Unite 1=dil nedir


- Çekim, iyelik ekleriyle yapılır. 4- Sıfatlar adlardan önce gelir



Yüklə 238,32 Kb.
səhifə2/5
tarix01.01.2018
ölçüsü238,32 Kb.
#36693
1   2   3   4   5

3- Çekim, iyelik ekleriyle yapılır. 4- Sıfatlar adlardan önce gelir.

5- Sıfatlardan sonra çokluk eki gelmez.

EYLEMLER
1- Çeşitleri boldur. 2- Ekleri boldur.

3- Yardımcı eylemler “i-”, “tur”, “ol-” biçimindedir.

4- “Malik olmak/sahip olmak” anlamında bir eylem yoktur.

5- Olumsuz hareket için “değil, yok” gibi özel eylemler vardır.

SES DİZİMİNDE

Belirtenler belirtilenlerden, nesneler eylemlerden, tamlayanlar tamlananlardan önce gelir.

ÜNLÜLER: Ses yolundan serbest olarak çıkan seslerdir. Türkçede 8 ünlü vardır: a, e, ı, i, o, ö, u, ü

Bu 8 ünlünün dördü kalın, dördü incedir. Ünlüyü çıkarırken ağzın aldığı biçime göre adlandırma yapılır.

Kalın ünlüler: a, ı, o, u İnce ünlüler: e, i, ö, ü

Düz ünlüler: a, e, ı, i Yuvarlak ünlüler: o, ö, u, ü

Geniş ünlüler: a, e, o, ö Dar ünlüler: ı, i, u, ü



Bu ünlülerden hiçbiri uzun değildir. Türkçede uzun ünlü yoktur. Örnegın; •“Kara”, “okumak”, “sevgi”, “gönül”, “yazıt” kelimelerinde uzun ünlü yoktur.

Uzun ünlü bulunan kelimeler yabancı kökenlidir.Örnegın; •“Adâlet, câhil, tarihî, îmâ, minâre, umûmi, şâir, kâtip, hikâye, şehrâyîn, asûman, dilârâ, pâdişâh, mâ, âb, âbırevân...” gibi.

Türkçede ünlüler belli kurallar içinde birbirlerine uyum gösterirler. Buna ünlü uyumu denir.

SES UYUMLARI:Türkçe kelimeleri yabancı kelimelerden ayıran başlıca özelliklerden birisi Ses Uyumlarıdır.

Ünlü Uyumları:Türkçede ünlüler:

Kalınlık-incelik Düzlük-yuvarlaklık bakımından uyum gösterirler.



Türkçe kelimelerde iki türlü ünlü uyumu görülür.

Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık incelik uyumu):Türkçe bir kelimenin ilk ünlüsü kalın ise öteki ünlüler de kalındır. İlk ünlü ince ise diğer ünlüler de ince olur. Ancak “yor”, “ken”, “leyin”, “ki”, “(m)trak”, “daş”, “taş” ekleri bu uyumun dışında kalır.

Kalın: “altı-ncı, sıra-sı-n-dan, yaşa-ma-dığ-ı-nız

İnce: “yedi-nci, bir-i-si-n-den, emek-li-lik

Uyum dışı ekler: -yor (gel-i-yor), -ken (al-ır-ken), +leyin (sabah+leyin), +ki (onun+ki), +(i)mtrak(yeşil+(i)mtrak, +daş (gönül+daş), +taş (meslek+taş)



Küçük Ünlü Uyumu:Türkçe bir kelimede düz ünlülerden (a, e, ı, i) sonra düz ünlüler (a, e, ı, i) gelir. Yuvarlak ünlüler (o, ö, u, ü) gelmez.

A’dan sonra a, ı gelir: arsa-ya, arsa-yı..

E’den sonra e, i gelir: ece-ye, ece-yi...

I’dan sonra ı, a gelir: yazı-yı, yazı-ya...

İ’den sonra i, e gelir: iş-i, iş-e...

Türkçe bir kelimede yuvarlak ünlülerden (o, ö, u, ü) sonra ya dar yuvarlak ünlüler (u, ü), ya da düz geniş ünlüler (a, e) gelir.

O’dan sonra u, a gelir: Omuz, orta...

Ö’den sonra ü, e gelir: Örtü, öte...

U’dan sonra u, a gelir: uzun, uzak...



Ü’den sonra ü, e gelir: üstün, ürkek...

***Türkçe birleşik kelimelerde ünlü uyumu aranmaz.

ÜNSÜZLER:Ses yolunun daralması, kapanıp açılması ve ses organlarının birbirine yaklaşıp uzaklaşması durumlarında çıkan seslerdir.

Türkçede 21 ünsüz vardır:

b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z

Bu ünsüzler dışında Anadolu ağızlarında harfle temsil edilmeyen bazı ünsüzler de vardır:

ġ (gaye), (hırlama), (katil), ñ (deniz/beniz) gibi

Ünsüzler çıkış noktaları bakımından gruplara ayrılırlar.

Ünsüzlerin oluşum yerleri dudaktan gırtlağa, ağız ve boğaz yolunun çeşitli noktalarında bulunur. Başta dil olmak üzere hareket edebilen organlar, birbirlerine yaklaşır ya da temas ederler.

Ünsüzler önden arkaya doğru oluşum noktalarına göre şöyle sıralanır:

Dudak ünsüzleri: b, p, m Diş-dudak ünsüzleri: f, v

Diş ünsüzleri: d, t, n, s, z Damak-diş ünsüzleri: c, ç, j, ş

Ön damak ünsüzleri: g, k, l, r, y Arka damak ünsüzleri: ğ Gırtlak ünsüzü: h

Oluşumlarında hava için geniş bir yol bulunan ünsüzler: l, m, n, r, y

Ünsüzler genizden çıkan (nazal) ünsüzler olarak da bir grup oluştururlar: m ve n gibi.

Bu ünsüzlerin oluşumunda hava, geniz yolundan çıkar.

Diğer bütün ünsüzler, ağız ünsüzleridir.

ÜNSÜZ UYUMLARI

Ünlü-ünsüz uyumu:Türkçe sözcüklerde ince ve kalın şekilleri bulunan k, g, l ünsüzleri ince ünlülerin yanında ince, kalın ünlülerin yanında kalın okunur.

ke, ki, kö, küka, kı, ko, ku

ge, gi, gö, güga, gı, go, gu

le, li, lö, lü la, lı, lo, lu

Ses olayları/Türkçenin Ses özellikleri:Türkçe sözcüklerin sonunda b, c, d ve g ünsüzleri bulunmaz.Örnegın; •ab, ilac, bad...

Türkçe sözcükler bu ünsüzlerin patlamalı biçimleri olan p, ç, t, k ünsüzleriyle biter.Örnegın; •dip, ağaç, yurt, çok... gibi

Arapça ve Farsçadan Türkçeye girmiş son sesi “b” olan sözcükler Türkçede “p” ile yazılır.Örnegın; •kitab>kitap, harab>harap, sevab>sevap gibi.

Ünsüz değişmesi:Türkçedep, ç, t, k ünsüzleri, iki ünlü arasında b, c, d, ğ ünsüzlerine dönüşür.Örnegın;dip>dibe,ağaç>ağacı, yurt>yurdumuz, sokak>sokağa...

Bazı tek heceli sözcükler bu kuralın istisnası durumundadır.Örnegın; •sap>sapı, saç>saça, at>atı, ak>akı...

Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren bazı sözcüklerde de bu kuraldışılıkvardır:Örnegın;millet>milleti, hukuk>hukuka, inşaat>inşaatı..

Türkçede patlamalı ünsüzle biten sözcüğe getirilen eklerin ilk sesi de patlamalı ünsüz olur:Örnegın;•ağaç+tan, kabak+çı, çalış+kan, sanat+tan...

Ek-kök uyumu:Türkçede ekler, büyük ünlü uyumu, küçük ünlü uyumu, ünsüzlerin uyumu bakımından köklere uyar:Örnegın; •çocuk>çocuğa, çocuğu, çocukluk •göz>gözlük, gözlükçü, gözlükçülük •süt>sütçü, sütçülük, sütçülüğe •dur->durum, durgun, durgunluk •sor->soru, sorun...

Ünlü farklılaşması: Fiil kök ve gövdeleri ünsüzle bitiyorsa, -(i)yor ekindeki “i” ünlüsü ünlü uyumuna uyar.Örnegın; •gel-i-yor, al-ı-yor, sor-u-yor, gül-ü-yor... gibi.

*Türkçede c, ğ, l, m, n, r, z ünsüzleriyle sözcük başlamaz.Örnegın; •cesaret, lamba, mektup, nefret, rakip, zafer...

*Arapça ve Farsçadan Türkçeye geçmiş bazı sözcüklerin sonundaki d ünsüzü, Türkiye Türkçesinde t’ye dönüşür.Örnegın; •derd>dert, merd>mert, ferd>fert... gibi.

*Ağız ve şivelerde pek çok sözcük kısaltılarak, hece sayısı azaltılarak veya genişlikler daraltılarak söylenir.Örnegın; •ufacık>ufak+cık’tan (k düşmüş) •küçücük>küçük+cük (k düşmüş) •sütlaç>süt+lüaş’tan (ü düşmüş; ç, ş olmuş.)

*Türkçede konuşma sırasında vurgu nedeniyle ünlü düşmesi görülür.

*Türkçede orta hece vurgusuzdur.

*Vurgusuz orta hecenin ünlüsü düşer.Örnegın; •orada>orda, burada>burda, şurada>şurda, nerede>nerde...

Ünlü Türemesi:Türkçeye Arapçadan ya da Batı dillerinden girmiş bazı sözcüklerin ön ve iç seslerinde ses türemeleri görülür.

a) Ön seste ünlü türemesi: limon>ilimon, stop>istop, stepne>istepne...

b) İç seste ünlü türemesi: akl>akıl, asl>asıl, asr>asır, devr>devir...

c) İç seste ünsüz türemesi: fiat>fiyat, zaif>zayıf...

Türkçede sözcük başında iki ünsüz yan yana gelmez.

Batı dillerinden Türkçeye girmiş bu tür bazı sözcüklerin başında “i” ünlüsü türer:

*Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana gelmez.Örnegın; •slav>İslav, skele>iskele...

*Yabancı dillerden Türkçeye girmiş bazı sözcüklerde iki ünlü arasına bir yardımcı ünsüz girer. (saat, caiz, nail, fail istisna)Örnegın; •mai> mavi (v ünsüzü türemiş) •faide> fayda (y ünsüzü türemiş) •gaib> kayıp (y ünsüzü türemiş) •fiat> fiyat (y ünsüzü türemiş)....

Ses düşmesi:Türkçede iç seste bulunan bir ya da birkaç sesin düşmesine denir.

Ünlü düşmesi:Türkçe ya da Türkçeye ödünç girmiş sözcüklerin vurgusuz orta hecelerindeki dar ünlülerin (ı, i, u, ü) düştüğü görülür:Örnegın; •gönül+ü> gönlü, oğul+u> oğlu, beniz+i benzi, göğüs+ü>göğsü, kavuş-ak> kavşak, çevir-il-mek> çevrilmek...

*Biri ünlü ile biten, diğeri ünlü ile başlayan iki sözcük birleşik sözcük oluştururken ilk sözcüğün sonundaki ünlü ile ikinci sözcüğün başındaki ünlü birleşerek tek ünlü hâline gelir. Bu fonetik olay, ünlü düşmesi olduğu gibi ünlü birleşmesi olarak da adlandırılır.Örnegın; •ne+için> niçin, kahve+altı> kahvaltı, pazar+ertesi>pazartesi, cuma+ertesi> cumartesi, sütlü+aş> sütlaç, bulama+aş> bulamaç

*Türkiye Türkçesine Arapçadan girmiş bazı ödünç sözcükler, ünlü ile başlayan ek fiille birleştiklerinde, ikinci hecedeki ünlüleri düşer ve Arapçadaki asıl şekillerine dönerler.Örnegın; •bahs> bahis > bahsetmek, keşf> keşif > keşfetmek, devr> devir > devretmek, neşr> neşir > neşretmek, sabr> sabır > sabretmek, küfr> küfür > küfretmek...

Ses Benzeşmesi:Türkçeye ödünç olarak girmiş sözcüklerdeki seslerin birbirine benzetilmesi olayıdır.

Ünlü benzeşmesi:Türkçe ya da Türkçeye girmiş bazı sözcüklerdeki birinci ünlü, daha sonra gelen ikinci ve üçüncü ünlüyü kalınlık-incelik, düzlük-yuvarlaklık, darlık-genişlik bakımından kendine benzetir.Örnegın; •A-E’nin A-A olması: haste> hasta •İ-Ü’nün Ü-Ü olması: içün> için •Ü-İ’nin Ü-Ü olması: müdir> müdür •A-A-İ’nin A-A-I olması: kadaif> kadayıf •E-U’nun E-İ olması: zeytun> zeytin

Ünsüz benzeşmesi:Bir sözcük içinde bulunan ünsüzlerden birinin komşu ya da uzak öteki ünsüze ton ve boğumlanma bakımından benzemesi olayıdır.

Ton bakımından benzeşme: •sabah+dan>sabah+tan, saat+cı>saat+çi, beş+de>beş+te, yüzgeç + den >yüzgeç+ten

Boğumlanma bakımından benzeşme: •anbar>ambar , sünbül> sümbül, çenber> çember, saklanbaç> saklambaç, pençşenbe>perşenbe> Perşembe

*Türkçede ünlü ile biten fiil kök ve gövdelerine şimdiki zaman eki getirildiğinde fiil kök ve gövdesindeki “a” ve “e” ünlüleri “yor” ekinden sonra darlaşır ve ünlü uyumlarına göre ı, i, u, ü’ye dönüşür.Örnegın; •yaşa- > yaşıyor (yaşa-yor değil) •ye- >yi-yor (ye-yor değil) •bekle- > bekliyor (bekle-yor değil) •oyna- > oynuyor (oyna-yor değil) •öde- > ödüyor (öde-yor değil)

UNITE 7=HECE BILGISI,TURKCENIN YAPIM VE CEKIM EKLERI

Yapı Bilgisi: Kelimelerin yapısını, türeme yollarını ve çekim biçimlerini içeren bilgi.

Şekil Bilgisi (morfoloji): Kelime ve kelime çeşitlerinin köklerini, eklerini, bunların yapısını ve görevini inceler.

Biçim Birimi (morfem): Kelimelere dil bilgisi bakımından biçim veren çoğu ek hâlinde olan kelime parçalarını inceler.

Ek: Kelimelerle cümleler kurmak, onlara cümle içinde görev yüklemek ve kelimelerden yeni kelimeler türetmek amacıyla onlara eklenen seslere/hecelere ek denir.

Kök:Bir kelimenin, daha küçük parçalara ayrılmayan, anlamlı en küçük parçasına kök denir.

Kelime kökü, kelimenin tamamı ile ilgili olmalıdır.

Okul” kelimesinin kökü, “oku-” fiilidir. Bu kelimede “ok” kısmı da bir anlam taşır. Ancak “okul” ile “ok” arasında bir ilgi yoktur.



Kökler dilin ana malzemesi olup bilemediğimiz zamanlardan beri vardır. Sonradan yapılmazlar. İhtiyaç duyduğumuz kelimeler bu köklerden faydalanılarak yapılır.

ılda-

İsim Kökleri:Bir varlığı, niteliği, ilgiyi veya duyguyu en kısa biçimde tanıtan köklere denir. Dört çeşittir:

a) Varlık kökleri: Çöl, yol, sıra, ev... b) Nitelik kökleri: İyi, güzel, kötü...

c) Duygu kökleri: Ah, vah, tüh, ey... d) İlgi kökleri : Ben, sen, o, ile, için...

İsim kökleri cümle içinde “isim, zamir, zarf, sıfat, edat, bağlaç ve ünlem” göreviyle kullanılabilir. Dilimizde isim kökleri en fazla üç heceden oluşur. Karınca, kelebek, araba... gibi

İsim kökü içine “yansıma kök” dediğimiz doğa ses ve görüntülerinden esinlenerek yapılmış kökler de girer.Örnegın; •fış – kır- •miyav-la- •çıt-ırtı •fıs- ılda-

Fiil Kökleri:İş, oluş, hareket ve durum bildiren köklere fiil kökleri denir.

gel-, otur-, ver-... gibi.

Dilimizde hem fiil hem isim kökü olarak kullandığımız kelimeler de vardır. Bunlara “ortak kök” denir.

Bu kelimeler tek anlam taşımalarına rağmen diğer köklerin tersine hem isim hem fiil eklerini alabilirler.

Bu kökleri sesteş (eş sesli) kelimelerle karıştırmamak gerekir. Sesteş kelimeler, iki ayrı kelimedir, ortak kök ise tek bir anlamı olan, kullanıldığı yere göre fiil ya da isim olan kelimedir.

Gövde:Bir dilde bulunan isim ve fiil kökleri varlıkların, kavramların, hareketlerin teker teker karşılığını verecek kadar çok değildir. Gerekli olan kelimeler bu köklere yapım ekleri getirilerek sağlanır. Bu yolla yapılmış kelimelere gövde denir.

NOT=Bir kelimenin gövde olabilmesi için en az bir yapım eki alması gerekir.

Gövde:Bir dilde bulunan isim ve fiil kökleri varlıkların, kavramların, hareketlerin teker teker karşılığını verecek kadar çok değildir. Gerekli olan kelimeler bu köklere yapım ekleri getirilerek sağlanır. Bu yolla yapılmış kelimelere gövde denir.

Bir kelimenin gövde olabilmesi için en az bir yapım eki alması gerekir.

Kelime Çeşitleri:Kelimelerin anlam ilgilerine, aldıkları çekim eklerine ve cümledeki görevlerine göre ayrıldıkları sınıflara kelime türleri (çeşitleri) denir.

Kök bakımından Türkçede iki çeşit kelime vardır: İsim ve fiil.

İsimler, cümlede üstlendikleri göreve göre alt başlıklara (türlere) ayrılırlar: "isim, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem" gibi.

**İsim kökleri, varlık ve kavramları karşılarken, fiil kökleri, kılışları, durumları ve oluşları karşılar.

Tür ve Görev Bakımından Kelimeler

İsim Soylu Kelimeler:Tam anlamı olanlar ve tam anlamı olmayanlar dıye 2ye ayrılır.

Tam anlamı olanlar:tek basına görev üstlenenler ve başka kelımelerlebırlıkte görev üstlenenler dıye 2ye ayrılır.

Tam anlamı olmayanlar:Edat,Bağlaç,Ünlem

Tek basına görev üstlenenler:İsim,Zamir

Başka kelımelerlebırlıkte görev üstlenenler:Sıfat,Zarf

Fiil Soylu Kelimeler:Fiil ve Fiilimsiler dıye 2ye ayrılır.

Fiilimsiler:İsim-fiil,Sıfat-fiil,Zarf-fiil

*** Türkçe de dokuz çeşit kelime vardır. Bunlardan yedisi isim soylu, ikisi fiil soyludur.

İsimler (Adlar):Canlı cansız bütün varlıkları, kavramları, hatta fiilleri de karşılayan, onları anmaya, tanımaya, birbirinden ayırmaya yarayan kelimelere isim (ad) denir:Örnegın; •ağaç, su, deniz, Hasan, Anadolu, gidiş, dönüş vb. İsimler çeşitli yönlerden sınıflara ayrılır:

Varlıklara Verilişlerine Göre:İsimler ait oldukları varlığın veya kavramın eşi benzeri olup olmamasına göre ikiye ayrılır: Varlık veya kavram eşsiz ve benzersizse özel isim; aynısından birden fazla bulunuyorsa cins isim denir. O hâlde:

  1. Özel İsim: Kâinatta tek olan, tam bir benzeri bulunmayan varlıkları karşılayan kelimelere denir. Bütün özel isimler (özel ismi oluşturan her kelime ve onları niteleyen, tanıtan unvanlar) büyük harfle başlar. Büyük harfle başlamazsa cins ismi zannedilebilirler.Örnegın; •Yavuz, Kayseri, Ulu Cami, Hatice, Türkçe, Türk Dil Kurumu, İslamiyet, Türkiye, Asya, Uludağ, Venüs, Yaprak Dökümü, Karabaş...




  1. Cins İsmi: Aynı cinsten olan varlıkların ortak isimleridir.Dilin temel kavramları cins (tür) isimleridir.Örnegın; •taş, yol, ağaç, ırmak, kitap, dergi, yaprak, ev, çocuk, su, sıra, hayal, düşünce, sıla, özlem, taraf, ceza... •el, anne, kaşık, kedi, fındık, öğretmenlik, ceket, ekmek, su, beş yüz, kırmızı, büyük, saat, kim...

** Bazı cins isimlerin özel isim olarak kullanıldığı görülür:Örnegın; •tırmık: Bir ziraat aleti. •Tırmık: Bir kedinin özel adı •ozan: Şair •Ozan: Erkek ismi

Maddelerine Göre İsimler:İsimler, karşıladıkları varlıkların beş duyu organından herhangi biriyle algılanıp algılanamamasına göre ikiye ayrılırlar.

  1. Somut İsim: Beş duyudan herhangi biriyle algılayabildiğimiz, kavrayabildiğimiz varlık ve kavramların isimleridir. Somut varlıkları karşılayan isimlerdir. Bu isimler, herkes tarafından görülen, bilinen, hissedilen, cismi olan, varlığı kişiden kişiye değişmeyen varlıkları karşılarlar.Örnegın; •su, toprak, ağaç, ses, televizyon, rüzgâr, sarı, mavi, duman, koku




  1. Soyut İsim: Beş duyudan herhangi biriyle algılanamayan, madde hâlinde bulunmayan ve zihnimizle kavradığımız veya var olduğuna (akla, ruha, sezgiye, inanca bağlı olarak) inandığımız varlıkların isimleridir.Örnegın; •sevinç, şüphe, tezat, Allah, cesaret, keder, korku, aşk, melek, ruh, şeytan...

Varlıkların Sayılarına Göre İsimler:a) Tekil isim: Tek varlığı belirten ve karşılayan, yapıca tekil olan (topluluk isimleri hariç) kelimelerdir. Kendi, ben, çocuk, kalem, defter...


  1. Tür adı olan her kelime, o türden tek varlığı anlattığı gibi, biçimce çoğullanmadığı hâlde o türün tümünü ya da bir bölümünü de anlatabilir.Örnegın; İnsan, düşünen, konuşan bir varlıktır. (bütün insanlar) •Çiçek, susuzluktan kurumuş. (herhangi bir çiçek)

** Bu durumda da tekil sayılır.


  1. Çoğul isim: Yapısında, anlamında birden çok varlığı barındıran, çokluk eki almış isimlerdir. Cins isimlerinin çoğulu yapılır.Şekil yönüyle çoğul olmadığı, çokluk eki almadığı hâlde anlamca çoğul olan kelimeler vardır.Örnegın; •onlar, evler, fikirler, merkezler, dünyalar, kuşlar, böcekler, kelebekler, arılar...

** Aşağıdaki cümlelerde seçmen, asker ve saç kelimeleri tekil oldukları hâlde anlamca çokluk bildirmektedirler. Bunlar, topluluk isimleri değildir.

Seçmen, tercihini yarın ortaya koyacak. •Asker, sınırları bekliyor. •Genç yaşta saçı dökülmüş.



Yapılarına Göre İsimler:İsimler kaç kelimeden oluştuklarına ve yapım eki alıp almadıklarına göre de sınıflandırılırlar.

a)Basit İsim: Herhangi bir yapım eki almamış, kök hâlindeki isimlere denir. Çekim eki almış hâlde kullanılabilirler. Türemiş ve birleşik kelimeler yaparken bunlara yapım ekleri getirilir.Örnegın; •İnsan, kelebek, gölge, yaprak(lar), kağıt(ta), kuş(u), çiçek(ler), dağ(dan)...

b) Türemiş isim: İsim veya fiil kök ve gövdeleriyle yansıma kelimelere bir yapım ekinin getirilmesiyle oluşturulmuş, şekil ve anlam olarak yeni isimlere denir.

İsimden türeyenler: Kitapçı, tuzluk, insanlık, Türklük, çocukluk, Müslümanlık, kulluk, bilgelik, bayramlık, kışlık, iyilik, öğretmenlik, demircilik, rehberlik...

Yansımalardan türeyenler: Çıtır-tı, cızır-tı, şakır-tı, şıkır-tı, homur-tu, gıcır-tı, patır-tı

Fiilden türeyenler: gel-mek, oku-mak, ye-mek, iç-mek, çalış-mak...



başlama, okuma, nakletme, danışma, sevme, inanma...

c)Birleşik İsim: Birleşik isimler, birden fazla kelimenin bir araya gelip yeni bir varlığı veya kavramı karşılayacak şekilde kalıplaşarak oluşturdukları, anlam ve şekil bakımından yeni isimlerdir.

Türkçede üç yolla birleşik isim yapılır:

1- Anlam kayması yoluyla 2- Ses kaynaşması yoluyla 3- Kelime sınıfı kayması yoluyla
1:Anlam kayması yoluyla:Birincisi: Birleşik ismi oluşturan kelimelerin tamamı (genellikle iki kelimeden oluşurlar) anlam kaybına uğrar: Hanımeli, aslanağzı, suçiçeği, demirbaş, denizaltı, kuşpalazı...

İkincisi: Kelimelerden sadece birincisi anlam kaybına uğrar: Adamotu, yayın balığı, ince hastalık...



Üçüncüsü: İkinci kelime anlamını kaybeder: Karatavuk, yer elması, karafatma...
2:Ses kaynaşması yoluyla: Cumartesi, pazartesi, kahvaltı, çörotu, peki...

3:Kelime sınıfı kayması yoluyla: Kaptıkaçtı, külbastı, mirasyedi, dedikodu, hünkârbeğendi, albastı, gecekondu... örtbas, sıkboğaz, alaşağı, ateşkes, kapkaççı...

Ekler:Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Türkçede değişmez kökler, onlardan türetilen gövdeler ile kök ve gövdelere eklenen yapım ve çekim ekleri vardır.

Dilimizi kullanışlı hâle getiren; aynı kelimelerle farklı anlamlar ifade edilmesini, kelime hazinesinin genişlemesini sağlayan eklerdir.

Kelimelere cümlede görev yüklenirken ve onlardan yeni kelimeler türetilirken öncelik yapım eklerinindir. Yapım eklerinin üzerine çekim ekleri gelir.

Ekler kendilerinden önceki kelimelere bitişik yazılır. Yalnız, “mi” soru eki her zaman ayrı yazılır; “ek-fiil”in kendisi, yani “i-(mek)” de ayrı ya da bitişik yazılabilir. Zaten ek-fiil bitişik yazıldığında düşer, sadece zaman eki kalır: mi: Gelmedi mi? ,i-(mek): Gelecek idi, gelecekti

EKLER

ÇEKİM EKLERİ YAPIM EKLERİ

İSİM ÇEKİM EKLERİ

1. ÇOĞUL EKLERİ 1.İSİMDEN İSİM YAPAN EKLER

2. HÂL EKLERİ 2.İSİMDEN FİİL YAPAN EKLER

3. İYELİK EKLERİ 3.FİİLDEN İSİM YAPAN EKLER

4. İLGİ EKLERİ 4.FİİLDEN FİİL YAPAN EKLER

5. EK EYLEM EKLERİ

FİİL ÇEKİM EKLERİ

1. ZAMAN EKLERİ

2. DİLEK EKLERİ

3. ŞAHIS

İsim Çekim Ekleri

  1. Çokluk Ekleri: İsmin teklik şekline çokluk eki (-lar/-ler) getirilmek suretiyle bir şeyin birden fazla olduğunu gösteren eklerdir. Ağaçlar, kitaplar, bulutlar gibi.

  2. 2- İyelik Ekleri: Aitlik bildiren eklerdir. Türkçedeki iyelik ekleri şunlardır:

Teklik

1. şahıs ekleri: m (evim, arabam, arkadaşım)

2. şahıs ekleri: n (evin, araban, arkadaşın)

3. şahıs ekleri: -ı, -i, -u, -ü (evi, arabası, arkadaşı, topu)

Çokluk

1. şahıs : +mız, +miz, +muz, +müz (evimiz, arabamız, arkadaşımız)

2. şahıs: +nız, + niz, +nuz, +nüz (eviniz, arabanız, arkadaşınız)

3. şahıs: +ları, +leri (evleri, arabaları, arkadaşları)

Yüklə 238,32 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin