-
DENETİM GÖRÜŞÜNÜ ETKİLEMEYEN TESPİT VE DEĞERLENDİRMELER
BULGU 1: Banka Hesapları Arası Aktarmaların Hatalı Muhasebeleştirilmesi
Yapılan incelemede, Üniversite banka hesapları arasındaki aktarmalarda mevzuatı gereği kullanılması gereken 108 Diğer Hazır Değerler Hesabı ile 103 Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hesabının kullanılmadığı tespit edilmiştir
Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin 19, 22 ve 37’nci maddeleri uyarınca muhasebe birimlerine ait ulusal para birimi cinsinden banka hesapları arasındaki para aktarımı için bankaya verilen talimatlarda öncelikle 108 Diğer Hazır Değerler hesabına borç ve 103 Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri hesabına alacak kaydı yapılması, ilgili banka hesapları arasında para aktarımı gerçekleştiğinde ise, 102 Banka Hesabına bir yandan 103 nolu hesabın borcu karşılığında alacak kaydı yapılırken, diğer yandan da 108 nolu hesabın alacağı karşılığında borç kaydı yapılmalıdır.
Buna göre üniversite tarafından kullanılan banka hesapları arasındaki para aktarımlarının muhasebeleştirilmesinde anılan Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak doğrudan 102 Banka Hesabına borç ve alacak kaydı yapıldığı ve 103 ve 108 nolu hesapların kullanılmadığı, bunun sonucunda, 2015 yılsonu kesin mizanında; 102 Banka Hesabının alacak toplamı ile 103 Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri Hesabının borç toplamı eşit olması gerekirken, bunlar arasında 210.449.911,83 TL fark olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak bankalar arası göndermelerde 103 Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri Hesabının, bu hesaba aracı olarak ise 108 Diğer Hazır Değerler Hesabının kullanılması gerekmekte olup, söz konusu muhasebe işleminin hatalı gerçekleştirilmesi dolayısıyla 2015 yılı bilançosunda anılan tutarlar kadar hataya neden olunmuştur.
Kamu idaresi cevabında; “Sayıştay Denetim Raporunun Başkanlığımıza ulaştığı tarihten itibaren Banka hesapları arası düzeltme kaydı Muhasebe İşlem fişleriyle yapılmış olup, bu tarihten itibaren hesaplar arası aktarmalarda Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği ilgili maddeleri çerçevesinde 108 Diğer Hazır Değerler Hesabı kullanılmaya başlanmıştır. İlgili düzeltmeler ve yapılan işlemler Ek Dosya 2’de sunulmuştur.” denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından gönderilen cevap ve eklerinin incelenmesi neticesinde, bulguda konu edilen banka hesapları arasındaki aktarmalara ilişkin muhasebe kayıtlarının 2016 yılı itibariyle mevzuata uygun şekilde yapılmaya başlandığı anlaşılmıştır.
Bir sonraki denetim yılında söz konusu hususlara ilişkin kontrol işlemlerine devam edilecektir.
BULGU 2: Kiraya Verilen Taşınmazlara ve Bunların Kira Gelirlerine ilişkin Muhasebe İşlemlerinin Hatalı Yapılması
Üniversite tarafından kiraya verilen taşınmazlar ve bunlara ilişkin kira gelirleri tahakkuklarının ilgili bilanço ve nazım hesaplarda takibine ilişkin muhasebeleştirme işlemlerinin hatalı yapıldığı tespit edilmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 49’uncu maddesiyle, Merkezi Yönetim kapsamındaki idarelerce uygulanacak muhasebe işlemlerine ilişkin düzenleme yapma yetkisi Maliye Bakanlığına verilmiştir.
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce 26.11.2014 tarihinde yayımlanan “Taşınmazlara İlişkin İşlemler” başlıklı Genel Yazı’sıyla; taşınmazlardan kiraya verilenler ile üzerinde irtifak hakkı tesis edilenlerin kayıtlı değerleri ile izlenebilmesi amacıyla 990 Kiraya Verilen, İrtifak Hakkı Tesis Edilen Maddi Duran Varlıkların Kayıtlı Değerleri Hesabı, bu taşınmazlardan elde edilecek toplam kira gelirleri ile irtifak hakkı gelirlerinin yıllar itibarıyla izlenebilmesi amacıyla 993 Maddi Duran Varlıkların Kira ve İrtifak Hakkı Gelirleri Hesabının ihdas edildiği bildirilmiştir.
Anılan Genel Yazı ile ayrıntılı şekilde yapılan açıklamalara göre;
-
Kiraya verilen taşınmazlar ile üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazlara ilişkin belgeler muhasebe birimlerine verildiğinde, bu taşınmazların kayıtlı değerleri üzerinden 990 Kiraya Verilen, İrtifak Hakkı Tesis Edilen Maddi Duran Varlıkların Kayıtlı Değerleri Hesabının ilgili yardımcı hesabına borç, 999 Diğer Nazım Hesaplar Karşılığı Hesabına alacak; diğer taraftan toplam kira ve irtifak hakkı tesisi gelirleri (peşin tahsil edilenler hariç) tahsil edileceği yıllara göre 993 Maddi Duran Varlıkların Kira ve İrtifak Hakkı Gelirleri
Hesabının bölümlenmiş yardımcı hesaplarına borç, 999 Diğer Nazım Hesaplar Karşılığı Hesabına alacak kaydedilecektir.
-
Kira ve irtifak hakkı tesisi gelirleri tahsil edildiğinde 999 Diğer Nazım Hesaplar Karşılığı Hesabına borç, 993 Maddi Duran Varlıkların Kira ve İrtifak Hakkı Gelirleri Hesabına alacak kaydedilir. Kira sözleşmesi ya da irtifak hakkı tesisi süresi sona erdiğinde 999 Diğer Nazım Hesaplar Karşılığı Hesabına borç, 990 Kiraya Verilen, İrtifak Hakkı Tesis Edilen Maddi Duran Varlıkların Kayıtlı Değerleri Hesabına alacak kaydedilecektir.
-
İlgili kira sözleşmesine göre tahakkuk edip içinde bulunulan faaliyet dönemi içinde tahsili öngörülen kira gelirleri 120 Gelirlerden Alacaklar Hesabının borcu karşılığında 600 Gelirler Hesabının alacağına kaydedilecektir.
Yapılan incelemede ise;
-
Üniversite tarafından bir taşınmazın kiraya verilmesine ilişkin bir sözleşme düzenlendiğinde, ilgili taşınmazın 990 Kiraya Verilen, İrtifak Hakkı Tesis Edilen Maddi Duran Varlıkların Kayıtlı Değerleri Hesabının ilgili yardımcı hesabına kaydedilmediği,
-
Peşin tahsil edilenler hariç olmak üzere kira ve irtifak hakkı tesisi gelirlerinin takibi için kullanılması gereken 993 Maddi Duran Varlıkların Kira ve İrtifak Hakkı Gelirleri Hesabının kullanılmadığı,
-
Yine peşin olarak tahsil edilen kira gelirleri haricinde yılı içinde tahakkuk ederek tahsil edilebilir hale gelen kira gelirlerinin takibi için kullanılması gereken 120 Gelirlerden Alacaklar Hesabının da kullanılmadığı,
tespit edilmiştir.
Buna göre, anılan Genel Yazı ve Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine aykırı olarak kiraya verilen taşınmazların kayıtlı değerlerinin 990 Kiraya Verilen, İrtifak Hakkı Tesis Edilen Maddi Duran Varlıkların Kayıtlı Değerleri hesabı ile 999 Diğer Nazım Hesaplar Karşılığı Hesabında; taşınmaz kira gelirlerinin ise 993 Maddi Duran Varlıkların Kira ve İrtifak Hakkı Gelirleri Hesabı ile yine 999 Diğer Nazım Hesaplar Karşılığı Hesabında izlenmemesi sonucunda Bilanço dip notlarında kaydedilmesi gereken tutarlar kadar hataya neden olunmuştur.
Kamu idaresi cevabında; “2016 Yılı İçerisinde Kiraya verilen Taşınmazlara ilişkin tahsil edilecek kira gelirleri 120 Gelirlerden Alacaklar Hesabına Borç 600 Gelirler Hesabına alacak kaydedilmek suretiyle düzeltilmiştir. Tahsil edilen gelirler 999 Diğer Nazım Hesaplar karşılığına borç, 990 Kiraya verilen, İrtifak Hakkı Tesis Edilen Maddi Duran Varlıkların Kayıtlı değerleri Hesabına alacak kaydedilmek suretiyle düzeltilmiştir. Bundan sonra Kiraya verilen taşınmazlar ve bunların kira gelirlerine ilişkin gelirlerin muhasebe kayıtları Bulgu 10 da belirtilen hususlar çerçevesinde tutulacaktır. Buna ilaveten ilgili düzeltmeler ve yapılan işlemler Ek Dosya 7’de sunulmuştur.” denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından gönderilen cevap ve eklerinin incelenmesi neticesinde, bulguda konu edilen kiralamalara ilişkin muhasebe kayıtlarının 2016 yılı itibariyle mevzuata uygun şekilde yapılmaya başlandığı anlaşılmıştır.
Bir sonraki denetim yılında söz konusu hususlara ilişkin kontrol işlemlerine devam edilecektir.
BULGU 3: Araştırma Projelerinden Desteklenen Projelerin Nazım Hesaplarda İzlenmemesi
Üniversite tarafından yürütülen bilimsel araştırma projelerinin, 962 Bilimsel Projeler Hesabı ve 963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabında izlenmediği tespit edilmiştir.
Yükseköğretim Kurumları Muhasebe Yönergesi’nde; “Diğer Nazım Hesaplar” başlığı altında 962 Bilimsel Projeler Hesabı ile 963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesapları düzenlenmiştir.
Yönergenin 297’nci maddesinde yer alan; “Bu hesap grubu, 2547 sayılı yasanın 58 inci maddesine göre (Değişik: 21.9.2004- 5234 2/d maddesi)Üniversitelerde araştırma projelerinden desteklenen projelerin, ... izlenmesi için kullanılır. Bilimsel Projeler hesapları, niteliklerine göre bu grup içinde açılacak aşağıdaki hesaplardan oluşur.
-
Bilimsel Projeler Hesabı
-
Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabı...”
ifadesinden sonra 298- 302’ nci maddelerinde söz konusu hesapların niteliği, hesaplara ilişkin işlemler ile borç ve alacak kayıtları ayrıntılı olarak gösterilmiştir.
Anılan Yönerge hükümlerine göre, üniversitelerde; araştırma projelerinden desteklenen projeler için ayrılan ödenek tutarlarının, verilen ek ödeneklerin ve bu projeler için yapılan harcamaların, proje bazında açılan alt hesaplar itibarıyla 962 Bilimsel Projeler Hesabı ile 963 Bilimsel Projeler Karşılığı Hesabında izlenmesi gerekmektedir.
Buna karşın, araştırma projelerinden desteklenen projelerin, izleme ve bilgi verme fonksiyonu olan dip not niteliğindeki söz konusu nazım hesaplarda izlenmemesi sonucunda Üniversitenin 2015 yılı Bilançosunda hataya neden olunmuştur.
Kamu idaresi cevabında; “Bilimsel Araştırma Proje Koordinatörlüğü tarafından desteklenen projeler için özel hesaba aktarılan ve 333.20 Bilimsel Araştırma Projelerine Aktarılan Tutarlar başlıklı emanet hesabında izlenen hesap için 962 Bilimsel Projeler hesabı borç 963 Bilimsel Projeler Karşılığı hesabı alacak çalıştırılmıştır. Bulgu tarihinden önce yapılan giderler için ilgili hesaplar ters çalıştırılmış olup, bulgu tarihinden sonraki yapılacak giderler içinde 963 Bilimsel Projeler Karşılığı hesabı borç, 962 Bilimsel Projeler hesabı alacak çalıştırılacaktır. İlgili düzeltmeler ve yapılan işlemler Ek Dosya 17’de sunulmuştur.” denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından gönderilen cevap ve eklerinin incelenmesi neticesinde, bulguda belirtilen hususlara ilişkin düzeltme kayıtlarının yapıldığı, ancak, söz konusu düzeltme kayıtları 2016 yılında yapıldığından bu kayıtların 2015 yılı dönem sonu mali tablolarındaki hataları düzeltici bir etkilerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Söz konusu hususa dikkat edilip edilmediği, denetim sonuçlarını izleme faaliyetleri kapsamında izleyen denetimlerde göz önünde bulundurulacaktır.
BULGU 4: Stratejik Planın ve Performans Programının Hazırlanmaması
Abdullah Gül Üniversitesince, ilgili mevzuat hükümleri zorunlu kılmasına karşın şimdiye kadar bir Stratejik Planın hazırlanmadığı ve dolayısıyla 2015 yılı Performans Programının da düzenlenmediği tespit edilmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 3’üncü maddesinde stratejik plan, kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plan şeklinde tanımlanmış olup Kanun’un 7’inci maddesinde kamu kurumlarının stratejik plan hazırlamak zorunda oldukları belirtilmiştir.
Yine anılan Kanun’un “Stratejik planlama ve performans esaslı bütçeleme” başlıklı 9’uncu maddesinde kamu idareleri; kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda ölçmek ve bu sürecin izleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla ve katılımcı yöntemlerle stratejik plan hazırlamakla yükümlü kılınmışlardır. Aynı maddede, kamu idarelerinin yürütecekleri faaliyet ve projeler ile bunların kaynak ihtiyacını ve performans hedef ve göstergelerini içeren performans programı hazırlayacakları belirtilmiş olup Kanun’un 60’ncı maddesi uyarınca da performans programları yıllık hazırlanacaktır.
Kanun’un 11’inci maddesiyle üst yöneticiler stratejik planın hazırlanmasından doğrudan sorumlu kılınmış olup bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirecekleri belirtilmiştir.
Bu çerçevede, anılan Kanun’un 9’uncu maddesi uyarınca, stratejik plan hazırlamakla yükümlü olacak kamu idarelerinin ve stratejik planlama sürecine ilişkin takvimin tespitine yetkili kılınan Kalkınma Bakanlığınca 28.07.2011 tarih ve 28008 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Kamu idarelerince Hazırlanacak Stratejik Planlara İlişkin Tebliğ”e ekli geçiş takvimi ile kamu idarelerinin ilk stratejik planlarını değerlendirilmek üzere Kalkınma Bakanlığına gönderecekleri son tarih ve stratejik planların kapsayacağı dönem belirlenmiştir. Tebliğe ekli listeye göre, Abdullah Gül Üniversitesinin 31.01.2013 tarihinde 2014-2018 yılına ilişkin ilk stratejik planını hazırlayıp değerlendirilmek üzere Kalkınma Bakanlığına göndermesi gerekirdi.
Buna karşın yapılan incelemede, Abdullah Gül Üniversitesince 2012 yılı başından itibaren birimler seviyesinde stratejik plan hazırlama çalışmalarına başlanmış ise de, dönemin Rektörünün istifası nedeniyle, hazırlanan stratejik plan taslağının kurumsal stratejik plana dönüştürülemediği, 2013 yılı başından 20.10.2015 tarihli ve 63 sayılı Yönetim kurulu Kararı ile stratejik planlama komisyonu kurulmasına kadar geçen sürede ise stratejik plan hazırlama sürecinin durduğu anlaşılmıştır. Anılan Komisyonun kurulmasını müteakip çalışmalara yeniden başlanıldığı, ancak, 2015 yılı denetim çalışmalarının tamamlandığı 2016 yılı şubat ayı sonuna kadar kayda değer bir ilerleme sağlanamadığı görülmüştür. Bunun sonucunda Kurum Performans Programı da hazırlayamamaktadır. Üstelik bu konulara Kurumun 2014 yılı Mali Raporunda da izlenecek hususlar arasında yer verilmiştir.
Bu itibarla, 5018 sayılı Kanun’un yukarıya alınan açık amir hükümleri yanında, söz konusu Kanun’la getirilen yeni kamu mali yönetimi sistemin temelinde stratejik planlama anlayışı bulunduğundan ve idareler bütçelerini, yıllık performans programlarını ve bunların uygulama sonuçlarının değerlendirildiği faaliyet raporlarını stratejik planlarını esas alarak düzenleyeceklerinden, Abdullah Gül Üniversitesince de stratejik plan hazırlama sürecinin bir an önce tamamlanması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Stratejik Planlama ve Performans Programı hazırlama süreci Eylül 2016 tarihine kadar tamamlanacaktır.” denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu İdaresi tarafından gönderilen cevapta, Stratejik Planlama ve Performans Programı hazırlama sürecinin Eylül 2016 tarihine kadar tamamlanacağı ifade edilmiştir.
Bir sonraki denetim yılında söz konusu hususa ilişkin kontrol işlemlerine devam edilecektir.
BULGU 5: Kamu İç Konrtol Standartlarına Uyum Eylem Planının
Hazırlanmaması
Maliye Bakanlığınca yayımlanan düzenleyici işlemler gereğince hazırlanması gereken Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı’nın hazırlanmadığı, dolayısıyla, iç kontrole ilişkin faaliyetlere halen başlanmadığı görülmüştür.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca iç kontrol; idarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesini, varlık ve kaynakların korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulmasını, malî bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini sağlamak üzere idare tarafından oluşturulan organizasyon, yöntem ve süreçle iç denetimi kapsayan malî ve diğer kontroller bütünüdür.
Kanun’un 11’inci maddesi uyarınca üst yöneticiler, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden ve malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesinden sorumlu kılınmışlardır.
Kanun’un 55’inci maddesi ile mali yönetim ve iç kontrol sistemine ilişkin standart ve yöntemlerin belirlenmesi, geliştirilmesi ve uyumlaştırılması, sistemlerin koordinasyonunun sağlanması ve kamu idarelerine rehberlik hizmeti verilmesi konularında Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Buna göre, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Kamu İç Kontrol Standartları Tebliği 26.12.2007 tarihli ve 26738 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup idarelerin, iç kontrol sistemlerinin oluşturulmasında, izlenmesinde ve değerlendirilmesinde dikkate almaları gereken Kamu İç Kontrol Standartları söz konusu Tebliğ ekinde yayımlanmıştır. Ayrıca anılan Tebliğ kamu idareleri tarafından iç kontrol sistemlerinin Kamu İç Kontrol Standartlarına uyumunu sağlamak üzere yapılması gereken çalışmaların belirlenmesi ve bu çalışmalar için eylem planı oluşturulması istenmiş ve bilahare anılan Bakanlık tarafından yayımlanan 04.02.2009 tarihli ve 1205 sayılı Genel Yazı ekinde Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı Rehberi de yayımlanmıştır.
Maliye Bakanlığınca en son yayımlanan 02.12.2013 tarih ve 70451396-24 sayılı “Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum” konulu Genelgede, idarelerce yürütülmekte olan söz konusu çalışmalarla ilgili Maliye Bakanlığı ve Sayıştay tarafından tespit edilen eksiklikler belirtilerek, kamu idarelerinin eylem planlarını yapılan açıklamalar doğrultusunda gözden geçirip gerekirse revize ederek en geç 31.12.2014 tarihine kadar Maliye Bakanlığına göndermeleri istenmiştir.
Bu çerçevede Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen iç kontrol sistemi oluşturma çalışmaları incelendiğinde, denetim tarihimiz itibariyle sadece üst yönetici tarafından tüm birimlere kurumda iç kontrol çalışmalarının başladığının duyurulduğu ve İç Kontrol İzleme ve Yönlendirme Kurulu (İKİYK) oluşturulduğu, ancak, henüz bir Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı hazırlanmadığı görülmüştür. Üstelik söz konusu hususlar Kurumun 2014 yılı Mali Raporunda da konu edilmiş olmasına karşın bu konuda 2015 yılında da herhangi bir çalışma yapılmadığı anlaşılmıştır.
Anılan mevzuat hükümleri uyarınca, Abdullah Gül Üniversitesince de Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı hazırlanarak iç kontrol çalışmalarına başlanılması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı üst yönetim tarafından Eylül 2016 tarihine kadar tamamlanacaktır.” denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından gönderilen cevapta, Kamu İç kontrol Uyum Eylem Planı'nın 2016 yılı eylül ayına kadar oluşturulacağı ifade edilmiştir.
Bir sonraki denetim yılında söz konusu hususa ilişkin kontrol işlemlerine devam edilecektir.
BULGU 6: Taşınmaz Kaydına İlişkin İşlemlerin Mevzuatına Uygun Yapılmaması
Üniversitenin mülkiyetinde, yönetiminde veya kullanımında bulunan, eklenti ve bütünleyici parçaları dâhil olmak üzere arazi, arsa, bina, yer altı ve yer üstü düzenlerine ilişkin işlemlerin incelenmesi sonucunda, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik hükümlerinin eksik ve hatalı uygulandığı tespit edilmiştir.
02.10.2006 tarih ve 26307 sayılı sayılı R.G. de yayımlanan anılan Yönetmeliğin 5’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, Yönetmelik eki Kayıt Planının “Tapuda Kayıtlı Olan Taşınmazlar” başlığı altında yer alan taşınmazlar maliyet bedeli üzerinden, bu taşınmazlardan maliyet bedeli belirlenemeyenler rayiç değerleri üzerinden, rayiç değerin de tespit edilememesi halinde ise iz bedeli üzerinden kayıtlara alınacaktır. Ancak, Yönetmeliğin mevcut taşınmazların kaydına ilişkin geçici 1’inci maddesinde, yukarıda belirtildiği şekilde maliyet bedeli veya rayiç değerleri üzerinden muhasebe kayıtlarına alınması gereken taşınmazların bu değerler üzerinden kayıtlara alınıncaya kadar 30.09.2014 tarihi itibariyle emlak vergi değerleri üzerinden kayıtlara alınacağı ve değer tespit çalışmalarının en geç
-
tarihine kadar tamamlanması gerektiği belirtilmiştir.
Yönetmeliğin 7’inci maddesi uyarınca, tapu kütüğünde kamu idarelerinin kendi adlarına tescilli olan taşınmazların kaydının, yönetmelik eki (Ek 2) “Tapuda Kayıtlı Olan Taşınmazlar Formu”na, tapu kütüğünde üçüncü kişiler adına tescilli veya diğer kamu idarelerinin yönetiminde olmakla birlikte irtifak hakkı tesisi, tahsis, kiralama, kullanma izni verilmesi gibi yollarla kullanım hakkı kendilerine verilen taşınmazların kaydının ise Yönetmelik eki (Ek 6) “Sınırlı Aynî Haklar ile Kişisel Haklar ve Tahsis Formu”na kaydedilmesi gerekmektedir. İdarelerin mali hizmetler birimleri de bu formları konsolide ederek anılan Yönetmelik’in ekinde yer alan (Ek 7) örneğe uygun şekilde taşınmaz icmal cetvellerini düzenleyeceklerdir.
Yönetmeliğin 10’uncu maddesi uyarınca (Değişik: 3.6.2014-2014/6455 K.), kamu idarelerinin mülkiyetlerinde, yönetimlerinde veya kullanımlarında bulunan taşınmazların mevcut kullanım şekli ile tapu kaydının birbirine uygun olmaması durumunda, taşınmazlar mevcut kullanım şekli ile kayıtlara alınacaktır. Bununla beraber, kamu idareleri taşınmazların tapuda cins tashihinin yapılması için gerekli işlemleri de yapmakla da yükümlüdürler. Ancak tahsis edilen veya irtifak hakkı tesis edilen taşınmazlar için bu yükümlülük taşınmaz maliki idareye aittir.
Bir diğer husus, Yönetmeliğin 11’inci maddesi gereğince, kadastro, imar, ifraz, tevhid, cins tashihi, yüzölçümü değişikliği, kat mülkiyeti tesisi, kamuya terk vb. nedenlerle taşınmazda meydana gelebilecek değişikliklerde mevcut kayıtlar kapatılıp oluşan taşınmazlar esas alınarak yeni bir kayıt oluşturulması gerekmektedir. Terkin, satış, devir gibi mülkiyeti sona erdiren durumlarda ise sona eriş nedeni açıklanarak kayıt kapatılacaktır. Ayrıca, taşınmaza yapılan değer arttırıcı harcamaların da taşınmazın değerine eklenmesi gerekmektedir
Anılan 11’inci madde uyarınca kayıtlarda meydana gelen tüm değişikliklerin en geç yedi gün içinde muhasebe kayıtları yapılmak üzere muhasebe birimine, ayrıca, işlemin yapıldığı ayı takip eden ay sonuna kadar, aralık ayı içinde işlem yapılanlar ise aynı ayın sonuna kadar, maliki kamu idaresine bildirilmesi gerekmektedir.
Yapılan incelemede ise, Üniversite’nin kendi mülkiyetinde taşınmaz bulunmamakla beraber Hazine mülkiyetinde olup kendisine tahsis edilen 7 adet taşınmaz olduğu ve söz konusu taşınmazların anılan Yönetmelik hükümleri doğrultusunda “Sınırlı Aynî Haklar ile Kişisel Haklar ve Tahsis Formu”na kaydedildiği görülmüştür.
Bununla beraber, söz konusu formlar ve yönetmelik kapsamında yapılan diğer işlemlerin incelenmesi neticesinde;
-
Üniversiteye tahsisli söz konusu taşınmazlar için herhangi bir değer tespiti
yapılmadığı ve anılan formun değer sütunu içermediği,
-
Söz konusu taşınmazların formlara tapuda kayıtlı halleriyle kaydedildiği ve fiili kullanım durumlarının belirtilmediği ve bu taşınmazların bir kısmında meydana gelen (yeni bina inşası veya mevcut yapıların yıkılması vb.) değişikliler sonrasında yeni kayıt oluşturulmadığı ve söz konusu değişikliklerle ilgili malik idareye (taşınmazlar Hazine mülkiyetinde olduğundan bu konuda yetkili Maliye Bakanlığına) bilgi verilmediği,
-
Taşınmazların cins tashihlerinin sağlanması için malik idare nezdinde bir çalışma yapılmadığı,
-
Anılan Yönetmelik eki (Ek: 7) taşınmaz icmal cetvelinin ise hiç düzenlenmediği, görülmüştür.
Netice itibariyle, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmeliğin yukarıda açıklanan hükümlerinin eksik ve hatalı uygulandığı anlaşılmış olup bu durum Bilançonun taşınmaz hesapları itibariyle doğru ve güvenilir bilgi üretmesine engel olmuştur.
Kamu idaresi cevabında; "Üniversite adına kayıtlı taşınmazların Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun olarak değerlerinin tespiti amacıyla çalışmalara başlandığı, bu doğrultuda; Sümer Kampüsünde yer alan yapıların 1. ve 2. Derecede korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olması sebebi ile bunlarla ilgili değer tespiti için 28.04.2016 tarih 26686037-225-327(Ek-1) ve 28.04.2016 tarih 26686037-224-326 (Ek-2) sayılı yazılar ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına başvurulduğu, bu kurumlar tarafından değer tespiti yapılamaması durumunda söz konusu taşınmazların iz bedeli ile kayıt altına alınacağı, diğer taşınmazlar için ise ilgili idare ve kuruluşlara yazılarak rayiç bedel tespiti yapıldığı, bunun dışında, taşınmazların cins değişikliklerinin yapılması için malik idareler nezdinde girişimlerde bulunulduğu, ilgili yönetmelik gereğince taşınmazların kayıtları yapıldıktan sonra mali hizmetler birimine taşınmaz icmal cetvellerinin düzenleneceği ifade edilmiştir." denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından gönderilen cevap ve eklerinin incelenmesi neticesinde, bulguda belirtilen; Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik hükümlerinin eksik ve hatalı uygulanması hususunda gerekli çalışmalara başlanıldığı anlaşılmıştır.
Bir sonraki denetim yılında söz konusu hususlara ilişkin kontrol işlemlerine devam
edilecektir.
Dostları ilə paylaş: