işlerin ağır yürümesi", "kuralcılık", "kırtasiyecilik", "sorumluluktan kaçma", "yönetimde gizlilik", "yetki devretmekte isteksizlik", "otoriteye aşırı bağlılık" gibi, olumsuz davranış ve işlemler olarak tanımlanmıştır.
-
Weber’in tanımına dayanan belirli özelliklere sahip bir örgüt biçimidir.
-
“Kamu yönetimi"nin eş anlamlısı olarak kullanılıp, genellikle bürokrasi, siyasi sistemin kamu yönetimi kolu olarak tanımlanır.
-
Otoritenin büyük ölçüde atama yoluyla işbaşına gelen memurların elinde olduğu bir yönetim biçimi ve aynı zamanda memurlardan oluşan yönetici sınıftır.
-
Bir yönetim tarzı, üslubu ve yöntemidir. İşlerin yüksek makamlar tarafından ayrıntıları ile saptanan kurallara ve düzenlemelere göre yürütülmesidir.
-
Toplumda büyük yapılı örgütlerin gelişmesini anlatan bir kavramdır.
Dostları ilə paylaş: |