Çağdaş bir yaklaşımla oyun, çocuğun kendi kendini ifade ettiği, yeteneklerini fark ettiği, yaratıcı potansiyelini kullanabildiği, dil, zihin, sosyal, duygusal ve motor becerilerini geliştirebileceği önemli bir fırsattır
Çağdaş bir yaklaşımla oyun, çocuğun kendi kendini ifade ettiği, yeteneklerini fark ettiği, yaratıcı potansiyelini kullanabildiği, dil, zihin, sosyal, duygusal ve motor becerilerini geliştirebileceği önemli bir fırsattır. Oyunlar önce bebeğin kendi bedensel duyumlarını araştırması ile başlar, daha sonra yakın çevresiyle; daha büyük gruplar ve sosyal ortamlarda gelişerek devam etmektedir.
Çağdaş bir yaklaşımla oyun, çocuğun kendi kendini ifade ettiği, yeteneklerini fark ettiği, yaratıcı potansiyelini kullanabildiği, dil, zihin, sosyal, duygusal ve motor becerilerini geliştirebileceği önemli bir fırsattır. Oyunlar önce bebeğin kendi bedensel duyumlarını araştırması ile başlar, daha sonra yakın çevresiyle; daha büyük gruplar ve sosyal ortamlarda gelişerek devam etmektedir.
Oyunun tanımı konusunda eski zamanlardan beri çeşitli görüşler öne sürülmüştür. Tüm bu görüşlerin ortak yönü, büyük düşünür Montaigne’nin belirttiği gibi, “Çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır” şeklinde özetlenebilir. Çocuklar doğdukları andan itibaren öğrenmeye hazırdırlar.
Duygusal Oyunlar
Duygusal Oyunlar
Bunlar çocuğun ilk oyunlarıdır.Bebek daha ilk günlerde annenin kokusuna,biberon şişesine,annenin ve babanın sesine,müziğe tepkilerde bulunur.bu tepkileri mimik,jest ve ses olarak izlemek mümkündür.
Hareket Oyunları
Bu oyunlar çocukta,yüzde mimiklerle;el,kol oyunlarıyla daha ilk yaşta başlayarak kendini gösterir.Yaş ilerledikçe harekete dayanan oyunlar çeşitlenir ve zenginleşir.
Sosyal İçerikli Oyunlar
Sosyal İçerikli Oyunlar
Bunlar birden fazla çocuğun birlikte katıldıkları oyunlardır.Bu oyunları daha gelişmiş küme oyunları izler.Bunlar;futbol,körebe,kovalamaca…
Zihinsel Etkinlikli Oyunlar
Yap-boz ,dama gibi yoğun zihni etkinlikler çocukların zihni potansiyellerini artırır,problem çözme yeteneklerini artırır.
Okul öncesi çağ adı verilen üç ile altı yaş arası çocukluğun en renkli dönemlerinden birisidir .Bu dönemde çocuk konuşkan ,cıvıl cıvıl ve yaşam doludur.Sokulgan ve sevimlidir.Durmadan sorar;anne bu ne?,bunun adı ne?gibi soruları hiç bitmez.Her şeyi bilmek tanımak ister .
Okul öncesi çağ adı verilen üç ile altı yaş arası çocukluğun en renkli dönemlerinden birisidir .Bu dönemde çocuk konuşkan ,cıvıl cıvıl ve yaşam doludur.Sokulgan ve sevimlidir.Durmadan sorar;anne bu ne?,bunun adı ne?gibi soruları hiç bitmez.Her şeyi bilmek tanımak ister .
Durmadan konuşup sorduğu gibi gün boyu yorulmadan usanmadan oynar.Oyunlarında arkadaş arar.Bu nedenle eve sığmaz olur.İkili ve üçlü oyunlar başlar.Yaşıtlarıyla ilişki kurmaya birlikte oynamaya ve paylaşmaya yatkındır.Başka bir deyişle toplumun küçük bir üyesi olma yolundadır.
Bağımsızlığı artmıştır.Kendi yemeğini kendi yer.Çişini ve dışkısını haber verir.Kendi başına giyinmeye çabalar.Elini kolunu daha becerikli kullanır.Yürümesi ve koşması daha dengelidir.
Piaget’nin oyun kuramı, bilişsel gelişime dayanır. Oyunu yapısal olarak ele alan Piaget’e göre oyun, insan davranışında bulunan ve çocuğun bilişsel gelişimini destekleyen bir unsurdur. Piaget, oyunu 3 evrede inceler. Bu evreler; alıştırmalı oyun, sembolik oyun ve kurallı oyundur.
Piaget’nin oyun kuramı, bilişsel gelişime dayanır. Oyunu yapısal olarak ele alan Piaget’e göre oyun, insan davranışında bulunan ve çocuğun bilişsel gelişimini destekleyen bir unsurdur. Piaget, oyunu 3 evrede inceler. Bu evreler; alıştırmalı oyun, sembolik oyun ve kurallı oyundur.
Bu evrede motor faaliyetler, en belirgin özelliklerdir. Emme, elleri açıp kapatma vediğer bedensel hareketler motor faaliyetlerdir. Bu faaliyetler, çocuk için adeta bir oyundur vebu bedensel faaliyetlerin doyurulması tekrarlanmasına neden olur. 4 aylıkken yakınındabulunan objeleri yakalar, sallar, atar. Alıştırma oyunlarında çocuk neler yapabildiğini ispatlar. Yaptıklarından zevk alır ve bu hareketleri tekrarlar.
Bu evrede motor faaliyetler, en belirgin özelliklerdir. Emme, elleri açıp kapatma vediğer bedensel hareketler motor faaliyetlerdir. Bu faaliyetler, çocuk için adeta bir oyundur vebu bedensel faaliyetlerin doyurulması tekrarlanmasına neden olur. 4 aylıkken yakınındabulunan objeleri yakalar, sallar, atar. Alıştırma oyunlarında çocuk neler yapabildiğini ispatlar. Yaptıklarından zevk alır ve bu hareketleri tekrarlar.
Sembolik oyun, temsili düşünmenin temelini oluşturmaktadır. Bu dönemde gerçekte olan önemli olayları oyunda kullanır. Ancak oyunda gerçeğe uyma zorunluluğu olmadığından olaylar değişikliğe uğrayarak oyuna yansıyabilir. Çocuk oyunlarındaki sembolleştirme iki şekilde görülmektedir:
Sembolik oyun, temsili düşünmenin temelini oluşturmaktadır. Bu dönemde gerçekte olan önemli olayları oyunda kullanır. Ancak oyunda gerçeğe uyma zorunluluğu olmadığından olaylar değişikliğe uğrayarak oyuna yansıyabilir. Çocuk oyunlarındaki sembolleştirme iki şekilde görülmektedir:
Bir faaliyetin bir nesneden diğerine aktarılması. Örneğin yeme faaliyetini bebeğine mama vermekte uygulaması, sopayı at yerine kullanması, tencere kapağını direksiyon olarak kullanması, telefon kullanıyor gibi yapması.
Çocuğun başka birinin rolünü üstlenmesi. Örneğin otobüs şoförü, doktor, anne, baba gibi rolleri üstlenmesi.
Bu evrenin daha ileri bir bilişsel düzeyi gerektirdiğini düşünen Piaget’ ye göre mantıklı düşünme, çocukların sadece nesnelerle ilgilenmeleri ile olmaz. Mantıklı düşünme,çocukların diğer çocuklarla oynamaları ile gelişir. Kurallı oyun evresinde devam etmekte olan dramatik oyunlarda kurallar vardır. Gerçekçi ayrıntılara dikkat edilmektedir. Bu evrede, oyunun kuralları ve kurallara uymayanlara verilecek ceza önem taşır. Oyunda kurallara uyarak sosyal normlara uygun davranmaya da başlar.11–12 yaş döneminden sonra ergenlik ve yetişkinlikte de kurallı oyun özellikleri görülür.
Bu evrenin daha ileri bir bilişsel düzeyi gerektirdiğini düşünen Piaget’ ye göre mantıklı düşünme, çocukların sadece nesnelerle ilgilenmeleri ile olmaz. Mantıklı düşünme,çocukların diğer çocuklarla oynamaları ile gelişir. Kurallı oyun evresinde devam etmekte olan dramatik oyunlarda kurallar vardır. Gerçekçi ayrıntılara dikkat edilmektedir. Bu evrede, oyunun kuralları ve kurallara uymayanlara verilecek ceza önem taşır. Oyunda kurallara uyarak sosyal normlara uygun davranmaya da başlar.11–12 yaş döneminden sonra ergenlik ve yetişkinlikte de kurallı oyun özellikleri görülür.
Fiziksel Gelişime Olan Etkileri
Fiziksel Gelişime Olan Etkileri
Hareketli oyunlar sırasında çocuğun çeşitli kasları (büyük-küçük) kasılma ve uzamalarla çalışma halindedir. Kalp atımı, kan dolaşım hızı ve solunum normalin üstüne çıkar. Bunun sonucu olarak sıklaşan ve derinleşen solunum sayesinde kana havadan bol oksijen gider. Ayrıca kan dolaşımı normalden hızlı olması, dokulara daha çok besin taşınmasına yardımcı olur. Bu yüzden koşma, atlama, sıçrama, tırmanma, sürünme gibi fiziksel çaba gerektiren oyunlar çocuğun kas gelişimi yanında; solunum, dolaşım, sindirim ve boşaltım sistemlerinin düzenli ve sağlıklı çalışmasını da sağlar Denge oyunları, toplarla çalışmalar ve buna benzer oyunlar çocuğu da çevreye karşı acemi olmaktan kurtarır. Karşısına çıkacak bir engeli kolayca açabilme yeteneğini kazandırır. Aynı zamanda gücünü yerinde ve zamanında kullanma yeteneğini de kazandırır.
Bazı çocuklar en kolay hareket ve oyunlardan yapamayacağını düşünerek ürker, çekinir. İradesini gereği gibi kullanamaz. Çocuğun kaslarında ve sinirlerinde bir bozukluk yoktur. Yürümesi, koşması normaldir. Ancak hiç görmediği, denemediği bir oyunda zorlanmaktadır. Bu doğrultuda psikomotor gelişiminde etkili olacak bir takım oyunlar vardır. Örneğin; yürüme, koşma çocuklar için kolay hareketlerdir. Ancak geri geri yürümeye her çocuk cesaret edemeyebilir. Oyun yolu ile çocuğun iradesi güçlendirilirse, korku kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Oyunun verdiği neşe, yenme, başarı gibi olumlu duygular çocuğun isteğini arttıracak ve iradesini güçlendirecektir Oyun oynayan çocuk; yürüyerek, koşarak, atlayarak, tırmanarak, kayarak, inerek, çıkarak, fırlatarak, yakalayarak, sıçrayarak, zıplayarak, sürünerek, sallanarak sürekli hareket halinde olup; büyük kas motoru gelişimlerini etkilemiş ve geliştirmiş olurlar.
Bazı çocuklar en kolay hareket ve oyunlardan yapamayacağını düşünerek ürker, çekinir. İradesini gereği gibi kullanamaz. Çocuğun kaslarında ve sinirlerinde bir bozukluk yoktur. Yürümesi, koşması normaldir. Ancak hiç görmediği, denemediği bir oyunda zorlanmaktadır. Bu doğrultuda psikomotor gelişiminde etkili olacak bir takım oyunlar vardır. Örneğin; yürüme, koşma çocuklar için kolay hareketlerdir. Ancak geri geri yürümeye her çocuk cesaret edemeyebilir. Oyun yolu ile çocuğun iradesi güçlendirilirse, korku kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Oyunun verdiği neşe, yenme, başarı gibi olumlu duygular çocuğun isteğini arttıracak ve iradesini güçlendirecektir Oyun oynayan çocuk; yürüyerek, koşarak, atlayarak, tırmanarak, kayarak, inerek, çıkarak, fırlatarak, yakalayarak, sıçrayarak, zıplayarak, sürünerek, sallanarak sürekli hareket halinde olup; büyük kas motoru gelişimlerini etkilemiş ve geliştirmiş olurlar.
Oyun oynayan çocuk gerçek dünyadan kurtularak duygularını rahatça ifade edebilecek bir ortam bulur. Gerçek dünyada ifade edemedikleri ya da dış baskılar yüzünden kısıtlanan duyguları oyunlarda rahat bir ortam bulmuş olur. Oyun, çocuk için hem rahatlatıcı bir ortam, hem duygularını yansıtabileceği bir sembol, hem de mutluluk, sevinç, acıma, korku, kaygı, dostluk, düşmanlık, kin, nefret, sevgi, sevmek, sevilmek, güven duyma, bağımlılık, bağımsızlık, ayrılık ölüm gibi birçok duyguyu da yaşayarak öğrenebileceği bir araçtır.
Oyun oynayan çocuk gerçek dünyadan kurtularak duygularını rahatça ifade edebilecek bir ortam bulur. Gerçek dünyada ifade edemedikleri ya da dış baskılar yüzünden kısıtlanan duyguları oyunlarda rahat bir ortam bulmuş olur. Oyun, çocuk için hem rahatlatıcı bir ortam, hem duygularını yansıtabileceği bir sembol, hem de mutluluk, sevinç, acıma, korku, kaygı, dostluk, düşmanlık, kin, nefret, sevgi, sevmek, sevilmek, güven duyma, bağımlılık, bağımsızlık, ayrılık ölüm gibi birçok duyguyu da yaşayarak öğrenebileceği bir araçtır.
• Çocuk oyunda üstlendiği ana-baba, kız-erkek çocuk gibi rollerle cinsel kimliğini kazanabilir. • Çocuk oyun yoluyla, aile içindeki rolleri üstlenerek ve yaşayarak görevleri, sorumlulukları, davranış biçimlerini ve kişiliklerini öğrenebilir kendine uygun gördüklerini tekrarlayarak, pekiştirebilir. • Oyun, çocuğun kendine güven, kendini denetleme, çabuk karar verme, işbirliği yapma, doğruluk ve disiplin gibi kişisel ve toplumsal alışkanlıklar kazanmasında en etkili bir yöntemdir. • Çocuk oyunda çeşitli meslek gruplarının rolleri üstlenerek, o rolün gerekli kurallarını öğrenebilir. • Çocuklar oyun oynarken, diğer insanlarla iletişim kurmayı, gözlem, işbirliği yapmayı ve yardımlaşma duygularını geliştirebilir.
• Çocuk oyunda üstlendiği ana-baba, kız-erkek çocuk gibi rollerle cinsel kimliğini kazanabilir. • Çocuk oyun yoluyla, aile içindeki rolleri üstlenerek ve yaşayarak görevleri, sorumlulukları, davranış biçimlerini ve kişiliklerini öğrenebilir kendine uygun gördüklerini tekrarlayarak, pekiştirebilir. • Oyun, çocuğun kendine güven, kendini denetleme, çabuk karar verme, işbirliği yapma, doğruluk ve disiplin gibi kişisel ve toplumsal alışkanlıklar kazanmasında en etkili bir yöntemdir. • Çocuk oyunda çeşitli meslek gruplarının rolleri üstlenerek, o rolün gerekli kurallarını öğrenebilir. • Çocuklar oyun oynarken, diğer insanlarla iletişim kurmayı, gözlem, işbirliği yapmayı ve yardımlaşma duygularını geliştirebilir.
Oyun çocuğun, fiziksel, psikomotor, sosyal ve duygusal gelişimini etkilediği gibi aynı zamanda zihinsel gelişimini de etkilemektedir. Çünkü oyun, çocuğa çevresini araştırma, objeleri tanıma ve problem çözme imkânı sağlamaktadır. Çocuk bu yolla büyüklük, şekil, renk, boyut, hacim, ölçme, sayma, zaman, mekân, uzaklık, uzay gibi pek çok kavramı ve eşleştirme, sınıflandırma, sıralama, analiz, sentez ve problem çözme gibi birçok zihinsel işlemleri de öğrenebilir.
Oyun çocuğun, fiziksel, psikomotor, sosyal ve duygusal gelişimini etkilediği gibi aynı zamanda zihinsel gelişimini de etkilemektedir. Çünkü oyun, çocuğa çevresini araştırma, objeleri tanıma ve problem çözme imkânı sağlamaktadır. Çocuk bu yolla büyüklük, şekil, renk, boyut, hacim, ölçme, sayma, zaman, mekân, uzaklık, uzay gibi pek çok kavramı ve eşleştirme, sınıflandırma, sıralama, analiz, sentez ve problem çözme gibi birçok zihinsel işlemleri de öğrenebilir.
Oyun sırasında çocuk hem kendisini ifade etmek hem de karşısındakini anlamak zorundadır. Özellikle sembolik oyunların dil gelişimdeki rolü çok büyüktür. Çocuk oyunda dili; Sözlü olarak ifade edilenleri anlama, yeni sözcükler kazanma, olaylarda çeşitli zaman (fiil) çekimleri kullanma, soru sormak ve cevap vermek, zihinsel değerlendirme, komut vermek, sıralama, hayali durumları ifade edebilme, duygu ve düşüncelerini anlatma, problemi çözme, tahminde bulunma, bilgileri birbirine aktarma, nesnelerin, araç-gereçlerin adlarını, işlevlerini ve kullanımlarını öğrenme, gibi amaçlar için kullanır.
Oyun sırasında çocuk hem kendisini ifade etmek hem de karşısındakini anlamak zorundadır. Özellikle sembolik oyunların dil gelişimdeki rolü çok büyüktür. Çocuk oyunda dili; Sözlü olarak ifade edilenleri anlama, yeni sözcükler kazanma, olaylarda çeşitli zaman (fiil) çekimleri kullanma, soru sormak ve cevap vermek, zihinsel değerlendirme, komut vermek, sıralama, hayali durumları ifade edebilme, duygu ve düşüncelerini anlatma, problemi çözme, tahminde bulunma, bilgileri birbirine aktarma, nesnelerin, araç-gereçlerin adlarını, işlevlerini ve kullanımlarını öğrenme, gibi amaçlar için kullanır.
Hangi türden olursa olsun her oyunun çocuğa kazandırdığı bir şey vardır.Oyunların bir kısmı belli bir beceriyi gerektirir.Çember çevirmek,paten kaymak,bisiklete binmek gibi oyunlar çocuklarda hareket olgunluğu ve bedensel becerilerin gelişmesini sağlar.Bazı oyunlar çocukları,ilerde atılacak oldukları yaşamda alacakları role,görevlerine hazırlar.Bebeklerine annelik yapan,ona ninni söyleyen bir kız çocuğu yarınki işini hazırlığı içinde değil midir?Okul öncesi çağında erkek çocuklarının kız çocuklarına oranla daha yoğun olarak bir yapım etkinliği içinde bulundukları ve kendi kendilerine bir şeyler üretmeye,malzemelere biçim vermeye uğraştıkları saptanmıştır.Bunlar;yarınki mimarlar,mühendisler…
Hangi türden olursa olsun her oyunun çocuğa kazandırdığı bir şey vardır.Oyunların bir kısmı belli bir beceriyi gerektirir.Çember çevirmek,paten kaymak,bisiklete binmek gibi oyunlar çocuklarda hareket olgunluğu ve bedensel becerilerin gelişmesini sağlar.Bazı oyunlar çocukları,ilerde atılacak oldukları yaşamda alacakları role,görevlerine hazırlar.Bebeklerine annelik yapan,ona ninni söyleyen bir kız çocuğu yarınki işini hazırlığı içinde değil midir?Okul öncesi çağında erkek çocuklarının kız çocuklarına oranla daha yoğun olarak bir yapım etkinliği içinde bulundukları ve kendi kendilerine bir şeyler üretmeye,malzemelere biçim vermeye uğraştıkları saptanmıştır.Bunlar;yarınki mimarlar,mühendisler…
Birlikte oynanan oyunlar giderek sosyal içerik taşımaya başlar.Çocuklar bu oyunlarla;birlikte çalışma,yardımlaşma,hoşgörü,kurallara uyumunun yanı sıra kişisel rekabeti bağlı bulunduğu kümeyi başarıya ulaştırmaya, yarışmayı yenmeyi,yenilmeyi,güçlüklere karşı koymayı öğrenirler.
Birlikte oynanan oyunlar giderek sosyal içerik taşımaya başlar.Çocuklar bu oyunlarla;birlikte çalışma,yardımlaşma,hoşgörü,kurallara uyumunun yanı sıra kişisel rekabeti bağlı bulunduğu kümeyi başarıya ulaştırmaya, yarışmayı yenmeyi,yenilmeyi,güçlüklere karşı koymayı öğrenirler.
Günümüzde üç ile altı yaş arasındaki çocukların oyun gereksinimini en iyi karşılayan ortam hiç kuşkusuz gündüz yuvaları ve okullardır.Kent yaşayışının sıkışık düzeni,oyun alanlarının azlığı ve çalışan anne sayısının çoğalışı yuvaların ve okulların önemini artırmıştır.
Günümüzde üç ile altı yaş arasındaki çocukların oyun gereksinimini en iyi karşılayan ortam hiç kuşkusuz gündüz yuvaları ve okullardır.Kent yaşayışının sıkışık düzeni,oyun alanlarının azlığı ve çalışan anne sayısının çoğalışı yuvaların ve okulların önemini artırmıştır.
Gündüz çocuk yuvalarının kurucusu Froebel’in belirttiği gibi,okulun amacı çocukta öğrenmeye ilgi uyandırmaktır.
Çocuklar seçim yapmayı öğrendikçe ve seçimlerinin sorumluluğunu kabul ettikçe, hayatları üzerindeki kontrolleri de o derece artacaktır. Oyun, çocukların deneme-yanılma yoluyla öğrenmelerine olanak sağlar.
Çocuklar seçim yapmayı öğrendikçe ve seçimlerinin sorumluluğunu kabul ettikçe, hayatları üzerindeki kontrolleri de o derece artacaktır. Oyun, çocukların deneme-yanılma yoluyla öğrenmelerine olanak sağlar.