VII - Teşvikler
Teşvik unsurları (örneğin krediler veya sübvansiyonlar) bir projenin finansmanını önemli ölçüde hafifletebileceğinden dolayı, bu konuda erken aşamalarda bilgi edinilmesi tavsiye edilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, belediyeler, eyaletler ve federal hükümetin sağladığı teşviklerin dışında, Avrupa Birliği’nin sağladığı teşviklerin de bulunduğudur.
Bu konuda genel bilgiler eyaletlerde hükümetlerle içiçe çalışan dış ticaretine yönelik çalışan kurumlardan temin edilebilir. Bunların isim ve adresleri Alman Sanayi ve Ticaret Odalar Birliğinin (DIHK) dış temsilciliklerden (AHK) istenebilir.
Bankalar teşvik imkânları ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti vermektedirler, yatırım projesini değerlendirerek uygun kredi sağlanmasında yardımcı olmaktadırlar. Bu şekilde danışmanlık ve toplam finansmanın tek bir elden yapılması şeklinde bir avantaj sözkonusu olur.
Sanayi ve Ticaret Odası ile Esnaf ve Sanatkârlar Odası kendi üyeleri ve işlerine yeni başlayanlara özel danışmanlık hizmeti sunarlar. Münferit danışmanlık hizmetlerinin verilmesinin yanında finansman konularında ya da özel olarak şirket kurucularına yönelik değişik konularda seminerler düzenlenmektedir. Bunun ötesinde oda yayınları sık sık ‘teşvik unsurları’na yer ayırırlar. Ayrıca meslek kuruluşları ve sendikalar ile yukarıda bahsedilen dış ticaret kurumları teşvik şartları hakkında danışmanlık hizmeti verebilecek uzmanları çalştırmaktadırlar.
Deutsche Ausgleichsbank (DtA) işe yeni başlayanlara uygun teşvik kredileri sunar. Bu krediler kural olarak kişiye bağlıdır. Bu kredilerin şartları ise yeterli seviyede mesleki ve ticari ehliyet ile faaliyetin ana meslek ve devamlı olarak icra edilmesidir. AB veya Avrupa Ekonomik Bölgesi ülkesi vatandaşı olmayan yabancılar için ayrıca bir ikamet tezkeresi ya da süresiz bir oturma izni mevcut olması gerekir. Yukarıda bahsedilen DtA-kredisi ise kişiye bağlı olmayıp şirketlere de verilebilir. Bir teşvik kredisi ile ilgili başvuru şirketin bulunduğu yerde de yapılabilir, çünkü DtA tüm bankalar birlikte çalışmaktadır.
Kreditanstalt für Wiederaufbau (KfW) da teşvik kredileri vermektedir. Burada da kredi başvurusu, DtA’da olduğu gibi, şirketin bulunduğu yerdeki bankalara yapılır.
VIII – Avukatlar, Vergi Danışmanları, Denetçiler, Noterler
Alman vergi sisteminin karmaşıklığı nedeniyle hiçbir şirket, hangi büyüklükte olursa olsun, vergi danışmanlarının yardımı olmaksızın, sorunlarının üstesinden gelemez. Ancak nitelikli bir hukuk danışmanlığının da daima yetkili makamlar, iş ortakları veya müşteriler ile olan yasal ilişkilerin belirli bir karmaşıklık düzeyine eriştiği ve ekonomik riskin yanında yasal riskin de arttığı durumlarda sunulması icap edebilir.
1. Avukatlar
Alman avukatlar, meslek hukukunu düzenleyen Avukatlık Mesleğinin İcrası Hk. Yönetmelik (BORA), Avukatlık Ücretleri Kanunu (BRAGO) ve Federal Avukatlık Kanunu’na (BRAO) dayalı olarak faaliyet göstermektedirler. Avukatların yasa gereği ‚yargının nesnel bir unsuru’ (objektives Organ der Rechtspflege) olarak görüldüklerinden, olarak bilinen ve belli bir meslek etiğine dayanan ‚Standesrecht’ müvekkillerle iş ilişkisinde etkisini göstermektedir. Müvekkillerini düzenli bilgilendirme yükümlülükleri olduğu gibi, başarıya bağlı ücret anlaşması yapamazlar. Diğer taraftan, avukatların reklam yasağı ortadan kaldırılıp, reklam yapmaları bazı kurallara ve sınırlamalara bağlanmıştır. Deterjan reklamı gibi aşırı olan ve nesnellik sınırlarını aşan bir reklamın avukatlık mesleğine yine yakışmazdır. Bir avukat mektup antetinde, telefon rehberinde veya kendine ait websayfasında iş ve ilgi alanları hakkında reklam yapabilir, ancak bunu yaparken bu alanları bir bakışta görülebilir şekilde ve muayyen belirli bir sayı ile sınırlandırmalıdır. Ücret istemesinde yasaya bağlıdır. Yazılı olması gereken ücret anlaşması yaparken, yasal hadların altına gidemez (dumping yasağı). Bu bağlamda, özellikle ticaret hukuku alanında çalışan hukuk büroları saat başı ücret anlaşması yapmaktadırlar. Uygulamada EURO 250,00, Münih gibi büyük şehirlerde EURO 600,00 gibi yüksek rakamlara bile rastlanabilir.
Dava sonucunda kaybeden taraf, mahkeme harcını ve diğer tarafın avukatının ‚BRAGO ücretini’ karşılamak zorundadır.
Avukatlar yasa gereği sorumluluk sigortasına sahiptirler. Eğer avukatlar bir şirkette görevli iseler, davada kendi şirketlerini avukat olarak temsil edemezler.
Avukatlar avukatlık sırlarını açıklamama yükümlülüğüne haizdirler.
Almanya’da avukatlar ortak meslek icrası amacıyla sık sık adi şirketin özelliklerini taşıyan ‘ortaklık’ (Sozietät) halinde çalışmaktadırlar. Bu şekilde müvekkile münferit bir avukatın hatalı tavsiyesi nedeniyle tüm ‘ortaklık’ sorumlu tutulabilir. Öte yandan, avukatlar ortaklığını GmbH (Ltd.Şti.) ve AG (Anonim Şirket) olarak şekillendirerek sorumluluklarını mali yönden sınırlandırabilirler.
Avukatlıkta işbirliği değişik hukuk bürolarının bir araya gelip ülke veya Avrupa çabında kurulan birliklerde kendini göstermektdir. Sözkonusu bu kuruluşlar örneğin ‘EWIV’ (Avrupa Ekonomik Menfaat Birliği) çatısı altında teşkil edilmektedir. Bu durumda, hukuk büroları hukuki konumlarını ve sorumluluklarını korur, ancak kendilerine verdikleri kurallar çerçevesinde hizmetlerini bölge veya ülke üstü bir ortamda sunmaktadırlar.
2. Vergi danışmanları ve denetçiler
Vergi danışmanları ve denetçilerin de kendilerine ait meslek yasaları vardır. Denetçiler sık sık avukatlık mesleğinden gelirler. Vergi danışmanlığından yararlanmak vergi idaresi ile olan ilişkileri önemli ölçüde kolaylaştırır. Denetim şirketlerine sık sık devletin denetim makamları tarafından ticaret şirketlerinin faaliyetlerini, özellikle muhasebe işleyişlerini denetleme görevi verilmektedir.
3. Noterler
Alman noterlerin esas itibariyle diğer Kıta Avrupası ülkelerinde faaliyet gösteren meslektaşları ile benzer fonksiyonları vardır. Kendi yasal kurallarına (Noterlik Kanunu gibi) dayanarak çalışmaktadırlar. Resmi senetler düzenlemek veya belgeleri onaylamak suretiyle kamusal görevler ifa ederler.
Noterin mesleki hukuksal konumu eyalete göre farklıdır. Baden-Württemberg eyaleti içerisinde bu konuda ayrıca bölünme sözkonusudur. Bade bölgesinde, noter bir devlet memurudur. Buna karşın Württemberg bölgesinde ise hem devlet memuru olan, hem serbest olarak çalışan ve aynı zamanda avukatlık mesleğini sürdürebilen noter vardır. Buna benzer bir durum Rheinland-Pfalz’da sözkonusudur. Hessen ve diğer birkaç eyalette ‘Avukat Noterler’ mevcuttur. Burada noter aynı zamanda avukat olarak faaliyet gösterir. Bu durumda tarafszlık ilkesi bazı önlemlerle korunmaktadır. Örnek vermek gerekirse: Noterlik hizmeti verilen bir müvekkile aynı zamanda avukatlık hizmeti verilmez gibi; noter ücret anlaşması yapamaz.
Dostları ilə paylaş: |