ÜNİversitelerin sayiştay bulgu sonuçlari



Yüklə 6,23 Mb.
səhifə45/86
tarix15.01.2019
ölçüsü6,23 Mb.
#97243
1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   ...   86

Aşağı Kayabaşı Yerleşkesi: Yerleşke içerisinde 2 adet taşınmaz olup bu taşınmazın mülkiyeti Hazineye aittir. Söz konusu taşınmazlardan birinin cinsi Kargir Kız İlk Öğretmen Okulu iken 28.12.2015 tarihinde Betonarme 4 katlı 2 adet okul binası, 3 katlı konuk evi,1 katlı spor salonu ve arsası olarak cins değişikliği yapılarak yeniden tahsis edilmiştir.

  • Derbent Yerleşkesi: Yerleşke içerisinde 8 adet taşınmaz olup bu taşınmazlardan 4 tanesi Üniversitemiz mülkiyetinde arsa ve bağ vasfındadır. Diğer taşınmazlar ve Özel İdareye ait taşınmazlardır. Üniversitemize ait taşınmazlarla ilgili Niğde Belediyesine 27.03.2015 tarih ve 353 sayılı yazı ile müracaat edilmiş olup süreç devam etmektedir.

  • Bor Yerleşkesi: Yerleşke içerisinde 3 adet taşınmaz olup bu taşınmazların mülkiyeti Hazineye aittir. Söz konusu taşınmazlar arsa, Kargir Bina ve Depo Askeri Kışla Yeri vasıflı olup cins değişikliği işlemleri için Bor Malmüdürlüğüne 09.12.2015 tarih ve 1252 sayılı yazı ile müracaat edilmiştir.

    Yerleşke sınırımıza komşu Üniversitemiz mülkiyetindeki Selçuk Üniversitesi Yönetim Kurulunun 18.10.1994 tarih ve13 sayılı kararı ile yurt binası yapılmak üzere Kredi Yurtlar Kurumuna 49 yıllı tahsisi yapılmıştır. Söz konusu taşınmaz arsa vasıflı iken 11.06.2015 tarihinde taşınmazın cinsi Betonarme dört katlı iki bloklu öğrenci yurdu binası ve üç katlı idari ve sosyal tesis binası ve arsası olarak değiştirilmiştir.

    1. BESYO Yerleşkesi: Yerleşke içerisinde 2 adet taşınmaz olup bu taşınmazların mülkiyetleri Üniversitemiz ve Hazineye aittir. Söz konusu taşınmazlar arsa vasfında iken mevcut kullanım şekli dikkate alınarak cins değişiklik işlemlerinin yapılabilmesi için 12.08.2010 tarih ve 428 sayılı yazı ile Bor Belediyesine müracaat edilerek süreç başlatılmıştır. Cins değişiklik işlemleri 19.10.2010 tarihinde 2 adet kapalı spor salonu 1 adet idari bina ve derslikler ve arsası olarak yeniden tahsisi yapılmıştır. ” Denilmiştir.

    Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından gönderilen cevapta, üniversiteye ait taşınmazların tashih işlemlerinin devam ettiği ifade edilmiştir. Söz konusu taşınmazların tashih işlemlerinin yapılıp yapılmadığı hususu, sonraki yıl denetimlerinde takip edilecektir.

    BULGU 2: Araştırma Projelerinden Desteklenen Bilimsel Projelerin

    İzlenmesinde, “962 Bilimsel Projeler Hesabı” ile “963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabının” Kullanılmaması

    Üniversitenin 2015 yılı mali tablolarının incelenmesinde, Üniversite tarafından yürütülen bilimsel araştırma projelerinin izlenmesi amacıyla “962 Bilimsel Projeler Hesabı” ile “963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabı ”nın kullanılmadığı tespit edilmiştir.

    2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 58. maddesine göre çıkarılan Yükseköğretim Kurumlan Muhasebe Yönergesi’nin 297'nci maddesinde;

    "..Bilimsel Projeler hesapları, niteliklerine göre bu grup içinde açılacak aşağıdaki

    hesaplardan oluşur.


    1. Bilimsel Projeler Hesabı

    2. Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabı".."

    denildikten sonra 298- 302. maddelerinde söz konusu hesapların niteliği, hesaplara ilişkin işlemler ile borç ve alacak kayıtları ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Bu düzenlemeler gereğince, üniversitelerde araştırma projelerinden desteklenen projeler için ayrılan ödenek tutarlarının, verilen ek ödeneklerin ve bu projeler için yapılan harcamaların proje bazında açılan alt hesaplar itibariyle “962 Bilimsel Projeler Hesabı” ile “963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabı”nda izlenmesi gerekmektedir. Araştırma projelerinden desteklenen projelerin söz konusu hesaplarda izlenmesi, dolayısıyla Kurumun mali tablolarında yer alması, kurumun araştırma projeleri kapsamındaki faaliyetleri hakkında bilgi vermesi açısından önemlidir. Söz konusu hesap kayıtlarının yapılmaması nedeniyle Niğde Üniversitesi 2015 yılı mali tabloları bilimsel proje faaliyetleri için ayrılan kaynaklar ile bu kaynaklardan yapılan harcamalar hakkında toplu veri üretmemiş olmaktadır.

    Üniversite tarafından yürütülen bilimsel araştırma projelerinin izlenmesi amacıyla “962 Bilimsel Projeler Hesabı ” ile “963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabı ”nın kullanılması gerekmektedir.



    Kamu idaresi cevabında; "Üniversitemiz tarafından yürütülen Bilimsel Araştırma Projeleri ile ilgili bilgiler Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünden alınarak Nisan

    1. ayından itibaren “962 Bilimsel Projeler Hesabı” ile “963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabı ” kullanılmaya başlanmıştır." denilmektedir.

    Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından gönderilen cevapta üniversiteye ait bilimsel araştırma projelerinin ilgili hesaba kaydedilerek mali tabloların doğru ve gerçek bilgileri içermesine yönelik çalışmaların devam ettiği anlaşılmıştır.

    Ancak düzeltme işlemi 2016 yılında yapıldığından 2015 yılına ilişkin mali tablolardaki “962 Bilimsel Projeler Hesabı” ile “963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesapları halen doğru ve gerçek bilgileri içermemektedir. İzleyen yıl denetimlerinde hesabın kullanılıp kullanılmadığına ilişkin kontrollere devam edilecektir.


    PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

    1. DENETİM GÖRÜŞÜNÜ ETKİLEMEYEN TESPİT VE DEĞERLENDİRMELER

    BULGU 1: Memur Kadrolarına Geçirilen Sözleşmeli Personele İlişkin Giderlerin Üniversite Öz Gelirlerinden Karşılanması

    Pamukkale Üniversitesi bünyesindeki sözleşmeli personelin memur kadrolarına geçirilmesi neticesinde söz konusu personele ilişkin giderlerin üniversite öz gelirlerinden karşılandığı görülmüştür.

    632 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4 „üncü maddesinin (B) fıkrası ile 4924 sayılı Kanun Uyarınca Sözleşmeli Personel Pozisyonlarında Çalışanların Memur Kadrolarına Atanması Amacıyla Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’ nin 1’inci maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na eklenen geçici 37’nci madde hükmü uyarınca 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına atanan sözleşmeli personelin aylıklarının, 5018 sayılı “Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 13’üncü maddesinin (g) fıkrası hükümlerine aykırı olarak Üniversite öz gelirlerinden karşılanmakta olduğu görülmüştür.

    632 sayılı KHK’nın 1’inci maddesi ile 657 sayılı “Devlet Memurları Kanunu'na eklenen geçici 37’nci madde" hükmü uyarınca 657 sayılı Kanun’un 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edilen personelin 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına atanmaları öngörülmüştür.

    Anılan KHK’nin 1’inci maddesinin son fıkrasında da “Bu maddenin uygulamasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir.” denilerek uygulamada çıkabilecek sorunları giderme noktasında Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilendirilmiştir.

    Buna istinaden Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının uygulamada ortaya çıkan tereddütleri gidermeye matuf olarak müştereken çıkardığı “632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ” 22.6.2011 günlü, 27972 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

    Bu düzenlemeye istinaden Pamukkale Üniversitesi 04.08.2011 günlü işlemleriyle

    Üniversite bünyesinde 657 sayılı Kanun’un 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edilen 104 personel 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına atanmıştır.



    Ardından Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından “632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Uygulanmasına İlişkin Rehber” çıkarılmıştır ve bu rehberin, Il/d bölümünde yer alan “Buna göre, kapsama dahil sözleşmeli personelden memur kadrolarına atanmak isteyenlerin kadroları, sözleşmeli personelin pozisyon unvanları; merkez teşkilatına vizeli olanlar için merkez teşkilatında, taşra teşkilatına vizeli olanlar için taşra teşkilatında, döner sermayeye vizeli olanlar için döner sermayede ve yükseköğretim kurumları adına giderleri öz gelirlerden karşılanmak üzere sağlık, kültür ve spor dairesi başkanlığı adına vize edilenler için tüm giderleri öz gelirlerden karşılanmak üzere merkez teşkilatında ihdas edilmiş sayılacaktır.” ibaresi dayanak alınarak; 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına atanan sözleşmeli personele ilişkin giderler Pamukkale Üniversitesinin öz gelirlerinden karşılanmaktadır.

    5018 sayılı Kanun’un 1’inci maddesinde, “kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve malî saydamlığı sağlamak üzere, kamu malî yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm malî işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve malî kontrolü düzenlemek” kanunun amacı olarak sayılmıştır.

    Aynı Kanun’un 5’inci maddesinin (e) fıkrasında kamu malî yönetiminin malî disiplini sağlaması yükümlülüğü. kamu maliyesinin temel ilkeleri arasında zikredilmiş; 13’üncü maddesinin (g) fıkrasında da belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilememesi bütçe ilkeleri arasında sayılmıştır.

    Bir kanunun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye yönelik olarak yapılacak idari işlemlerin yürürlükte olan kanun hükümlerine aykırılık teşkil edemeyeceği açıktır. Yukarıda da zikredilen 5018 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesinin (g) fıkrasında belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilememesi öngörülmüştür. Hal böyle iken yılı bütçesinin uygulanması sürecinde elde edilecek olan üniversite öz gelirlerinin 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına atanan sözleşmeli personele ilişkin giderlere tahsis

    edilmesi mümkün değildir.

    Öte yandan KHK’nin 1’inci maddesinin son fıkrasında da “Bu maddenin uygulamasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir.” denilerek uygulamada çıkabilecek sorunları giderme noktasında Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı birlikte yetkilendirilmiş olmasına karşın; 632 sayılı KHK ile öngörülmeyen bir biçimde Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı olarak hazırlanan bir rehberle yeni uygulama esasları getirilmesi ve/veya 5018 sayılı Kanun’da zikredilen esaslar dışında esasların getirilerek uygulanması da mümkün değildir.

    Kamu idaresi cevabında; Bulguda bahsi geçen personelin aylıklarının Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan rehber gereğince Üniversitenin öz gelirlerinden karşılanmakta olduğu belirtilmiş olup bu konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlere başlanacağı ifade edilmiştir.

    Sonuç olarak 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına atanan sözleşmeli personele ilişkin giderlerin Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünce çıkarılan 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulanmasına İlişkin Rehbere ve bütçe hazırlık rehberine göre öz gelirlerden karşılandığı, bu konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ile gerekli görüşmelerin yapılacağı ifade edilmiştir.

    Hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri hukuk devletinin önkoşuludur. Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 günlü, 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararında " Hukuki güvenlik ile belirlilik ilkeleri, hukuk devletinin önkoşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir." denilmektedir. Normlar hiyerarşisinde herbir norm dayanağını bir üst hukuk normundan almaktadır. Üst hukuk normuna dayanmaksızın yapılan düzenleme nihai olarak bir belirsizliğe yol açmaktadır.

    Denetim bulgusuna Anayasa Mahkemesi kararı açısından bakıldığında; sorunun kaynağı 632 sayılı KHK’nın 1’inci maddesinin son fıkrasında “Bu maddenin uygulamasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir.” denilerek uygulamada çıkabilecek sorunları giderme noktasında Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilendirilmiş olmasına rağmen; bu hükmün hilafına üst norm olan 632 sayılı KHK ile verilmiş bir yetki olmaksızın Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından “632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulanmasına İlişkin Rehber” çıkarılarak; bu rehberde yine bir üst norm olan 5018 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesinin (g) fıkrasına aykırı olarak belli bir gelirin belli bir gider için tahsis edilmesine cevaz verilmesidir.

    Bir kanunun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye yönelik olarak yapılacak idari işlemlerin öncelikle verilen yetki çerçevesinde ve yürürlükte olan kanun hükümlerine aykırılık teşkil etmeyecek şekilde yapılması zorunluluktur. 5018 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesinin (g) fıkrasında belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilememesi öngörülmüştür. Hal böyle iken yılı bütçesinin uygulanması sürecinde elde edilecek olan üniversite öz gelirlerinin 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına atanan sözleşmeli personele ilişkin giderlere tahsis edilmesi mümkün değildir.

    BULGU 2: Altyapı Saha Düzenleme İşi Kapsamında Verilen İş Artışı ve Süre Uzatımı Kararlarına İlişkin Evraklarda Düzensizlik Olması

    Pamukkale Üniversitesi Altyapı Saha Düzenleme Yapım İşi kapsamında değişik tarihlerde verilen süre uzatımı kararları arasında uyumsuzluklar bulunmaktadır. Süre uzatımı kararlarının birbirlerini takip eder şekilde ve son süre uzatım kararının verildiği tarihten sonraki tarihten başlayarak devam etmesi gerekmektedir.

    İdare ile yüklenicinin karşılıklı haklarının korunması açısında sözleşme yürütümü esnasındaki belgelerin oldukça dikkatli hazırlanması gerekmektedir. Yüklenici firmanın talebi üzerine verilen süre uzatım kararlarında tarihler ve verilen sürelerde uyumsuzluklar bulunmaktadır. Daha sonradan verilen süre uzatım kararı ile farklı bir süre için uzatımı kararı verilmesi gerekiyorsa, daha önce verilen karar iptal edilerek veya ona atıf yapıp onda değişiklik yapılarak süre uzatımı kararının onaylanması gerekmektedir.

    Sözleşmeye göre Altyapı Saha Düzenleme Yapım İşi’nin bitim tarihi 06.12.2014’tür. Birinci süre uzatımı kararı ile 11.12.2014 tarihinde 232 gün süre uzatımı verilerek işin bitim tarihi 19.10.2015 tarihine ötelenmiştir. İkinci süre uzatımı kararı 27.07.2015 tarihinde verilmiş, 130 günlük süre uzatımı verilerek iş bitim tarihi 03.12.2015 tarihi olarak tespit edilmiştir. 08.12.2015 tarihinde verilen üçüncü bir uzatımı kararı ile 41 günlük süre uzatımı verilmiş ve işin bitiş tarihi 13.03.2016 tarihine ertelenmiştir.

    Dikkat edilirse birinci süre uzatımının süresi ikinciyi kapsadığı halde birinci süre uzatımı kararı iptal edilmeden ikinci bir süre uzatımı verilmiştir. Her ikisi de yükleniciye elden teslim edilen ve her ikisi de geçerli belgelerdeki tarih uyumsuzluğu giderilmelidir. Birinci süre uzatımındaki tarihlerde yanlışlık olduğu düşünülüyorsa birinci süre uzatımı ilgi tutulup iptal veya değişiklik kararı verilerek ikinci onay verilmelidir. Aynı zamanda ikinci ve üçüncü defa süre uzatımı verilen olurlarda ihale sonrası verilen süre uzatım olurlarına atıf yapılmamıştır. Bu da dosyanın takibini ve süre uzatımlarıyla ulaşılan son tarihin bulunmasını zorlaştırmaktadır.

    Özellikle uyuşmazlık esnasında ve işin bitiş tarihinin tespitinde en önemli belge mahiyetindeki süre uzatımı kararlarının anlaşılır halde ve birbirini takip eder şekilde oluşturulması gerekmektedir.



    Kamu idaresi cevabında; Bulguda tespit edilen ve yanlış hesaplanıp hazırlanmış olan süre uzatımının ödenek yokluğundan dolayı işin durdurulmasına müteakip işin bitim tarihine kadar kalan süre olan 148 gün hesaplamaya alınması gerekirken ilgili tarihlerdeki 2015 Aralık ayı ve takip eden 2016 yılının Ocak ve Şubat ayları da hesaba sehven dahil edildiği ve 232 gün bir süre verildiğini, yükleniciye süre uzatımı kararı yazılı olarak tebliğ edilirken bu durum fark edildiği, evrakın yeniden 23/01/2015-4177 tarih sayı ile düzeltilmiş haliyle tebliğ edildiği, ifade edilmiştir. Ancak hatalı düzenlenmiş süre uzatımı yazısı iptal edilip yükleniciye tebliğ edilmediğini durumun yüklenici firmaya yazıyla bildirildiğini belirtilmiştir.

    Sonuç olarak İdare ile yükleniciler arasında mali ve hukuki sonuç doğurabilecek belgelerde mevzuatın gerektirdiği sistematik ve süreç aşamalarının düzenli işletilmesi gerekmektedir. İhale süreçlerine ilişkin belge kontrollerine izleyen yıllarda devam edilmesi uygun olacaktır.

    BULGU 3: Peşin Tahsil Edilen Kira Gelirleri için Gelecek Aylara ait Gelirler Hesaplarının Çalıştırılmaması

    Pamukkale Üniversitesinde gelecek dönemlere ait peşin tahsil edilen kira gelirlerinin muhasebeleştirilmesi için kullanılan “380- Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı”nın kullanılmadığı görülmüştür.



    Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “380-Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı” ile ilgili 289'uncu maddesinde aynen “Gelecek aylara ait gelirler hesabı, uzun vadeli yabancı kaynaklar ana hesap grubundaki gelecek yıllara ait gelirler hesabında kayıtlı tutarlardan tahakkuk zamanına bir yıldan az süre kalan peşin tahsil edilmiş gelirlerin izlenmesi için kullanılır.” denilmektedir. İlgili yönetmeliğin „"Hesabın İşleyişi” başlıklı 291'inci maddesinde aynen “Gelecek aylara ait gelirler hesabına ilişkin alacak ve borç kayıtları aşağıda gösterilmiştir:

    1. Alacak

    1. Gelecek yıllara ait gelirler hesabında kayıtlı tutarlardan, takip eden dönemde

    gelirler

    Hesabına aktarılması gerekenler, dönem sonunda bu hesaba alacak, 480-Gelecek Yıllara Ait Gelirler Hesabına borç kaydedilir.” denilmektedir.

    Yapılan incelemeler neticesinde peşin tahsil edilen kira gelirlerinin muhasebeleştirilmesinde 480-Gelecek Yıllara Ait Gelirleri Hesabı’nın kullanıldığı fakat ilgili mevzuat gereği kullanılması gereken 380-Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı’nın kullanılmaması nedeniyle bu hesaptan 380-Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı’na aktarılması gereken tutarların aktarılmadığı görülmüştür.

    Kamu idaresi cevabında; 2015 yılı içerisinde peşin olarak tahsil edilen kira gelirlerinin 120-Faaliyet Alacakları hesabına alınmış olduğu, takip eden mali yıla ilişkin kira gelirlerinin 480-Gelecek Yıllara Ait Gelirler hesabında izlendiği ifade edilmiş olup bu hesapta takip edilen tutarların tutarlardan 2016 yılını ilgilendiren kısmının yıl sonunda 380-Gelecek Aylara Ait Gelirler hesabına aktarıldığı belirtilmiştir. Faaliyet dönemi içerisinde peşin olarak yapılan tahsilatların ilgili mevzuat doğrultusunda 380-Gelecek Aylara Ait Gelirler hesabına aktarılacağı ifade edilmiştir.

    Sonuç olarak Üst yönetici tarafında gönderilen cevapta da belirtildiği üzere İdare tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli çalışmaların yapılmasına başlanmıştır. Bu hususun izlenmesine önümüzdeki dönemde devam edilecektir.

    BULGU 4: Kıdem Tazminatı Karşılıklarının Muhasebeleştirilmemesi

    Pamukkale Üniversitesinde kıdem tazminatı karşılıklarının izlenmesi için kullanılması gereken 372- 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesaplarının kullanılmadığı görülmüştür.



    Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin 284’üncü maddesinde aynen “Kıdem tazminatı karşılığı hesabı, belirlenecek esaslar çerçevesinde ayrılan ve faaliyet dönemi içinde ödeneceği öngörülen kıdem tazminatları karşılıklarının izlenmesi için kullanılır. Uzun vadeli yabancı kaynaklar ana hesap grubu içindeki kıdem tazminatı karşılığı hesabında kayıtlı tutarlardan, izleyen dönemde ödeneceği öngörülen kıdem tazminatı karşılıkları dönem sonunda bu hesaba kaydedilir” denmektedir. Yine aynı yönetmeliğin 285‘inci maddesinde “Kıdem tazminatı karşılığı hesabına ilişkin alacak ve borç kayıtları aşağıda gösterilmiştir:

    1. Alacak

    1. Faaliyet dönemi içinde ödenmek üzere ayrılan kıdem tazminatı karşılıkları bu hesaba alacak, 630-Giderler Hesabına borç kaydedilir.

    2. Daha önceki yıllarda hesaplanarak uzun vadeli yabancı kaynaklar ana hesap grubu İçindeki kıdem tazminatı karşılığı hesabına kaydedilmiş tutarlardan, izleyen dönemde ödeneceği öngörülen kıdem tazminatı karşılıkları dönem sonunda bu hesaba alacak, 472- Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabına borç kaydedilir.

    1. Borç

    1. Ödenen kıdem tazminatı tutarlarının bir taraftan karşılık ayrılmış kısmı bu hesaba, karşılık ayrılmamış kısmı ise 630-Giderler Hesabına borç, ödenecek tutar 103-Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hesabı veya ilgili diğer hesaplara alacak; diğer taraftan toplam tutar 830 Bütçe Giderleri Hesabına borç, 835-Gider Yansıtma Hesabına alacak kaydedilir.

    2. Konusu kalmayan kıdem tazminatı karşılıkları bu hesaba borç, 600-Gelirler Hesabına alacak kaydedilir.” denilmektedir.

    Yapılan denetimler sonucu kıdem tazminatlarının muhasebeleştirilmesinde kullanılan 372 ve 472 -Kıdem Tazminatı Karşılıkları hesaplarının kullanılmadığı görülmüştür.

    Kamu idaresi cevabında; Ayrılması gereken kıdem tazminatı karşılıklarının 372 ve 472 -Kıdem Tazminatı Karşılığı hesaplarına alınabilmesi için harcama birimlerimizle yazışma yapılmış olduğu, birimlerden gelen hesaplamalar doğrultusunda söz konusu tutarların ilgili

    hesaplara alınacağı belirtilmiştir.



    Sonuç olarak Üst yönetici tarafından gönderilen cevapta belirtildiği üzere İdare tarafından ilgili mevzuat doyğrultusunda çalışmalar başlatılmıştır. Söz konusu hususun izlemesine önümüzdeki dönemde devam edilecektir.

    BULGU 5: Bazı Yevmiye Kayıtlarının Merkezi Yönetim Muhasebe

    Yönetmeliği'ne Uygun Şekilde Düzeltilmemesi

    Pamukkale Üniversitesi muhasebe kayıtları incelendiğinde bazı yevmiye kayıtlarının Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’ne uygun şekilde düzeltilmeyip boş bırakıldığı görülmüştür.



    Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin 5„inci maddesinde “Muhasebe işlemleri, yevmiye tarihi ve müteselsil sıra numarasına göre maddeler hâlinde önce yevmiye defterine kaydedilir, buradan da usulüne göre büyük defter ve yardımcı hesap defterlerine sistemli bir şekilde dağıtılır” denilmektedir. Aynı Yönetmeliğin 532'nci maddesinde “Kurumsal, fonksiyonel ve finansman tipi sınıflandırma kodlarında yapılan kayıt hatalarının düzeltilmesi durumu dâhil olmak üzere, yevmiye kayıtlarında meydana gelebilecek her türlü yanlışlık ancak muhasebe kaydıyla düzeltilir.” denilmektedir.

    Yapılan denetimler neticesinde 2015 yılı içinde yapılan 80 adet hatalı yevmiye kaydının söz konusu yönetmeliğe uygun şekilde düzeltilmediği ve bu yevmiyelerin boş bırakıldığı görülmüştür.



    Kamu idaresi cevabında; Muhasebe kayıtlarının iptaline ilişkin fişlerinin büyük bir çoğunluğunun KBS sistemi üzerinden hatalı gönderilen ödeme emri belgesi ve muhasebe işlem fişlerinin iadesi ve iptali ile ilgili olduğu ifade edilmiştir. Hatalı yevmiye kayıtlarının düzeltilmesinde Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliğine uygun şekilde işlem yapılacağı belirtilmiştir.

    Sonuç olarak Üst yönetici tarafından gönderilen cevapta bulgumuza ilişkin hususa dikkat edileceği belirtilmiş olup söz konusu hususun izlenmesine önümüzdeki dönemde devam edilecektir.

    Yüklə 6,23 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
  • 1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   ...   86




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin