Ünden bugüN


Kmahada Hazım Okureı; 1993 Kınalıada



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə863/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   859   860   861   862   863   864   865   866   ...   877
Kmahada

Hazım Okureı; 1993

Kınalıada

İstanbul Ansiklopedisi

KINALIADA

istanbul adalarından İstanbul Limanı'na en yakın ve en küçük olanıdır. Eski isimleri, "birinci" anlamına "Proti" ve "bileytaşı" anlamına "Akoni"dir. Türkçe Kınalıada denilmesinin nedeni, üzerinin makilerle kaplı olduğu dönemlerde uzaktan kına renginde bir görüntü vermesidir.

Kınalıada, istanbul'a 6,5, Anadolu sahiline 3,5 mil mesafededir; eni 1,5, boyu 1,1 km'dir; üç tepeden oluşmaktadır. Batıdaki Çınar Tepesi ile bu tepenin hemen yanındaki Teşvikiye Tepesi 115 myüksek-liğindedir, iki tepenin arasında Çınarlık denilen bir boyun vardır. Güneye doğru u-zanan ve üzerinde Hristos Manastırı'nın bulunduğu Manastır Tepesi'nin yüksekliği ise 93 m'dir.

Kınalıada, öteden beri ağaçtan yoksundur, evvelce bazı yörelerinde zeytin yetiştirilmiştir, iklimi öteki adalara oranla serttir.

Jeolojik yapısı bakımından çok kayalıktır. Bizans zamanında surların yapımında ve onarımında bu adanın taşlarının kullanıldığı bilinmektedir. 19. yy'ın başlarında Tophane Rıhtımı ve Haydarpaşa Limanı inşaatında Kmalıada'dan çıkartılan taşlar kullanılmıştır.

Adanın batı ve güneybatısında, çıkartılan taşlar nedeniyle arazi bozulmuş, iki büyük çukur oluşmuştur. Büyük çukura "Megalo Lakka", küçük çukura da "Mik-ro Lakka" denirdi. Ayrıca güneyde, deniz kenarındaki Taşocağı denilen yöreden de, son yıllarda sürekli taş çıkartılmıştır.

Bugün vapurla Kınalıada'ya gelirken, daha uzaktan dikkati çeken en önemli ö-zellik, Çınar Tepesi'ndeki büyük televizyon ve radyo antenleridir. Adanın uzaktan beton evlerden oluşan manzarasına karşın, iskele başında, yan yana duran, şirin iki ahşap köşk görülür. Bunlar ikiz Sirakyan evleridir. Yine hemen sahilde üçgen ça-

tısı ve üçgen biçimindeki minaresi ile pek özgün mimari yapısı olan Kınalıada Camii dikkati çeker.

Ada ağaçsız, bahçesiz, tamamen beton binalarla kaplı olmasına karşın, vapur iskelesinden güneye doğru giden çakıllık sahilin tabii bir güzelliği vardır. Adanın güneydoğusunda, içinde olimpik yüzme havuzu da bulunan Kınalıada Su Sporları Tesisleri ve önünde küçük bir liman görülür. Vapur iskelesi son yıllarda büyütülmüş ve modern biçimde yeniden inşa edilmiştir, iskelenin önündeki Ali Boran Meydanı aynı zamanda Kınalıada çarşısının merkezini oluşturur. Evvelce bu meydanda geniş camekânları olan ferah, güzel, ahşap bir gazino vardı. Adanın iskeleye göre sağ tarafına "Akasya", sol tarafına eskiden burada bulunan Jarden Gazinosu nedeniyle "Jarden" denilir. İskeleden sola, güneye doğru gidilirken yeni yapılan küçük mendirek ye küçük bir rıhtımdan sonra yine beton evlerle doldurulmuş olan bir sahil görülür.

Kınalıada İskelesi'nden, sahil boyunca güneye doğru uzanan bölgede, eski ahşap yalıların yerine, beton binalar yapılmıştır. Eski liman dolmuştur. Limanın yakınındaki çayırlık futbol alam halen durmakta ise de çevresi binalarla sarılmıştır. Limanın üstündeki Manastır Tepesi'nde Hristos Manastırı vardır. Tepenin güney yönü taşo-caklarıdır. Güneybatıya bakan burunun a-dı incir Burnu'dur. Burası Jarden bölgesidir. Jarden'den bir patika ile tepede, kayalar arasında eskiden keşişlerin çile çektiği hücreleri olan Keşişhane'ye gidilir. Ke-şişhane'nin bugün sadece kalıntıları görülebilmektedir.

Hristos Manastırı'nın batısındaki koyun ismi Manastır Koyu'dur, koyun kuzeyinde "Büyük" ve "Küçük" çukurlar vardır.

Öteden beri gerek ev sayısı, gerek nüfusu bakımından Adalar'ın en küçüğü o-lan Kınalıada uzun yıllar bir köy görünümü vermiş, öteki adalardaki gelişme bu adada görülmemiştir.

Kınalıda geçmişte susuz, elektriksiz; yazın bile nüfusu fazla artmayan; genellikle Ermenilerin oturduğu; hekimi, eczanesi olmayan küçük bir yerleşim yeri olmuş; yönetim bakımından da, Heybeliada ve Bur-gazadası nahiye olduğu zamanlarda dahi Burgazadası'na bağlı bir köy olarak kalmıştır. Halen Adalar İlçesi'nin bir mahal-lesidir.

Ağaçsız oluşu ve ikliminin sertliği nedeniyle, istanbul'a en yakın ada olmasına rağmen, diğer adalara oranla, uzun süreler yazlıkçılar tarafından da fazla rağbet görmemiştir. Adaya ilk yerleşenler buradaki Vartan Manastırı nedeniyle, Ermenilerdir. ilk ciddi yerleşim 1833'te başlamış, 1846' da Adalar'a vapur işlemeye başlaması ü-zerine Ermenilerin sayısı daha da artmıştır. 1857'de Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi ve Nersesyan Ermeni Okulu açılmış, bilahare en ünlüsü Şahap olmak üzere birkaç otel de hizmete girmiştir.

Adanın Rum ve Türk nüfusu sınırlı kalmıştır. Ortodoks Panayia Kilisesi ve Rum ilkokulu 1869'da açılmışsa da Rum nüfu-

su artmamış, Rum ilkokulu 1973'te öğren-cisizlikten kapanmıştır. Türk ilkokulu ise 1935'te açılmıştır.

Ada 1946'ya kadar elektriksizdi; sadece bazı yöreler jeneratörle aydınlatılıyordu. Adaya şehir şebekesinden, denizaltından kablo ile elektrik ancak 1947'de gelmiştir.

Kınalıada sudan da yoksundur. Eski zamandan kalma büyük sarnıçlar adanın ö-teden beri su sıkıntısı çektiğim göstermektedir. Uzun süre tankerlerle, evlerin sarnıçlarına su getirilmiş, 1981'de su dağıtım şebekesi inşa edilmiştir.

Adaya ilk ve tek cami, 1958'de Kara-köy Meydanı'nın genişletilmesi sırasında pek değişik bir mimari üslubu olan Kara-köy Mesddi'nin(-0 taşlan numaralanarak sökülüp buraya monte edilmesiyle kurulmak istenmiş, ancak bu caminin taşları kaybolduğundan, sahile 1963'te mimari açıdan modern bir cami inşa edilmiştir (bak. Kınalıada Camii).

Kınalıada'da oturan Türk aile öteden beri azdır. Uzun süre adada oturan ünlü kişilerin başında şair ve politikacı Fazıl Ah-

met Aykaç gelir. 19401ı yıllarda yazları Adalar arasında yapılan futbol turnuvalarında, Kınalıada futbol sahası da şenlikli maçlara sahne oluyordu. Fazıl Ahmet Aykaç' in oğlu, ünlü futbolcu Eşfak Aykaç, yine ünlü futbol adamlarımızdan Beşiktaşlı Şükrü Gülesin, Galatasaraylı Osman incili (Kova Osman), Kınalıada'nın tanınmış futbolcularındandı.

Afiş ressamı Ihap Hulusi, bilim adamı Prof. Avram Galanti de adaya yerleşmiş kişilerdendir.

Adanın nüfusu uzun yıllar, özellikle kışları birkaç yüz kişiyi geçmemiştir. Ancak son yıllarda yaz nüfusu fevkalade artmıştır. Kışın 2.000'i aşmayan nüfus (1990 Genel Nüfus Sayımı'nda 1.700 kişi), yazın 25-30.000 kişiyi bulmaktadır. 1984'ten sonra Kınalıda kötü yapılaşmaya örnek teşkil e-dercesine gelişmiş, büyük bir inşaat furyası sonucu arsa ve bina fiyatları yükselmiş, Kınalıada bahçesiz binalarla dolmuş, bu kötü yapılaşma adayı büyük ölçüde beton-laştırmıştır.

Kınalıada Bizans döneminde sürgünler yeri olan Prens Adaları içerisinde, belki de




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   859   860   861   862   863   864   865   866   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin