Yargıtay/Ceza 18/78
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin, Başkan, Şakir Sıdkı İlkay, N. Ergin Salâhi.
İstinaf eden: K.T.F.D. Başsavcısı, Lefkoşa.
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Sabahattin Benzer, Merkezi Cezaevi.
A rasında.
İstinaf eden namına: Akın A. Sait.
Aleyhine istinaf edilen namına: Özkul Özyiğit.
Suç işleme kastıyla ikametgâtıa kırıp girme - Fasıl 154 Ceza Yasasının 291 ve 292(a) maddelerine aykırı hırsızlık yapmak niyetiyle ikametgâha kırıp girme.
Hırsızlık - Fasıl 154 Ceza Yasasının 255 ve 266(b) maddelerine aykırı hırsızlık.
Cezanın işlenen suçla orantılı olma ilkesi.
Ceza aleyhine istinaf - Hırsızlık ve ikametgâha kırıp girme suçlarında ceza takdiri - Sanık aleyhine neticelenmemiş benzer 21 davanın bulunması - İşlenen suçların bütün kent halkını huzursuz ve rahatsız etmesi - Ceza takdirinde kamu yararının dikkate alınması - Suçların vehameti - Sanığın sabıkası olmaması ve diğer hafifletici nedenler.
Ceza takdirinde ilkeler - Uygun ceza tespitinde Mahkemelerin gözönünde bulundurduğu ilkeler - 1) Kamu menfaatini korumak 2) Sanığın islah edilmesini ve topluma faydalı bir kişi olmasını sağlamak 4) Cezanın işlenen suçun ağırlığı ile orantılı olması 4) Kesilecek olan cezanın Sanığın himaye ve yardımına muhtaç kimselere yapacağı etki 5) Verilecek olan cezaya etki edebilecek diğer faktörler.
İbret verici ceza verme ilkesi - Genellikle yaygın ve amme menfaatının ağır bastığı suçlara verilecek cezanın tespitinde bu ilkenin dikkate alınması.
Yetki - Ceza Usulü - Fasıl 155 Ceza Usulü Yasası - Yasanın 145. maddesinin (3). fıkrasının (b) bendinin (i) fıkrası - Yargıtayın istinafen gelen davalarda cezayı azaltma ve çoğaltma yetkisi.
OLAY: Sanık Lefkoşa'da Mecal Erol Ertugan'a ait eve pencere pan- curlarını keserek girdi ve mücevherat sirkat etti.
Sanık, cürüm işlemek kastıyle ikametgâha kırıp girmek ve sirkat suçlarıyla itham edildi. sanık itham olduğu suçları kabul etti.
Sanık, Mahkeme tarafından kabahatlı bulunduktan sonra, ceza verilmeden önce aleyhine getirilmiş itham olunduğu suça benzer 21 ceza davası daha olduğunu ve bu davaları kabul ettiğini belirtti ve ceza verilirken bunların da dikkate alınmasını ist edi.
Sanık aleyhine getirilen tüm davaları dikkate alan İlk Mahkeme Sanığa 3,5 yıl hapis cezası verdi. İlk Mahkeme Sanığa ceza verirken, 8/75 ve 9/75 sayılı Ceza İstinaflarda belirtilen ilkeleri de gözönünde bulundurdu.
Başsavcılık, Sanığa verilen cezanın az olduğunu ileri sürerek istinaf etti.
SONUÇ: Yüksek Mahkeme, çoğunluk kararında Sanığın işlediği suçun yaygın ve vahim bir suç olduğunu, ceza verilirken Sanık aleyhine neticelenmemiş 21 ceza davasının daha dikkate alındığını, bu suçların hemen hepsinin de ev-dükkarı açma ve sirkat suçları olduğunu belirtti. Çoğunluk kararı ceza tespit ederken kamu yararının gerektirdiği hallerde cezanın ibret verici olabileceğini, Birleştirilmiş Y/C 8/75, 9/75'de belirtilen ilkeleri de gözönünde bulundurarak Sanığa suçun azami cezasının verilmesi gerektiği kanısına vardı ve Sanığı 7 yıl hapse mahkûm etti.
Azınlık kararında ise Sanığın lehinde faktörler bulunduğu, bu nedenle azami cezayı vermenin doğru olmadığı görüşü belirtildi.
Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
-
Birleştirilmiş 8/75 - 9/75 sayılı Yargıtay/Ceza.
-
Birleştirilmiş 16/74 - 17/74 sayılı Yargıtay/Ceza.
-
Birleştirilmiş 8/73 - 9/73 sayılı Yargıtay/Ceza.
HÜKÜM
Ülfet Emin, Başkan: Aleyhine istinaf edilen 15 Mayıs 1978 tarihinde Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 Kasım 1977 tarihinde Lefkoşa'da Lefkoşalı Mecal Erol Ertugan'ın ikametgâh olarak kullandığı Meriç Sokak No.l'deki binayı bir cürüm işlemek yani sirkat etmek maksadı ile, Fasıl 154, Ceza Yasasının 291 ve 292(a) maddelerine aykırı kırıp girdiğinden kabahatlı bulunarak 3.5 yıl hapislik cezasına mahkûm edilmiştir. Aynı davada aleyhine istinaf edilen daha önce belirtilen tarih ve mahalde toplam KL.1510.- kıymetinde ithamnamede belirtilen muhtelif eşyayı Fasıl 154, Ceza Yasasının 255 ve
266(b) maddelerine aykırı ikametgâhtan sirkat ettiğinden kabahatlı bulunarak 3 yıl hapislik cezasına mahkûm edildi. Her iki cezanın birlikte çekilmesine emir verildi.
Aleyhine istinaf edilen, Mahkeme tarafından kabahatlı bulunduktan sonra ve ceza verilmezden önce, itham olup kabahatlı bulunduğu suçlara benzer, aleyhine getirilen 21 ceza davasının bulunduğunu, bunların neticelenmemiş olduğunu ve ceza verilirken bu davaların da nazarı itibara alınmasına müracaat etti.
İddia Makamı aleyhine istinaf edilenin bu müracaatına itiraz etmedi ve Mahkeme de aleyhine istinaf edilen aleyhine bulunan ve neticelenmemiş olan 21 davadaki suçların ceza verilirken nazarı itibara alınmasına karar verdi.
Aleyhine istinaf edilen aleyhine getirilen ve neticelenmemiş olan 21 davadaki suçları işlediğini Mahkeme huzurunda kabul etti. Aleyhine istinaf edilenin nazarı itibara alınmasını istediği davalar ve her davadaki suçlar özetle şöyledir:
1. 2092/78 sayılı dava: 1. dava 16-17 Şubat tarihleri arasında Lefkoşa'da bir ofisi kırıp girerek ve 25000TL.,100 sterling ve 2OKL. nakit para ile 83254TL. değerindeki 16 adet çeki sirkat etmek. 2. dava 1. davada belirtilen eşyaları çelik bir kasayı destere ve elektrikli maklap ile açarak sirkat etmek, 3. dava çelik kasaya 9000 TL.lık kasdi hasar yapmak.
2. 2128/78 sayılı dava: 1. .dava 26-27 Aralık 1977'de Lefkoşa'da reklâmcılık dükkânını kırıp girerek bir cürüm işlemek. 2. dava aynı mahalde KL.lS.- nakit para KL.2S.- kıymetinde muhtelif posta pulları, 1 adet para kasası ve 1 adet terzi makası sirkat etmek.
3. 2129/78 sayılı dava: 1. dava 11 Kasım 1977'de Lefkoşa'da ikametgâhı bir cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde ceman 6000TL. kıymetinde 1 adet bilezik sirkat etmek.
4. 2130/78 sayılı dava: l. dava 3 Ekim 1977 tarihinde Lefkoşa'da ikametgâhı bir cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde KL.785.- kıymetindeki eşyalar ile l000TL. nakit parayı sirkat etmek.
5. 2131/78 sayılı dava: Çalınmış olduklarını bildiği halde tasarrufuna geçirmek.
6. 2132/78 sayılı dava: l. dava 7 Ekim 1977 tarihinde Lefköşa'da ikametgâhı cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde 3OTL. nakit para ve SOTL. kıymetinde gaz çakmağı sirkat etmek.
7. 2133/78 sayılı dava: l. dava 26-27 Aralık 1977 tarihinde dük- kanı kırıp girerek bir cûrüm işlemek. 2. dava aynı mahalde 2500TL. nakit para ve 2000TL. kıymetinde 10 adet milli piyango bileti sirkat etmek.
8. 2134/78 sayılı dava: 1. dava 9 Kasım 1977'de Lefkoşa'da ikametgâhı cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde 3000TL. nakit para ve KL.3S.- kıymetinde altın yüzük sirkat et mek.
9. 2135/78 sayılı dava: 1. dava 14 Ağustos 1977 tarihinde Lefkoşa'da bir ikametgâhı cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde KL.375.- kıymetinde eşya sirkat etmek.
10. 2136/78 sayılı dava: 1. dava 9 Ağustos 1977'de Lefkoşa'da geceleyin bir ikametgâhı cürüm işemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde 4300TL. kıymetinde eşya sirkat etmek.
11. 2137/78 sayılı dava: l. dava 4-5 Ocak 1978 tarihinde Lefkoşa'da bir dükkânı kırıp girerek cürüm işlemek. 2. dava aynı mahalde madeni antika para ve lOOTL. kıymetinde madeni bozuk para si rkat et m ek.
12. 2138/78 sayılı dava: 1. dava 4-5 Ocak 1978 tarihinde Lefkoşa'da 1 dükkânı kırıp girerek cürüm işlemek. 2. dava aynı mahalde 16710TL. nakit parayı sirkat etmek.
13. 2139/78 sayılı dava: 1. dava 26-27 Ocak 1978 tarihinde Lefkoşa'da bir dükkânı kırıp girerek bir cûrüm işlemek. 2. dava aynı mahalde 2070TL. nakit parayı sirkat etmek.
14. 2140/78 sayılı dava: 1. dava 26-27 Ocak 1978 tarihinde Lefkoşa'da bir dükkânı kırıp girerek bir cürüm işlemek. 2. dava aynı mahalde KL.2.500 mil kıymetinde eşya sirkat etmek.
15. 2141/78 sayılı dava: l. dava 8 Ocak 1978 tarihinde Lefkoşa'da bir dükkânı içerisinde bir cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmeğe teşebbüs etmek. 2. dava aynı mahalde dükkân kapısına 500TL. kasdi hasar yapmak.
16. 2473/78 sayılı dava: 1. dava 2-3 Mart 1978 tarihinde Lefkoşa'da bir dükkânı kırıp girerek cürüm işlemek. 2. dava aynı mahalde 500KL. ile 5OOOOTL. nakit parayı sirkat etmek.
17. 2474/78 sayılı dava: l. dava 7.8.1977 tarihinde Lefkoşa'da bir ikametgâhı kırıp girerek cürüm işlemek. 2. dava aynı mahalde 367KL. değerinde eşya ve KL.lO.- ile lOOTL. nakit para sirkat etm ek.
18. 2475/78 sayılı dava: 1. dava 9-10 Şubat 1978 tarihinde Lefkoşa'da yedek parça deposunu kırıp girerek bir cürüm işlemek. 2. dava aynı mahalde 785TL. nakit parayı sirkat etmek.
19. 2476/78 sayılı dava: l. dava 31.7.77'de bir ikametgâhı cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde 18790TL. kıymetinde eşya 3000TL. ile 5 sterling nakit parayı sirkat etmek. 3. dava aynı mahalde 2. davada belirtilen eşya ve paraları kilitli bir büfe çekmecesinden sirkat etmek.
20. 2477/78 sayılı dava: l. dava 2-3 Mart 1978 tarihlerinde Lefkoşa'da bir dükkâna bir cürüm işlemek gayesi ile kırıp girmek. 2. dava aynı mahalde dükkân kapılarına SOOOTL. kasdi hasar yapmak.
21. 2478/78 sayılı dava: 1. dava 28 Şubat 1978 ile 1 Mart 1978 tarihleri arasında Lefkoşa'da bir dükkânı bir cürüm işlemek gayesi ile kırip girmek.
İddia Makamı aleyhine istinaf edilene verilen hapislik cezalarının suçlarının vehameti ile orantılı olmadığını, aşikâr surette az olduğunu iddia ederek verilen ceza hükmüne karşı istinaf eyledi.
Aleyhine istinaf edilenin kabahatlı bulunduğu suçların olguları kısaca şöyledir: 11.11.77 tarihinde aleyhine istinaf edilen konu evin arkasındaki pencere pancurlarını keserek girip 2. davada tafsilâtı verilen toplam KL.1510.- kıymetinde 14 parça mücevheratı sirkat etti. Müşteki durumu polise bildirmekle beraber olayın faili önce bulunamamıştır. Aleyhine istinaf edilen 13 Mart 1978 tarihinde başka suçlarla ilgili olarak şüphe üzerine poliste tutuklu iken itirafta bulunarak dava konusu evi kırıp girdiğini ve 2. davada verilen tafsilâtta gösterilen eşyaları sirkat ederek sattığını kabul etti. Aleyhine istinaf edilen tutuklu iken karısı ziyaretine geldiğinde karısına mücevheratı olup olmadığı soruldu ve 13 parça mücevherata şüphe üzerine el kondu. EI konulan mücevherat aleyhine istinaf edilene gösterildi ve bu mücevheratın evlerden çalındığını aleyhine istinaf edilen kabul etti. Aleyhine istinaf edilenin karısından alınan mücevherat müştekiye gösterildi ve müşteki 4 parçanın kendine ait olduğunu bildirdi. Aleyhine istinaf edilen tutuklu iken çaldığı eşyaların bir kısmını Resmi Öke isminde birisine sattığını söyledi, polis Resmi Öke'nin evini yoklayarak bir kısım mücevheratı müsadere etti. Müsadere edilen mücevherat şikâyetçiye gösterildi ve bu mücevherattan da 4 parçanın şikâyetçiye ait olduğu şikâyetçi tarafından belirlendi. Aleyhine istinaf edilen önemli bir ifade vererek suçu nasıl, ne zaman ve ne şekilde işlediğini neler aldığını ve ne yaptığını anlattı. 23.3.1978' de aleyhine istinaf edilene yazılı dava tebliğ edildi ve cevaben "3-4 parçayı kendime ayırdım geriye kalanları Resmi Öke'ye sattım" dedi. Aleyhine istinaf edilenin avukatı Ağır Ceza Mahkemesinde, diğer şeyler meyanında, aleyhine istinaf edilenin her iki barış harekâtına katıldığını, harekât esnasında yaralandığını, bir defasında 3 gün komada kaldığını, terhisinden sonra Kıbrıs'a yerleşerek evlendiğini, 13 aylık bir çocuğu bulunduğunu, 11.3.1978 tarihinde bir yangınla ilgili olarak şüphe ile tutuklanan aleyhine istinaf edilenin polise büyük bir dürüstlükle suçlarını itiraf ederek yardımcı olduğunu ve bazı delilleri polise verdiğini, işlediği suçların mahiyeti ve vehametini idrak ederek nadim olduğunu, aleyhine istinaf edilenin ifadesi ışığında başka sirkat olaylarının da ortaya çıkarıldığını, suçlunun adalet önüne getirildiğini ve itirafı ışığında çalınan eşyaların bir kısmının bulunduğunu beyan etti. Buna ilâveten aleyhine istinaf edilenin sağlık durumu ile ilgili olarak tanık olarak uzman doktor çağırdı. Dr. Salih Ramadanın şahadetine göre aleyhine istinaf edilen psiko nevroz'dan muzdariptir. Hastalığı hatırı sayılacak derecededir.
Ağır Ceza Mahkemesinin bulgusuna göre aleyhine istinaf edilenin kabahatlı bulunduğu davalarla ceza verilirken nazarı itibara alınan tüm davalarda sirkat edilen eşyaların değeri 258,352TL., nakit paranın toplamı ise 105,358TL, KL.547.547 ve 160 sterlingtir. Buna ilâveten 14.500TL. kasdi hasar yapılmıştır. Çalınan eşyalardan ancak 16 parça eşya ile 48 adet çek bulunmuştur. Çalınan paraların tümü harcanmıştır.
Ağır Ceza Mahkemesi cezayı tesbit ederken son 3-4 yıldan beri yaygın bir hal alıp bütün kent halkını huzursuz ve rahatsız eden bu tür suçların önlenmesi için bu gibi suçlarla mahkeme önüne çıkarılanlara hapislik cezası verilmesi gerektiğine kanaat getirerek davadaki bütün olgular ile savunma avukatının aleyhine istinaf edilenin lehine söyledikleri bütün hafifletici sebepleri ve davada nazarı dikkate aldıkları tüm davaları da göz önünde bulundurarak sanığa hapislik dışında bir ceza vermenin olanaksız olduğu kanaatına vardı. Ağır Ceza Mahkemesi Yüksek Mahkemenin 8/75 ve 9/75 sayılı konsolide edilmiş ceza istinaflarında belirtilen ilkeleri göz önünde bulundurarak aleyhine istinaf edilenin lehindeki bütün hususları ve bilhassa sabıkası olmadığını, suçları itiraf ettiğini, polisin uzun bir süreden beri neticelendiremediği failsiz suçlarda polise yardımcı olduğunu, bunun sonucu başka suçluların da adalet önüne getirildiğini, evli ve bir çocuk babası olduğunu, işlemiş olduğu suçlardan dolayı büyük nedamet duyduğunu nazarı itibara alarak aleyhine istinaf edilene 1. davadan 3.5 yıl ve 2. davadan 3 yıl hapislik ceza.sı verdi.
İstinafın duruşması esnasında istinaf eden Ağır Ceza Mahkemesi 8/75 ve 9/75 sayılı konsolide edilmiş ceza istinaflarında belirtilen ilkeleri nazarı itibara almakla beraber verdiği cezanın aşikâr surette az olduğunu ileri sürerek cezanın azamiye artırılmasını istedi. Diğer taraftan a.leyhine istinaf edilen, istinafın duruşması esnasında Yüksek Mahkemenin 8/75 ve 9/75 sayılı ceza istinaflarında belirttiği ilkeleri Ağır Ceza Mahkemesinin nazarı itibara aldığını, Ağır Ceza Mahkemesi takdir yetkisini kullandığını ve belirtilen ilkeler ışığında ve aleyhine istinaf edilenin durumu nazarı itibara alındığında verilen cezanın aşikâr surette az olmadığını ileri sürdü.
İlk mahkemeler herhangi bir kişiyi herhangi bir suçtan kabahatlı bulduktan sonra kabahatlı bulunan kişinin ve iddia makamının rızası ile kabahatlı bulunan kişi aleyhine var olan neticelenmemiş ceza davalarını, kabahatlı buldukları suçun veya suçların cezasını tesbit ederken, nazarı itibara alırlar. İstinaf konusu davada aleyhine istinaf edilen kabahatlı bulunduktan sonra kendisi Mahkemeye bizzat müracaat ederek aleyhinde bulunan neticelenmemiş 21 davanın da kabahatlı bulunduğu suçun cezası tesbit edilirken nazarı itibara alınmasını istedi. İddi Makamı da aleyhine istinaf edilenin bu isteğine rıza gösterdi. Kanımca bu gibi hallerde kabahatlı bulunan suç veya suçlardan ceza tesbit edilirken, nazarı itibara alınan suçların da vehameti göz önünde bulundurularak verilecek olan cezanın ona göre artırılması gerekir. Başka bir deyimle nazarı itibara alınacak herhangi bir suç olmamış olsaydı verilecek ceza miktarı ile, nazarı itibara alınacak başka suç bulunduğu hallerde verilecek olan ceza miktarının farklı olması gerekir. Meğer ki nazarı itibara alınan suç veya suçlar önemli olmayan suçlar olsun. Ceza miktarı arasındaki bu fark nazarı itibara alınan suçların miktarı ve türüne göre değişir. Hiç şüphe yoktur ki bu gibi hallerde ilk mahkemelerin verebileceği ceza kabahatlı buldukları suçun azami cezasını aşamaz.
Daha önce belirtildiği gibi nazarı itibara alınan suçlar 21 tanedir ve hemen hemen hepsi de ev veya dükkân kırıp içerisinden sirkat etmek suçlarıdır. Bütün bu suçlar 31 Temmuz 1977 ile 3 Mart 1978 tarihleri arasında işlenen muhtelif suçlardır. Aleyhine istinaf edilenin lehine söylenen tüm olgu ve gerçekler nazarı itibara alındığında nazarı itibara alınan suçların türü, miktarı ve nasıl işlendikleri göz önünde tutulduğunda aleyhine istinaf edilene, kabahatli bulunduğu suçlardan verilen cezanın aşikâr surette az olduğu kanısındayım. Ağır Ceza Mahkemesi bu tür suçların yaygın olduğunu kabul ettikten sonra kamu yararını verilecek olan cezanın başkalarına ibret verici olmasını ve meselenin tüm faktörlerini göz önünde tutarak verdiği cezadan çok daha yüksek bir ceza vermesi gerekirdi. Ağır Ceza Mahkemesinin tesbit ettiği 1. davada 3.5 yıl hapislik cezası ve 2. davada 3 yıl hapislik cezası Yüksek Mahkemenin 8/75 ve 9/75 sayılı konsolide edilmiş ceza istinaflarında belirtildiği ilkeler ışığında aşikâr surette azdır. Bu nedenle Yüksek Mahkeme, İstinaf Mahkemesi olarak, Ceza Usul Yasasının 145. maddesinin (3). fıkrasının (b) bendinin (i) fıkrasına dayanarak Ağır Ceza Mahkemesinin aleyhine istinaf edilene 1. davada verdiği 3.5 yıl hapislik cezasını ve 2. davada verdiği 3 yıl hapislik cezasını ne kadar artıracağını tezekkür etmesi gerekir.
Yüksek Mahkeme, İstinaf Mahkemesi olarak, aleyhine istinaf edilene verilecek uygun cezayı saptarken konsolide edilmiş 8/75 ve 9/75 sayılı istinafta belirtilen ilkeler uyarınca hareket etmesi gerekir. 8/75 ve 9/75 sayılı istinafta belirlenen ilkeler özetle şöyledir:l. Kamu yararını korumak. Bu amaçla verilecek olan cezanın mahkûm edilen şahsı veya başkalarını betekrar mahkûm edildiği suça benzer ve/veya diğer bir suçu işlemesini önleyici nitelikte olması. Başka bir deyimle cezanın mahkûm edilene ve başkalarına ibret verici nitelikte olması.
2. Cezanın işlenen suçun ağırlığı ile orantılı olması. Bunun için de suçun nasıl ve hangi koşullar altında işlendiğinin göz önünde bulundurul ması.
3. Verilecek olan cezanın mahkûm edilenin ıslahını ve topluma faydalı bir insan olarak iadesini temin eder nitelikte olması.
4. Mahkûm olunanın karakter, sosyal şahsiyeti, geçmişteki durumu, verilecek olan cezanın mahkûm edilene ve himayesi ve yardımına muhtaç olan kimselere yapacağı etkiyi nazarı itibara almak.
5. Verilecek olan cezaya herhangi bir etki yapabilecek önemli faktörlerin nazarı itibara alınması.
Yüksek Mahkeme yukarıdaki ilkeleri 8/75 ve 9/75 sayılı konsolide edilmiş istinaflarda özetlerken daha önceki istinaflarda belirtmiş olduğu ilkeleri tekrarlamıştır. İşbu ilkeler daha önce Ceza İstinaf 3/67, 4/68, 7/68, 13/69, 24/70, 15/72, konsolide edilmiş 8/73 ve 9/73 ve konsolide edilmiş 16/74 ve 17/74 sayılı ceza istinaflarda belirtilmiştir. Ör. 8/73 ve 9/73 sayılı ceza istinafta Yüksek Mahkeme ceza ilkelerini belirtirken S. ilke olarak belirlenen önemli faktörlerde bir örnek olarak sanığın suçu işledikten sonra suçu işlediğini kabul etmesi ve Polise yardımcı olmasını verdi ve bu gibi durumlarda bu hususların ceza bakımından sanık lehine bir faktör olarak nazarı itibara alınması gerektiğini belirtti. Daha sonra konsolide edilmiş 1.6/74 ve 17/74 ceza istinaflarında ceza ilkeleri belirlendikten sonra sanığın yaşının genç olması ve sabıka.sı olmaması hallerinin sanığın lehine nazarı itibara alınması gerektiğini belirtti. Bir taraftan mahkûm edilenin kabahatlı bulunduğu suçların ağır ve önemli suç olduğu, bu gibi suçların son zamanlarda yaygın olduğu ve kabahatlı bulunduğu suçlardan ceza verilirken sonuçlanmamış olan ve 21 ithamnamede belirlenen suçların da nazarı itibara alındığı ortadadır. Bu durumda mahkûm edilenin lehine herhangi bir hafifletici sebep olmamış olsaydı cezayı tesbit eden bir Mahkeme mahkûm edilene mahkûm edildiği suçtan azamiye yakın belki de azami cezayı verebilirdi. Acaba belirlenen ilkeler ışığında mahkûm edilenin lehine hafifletici sebep var mıdır: Mahkûm edilenin herhangi bir sabıkası yoktur. Daha önce belirtildiği gibi bu husus mahkûm edilenin lehine alınması gereken bir husustur. Yine dava zabıtlarından görüldüğüne göre mahkûm edilen suçu işlediğini gerek Polise gerekse Mahkemeye itiraf etmiştir. Buna ilâveten diğer suçların meydana çıkmasında yardımcı olmuştur. Bu hususların mahkûm edilenin lehine alınması gerektiği konsolide edilmiş 8/73 ve 9/73 sayılı ceza istinafında sarahaten belirtilmiştir. Mahkûm edilenin Kıbrıs Barış Harekâtına katıldığı hususu da lehine alınması gereken bir husustur.
Aleyhine istinaf edilenin mahkûm olduğu l. suçun azami cezası 7 sene hapislik, 2. suçun ise 5 sene hapisliktir. Cezayı saptayan mahkeme hiçbir zaman l. suç için 7 sene hapislik cezasından fazla bir ceza veremez. Kanımca mahkûm edilenin lehine önemli faktörler bulunduğu cihetle mahkûm olunana Yasanın ön gördüğü azami ceza verilemez, verildiği takdirde Yüksek Mahkemenin, İstinaf Mahkemesi olarak, 1967'den bugüne kadar belirttiği ilkeleri çiğnemiş olur. Kanımca mahkûm edilenin lehine olan önemli faktörler göz önünde tutulduğunda aleyhine istinaf edilene l. davadan verilecek azami cezanın 6 seneyi aşmaması gerekir. 2. davadan verilecek cezanın da 4 seneyi aşmaması gerekir. Bu nedenle aleyhine istinaf edilene l. davadan verilen 3.5 yıl hapislik cezasının 6 yıla artırılması ve 2. davadan verilen 3 yıl hapislik cezasının da 4 yıla artırılmasına, her iki ceza beraber çekilmek ve mahkûmiyet tarihinden başlamak üzere taraftarım.
Şakir Sıdkı İlkay : Başsavcılık, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin aleyhine istinaf edi ene kestiği hapis cezalarının işlenen suçların vehameti ile orantılı olmadığını ileri sürerek istinaf etmiştir.
Aleyhine istinaf edilen sanığa 3.5 yıl hapis cezası kesilen 1. dava tahtındaki ev açma suçunun azami cezası 7 yıl, 3 yıl kesilen 2. dava tahtındaki ikametgâhtan sirkat suçunun da 5 yıl hapis cezasıdır.
Ağır Ceza Mahkemesi 3.5 ve 3 yıllık hapis cezalarını keserken sanığın işlediği ve 21 ayrı ithamnameye konu teşkil eden diğer birçok benzer suçu da nazarı itibara aldı.
Sanığın çaldığı tüm eşyaların ederi 258,352TL'dir. Ayrıca çaldığı nakit paranın toplamı da 105,358TL, 547.500KL ve 160 sterlindir. Bunlara ilâveten müştekilere 14,500TL'lık kasti hasar yapmıştır. Çalınan eşyalardan ancak 16 parça eşya ile 48 çek bulunabilmiş, nakit paraların tümü ise harcanmıştır.
Ağır Ceza Mahkemesi, hükmünde, istinaf konusu suç türünden suçların 3-4 yıldan beri yaygın bir hal aldığı ve bütün kent halkını huzursuz ve rahatsız ettiğı ve önlenmesi gerektiğine işaret etmesine rağmen sanığa, beraber çekilmek üzere, 1. davadan 3.5 ve 2. davadan da 3 yıl hapis cezası vermeyi uygun gördü
Sanığın işlediği suçların tür ve sayısı, sirkat ettiği eşya ve paranın toplam değeri ve bu tür suçların yaygın olduğu ve önlenmesi gerektiği hususları göz önünde tutulduğunda Bidayet Mahkemesinin sanığa kestiği cezalar aşikâr surette azdır ve istinafın kabul edilerek bunların artırılması gerekmektedir. Tüm olgular ışığında sanığa, beraber çekilmek üzere, 1. davadan 7 ve 2. davadan da 5 yıl hapis cezasının verilmesi gerektiği görüşündeyim.
N. Ergin Salâhi: Ağır Ceza Mahkemesi sanığa ceza verirken 8/75 ve 9 75 sayılı konsolide edilmiş ceza istinaflarında belirlenen ilkelerin nazarı itibara alındığı görülmekle beraber bu ilkeleri yanlış değerlendirdiği kanaatındayım ve davanın tüm olguları göz önünde tutulduğunda sanığa verilen hapis cezalarının aşikâr surette az olduğu görüşünü Sayın Başkan ve Sayın Yargıç Şakir Sıdkı İlkay ile paylaşmaktayım. Sanığın lehine nazarı itibara alınabilecek başlıca hususlar iki Barış Harekâtına katılmış olması, ailevi durumu, genç oluşu ve sabıkası bulunmayışı ile suçunu kabul etmiş olmasıdır.
Sanıklara verilecek cezalar takdir edilirken 8/75 ve 9/75 sayılı konsolide edilmiş ceza istinaflarıntla belirlenen ilkelerin göz önünde tutulması getekmekle beraber bu ilkelerin hangisine ne derece ağırlık verileceği hususu her davanın kendine has olguları içerisinde değerlendirilmelidir kanaatindeyim. Ağır suçlarda ve halkı huzursuz eden amme mal ve can güvenliğini etkileyecek hallerde bu ilkelerden ilki, yani amme menfaatinin korunması faktörü ağırlık kazanması gerekir. Sanığın işlediği diğer suçlar olmasa ve nazarı itibara alınmasa bile suçun işleniş şekli ve nevi ve vehameti yönünden mütalâa edildiğinde amme menfaatinin korunması hususu en önde nazarı itibara alınarak değerlendirilecek bir husustur. '
Görülebileceği gibi sanık 31.7.1977 tarihinden başlayarak 3 Mart 1978 tarihine kadar seri halde son derece vahim benzeri 21 suç işlemiştir. Bunlar da sanığa ceza verilirken müracaatı üzerine nazarı itibara alınmıştır. Bu 21 benzeri davalar da nazarı itibara alındığına göre sanığın yargılandığı suça normal olarak verilecek cezadan öteye ceza verilmesi gerekir. Sanığın işlediği ve nazarı itibara alınan 21 benzeri suça göz atıldığında, biri hariç tümü de ikametgâh kırıp girme, ticarethane ve fabrika açma ve sirkat gibi son derece vahim suçlardır. Bu suçların işleniş şekillerine göz atıldığında ise, bunların bazıları kilitli kapıları, bazıları demir parmaklıkları kesmek sureti ile zor kullanılarak korkunç bir cüretkârlıkla işlenmiş olup ciddi bir durum arzetmektedir. Ağır Ceza Mahkemesinin de değindiği gibi sanığın serian işlediği bu suçlar bütün Lefkoşa halkını son derece huzursuz etmiştir. Çalınanlar ise külliyetli miktarda para, değerli mücevher v.s.'dir. Çalınanlardan sadece 16 parça eşya ile 48 adet çek bulunabilmiştir. Sanığa verilecek ceza takdir edilirken halkın huzursuzluğu bir yana müştekilerin görmüş olduğu büyük maddi zararın da telâfi edilemeyeceği göz önünde bulundurulması gerekir.
Sanığın işlediği suçlardan bir tanesi 10 sene hapis cezasını müstelzimdir ancak azami 7 sene hapis cezasını müstelzim esas suç ile birlikte nazarı itibara alındığından daha fazla hapislik cezasının verilmesi mümkün değildir.
Sanığa ceza verilirken nazarı itibara alınan son derece vahim 21 tane suç, ve bu suçların işleniş şekli ve tüm olgular göz önünde tutulduğunda kanaatımca sanığın leyhine olan bazı hafifletici faktörler etkinliğini kaybetmiştir ve ceza verilirken bu yönde bir değerlendirme yapılması adil ve uygundur.
Tüm olgular ışığında sanığın kabul ettiği 21 benzeri suç da nazarı itibara alındıktan sonra sanığa l. davadan 7 yıl, 2. davadan S yıl hapislik cezası verilmesi uygundur kanaatindeyim ve Sayın Yargıç Şakir Sıdkı İlkay'ın ceza hususundaki görüşünü paylaşırım.
Her iki cezanın birlikte çekilmesine ve cezaların ilk hüküm tarihinden başlaması hususundaki müşterek görüşe de katılıyorum.
Ülfet Emin, Başkan: Sonuç olarak istinaf oy birliği ile kabul edilir ve aleyhine istinaf edilene Ağır Ceza Mahkemesinin 1. davadan verdiği 3.5 yıl hapis cezasının oy çokluğu ile 7 yıla artırılmasına ve 2. davadan verdiği 3 yıl hapis cezasının da oy çokluğu ile 5 yıla artırılmasına, mahkûmiyet tarihinden başlamak ve beraber çekilmek üzere emir verilir.
(Ülfet Emin) (Şakir Sıdkı İlkay) (N. Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç Yargıç
25 Ağustos 1978
Dostları ilə paylaş: |