Osmanlı'nın 7 Muhteşem Projesi
“Büyük devlet, büyük düşünen devlettir” düsturunca hareket eden Osmanlılar, sadece tarihin altın sayfalarına yazılan zaferlerle kalmamış, aynı zamanda temsil ettiği davanın gereği olarak hâkim olduğu beldelerde halkın huzur ve refahını sağlamayı kendilerine vazife edinmişlerdir. Bunun bir meyvesi olarak da mimariden ulaşıma, eğitimden sağlığa birçok proje gerçekleştirmişler, ayrıca günümüzdeki birçok projenin de ilham kaynağı olmuşlardır. Bu muhteşem projelerden 7 tanesi sizlerle…
1. Sakarya-Sapanca-Marmara Kanal Projeleri
Sakarya Nehri yoluyla Marmara ve Karadeniz’in birleştirilmesi için yaklaşık 5 asırdır birçok kez teşebbüste bulunulmuştur. Sakarya Nehri’ni Sapanca Gölü’ne, Sapanca Gölü’nü de İzmit Körfezi’ne bağlayarak Marmara ve Karadeniz’in bir kanalla birleştirilmesi projesi ilk defa Kanunî Sultan Süleyman tarafından ele alınmış ve bunun için Mimar Sinan görevlendirilmiştir. Mimar Sinan, Sapanca’dan İzmit Körfezi’ne kadar olan mesafede arazinin ölçüm, istimlâk ve tesviyesini yapmış, fakat savaşlar sebebiyle çalışmalara devam edilememiştir.
2. Konya Ovası Sulama Projesi
Ülkemizin tahıl ambarı Konya Ovası’nı suya kavuşturarak ikinci bir Çukurova’yı ortaya çıkarmak maksadıyla ilk defa 1819’da çalışmalar yapıldı. O günden günümüze, proje defalarca ele alınmış hatta bir kısım istimlâk, hafriyat ve kanal çalışmaları dahi yapılmıştır. Osmanlı devrinde, Konya Ovası’nı sulama projelerinin en kapsamlısı, İkinci Abdülhamid Han zamanında, 1907 yılında hazırlanmıştı. 1913 yılında tamamlanan bu proje, Türkiye’nin ilk modern ve o devirde dünyanın en önde gelen sulama projelerinden biridir. Ayrıca bu proje Konya Ovası Sulama Projesi’ne de (KOP) ilham kaynağı olmuştur.
3. Hicaz Demiryolu Projesi
Sultan Abdülhamîd Han'ın büyük ehemmiyet verdiği Hicaz Demiryolu çalışmaları 2 Mayıs 1900’de yayınladığı bir irâde ile inşaata başlanmasını emretmesi ile 1 Eylül 1900’de yapılan resmî bir merasimden sonra başladı. Padişahın irâdesinde, demiryolunun tamamen Müslüman mühendisler tarafından inşa edileceği ve parasının da Müslümanların bağışlarıyla karşılanacağı hususları dikkat çekmektedir. Başta sultan olmak üzere devlet memurları, halk hatta geniş bir coğrafyadaki Müslüman halk da bağışlarda bulundu. Hicaz Demiryolu Şam'dan başlayıp Medine ve Mekke'ye uzanmaktaydı. Tamamı 1464 kilometreyi bulan demiryolu hattı 31 Ağustos 1908 tarihinde Medine'ye ulaştı. Demiryolu, Sultan Abdülhamîd Han'ın tahta çıkış yıldönümü olan 1 Eylül 1908 tarihinde resmî bir merasimle işletmeye açıldı.
4. “Cisr-i Hamîdî” (Hamîdiye Köprüsü) Projesi
Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, İstanbul Boğazı'nın, Sarayburnu-Üsküdar ve Rumeli Hisarı-Kandilli arasında olmak üzere iki köprü ile bağlanması projesi yaptırmıştı. Bu projelerden Rumeli Hisar›-Kandilli arasında yapılması planlanan köprü ise ilgili vesîkasında “Cisr-i Hamîdî” (Hamîdiye Köprüsü) olarak isimlendirilmiş sabit bir köprüydü. Boğaziçi'nde yapılacak olan bu köprü aynı zamanda Bağdat demiryolu hattına da bağlanacaktı. Cisr-i Hamîdi projesi büyük bir bina üzerine, minarelerle ve Kuzey Afrika mimârî tarzında kubbelerle süslü, som kârgîr destekler arasına kurulu, çelik halatlarla havada asılı demirden bir bina manzarasında olacaktı. Fakat bu ihtişamlı proje dönemin şartlarında dolayı gerçekleşemedi.
5. Tüp Geçit (Tünel-i Bahri) Projeleri
İstanbul’da ulaşım, tarih boyunca hep büyük bir mesele olarak gündemde kalmıştır. İki kıtayı ayıran boğazın bir şekilde geçilmesi bu meselenin odak noktasını teşkil etmiştir. Günümüzde Marmaray olarak bilinen tüp geçit projesi 1,5 asır önce yapılmıştı. Bu minvalde Osmanlı devrinde, Sarayburnu ile Üsküdar arasında bir tüp geçit (tünel-i bahrî, cisr-i enbûbî) inşası için çok sayıda proje çizilmiştir. Arşivlerimizde bulunan ilk tüp geçit projesi teklifi, Galata ve Pera arasındaki tünelin mühendisi Eùqène Henri Gavand tarafından yapılmıştır. Henri Gavand, şimdiki Karaköy-Galata tüneli işletmeye açıldıktan bir sene sonra, 1876’da Osmanlı hükümetine Boğaziçi’nde, Sarayburnu ve Üsküdar arasında bir tüp geçit projesi sunmuştur.
6. Hicaz’da Deniz Suyu Arıtma Tesisleri Projesi
Dünyada deniz suyunun arıtılarak kullanılması 1850’li yıllardan itibaren başlamıştır. Osmanlı Devleti’nde ise ilk deniz suyunu arıtma tesisi Hicaz’da kurulmuştur. İlk çalışma 26 Receb 1311 (2 Şubat 1894) tarihinde yapılmış ve Cidde’de deniz suyunu arıtmak için bir istasyon kurulmuştur. Fakat bu istasyon zamanla ihtiyacı karşılayamaz hale gelmiş ve yeni tesisler için birçok çalışmalar yapılmıştır. Modern deniz suyu arıtma tesislerinin ilklerinden olan bu tesis, onlarca yıl Cidde’ye içme suyu sağlamıştır. Tesis 1950’lere kadar faaliyette kaldı, Fâtıma Vadisi’nden getirilen su Cidde’ye ulaştığında sökülerek kaldırıldı.
7. Çanakkale 1915 Panorama Tarih Müzesi Projesi
360 derecelik daire şeklinde bir bakış alanını kapsayan ve ufka kadar uzanan manzaranın sergilendiği silindirik gösteri mekânları olan panoramalar 18. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış ve 19. yüzyılda yaygınlaşarak büyük ilgi görmüştür. 1850’li yıllarda Osmanlı’ya giren panoramik fotoğrafların ilgiyle karşılanmasının ardından, çok geçmeden Panorama müzesi de gündeme gelmiştir. Çanakkale Deniz Savaşı’nın bitiminden henüz 15 gün dahi geçmeden, 31 Mart 1915’te, Çanakkale Savaşları’nın muhtelif sahnelerini yansıtan bir panoramanın Gülhane Parkı’nda kurulması için teklif verilmiş fakat farklı sebeplerle gerçekleşememişti.
Daha fazla bilgi için: Osmanlı'nın Muhteşem Projeleri-1, Hicaz'da Deniz Suyu Arıtma Tesisleri Projesi, Çanakkale 1915 Panorama Tarih Müzesi Projesi kitaplarına bakılabilir.
Dostları ilə paylaş: |