ZEKA
Bütün insanlar doğar, büyür, çoğalır ve ölürler. Bütün insanlar az ya da çok bilinç sahibidirler. Algılar, konuşur, düşünür ve fikir yürütürler. Geçmiş yaşantılarını hatırlar, gelecekle ilgili yorumlar yaparlar. Merak eder, öğrenir ve unuturlar. Bu saydıklarımız, insanlar arasında çok sayıda benzerlik olduğunu göstermektedir. Bu benzerliklerin yanında boy, kilo, göz rengi gibi fiziki; algılama, düşünme gibi zihinsel farklılıklar vardır.
Son yüzyıl da hızla gelişen psikoloji, insanlar arasındaki farklılıkları ve bunların davranışlar üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Psikolojinin ele aldığı bireysel farklılıklardan biri de "zeka"dır. Bazı insanlar diğerlerine göre daha çabuk öğrenir. Dış dünyayı daha kolay algılar ve yorumlar. Belleği, diğerlerinden daha güçlüdür. Karşılaştığı sorunları daha kolay çözer. Bu yetilerin kaynağı ve zeka ile ilişkisi, psikolojinin araştırıp çözmeye çalıştığı bir sorundur. Zeka, akıl ve bellek kavramları ile karıştırılmamalıdır. Zeka, akıl ve belleği de kapsayan daha geniş anlamda bir kavramdır.
ZEKANIN TANIMLANMASI
Zeka, anlak, yetenek, çabuk anlama ve kavrama gibi anlamlar taşımaktadır. Zekanın, kesin olarak üzerinde anlaşılmış bilimsel bir tanımını yapmak çok zordur. Çünkü zeka çok geniş anlamlar içeren soyut bir kavramdır. Değişik psikoloji yaklaşımları ve bilim adamları farklı biçimlerde tanımlamalar yapmışlardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Bergson'a göre, alet yapma ve kullanma yetisi,
Terman'a göre, soyut düşünebilme gücü,
Binet'ye göre, sağduyu ve karar verme yetisi,
Stern'e göre ise karşılaşılan yeni durumlara uyabilme gücüdür.
Yapılan bu tanımlamalardan da anlaşıldığı gibi zeka, bir yeti, bir güç, bir beceri olarak görülmektedir.
Her ne kadar herkesin kabul edeceği bir tanımlama yapamasak da zekayı, farklı tanımlardan hareket ederek şu şekilde tanımlayabiliriz.
Zeka, insanın yeni koşullara uyum sağlama, düşünme, karşılaşılan sorunları çözme. Akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamıdır.
Zekayı açıklayıcı kuramlar
Zekayı açıklayıcı kuramlar; yapısal ve bilgi işlemleme kuramları olmak üzere iki grupta toplanmaktadır.
Yapısal kuramlar
Daha çok zekanın yapısını, zekayı meydana getiren ve ona etki eden unsurları açıklamaya çalışan kuramlardır. Bu kuramlar; tek etmen kuramı, çift etmen kuramı ve çok etmen kuramıdır.
Tek etmen kuramı
Bu kuramın en önemli temsilcileri Terman, Wechler, Stern ve Davis'tir. Onlara göre zeka, genel bir yetenektir. Herhangi bir alanda başarılı olan birinin diğer bütün alanlarda da başarılı olacaklarını öne sürmektedirler. Örneğin, matematik dersinde başarılı olan bir öğrenci, dil ve tarih derslerinde de başarılı olur. Tek etmen kuramcılarından Stern zekayı, "yeni koşullara uyma yeteneği", Davis " sorun çözme yeteneği" Terman ise "soyut düşünme yeteneği" olarak tanımlamışlardır.
Çift etmen kuramı
Bu kurama göre zeka, bir genel yetenek ile birçok özel yetenekten oluşmuştur.Spearman, zekayı çift etmen kuramı ile açıklayan düşünürlerden biridir. O, genel yetenek olarak zekayı; özel yetenek olarak da farklı alanlardaki başarıları ve eğilimleri kastetmektedir. Bazı insanların müzik, resim gibi sanat alanlarında başarılı olabileceklerini örnek gösterirken bazı insanların da tarih, fizik, matematik gibi akademik alanlarda başarılı olabileceğini ileri sürer.
Çok etmen kuramı
Thorndike'in başını çektiği bazı bilim adamları çok etmen kuramını savunurlar. Onlara göre zeka, tek bir genel yetenek değil birçok özel yeteneğin toplamından meydana gelmektedir. Bu sözel anlayış, sayısal yetiklik, algılama, sözel akıcılık gibi yeteneklerdir. Yine Thorndike, soyut kavramlarda başarılı olanların soyut zekalarının; alet yapma ve kullanmada başarılı olanların somut zekalarının; sosyal ilişkilerinde başarılı olanların ise sosyal zekalarının daha fazla olduğunu savunmaktadır.
Bilgi işlemleme kuramı
Bilgi işlemleme kuramını Jean Piaget geliştirmiştir. Zihinsel gelişim aşamalarını ve bu aşamalardan ortaya çıkan davranışları incelemektedir. Piaget, zekanın gelişim evrelerini 4'e ayırmıştır. Bunlar, çocuğun ilk 2 yaşına kadar duyusal - devimsel evre,
6-7 yaşta işlem öncesi evre,
11 yaşa kadar somut işlemler evresi ve
ergenliğe kadar olan soyut (formel) işlemler evresidir.
PIAGET'ye göre çocukların zekası, bu dört gelişim aşamasında farklı davranışlarla kendini göstermektedir. Duyusal - devimsel evre, duyularla dış dünyanın algılanmaya çalışıldığı ve zihinde bazı imgelerin oluştuğu evredir.Örneğin, çocuk bu dönemde kendini nesnelerden ayırt eder.
İşlem öncesi evrede nesnelerin bir bütün olarak algılanması söz korusudur. Birey görüneni olduğu gibi ya da algıladığı gibi değerlendirir. Büyük - küçük, çok - az gibi yargılar durumun algılanması ile ilgilidir. Nesneleri imgeler ve kelimelerle temsil etmeyi, dili kullanmayı öğrenir.
Somut işlemler evresi, nesneler arasındaki değişmelerin kavrandığı, bilgilerin sistemli ve mantıklı bir şekilde işlendiği dönemdir. Örneğin, nesneleri birden fazla özelliğe göre sınıflandırabilir.
Soyut (formel) işlemler evresi. Soyut düşünme, ilişkiler kurabilme, mantıklı çözümler ve akıl yürütmelerin görüldüğü, karmaşık sorunların çözümlenebildiği evredir. Örneğin, geleceğe yönelik ve belli bir görüşe dayalı sorunlarla ilgilenme.
ZEKANIN BELİRLEYİCİLERİ
KALITIM-ÇEVRE TARTIŞMASI
Dünya üzerinde yaşayan insanların hepsi çeşitli yönleriyle birbirinden farklıdır. Kimse bir başkası ile tıpatıp aynı değildir. İnsanlar arasındaki bu farklılıklar bilim çevrelerinde sürekli merak konusu olmuştur. Bu ayırım nereden kaynaklanıyor? Farklı olarak mı dünyaya geliyorlar? Yoksa bu farklılıklar, çevre koşullarının bir ürünü müdür, gibi sorulara yanıt aramak için çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bazı bilim adamları, bireyler arasındaki farklılığın kalıtımsal olduğunu, bazıları da çevre koşullarının etkisi ile ortaya çıktığını ileri sürmüştür.
Birçok konuda olduğu gibi zekanın kaynağı konusunda da insanlar üzerinde deney yapmak çok zordur. Örneğin, zekanın kalıtımın mı yoksa çevrenin mi bir ürünü olduğunu araştırmak için ya kalıtımsal koşulları sabit tutarak çevrenin etkisini ya da çevre koşullarını sabit tutarak kalıtımın etkisini araştırmak gerekir. Oysa kalıtımı da çevreyi de sabit tutmak, kolay bir iş değildir. Buna karşın değişik ve çok sayıda yapılan araştırmalar, zeka üzerinde hem kalıtımın hem de çevrenin etkisi olduğunu kuşku duyulmayacak şekilde ortaya koymuştur.
KALITSAL ETKİLER
Yapılan araştırmalar, zekayı belirleyen temel unsurların kalıtsal olduğunu göstermiştir. Zeka, büyük oranda kalıtım yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır.
Kalıtım, çevre etkisiyle köklü olarak değiştirilmediğine inanılan özelliklerin döllenme sırasında dişi ve erkeğin kromozomları yoluyla bir kuşaktan ötekine geçmesidir. Bu geçiş hücre ya da organizmaya özel bir etkisi olan "gen" adını verdiğimiz kalıtımsal ögeler aracılığıyla gerçekleşir.
Genellikle zeki anne ve babaların çocukları zeki; zeka engelli anne ve babaların çocukları da zeka engelli olmaktadır.
ÇEVRESEL ETKİLER
Kalıtıma göre etkisi az olsa da çevre koşullarının da belirleyici olduğu yine yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır.
Çevre, organizmanın içinde yaşadığı fiziki ve toplumsal koşulların tümüdür. Beslenme, barınma, eğitim ve öğretim olanakları; toplumun kültür düzeyi, değerleri, hava koşulları gibi tüm etkiler çevre koşullarını oluşturur. Bu koşulların olumlu ya da olumsuz olarak değişmesi zeka üzerinde etkili olmaktadır. Birbiri ile kalıtımsal özellikleri aynı olan tek yumurta ikizleri (özdeş ikizler)
üzerinde yapılan araştırmalar, çevre faktörüne bağlı olarak zeka bölümünde 15 ile 25 puan arasında bir değişme saptamışlardır. Örneğin, zeka bölümü 100 olan tek yumurta ikizleri farklı koşullarda yetiştiğinde zekaları arasında 20 puanlık bir fark ortaya çıkmaktadır. Çevre koşulları kötü olan, iyi beslenmeyen, eğitim - öğretim olanağından yeterli şekilde yararlanamayan çocuğun zeka bölümünün 85 civarında olduğu görülmektedir. Olumlu koşullarda yetişen, iyi beslenen ve çok iyi eğitim - öğretim alan çocuğun zekası 100'den 115'e kadar çıkmaktadır. Bu sonuçlar, çevre koşullarının, kalıtım kadar olmasa da zeka üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.
Bazı araştırmacılar zekanın belirlenmesinde % 75 kalıtımın, % 22 çevrenin ve % 3 de rastlantıların etkili olduğunu ileri sürmektedirler.
ZEKADA, YAŞA BAĞLI OLARAK GÖRÜLEN DEĞİŞMELER
Zeka, dünyaya gelen her insanda gizil bir güç olarak vardır. Bu güç, yaş ilerledikçe gelişir ve gerçek kapasitesine ulaşır. 2-5 yaş arasında çok hızlı bir gelişme gösteren zeka, 7-8 yaş arasında kararlılık gösterir. 10-11 yaşlarında yeniden hızlı gelişimini sürdürür. Genellikle 14-20 yaşlarında ise gelişimini tamamlar. Uzun süre düzeyini koruyan zihinsel güç, yaşlılıkla birlikte yeni koşullara uymada bir miktar düşüş gösterir.
Zeka gelişimi, zeka düzeyi düşük ise daha erken; yüksek ise daha ileri yaşta tamamlanır. 20 yaşından sonra yapılan tekrarlar ve deneyimler, en üst düzeyine ulaşmış olan zekanın işlenmesini sağlar. Örneğin, 40 yaşındaki bir mühendis, mesleği ile ilgili bir konuda 20 yaşındaki mühendise göre çok daha doğru kararlar verebilir. Buna karşılık 20 yaşındaki bir insanın öğrenme, algılama ve hızlı karar verme yetenekleri daha yüksektir. 50 yaşından sonra zeka düzeyinde bir miktar düşüş olabilir. Bu düşüş daha çok yeni durumlara uyum sağlama ile ilgilidir. Ama, sürekli belli bir konu üzerinde çalışan insanların, zekalarını 80-90 yaşlarına kadar koruyup üretken olabildikleri görülmektedir.
ZEKANIN ÖLÇÜLMESİ
İnsanın boyunu, kilosunu ya da herhangi bir konuda elde ettiği başarısını doğrudan ölçmek olanaklıdır. Zekanın ölçülmesi ise dolaylı yollardan yapılır. Bunun için bazı verilere gerek vardır. Bunlar, zeka yaşı ve takvim yaşıdır. Zeka yaşı, özel olarak geliştirilmiş testlerle belirlenir. Takvim yaşı ise bireyin doğum tarihi ile testin uygulandığı an arasındaki süredir.
Zeka yaşının takvim yaşına oranı zeka bölümünü verir. Zeka bölümünü ZB (IQ, quotient), zeka yaşım ZY ve takvim yaşını da TY harfleri ile kısaltırsak
ZB = ZY / TY x 100
formülü ile zeka bölümü hesaplanır. Buradaki "100" sabit bir sayıdır ve elde edilen sonucun kolay okunmasına yardımcı olur.
Zeka testleri, her yaş için sabit sayıda sorudan oluşur. Bu sayı 12 ay olan bir yılı temsil edecek şekilde 12 ile bölünen sayılardır. 2, 3, 4, 6 gibi. Eğer testteki sorular her yaş için 3 ise her soru 4 ayı temsil eder. Yani çocuğun cevapladığı her soru için zeka yaşı 4 ay olarak belirlenir. Soru sayısı dört olunca üç ayı; altı olunca iki ayı temsil eder.
Örneğin her yaş için 4 sorudan oluşan bir zeka testi uygulanan 6 yaşındaki bir çocuğun 24 soruyu doğru yanıtladığını kabul edelim. Çocuğun takvim yaşı 12 x 6 = 72 ay; çocuğun zeka yaşı her soru üç ayı temsil ettiğine göre 24 x 3 = 72 ay olarak bulunur.
ZB = x 100 formülüne göre,
ZB = x 100 ZB = 100 100 zeka bölümü bu çocuğun normal bir zekaya sahip olduğunu gösterir.
ZEKA YAŞI NASIL HESAPLANIR?
Zekanın ölçülebilmesi için her bireyin doğum yaşınını (takvim yaşının) bilinmesi, zeka yaşı ve zeka bölümü olarak ifade edilen belirlemelerin yapılması gerekir.
Doğum yaşı, zeka testinin uygulandığı günün tarihinden kişinin doğduğu gün, ay ve yılın tarihi çıkarılarak belirlenen yaştır. Örneğin bir çocuğa zeka testi 20 Nisan 1992'de uygulandıysa, çocuk 15 Ocak 1980 doğumluysa;
1992 4 20
1980 1 15
12 3 5'tir.
Test uygulanan çocuk 12 yaş 3 aylık doğum yaşındadır.
Zeka yaşı, test uygulanan kişinin başarabildiği test sorularına göre hesaplanır. Stanford – Binet Zeka Testi'nde her yaş düzeyinde 6 soru vardır. Doğru yanıt veriler her soru iki aya karşılık gelir. Örneğin, takvim yaşı 10 olan bir çocuk 7 yaşın bütün sorularını, 8 yaş sorularının 5'ni, 9 yaş sorularının 4'ünü 10 yaş sorularının 3'ünü yanıtlamış ve 11 yaş sorularının hiçbirini yanıtlayamamış olsun, Çocuğun testte bütün soruları doğru olarak yanıtladığı yaş, onun taban (temel) yaşıdır. Hiçbir soruyu doğru olarak yanıtlayamadığı yaş da taban (çatı) yaşıdır. Taban yaşla tavan yaş arasında her yaş grubuna ilişkin testlerden her doğru yanıt için 2 aya karşılık gelen puanlar toplanarak test uygulanan çocuğun zeka yaşı saptanır.
Yıl Ay
Yaş 7... Test sorularının hepsi doğru 7 taban yaşı
Yaş 8... 5 doğrusu var 10 ay
Yaş 9... 4 doğrusu var 8 ay
Yaş 10... 3 doğrusu var 6 ay
Yaş 11... Hiçbir soruyu yanıtlayamamış... 0 ay
Toplam 7 yıl 24 aydır. Bu da bir başka deyişle 9 yaştır. Bu çocuğun zeka yaşı 9'dur.
ZB = x 100 = 90 Bu çocuğun zeka bölümü 90'dır. 90-110 normal zeka sınırları içindedir.
Zeka bölümünü bilmek, bireylerin zihin gücüne uygun bir eğitim ve öğretim almalarında büyük yararlar sağlar. Zeka bölümü düşük insanlar normal eğitimden yararlanamaz. Bunlar tespit edilerek özel eğitime tabi tutulabilir. Aynı şekilde üstün zekalı bireylerin daha üst düzeyde bir eğitim almaları sağlanır. Ayrıca bazı meslekleri yapabilmek için normalin üzerinde bir zekaya sahip olmak gerekir. Bu mesleklere uygun insanların seçilmesinde de zeka bölümünden yaralanılır.
ZEKA TESTLERİ
Test; bireyin ya da bireyler grubunun çeşitli yetilerini, bilgi ve becerilerini belirlemeye yarayan sınama ya da ölçektir. Zeka testi ise bireylerin zekasını, zeka yaşını ölçmek için geliştirilmiş testtir.
Testler, önce bireysel ve grup testleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Bireysel testler, tek tek bireylerin zekasını ölçmek için kullanılan testlerdir."Stanford - Binet" zeka testi, bu tür bir zeka testidir.
Grup testleri, aynı anda çok sayıda insana uygulanabilen ve değerlendirilen testlerdir. ABD'de orduya eleman seçmek için hazırlanan "ordu alfa" ve "ordu beta" testleri, bu tür testlerdir. Bu testlerle çok sayıda insan değişik yollarla kısa sürede zeka yönünden değerlendirilebilmiştir.
Ayrıca, testler ister bireysel test, ister grup testi olsun, uygulanan kişilerin özelliğine göre yazılı, sözlü ve icra (uygulamalı) testleri olarak da üç gruba ayrılır:
Yazılı testler: Kağıt - kalem testleri de denilen bu testlerin yanıtlanması yazılı olarak yapılan ve okuma - yazma bilen bireylere uygulanan testlerdir.
Sözlü testler: Yanıtlanması sözlü olarak yapılan, çocuklara ve okuma yazma bilmeyen kişilere uygulanan testlerdir.
Uygulamalı testler: Performans testleri olarak adlandırılan uygulama testleri, bir eylem, bir davranışla cevaplandırılan testlerdir. Yap-boz, şekil tamamlama ya da uygun yerlere yerleştirme şeklinde yapılan testler, genellikle engelli ve küçük çocuklara daha çok uygulanan testlerdir.
ZEKA TESTLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Hazırlanan her testin ölçmek istediği bir yetenek, bir beceri ya da başarı vardır. Zeka testlerinin amacı da zekayı ölçmektir. İyi bir test, amacı gerçekleştiren testtir. Amacı gerçekleştirmek için testin normlarının oluşturulması, geçerliliğinin ve güvenirliliğinin olması gerekir.
NORM, NORMAL DAĞILIM
Hazırlanan bir test, önce ortak özelliklere sahip çok sayıda bireye, belirli koşullarda uygulanır. Uygulama sonucu, bireylerin gösterdiği performansın ortalaması alınarak standartları oluşturulur. Elde edilen bu ortalama ya da standart performansa norm denir.
Örneğin, 20 sorudan oluşan bir test, aynı özelliklere sahip çok sayıda bireye uygulanır. Bu uygulama, eşit koşullarda yapılır. Uygulamada, bireylerin yanıtladığı ortalama soru sayısı belirlenir. Testte bireylerin ortalama 10 soru yanıtladığını kabul edersek, testin normu 10 olur.
Bunun anlamı, 10 soru yanıtlayan bireyleri normal, 10 sorunun altında yanıtlayanları normal altı, 10 sorunun üstünde yanıtlayanları ise normal üstü olarak değerlendirmedir.
Birçok konuda olduğu gibi, toplumdaki bireylerin zekası da normal bir dağılım gösterir. Normal dağılım, grubun gösterdiği standart frekans dağılımıdır. Bu dağılımın grafik olarak gösterilmesine ise "normal dağılım eğrisi" denir.
Normal dağılım eğrisi insanların zeka bölümlerinin dağılımını gösterir. Bu dağılıma göre zeka yönünden insanların % 50'si normal, % 25'i normal altı, % 25'i ise normal üstü olarak kabul edilebilir.
GÜVENİRLİK
Bir testin güvenilir olması, her uygulamada aynı ya da birbirine çok yakın sonuçlar vermesine bağlıdır. Bunun anlamı, testin tutarlı ve tekrarlanabilir olmasıdır. Bir test, farklı zamanlarda uygulandığında farklı sonuçlar veriyorsa ya da farklı kişilerce puanlandığında sonuç değişiyorsa güvenilir değildir.
Güvenirliği olan iyi hazırlanmış bir testin korelasyon kat sayısı, 90 ya da daha yukarı olmalıdır. Örneğin, bir çocuğa değişik zamanlarda ya da değişik kişilerce zeka testi uygulandığında zeka bölümü her ölçümde 110 ve ona yakın ise o zeka testi güvenilirdir.
GEÇERLİK (GEÇERLİLİK)
Bir test, hazırlanma amacına uygunsa geçerli bir testtir. Zeka ölçmek için hazırlanan testin geçerliliği de zekayı ölçüp ölçmediği ile ilgilidir. Eğer zekayı ölçüyorsa geçerli bir testtir. Örneğin, fen liselerine öğrenci seçmek için hazırlanan bir testte başarılı olan öğrenciler fen lisesindeki eğitimlerinde de başarılı olurlarsa uygulanan test geçerlidir.
Bir testin geçerliğini ölçebilmek için de her kişi için iki puan elde etmek gerekir. Bu puanlar arasındaki korelasyon kat sayısı, o testin geçerliliğini gösterir. Test amaca uygun hazırlanmışsa her seferinde ölçmek istediğimiz özellik ya da yeteneği ölçer.
Testin güvenilirliği ve geçerliliği yanında standart uygulamasının da belirlenmiş olması gerekir. Standart uygulama, testin uzmanlar tarafından birçok kez uygulanmasıyla belirlenir. Testin uygulama ilkeleri, süresi ve kimlere uygulanacağı testlerin standardını oluşturur. Her uygulamada bu ilke ve sınırlamalara uyulmalıdır.
İYİ BİR ZEKA TESTİNİN ÖZELLİKLERİ
İyi bir zeka testi, hazırlanış amacını gerçekleştiren testtir. Bunun için;
• Testin normlarının oluşturulmuş olması,
• Yüksek bir güvenilirlik kat sayısının olması,
• Zekayı ölçebilmesi yani geçerliliğinin olması,
• Uygulama esaslarının önceden belirlenmiş olması gerekir.
Test hazırlanırken test uygulanacak bireyin ait olduğu grubun kültürel özellikleri dikkate alınmalıdır. Çünkü zeka testleri, kendine has özellikleri olan (dil ve değerler gibi) belirli bir kültür için düzenlenmektedir. Kuşkusuz, hazırlanan test kültürün özelliklerinden etkilenir. Bu nedenle, bir test hangi kültür içinde hazırlanmışsa o kültürün bireyleri için geçerlidir. Eğer bir başka kültürde uygulanmak isteniyorsa o kültür için standardizasyon çalışmalarının yapılması gerekir. Standardizasyon, belirli bir kültürde hazırlanmış testlerin, uygulanacak bireylerin kültürüne uygun hale getirilmesidir.
ZEKA TESTLERİNİN OLUŞTURULMASI
Zeka testleri, çocuklar arasında görülen başarı farklılıklarının nedenleri araştırılırken bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. İlk olarak Alfred Binet ve Theodor Simon, 1905 yılında Binet - Simon adını verdikleri zeka ölçeğini, geliştirmişlerdir. Bu zeka testi, çeşitli yaştaki bireylerin çözebileceği sorulardan oluşmuş bireysel bir testtir. Başarılı ve başarısız öğrencileri birbirinden ayırmak ve güç öğrenen çocukları tespit etmek amacı ile oluşturulan bu test, çocuktan yetişkine kadar birçok insanın zekasını ölçmede kullanılmıştır.
Stanford - Binet testi
Binet-Simon zeka testi, 1916 yılında Stanford Üniversitesinde görev yapan Termantarafından, Stanford - Binet testi olarak yeniden düzenlenmiştir. Değişik zamanlarda, değişen toplumsal koşullara göre yeniden düzenlenen bu test, iyi standardize edilmiş bir testtir. 1986 yılında yeniden standardize edilen Stanford - Binet testi, çocukların okul başarılarını ölçmeye yarayan bireysel zeka testidir.
Wechsler ölçekleri
Daha çok çocuklara yönelik olan ve yetişkinlerin zekasını ölçmede başarılı olamayan Stanford - Binet testinden sonra, yetişkinlere yönelik Wechsler ölçeği geliştirilmiştir. Çok sayıda insana uygulanarak normları oluşturulmuş ve 1939 yılında uygulamaya konulmuştur. Test özel yeteneklere göre düzenlenmiş çeşitli alt testlerden oluşmaktadır. Hem sözlü testleri hem de performans testlerini içeren Wechsler ölçeği bu yönleri ile Stanford - Binet testinden ayrılır.
Alt testlerde sözel bölüm, genel bilgi, yargılama, sayı dizileri, aritmetik, benzerlikler, sözcük dağarcığı gibi bölümler vardır. Performansla ilgili bölümde ise resim tamamlama, resim düzenleme, parça birleştirme, küplerle desen yapma ve sayı - sembol testleri yer alır.
YENİ YAKLAŞIMLAR
Bahsettiğimiz her iki test de bireysel zeka testidir. Bu testlerin aynı anda birden fazla insana uygulanmaları çok zordur ve zaman almaktadır. Bu durum, yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına ve grup testlerinin geliştirilmesine neden olmuştur.
Örneğin, ABD, 1. Dünya Savaşı'nda askere aldığı gençleri, uygun oldukları dallarda eğitmek için grup testleri geliştirmiştir. Bu testler, sözel yetenekleri ölçen "ordu-alfa"; sözlü yeteneklerle birlikte performansı ölçen "ordu-beta" testleridir.
Günümüzde bireysel testler ve grup zeka testleri, geliştirilerek standardize edilmiştir. Çeşitli yeteneklerle birlikte genel zekayı da ölçmeyi amaçlamaktadırlar. Genel sınıflandırma testi, ofis testleri gibi zihinsel gücü kısa sürede ölçen testler de vardır.
Genellikle kültürlere yönelik olan bu testlerin dışında tüm kültürlerde uygulanabilecek testler de hazırlanmıştır. Bunlardan biri de Psikolog R.B. Catell'ıngeliştirdiği zeka testidir.
ZEKA TESTLERİNİN ELEŞTİRİSİ
Bilim ve teknoloji alanındaki her gelişme, ortaya çıkan bir ihtiyacın karşılanma çabasının ürünüdür. İnsanların daha iyi koşullarda yaşamasını amaçlayan ve gerçekleştiren bu ürünler, birtakım problemlere de neden olmaktadır. Örneğin, otomobilin icadı, insanların ulaşımını kolaylaştırmış ama trafik problemini, hava kirliliğini beraberinde getirmiştir.
Zeka testleri de insanların ihtiyaçları sonucu geliştirilmiştir. Zeka düzeyinin bilinmesi, bireylerin, eğitim ve öğretimden daha iyi yararlanmaları olmak üzere birçok konuda yeni imkanlar sağlamıştır. Bunun yanında bazı ahlaki, hukuki ve toplumsal sorunlara yol açmıştır. Ayrıca insanların zeka yönünden etiketlenmesi de psikolojik açıdan olumsuz durumlar yaratabilmektedir.
AHLAKİ, HUKUKİ VE SOSYAL SORUNLAR
Günümüzde zeka düzeyini ölçmek için çok sayıda, iyi standardize edilmiş zeka testleri geliştirilmiştir. Ancak, ne kadar iyi olursa olsun, bir test sonucuna bakılarak insanların zeka yönünden sınıflandırılması doğru değildir. Bir insanın zeka engelli olduğuna karar vermek birçok araştırmayı gerekli kılar. Kaldı ki günümüzde insanları çeşitli özelliklerine göre sınıflandırarak zeka engelli ya da üstün zekalı olarak ayırmak meslek ahlakına aykırı düşebilir. Böyle bir ayırım hukuki açıdan kişi hak ve özgürlüklerine saldırı olarak da düşünülebilir. İnsanların çeşitli ölçeklerle değerlendirilmesi de sosyal bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Zeka testleri sadece yeterli uzmanlar tarafından, gerektiği zaman uygulanmalıdır. Test sonuçları açıklanmamalıdır. Ancak, işe uygun eleman seçiminde zeka testlerinden yararlanılabilir.
ETİKETLEME VE ETKİLERİ
Her anne - baba, çocuğunun zeki, çalışkan ve başarılı olmasını ister. Bunun için tüm imkanlarını kullanır. Ona, iyi bir eğitim - öğretim ortamı sağlamak ister. İyi bir işinin olmasını, refah ve mutluluk içinde yaşamasını diler. Çocuğunun kusurlarını kabullenmek istemez. Bir kusurunun ortaya çıkmasını, toplum tarafından bilinmesini, kısaca çocuğunun etiketlenmesini istemez.
Bireyler, toplumsal yaşama ayak uydurmak için çaba harcarlar. Kusurlarını gidermeye çalışırlar. Kusurlarının bilinmesini, kusurları ile etiketlenmeyi ve anılmayı ise hiç istemezler. Böyle bir durum, onları ve ailelerini derinden etkiler. Ruhsal açıdan sıkıntıya düşmelerine neden olabilir. Bireyin zeka engelli olduğunu bilmek, yaşama arzusunu azaltabilir. Birey, topluma uyum göstermekte güçlük çeker ya da uyum için bir çaba göstermez.
Zeka testleri bir ihtiyacın ürünüdür. İyi hazırlanmış bir test, daha önce de belirttiğimiz gibi birçok konuda işimize yarar. Zaman ve imkanların iyi kullanılmasında bir araç olabilir. Ancak, zeka testlerine aşırı bir güven duymaktan kaçınılmalıdır. İnsanlar hakkında karar verirken testlerin yanında tıbbi araştırmaların, çevre koşullan ve bireylerin geçmiş yaşantılarının, geldiği kültürün de dikkate alınması gerekmektedir.
Testler uygulanırken uygun kişilere uygun ortamlarda uygulanmasına, uygulama yapan kişilerin çok iyi eğitilmiş uzman kişiler olmasına ve başka koşulların da başarı üzerinde etkili olabileceğine dikkat edilmelidir. Zeka testlerine kesin gözü ile bakmamak, aşırı güvenden ise kaçınmak gerekir.
ZEKA YÖNÜNDEN ÖZEL GRUPLAR
İnsanların çoğunun zeka bölümü, ortalama 100'dür. 90 ile 110 arasında zeka bölümüne sahip olan insanlar, normal zekalı olarak kabul edilebilir. Bu sınırların altındaki ve üstündeki zeka bölümlerine sahip olanlar ise özel gruplardır. Normal olarak kabul edilen sınırın altında kalanlar zeka geriliği olan insanlar; normalin üstünde olanlar da üstün zekalı insanlar olarak görülür. Tablo 4' de görüldüğü gibi zeka bölümlerinin dağılımı Tablo 3' deki normal dağılım eğrisi ile paralellik göstermektedir.
ZEKA DERECELERİNİN NORMAL DAĞILIMI
Zeka Bölümü
|
|
Nüfusa Oranı
|
0-24
25-49
50-69
|
İdiot
Embesil GERİ ZEKALI
Moron
|
% 2
|
70-79
80-89
90 - 109
110-119
120-129
130-+.
|
Düşük zekalı
Tutuk zekalı
Orta zekalı
İleri zekalı
Üstün zekalı
Çok üstün zekalı
|
% 7
% 16
% 50
% 16
% 7
% 2
|
ZEKA GERİLİĞİ
Zeka geriliğinin temel nedenleri, kalıtım, doğum öncesi çevre (Annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi, alkol ve uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar), doğum anında yaşanan olumsuzluklar, kafa travmaları ve ateşli hastalıklardır. Genel nüfusun %2'si ile %3'ünü oluşturan ve zeka bölümleri yaklaşık 70'in altında olan insanlara, zeka geriliği olan insanlar diyoruz. Bu grubu oluşturan insanlar, genellikle 3'e ayrılırlar. Bunlar; zeka bölümü 25'e kadar olan idiotlar, 50'ye kadar olan embesiller ve 7O'e kadar olan moronlardır.
İDİOTLAR, en ağır zeka geriliği olan insanlardır. 30-40 yaşlarına kadar yaşayan bu insanlar, iki yaşındaki bir çocuğun zeka düzeyini geçemezler. Birçoğu yürümeyi bile öğrenemez, konuşamaz; tek başına beslenme, temizlik gibi ihtiyaçlarını bile karşılayamaz. Hatta bu zeka bölümünün en alt kesiminde olanlar adeta bitkisel bir hayat yaşarlar.
EMBESİLLER, 25 ile 50 arasında bir zeka bölümüne sahiptirler ve 7 yaşındaki bir çocuğun zeka yaşını aşamazlar. Okuma - yazma öğrenemezler. Üç dört yaşlarına kadar yürüyemez, bu döneme kadar beslenme ve temizlik gereksinimlerini karşılayamazlar. Bu insanlara, özel eğitim kurumlarında, bazı tehlikelere karşı kendilerini korumaları, kendi başlarına beslenmeleri ve çok basit işler yapmaları öğretilebilir.
MORONLAR, toplumda önemli bir problem olarak görülür. Zeka bölümleri 50-70 arasında değişen 7 - 10 yaş arasında bir zeka yaşına sahip insanlardır. Çeşitli özellikleri ile normal insanlara benzeyen moronların davranışları, zeka geriliği nedeniyle düzensizdir. Moronlar geç kavrarlar ve sorumluluk alamazlar. Moronların, toplum tarafından uygun görülmeyen davranışları yapma eğilimleri vardır. Moronlar özel bir kurumda eğitilirse bir bölümü nadir olarak okuma yazma öğrenerek ilkokul üçüncü sınıf düzeyine ulaşabilir.
ÜSTÜN ZEKA
Zeka bölümü 110 ve daha yukarı olan bireyler, normal üstü zekaya sahip insanlardır. İnsanların yaklaşık %25'i bu grup içinde yer alır. Ancak, zeka bölümleri 130'un üstünde olan ve toplumun %2'sini oluşturan bireyler üstün zekalı olarak nitelenir. Bu bireyler, genellikle yaşıtlarından çok önce okuma yazma öğrenip, genç yaşta, çeşitli sanat ve bilim alanlarında önemli başarılar elde edebilirler.
Örneğin, Stuart Mill, 3 yaşında Yunanca öğrenmeye başlamıştır. Ünlü İslam düşünürü İbn-i Sina da 16 yaşında çağının tüm bilgilerini edinmiş ve genç yaşta ünlü bir hekim olmuştur.
Üstün zekalı insanlar, mutlaka, özel eğitime tabi tutularak yetiştirilmeleri gereken insanlardır. Kavrama ve öğrenme kapasiteleri çok yüksek olduğu için normal eğitim onlar için sıkıcı olmakta ve ortama uyum sağlamakta güçlük çekmektedirler. Üstün zekalı insanlar iyi yetiştirildiğinde insanlığa yararlı çalışmalar yapmakta, adeta toplumların dinamik gücünü oluşturmaktadırlar. İyi yetiştirilmedikleri takdirde ise toplum içinde kaybolmakta ya da toplumsal yaşama uyum gösteremedikleri için sorun olmaktadırlar. Örneğin, Hitler, zeki bir insan olmasına karşın milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş, bir milletin tarihinde önemli yaralar açmıştır.
ÖZEL YETENEKLER
Zeka dışında, müzik, resim, mekanik güç gibi doğuştan gelen eğilimlerin eğitimle birleştirilmesiyle özel yetenekler ortaya çıkar.
Yetenek, insanların, herhangi bir alanda verilen eğitim ve öğretim olanaklarından yararlanma gücüdür. Bu güç, zeka ile ilişkili olsa da zekadan farklıdır.
Özel yeteneklerin geliştirilmesi eğitimle olanaklıdır.
konulu sunumlar: "Üçlü Zeka Yaratıcı Zeka Analitik Zeka Pratik Zeka BAŞARILI ZEKA Sternberg’in Düşünme Biçimlerine göre Farklılaştırma." — Sunum transkripti:
-
Slayt 1
|
|
Üçlü Zeka Yaratıcı Zeka Analitik Zeka Pratik Zeka BAŞARILI ZEKA Sternberg’in Düşünme Biçimlerine göre Farklılaştırma
| -
Slayt 2
|
|
Üç Zeka Bir Zekadan İyidir… •Üçlü Zeka farklı düşünme biçimlerine göre farklılaştırma yapmak için kullanılan bir planlama aracıdır. •Robert Sternberg’in Triarşik (Üçlü) Zeka Kuramı’na göre (ekli slaytlara bakınız) insanlar bir ya da daha fazla zeka türünde güçlüdürler; bunlar yaratıcı, analitik ve pratik zekalardır. Başarılı Zeka güçlü olduğumuz zeka türlerinin farkında olup, bu zeka türlerini kullanabileceğimiz alanlara yönelmemizi sağlayan becerimizdir.
| -
Slayt 3
|
|
•Sternberg üç türlü zeka olduğunu var sayar (bir sonraki sayfadaki tanımlara bakınız): Yaratıcı Analitik Pratik Hepimiz bu zeka türlerinin bir ya da birkaçına sahibiz, ancak genellikle bazı alanlarda diğerlerinden daha güçlüyüz. Bu zeka türlerinin her birini öğrencilerimizde tam olarak geliştirmeye çalışmalıyız, ancak aynı zamanda çocukların güçlü yanlarını keşfedip, özellikle yeni konulara girerken bu yanları kullanarak onları eğitmeliyiz. Sternberg’in Triarşik Zeka Teorisi
| -
Slayt 4
|
|
Yaratıcı Düşünen Yeniliklere açık, bilgi ve fikirleri tüketmekten ziyade üretmeyi seven,dünyayı kendine özgü bir bakış açısından gören, çoğunlukla yanlız çalışmayı seven, vrilen görevlerin tamamlanması için zorlnmaktan hoşlanmayan, sık sık patlamalar yaşayan, uzun kuluçka dönemlerini (verimsizlik gibi gelebilir) takip eden hızlı, yüksek verimliliği olan çalışma dönemleri olan, kendine özgü bir espri anlayışı olan kişiler. İhtiyaçları: Onu teslim tarihleri vererek ve zaman çizelgesi sağlayarak, belli bir yapısı olan ucu açık ödevler vererek, yaratıcı düşnce ve orjinal ürünler gerektiren ödevler vermek, diğer öğrencilerle çalışmasını desteklemek, yaratıcı düşünce için sürekli bir çıkış noktası, “fikirleri” “gerçeğe” dönüştürmek için destek.
| -
Slayt 5
|
|
YARATICI •_____________i gösterecek yeni bir yol bulmak. •________________i açıklamak için kullanılacak olağandışı malzemeler. •____________________i göstermek için mizah kullanmak. •____________ yapmak için yeni ve daha iyi bir yöntem göstermek. •_____ ve _____ arasında bağlantı kurup ____________i anlamamıza yardımcı olmak. •Bir ____ olmak ve bizim ____________ hakkında düşünmemize yardım etmek için “yeni” perspektiflerini kullanmak.
| -
Slayt 6
|
|
Yaratıcı İnsanlar Şunlardan Hoşlanır… •Yeni şeyler tasarlamak •Yeni fikirler ortaya atmak •Hayal gücünü kullanmak •Hayal ürünü oyunlar ve yap-inan oyunları oynamak •Alternatif çözümler üzerinde düşünmek •Genellikle insanların görmezden geldiği şeyleri fark etmek •Resimler ve imgelerle düşünmek •İcatlar yapmak (yeni tarifler, kelimeler, oyunlar) •Bir şeylerin farklı olduğunu varsaymak •Dünyada bir takım şeyler farklı olmuş olsaydı ne olurdu diye düşünmek •Beste yapmak (yeni şarkılar, melodiler) •Oyunculuk ve rol yapmak Sternberg & Grigorenko, 2000
| -
Slayt 7
|
|
Başarılı Zeka Kavramının Uygulamaları: Triarşik Öğretme Yaratıcı Düşünenler İçin •YARAT (bir şiir, bir heykel, yeni bir oyun, yeni bir denklem ya da örnek) •TASARLA (bu problemi çözmek için yeni bir yaklaşım, bu hikayenin yeni bir yorumu, yeni bir şiirsel form)
| -
Slayt 8
|
|
Başarılı Zeka Kavramının Uygulamaları: Triarşik Öğretme Yaratıcı Düşünenler İçin •HAYAL ET (bir parabol gibi olmanın nasıl birşey olduğunu, dlbilgisi olmasaydı iletişimin nasıl olacağını) •FARZ ET (dünya çapında sıcaklığın 5 derece arttığını, çan eğrisinin olmadığını, Huck Finn’in isminin Helen Finn olduğunu...)
| -
Slayt 9
|
|
Ders Programından Örnekler: Yaratıcı •(a) Yarat : Yeni okuduğunuz kısa öyküdeki ana karakterlerle ilgili olayların farklı seyretmesi halinde ulaşılabilecek alternatif bir son. •(b) İcat Et: Paris’te gezen Amerikalı bir turist ile yolda karşılaştığı ve Rue Pigalle’e hangi yoldan gidilebileceğini sorduğu bir Fransız arasında geçen bir diyalog. •(c) Keşfet: Her biri, alt yapısal açıdan değil de yüzeysel yapı açısından diğerinden farklı olan aşağıdaki problemlerin tümünün altında yatan temel fizik prensibi. •(d) Hayal Et: Çin devletinin önümüzdeki 20 yılda da şu ana kadar izlediği süreçteki gibi gelişmeye devam etmesi halinde neler olabilir? Çin devletinin 20 yıl içinde nasıl bir duruma geleceğini düşünüyorsunuz? •(e) Varsay: Bir senfoni orkestrasında çalınmak üzere yeni bir müzik aleti tasarlayacaksınız. Bu alet nasıl olurdu, neden? •(f) Tahmin Et: İspanyolca ve Türkçe konuşanlar arasındaki sürekli etkileşimler nedeniyle, Rio Grande sınır bölgelerinde önümüzdeki 100 yıl içinde İspanyol’ca konuşma dilinin sözcük ve gramer açısından ne tür değişikliklere uğrayabilir?
| -
Slayt 10
|
|
Analitik Düşünenler Bir şeyleri parçalara ayırmaktan, onların nasıl çalıştığını öğrenmekten hoşlanırlar, düşünceler kadar gerçekleri de severler, tartışmaktan, mantıki düşüncelerden, ve aynı zamanda “yapmak”tan çok “düşünme”ye odaklanırlar, genellikle okul görevlerine başarılıdırlar, problem çözmekten hoşlanırlar, nesneleri parçalara ayırmaktan hoşlanırlar, çalışan şeylerin nasıl çalıştığını bilmekten zevk duyarlar, fikirlerden olduğu gibi bilgilerden de zevk alırlar, tartışmayı severler, mantıksal düşünme ve mantıksal fikirler onları cezbeder, “yapma”nın tersine “düşünme”yi severler, tipik olarak okul görevlerini iyi yaparlar, problem çözmekten hoşlanırlar, tek bir göreve uzun süre odaklanabilirler, “yaratıcı” ödevler konusunda tereddüt edebilirler, bir doğru “yanıtı” bulmayı severler, varlıkları siyah ve beyaz olarak görebilirler İhtiyaçları: Ezber gerektiren değil düşünme gerektiren ödevler, odaklanmaya ve uzun süreli çalışmaya olanak sağlayan genişletilmiş ödevler, çözülecek “problemler”, fikirleri başkalarıyla tartışmak için zaman, fikirleri tartışma çerçevesine kaydırmadan sunma konusunda destek, başkalarının fikirlerini dinleme ve kabul etme konusunda destek, doğru/yanlış yanıtları olmayan açık uçlu sorularla baş etme olanakları
| -
Slayt 11
|
|
_________ bölümlerini ve nasıl çalıştıklarını göstermek. _______ neden bu şekilde çalıştığını açıklamak. __________’nın __________________’ı nasıl etkilediğini şemayla göstermek. _____________________ ana bölümlerini tanımlamak. ……….Adım adım yaklaşım göstermek Analitik Düşünenler Şunlardan Hoşlanır…
| -
Slayt 12
|
|
Analitik Düşünenler: “Ben…… •Bir öyküyü okurken veya dinlerken karakterleri analiz etmekten •Bakış açılarını karşılaştırıp farklılıklarını belirtmekten •Kendimin ve başkalarının yaptığı işleri eleştirmekten •Açık ve analitik şekilde düşünmekten •Kendimin ve başkalarının bakış açılarını karşılaştırmaktan •Mantığa başvurmaktan •Kendimin ve başkalarının davranışlarını yargılamaktan •Başkalarına zor problemleri açıklamaktan •Mantık problemleri çözmekten •Çıkarımda bulunmaktan ve elde etmekten •Sıralama ve sınıflandırma yapmaktan •Varlıklar hakkında düşünmekten Sternberg & Grigorenko, 2000 …. hoşlanırım.”
| -
Slayt 13
|
|
Başarılı Zekâ Kavramına İlişkin Uygulamalar: Triarşik (Üçlü) Eğitim Analitik Düşünenler •ANALİZ ET (bir edebi metin planını, bilim alanında bir teoriyi, matematiksel bir problemi) •KARŞILAŞTIR (bir romandaki iki karakteri, iki yönetim sistemini, iki sanatçının tarzlarını)
| -
Slayt 14
|
|
Başarılı Zekâ Kavramına İlişkin Uygulamalar: Triarşik (Üçlü) Eğitim Analitik Düşünenler •DEĞERLENDİR (bir şiiri, bir kültürel geleneği, teniste bir stratejiyi) •AÇIKLA (bir cümlenin dilbilgisi yapısını, tarihsel bir olaya ilişkin yorumunuzu, bilimsel bir problemi)
| -
Slayt 15
|
|
Ders Programından Örnekler: Analitik •(a) Bronté‘nin Uğultulu Tepeler kitabındaki karakterlerin durumunu analiz etmek. •(b) Bazı bitkilerin loş ortamda, güneş alan aydınlık bir ortamdakine göre daha iyi büyüdüklerini gösteren deneyin tasarımını (sınıfta veya bir okuma esnasında yeni incelenmiş ) eleştirmek. •(c) Roy Lichtenstein’ın “çizgi roman sanatı”nın sanatsal açıdan iyi olan yanlarını değerlendirmek, güzel sanatlar çalışması olarak güçlü ve zayıf yanlarını tartışmak. •(d) Amerikan Devrimi’nin ve Fransız Devrimi’nin özelliklerini benzerlikleri ve farklılıklarını göstererek karşılaştırmak. •(e) Bir matematik probleminin aşağıda verilen çözümünün geçerliliğini değerlendirmek ve bu çözüm yönteminin, varsa zayıf yönlerini tartışmak. •(f) Yeni izlemiş olduğunuz tenis maçında, kazanan oyuncunun kullandığı stratejiyi değerlendirmek, rakibini yenmek için hangi teknikleri kullandığını belirtmek.
| -
Slayt 16
|
|
Pratik Düşünenler Varlıkların gerçek dünyadaki uygulanışını görmeyi sever, planları uygulamakta mükemmeldir, “yapar”, bir şeyleri “oldurmakta” çok etkilidir, düzenlidir, eyleme göre fikirlerle daha az ilgilenir, öğrenirken hareket etmeyi ve yapmayı sever, harika bir lider olabilir, sırf yaratıcılık uğruna yaratıcılık gerektiren ödevlerde zorlanabilir, gerçek dünya ile bağlantı amacı göremediği ödevleri tamamlamaya karşı direnebilir, grup çalışmalarında çok iyi çalışabilir, geleneksel olarak “kitap aklı”na sahip olmayabilir İhtiyaçlar: Bizzat yapacağı aktiviteler, gerçek dünyayla bağlantılı ödevler, pratisyenler ve uzmanlarla fikir paylaşımı olanakları, daha yaratıcı açık uçlu aktivitelerle deneyim kazanma, yakın uygulama alanını göremediği aktivitelerde sabırlı olma konusunda destek, liderlik etme olanakları (bu işte en iyi onlar olmasa da, bu öğrenciler gruplara liderlik etme ve sorumlulukların devredilmesinde çok etkili olabilirler)
| -
Slayt 17
|
|
Birinin ________ yaşamında veya çalışmalarında nasıl kullandığını göstermek. Bu gerçek yaşam problemini çözmek için ------- nasıl uygulayabileceğimizi göstermek. Kendi deneyimine dayanarak _____ nasıl kullanılabileceğini göstermek. Burada okulla ilgili bir problem verilmektedir; ________. ______________ bilginizi kullanarak, problemi çözmeye yönelik bir plan geliştirin. PRATİK düşünenler şunlardan hoşlanır…
| -
Slayt 18
|
|
•Nesneleri parçalarına ayırıp yeniden bir araya getirmek •Bizzat yapılan aktiviteler yoluyla öğrenmek •Arkadaşlıklar kurup sürdürmek •Başkalarını anlamak ve onara saygı duymak •Öğrendiğim şeyleri uygulamaya geçirmek •Uzlaşmazlıkları çözmek •Arkadaşlarıma problemleri hakkında tavsiyelerde bulunmak •Birini bir şey yapma konusunda ikna etmek •Başkaları ile etkileşim içersinde öğrenmek •Bildiklerimi uygulamak •Başkaları ile çalışmak ve onarla birlikte olmak •Yeni durumlara adapte olmak Sternberg & Grigorenko, 2000
| -
Slayt 19
|
|
Başarılı Zeka Kavramına İlişkin Uygulamalar: Triarşik (Üçlü) Eğitim Pratik Düşünenler •KULLAN (yaşamınızdaki bir edebiyat karakterinin öğrendiği ders, süpermarkette bir matematik dersi, günlük hayatta oyun alanında öğrenilen bir ders)
| -
Slayt 20
|
|
Başarılı Zekâ Kavramına İlişkin Uygulamalar: Triarşik (Üçlü) Eğitim Pratik •UYGULA (bir matematik prensibini sosyal yaşamınıza uygulamak, yabancı dil dersinde öğrendiğiniz bir şeyi bir yabancı ile etkileşimde kullanmak, tarihten günümüzle ilgili alınan bir ders)
| -
Slayt 21
|
|
Ders Programından Örnekler: Pratik •(a) Uygula: Kişilerin emeklilik planı yaparken karşılaşabilecekleri bileşik faiz hesabı ile ilgili formülü uygulamak. •(b) Kullan:Berlin’de yeni tanıştığınız birine selam vermek için Almanca bilginizi kullanmak. •(c) Uygulamaya koy: Sınıf takımının bir projesini başarıyla sonlandırmak için futbolda uyguladığınız takım çalışmasını uygulamaya koymak. •(d) Yaşama Geçir: Simülasyonlu bir iş ortamında yazmış olduğunuz bir iş planını hayata geçirmek. •(e) Uygulama içinde kullan: Uzaklık, hız ve zaman ile ilgili formülü uzaklık hesabında kullanmak. •(f) Olabilir hale getir: Çevrede bulunan en az 100 yaşındaki binalarla estetik bakımdan uyuşmayacak bir yapı tasarım teklifini olabilir hale getirmek
| -
Slayt 22
|
|
Zeka Türü – Robert Sternberg 1. Analitik 2. Yaratıcı 3. Pratik Aşağıdaki ödevlerden her birine uygun olan zeka türü hangisidir?
| -
Slayt 23
|
|
Adapted from: Sternberg, R.J. (1997b). A triarchic view of giftedness: Theory and practice. In N. Colangelo & G.A.Davis (Eds.), Handbook of gifted education, 2 nd Ed. (pp. 43-53). Boston: Allyn and Bacon. Psikoloji: Freud’un Rüya Teorisi Bir rüya görme teorisi ile ilgili deney yapmak için bir deney tasarlamak Freud’un rüya görme teorisi ile Crick’in teorisini karşılaştırmak Freud’un rüya görme teorisinin sizin yaşamınızla nasıl bir dolaylı ilişkisi var? Edebiyat: Uğultulu Tepeler Catherine Earnshaw ve Daisy Miller hangi açılardan benzerlikler gösteriyorlardı? Catherine ve Heathcliff birbirlerine neden acımasız davranıyorlardı? Bunun gerçek yaşam pratiğinde nasıl olacağını düşünüyorsunuz ve bunun için ne yapılabilir? Catherine ve Heathcliff’i yaşamlarında birleştirerek romana alternatif bir son yazın. Matematik “Felaket Teorisi”nin psikolojiye nasıl uygulanabileceğini gösteren bir öykü veya olay çalışması tanımlayın. Bu matematiksel ispattaki aksaklık nedir? Trigonometri köprü inşaatında nasıl kullanılır?
| -
Slayt 24
|
|
Triarşik Eğitim için İpuçları •Bazı zamanlar, öğrencilere analiz etmeyi, değerlendirmeyi, karşılaştırma yapmayı, eleştirmeyi ve yargı yürütmeyi öğrenmelerine yardım ederek analitik yolla öğretin. •Başka bazı zamanlar, öğrencilere yaratmayı, icat etmeyi, hayal etmeyi, keşfetmeyi, buluş yapmayı ve varsayımda bulunmayı öğrenmelerine yardım ederek yaratıcı yolla öğretin. •Başka bazı zamanlar, öğrencilerin uygulamayı, kullanmayı, yararlanmayı, kapsam çerçevesinde ele almayı, yaşama geçirmeyi ve uygulamaya koymayı öğrenmelerine yardım ederek pratik yolla öğretin. •Bazen, tüm öğrencilerin kendi güçlerinden yararlanabilmelerine yardımcı olun. •Çoğu zaman, tüm öğrencileri kendi zayıflıklarını telafi edebilmeleri veya düzeltebilmelerine yardımcı olun. •Analitik, yaratıcı, pratik ve belleğe dayalı becerilerden yararlanarak, değerlendirmelerinizin öğretmenlik stilinize uygun olmasına dikkat edin. •Tüm öğrencilerin sahip olduğu çeşitli yetenek şekillerine değer verin.
| -
Slayt 25
|
|
Üçlü Zeka Şablonu KONU Yaratıcı Ödev Pratik Ödev Analitik Ödev Çalışmalar için belirlenen Öğrenme Hedefleri:
| -
Slayt 26
|
|
Üçlü Zeka Örneği: Matematik Kesirlerde Bölme Yaratıcı Kesirleri bölmenin tam olarak ne olduğunu insanlara öğretmenin yeni bir yolunu bulur Analitik Arkadaşınızın kesir bölümünün nasıl yapıldığına dair gerçekten açık ve adım-adım ilerleyen bir yöntem öğrenmeye ihtiyacı vardır. Lütfen böyle bir yöntem oluşturun. Pratik Okuldaki, evdeki veya bulunduğumuz ilçedeki birinin, kesir bölmeyi yaşamındaki gerçek ihtiyaçları karşılayacak şekilde nasıl kullanacağını gösterin. Bu kişilerin kesir bölme işlemlerini nasıl ve neden kullandıklarını anlamamıza yardımcı olur. Analitik Arkadaşınızın kesir bölümünün nasıl yapıldığına dair gerçekten açık ve adım- adım ilerleyen bir yöntem öğrenmeye ihtiyacı vardır. Lütfen böyle bir yöntem oluşturun.. Çalışmalar için belirlenen Öğrenme Hedefleri:Öğrenciler kesirlerde bölme işlemini anlayacaklardır. Daha sonra kesir bölme işleminden anladıklarını uygulayacaklardır.
| -
Slayt 27
|
|
Konunun Değerlendirmesi Yaratıcı Ödev Pratik Ödev Analitik Ödev Üçlü Zeka Örneği: İngilizce Çalışmalarla İlgili Öğrenme Hedefleri Öğrenciler bir planın kalitesini açık kriterlere göre değerlendireceklerdir: bir plan şöyle olmalıdır – inanılır, mantıksal ve harekete geçirici olay dizileri olan, inandırıcı karakterleri olan ve ikna edici bir çözümü bulunan
| -
Slayt 28
|
|
İngilizce Üçlü Zeka Yaratıcı Ödev •Açık ve inandırıcı bir plan yapısı, mantıklı olaylar dizisi, inandırıcı karakterleri ve ikna edici çözümü olan özgün bir öykü önerin. Onu yazabilirsiniz, görsel senaryo haline getirebilirsiniz veya ona ait bir akış şeması oluşturabilirsiniz. Öykünüzün hem bu kriterleri hem de önemli saydığınız diğer kriterleri sağladığını göstermenin bir yolunu bulun.
| -
Slayt 29
|
|
İngilizce Üçlü Zeka Analitik Ödev •Bu üç kritere ve belirttiğiniz diğer kriterlere göre etkili bir planı OLDUĞUNA inandığınız bir öykü seçin. •Veya •Bu kriterlere uymadığı halde etkili bir planı olduğuna inandığınız bir öykü seçin. Öykünün planını etkili hale getirdiğine inandığınız kriterleri belirleyin. Öyküye özgü görüntüler kullanarak, kriterlerinizin etkili bir plan olduğunu gösterdiği bir olay oluşturun.
| -
Slayt 30
|
|
İngilizce Üçlü Zeka Pratik Ödev Yerel bir TV istasyonu gençler tarafından, ünlü eserlere dayandırılarak üretilen dijital videoları yayınlamak istiyor. Eser seçiminizi yapın ve görsel senaryo taslağını oluşturun. Görsel senaryo taslaklarınızın EN AZINDAN açık ve inandırıcı bir plan yapısı, mantıklı bir olaylar dizisi, inandırıcı karakterleri ve ikna edici bir çözümünün olmasına dikkat edin. Planın etkileyiciliğinin değerlendirilmesinde kullanılabileceğini düşündüğünüz diğer kriterleri de kaydedin. Bunlara ve belirttiğiniz diğer kriterlere göre sizin seçiminizin başarı kazanacağı bir olay üretin.
|
Dostları ilə paylaş: |