Gökçen doğar 10/A 179 BİRİKİK İnsanin şarkisi



Yüklə 7,08 Kb.
tarix06.03.2018
ölçüsü7,08 Kb.
#44750

Gökçen DOĞAR

10/A 179

BİRİKİK İNSANIN ŞARKISI

Özdemir Asaf eserlerinde kullandığı etkileyici ve olağandışı diliyle herkesin beğendiği bir sanatçı olmuştur. Özdemir Asaf’ın bu yönünü özellikle “Birikik İnsanın Şarkısı” şiiriyle açık bir şekilde görülmektedir. “Birikik İnsanın Şarkısı” adlı şiirin dili sade ve diğer şiirlere nazar farklıdır; çünkü şiir başlığından da belli olduğu gibi bir-iki-k kelimesiyle anlatmak istediği duyguyu okuyucuya sunmakta farklı bir yol izlemiş ve ilgi çekmiştir.

Anlatıcı şiirin başında ben tekil kişiyle başlasa da üçüncü çoğul kişiyle bazı yerlerde devam etmiş ve son dizesinde ise birinci çoğul kişiye dönüşmüştür. Örneğin; “Yapışa yapışa görüyorum. Evler sürtüne sürtüne geçiyor yanlarımdan. “ ,“İnanmayorlar.”, “Gözümden düşüyoruz.” Dizeleriyle şahıs değişimleri rahtlıkla görülmektedir.

Şiirdeki ölçü ve de nazım birimi serbesttir bu da Özdemir Asaf’ın şiirini diğer birçok şiirden ayrılmasına ve şiire farklı bir hava katmasına yardım etmiştir. Ayrıca şiir duygusal bir dille anlattığından dolayı lirlik bir şiirdir. Diğer bir yandan, şiirde çok redif ve uyak bulunmamaktadır. Bu gibi öğeler şiirde az da bulunsa şiirin okunmasındaki ahengi arttırarak şiirin okunmasını da kolaylaştırmıştır. Örneğin; gidiyor, kanatıyor, kalıyor kelimelerindeki –ıyor ekleri rediftir ve durup, dönüp kelimelerinde ise –up ekleri redif olarak kullanılmıştır. Ayrıca şiirde belli bir nazım birimi ya da ölçü bulunmamaktadır.

Şiirin olmazsa olmazlarında olan imgeler, semboller ve kişileştirmeler Özdemir Asaf’ın bu şiirinde önemli bir rol oynamaktadır. Şiirdeki evler, bulutlar, gözler ve duvarlar kişileştirilmişler ve en önemlisi de imgeleştirilmişlerdir; evlerin sürtünmesi, duvarların deriyi kanatması, bulutların sırta binmesi, yolun kayıp geri gitmesi tüm bu imgelere birer örnektir. Çünkü normal hayatta bunların hiçbiri gerçek olamaz ve her insan tarafından aynı şekilde anlaşılamaz.

“Birikik İnsanın Şarkısı” şiirinde, şiir kişisi bulunduğu durumdan, çevresindekilerin kendisine tavırlarından ve güvensizliğinden, zamanın kontrolsüz bir şekilde ilerlemesinden şikâyet eden, yorgun, bitkin, bunalmış ve umutsuz bir karaktere sahiptir. Bu şiirde tema sitem, çaresizlik, arayış olabilir ve şiirde; benliğini kaybetmiş, “bir-iki-k” sözcüğünden de anlaşıldığı gibi çeşitliği kişiliklere sahip olan, çabuk etkilenen, durmak bilmese de yol alamayan, diğer insanların inanmadığı bir kişinin sitemi, umutsuzluğu ve çaresizliği konu edinilmektedir. Örneğin şiirde; şiir kişisi her baktığı yerde anılarından geçmişinden ya da kişiliğinden bir şeyler bırakarak o yerleri, kişileri ya da şeyleri bir bakıma değiştiriyor; ama onlar değiştikçe kendi gerçek beliği de değişiyor. Bu duruma da kimse inanmıyor; kendisi bu yükle, yalnızlıkla ağırlaşıyor ve çaresizleşiyor. Şiir kişisi yoluna devam etse de sanki hep yerinde sayarmışçasına ya da hiçliğe yol alır gibi zamanla bir iletişim halinde. Her geçen gün onun için geçmiyormuş gibi; kendisine daha çok acı veriyor ve daha çok içine işliyor.

Yukarıdaki tüm bu söz sanatlarıyla ya da başarılı yazarlığıyla Özdemir Asaf; konuyu, temayı ve asıl anlatılmak istenen duyguyu okuyucuya etkileyici bir şekilde aktarmıştır.Bu da onun ne kadar başarılı bir sanatçı olduğuna büyük bir örnektir.
Yüklə 7,08 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin