Halk Masalları
HALK MASALLARI
Ünite 1
Masal
Anlatı türlerinin en eskisi olan masal, anlatıldığı bölgenin kültürünü, değerlerini açıklamak bakımından yararlanılabilecek bir kaynak olması itibarıyla milletlerin aynasıdır bir bakıma.
Masal sözcüğünün aslı Arapça “mesel” sözcüğüdür. Bu günkü kullanımın 100/150 yıllık geçmişi vardır. 19. yüzyılın başlarına kadar masal yerine; kıssa, dâstân, hikâye vb. kavramlar kullanılıyordu. Azerbaycan ile Kafkasların genelinde masal için “nağıl”; Hazar Denizi’nin doğusundaki Türk ülkelerinde ise “ertek”, “ertegi” denilir.
Masalların Özellikleri
Biçim Özellikleri
Masallar, uzun anlatılardır; bazılarının anlatımı birkaç gece sürebilir.
Masallar genellikle nesir şeklindedir. Az da olsa nazım-nesir karışımı masala da rastlanır. Manzum parçalar çoğunlukla masalın aslında yer alırlar ancak anlatıcının eklediği manzum parçalara da rastlatır. Bu manzumlar tekerleme, mani ya da koşma olabilir.
Şairler ve yazarlar tarafından nazma geçirilen masallar da vardır: Ziya Gökalp’in Alageyik, Behçet Necatigil’in Üç Turunçlar adlı şiirleri gibi.
Masalların başında, ortasında ve sonunda formel, kalıp söz ve tekerleme gibi söz öbekleri bulunur.
Pertev Naili Boratav 1960 yılında 190 tekerlemeyi inceleyerek bir tasnif yapmıştır. Buna göre:
1- Kısa giriş kalıp sözleri
2- Giriş tekerlemesi biçimindeki kısa anlatılar
3- Tekerleme biçimindeki masallar
4- Ara ve bitiş sözleri
Formellerin/tekerlemelerin kullanımı masal anlatıcısının anlatı ustalığına dair bilgi verir. İyi bir anlatıcı bunları uygun yerlerde doğru biçimde kullanabilmelidir.
Bazı anlatıcılar bir masalı başka masala ekleyerek anlatabilirler (asıl konunun unutulması buna sebep olabilir).
Masalın dili anlatıcının, dolayısıyla masalın anlatıldığı yörenin dilidir.
Masalın içinde anlatıcının bilgi dağarcığına göre başka edebi türlerden örneklere rastlanabilir (efsane, fıkra, dua, mani vb.).
İçerik Özellikleri
1-) Masallar olağanüstülükler üzerine kuruludur. Örnekleri: Tayy-i zaman, tayy-i mekân, şekil değiştirme, dirilme, bitki veya aslan sütüyle tedavi…
2-) Masalın kahramanları da olağanüstü niteliklere sahiptir. İnsan kahramanların özellikleri; kulağını yere dayayıp dilediği kişini konuştuklarını duyabilmek, denizi sömürmek, uçabilmek, ağladığında gözlerinden inci/mercan dökmek, yürüdüğü yerde çayır çimen bitmek…
Masallarda kahramanların adları genellikle söylenmez. Bazı soyut kavramlar (iyi, güzel, kötü vs.) masallarda kişi olarak karşımıza çıkabilir.
Ders verme amaçlı masallarda belli hayvanlar kendilerine atfedilen nitelikleri öne çıkarılarak kişileştirilirler (kurnaz tilki, ahmak ayı gibi). Hayvan görünümünde cinler, periler ve büyü yoluyla hayvan biçimine bürünmüş insanlar masallarda olabilir.
Masallardaki olağanüstü kahramanlar
Devler: Devler, Kaf Dağı’nda yaşarlar. Üç veya yedi başlı olabilirler. Tek hamlede öldürülmelidirler, aksi halde ölümsüz olurlar. Devler genelde padişah kızını kaçırır. Güçlü ve saf olurlar (okur-yazar olabilirler).
Cinler ve Periler: Cinler, tekinsiz yerlerde masala dâhil olurlar. Periler genellikle masal kahramanlarına iyi veya kötü nitelikler/özellikler verirler.
Cadılar: Çirkin yüzlüdürler. Arabozucu olarak karşımıza çıkarlar. Giriştikleri işten çoğunlukla galip çıkarlar.
Masallarda eşyalar biçim değiştirebilir, insana dönüşebilir.
Masallar geçmiş zamanda geçer.
Masallar masal ülkelerinde geçer (Hint, Yemen, Çin-Maçin, Kaf Dağı, Periler Ülkesi, Devler Ülkesi, yedi kat yerin altı…). Kaf Dağı herkesin gidebileceği bir yer değildir. Hz. Süleyman, Hz. Hamza ve Hz. Ali gibi kahramanlar Kaf Dağ’ına gidip oradaki devleri öldürmüşlerdir… Bu yerlerin dışında dünya coğrafyası üzerinden de masal anlatılabilir.
Masallarda soru-cevap, tasvir ve tekrar gibi anlatım biçimleri kullanılır.
Masallarda dua ve beddua gerçekleşebilir. Türk masallarında herkesin duası kabul olmaz. Hz. Hızır, pir, derviş gibi belli kişilerin duası kabul olur.
Semboller, Türk masallarında önemli yer tutar. Evlilik arzusu karpuz gönderilerek bildirilir. Ölüm, kanlı gömlekle veya kanlı bıçakla ifade edilir.
3, 7 ve 40 sayıları masallarımızın değişmezleri arasındadır.
Bazı masal kahramanları sembolik tiplerdir.
Keloğlan: şans, akıl ve zekâyı,
Köse: hainliği, kötülüğü,
En küçük kardeş: Zekâ, akıl, şans ve iyiliği,
Büyük kardeşler: kötülük ve kıskançlığı,
Üvey anne: kötülük ve zulmü,
Yaşlı adam: yardım ve iyiliği,
Teyze: kötülüğü ve kıskançlığı temsil eder.
Kahramanlar genellikle olağanüstü yardımlar alarak başarıya ulaşırlar (sihirli lamba, at, köpek, karınca gibi).
Her masalda iyiler mutlaka ödüllendirilir, kötüler ise cezalandırılır.
Anlatıya bağlı olarak dini motifler masalda yer alabilir. Anadolu masallarına kahraman işe başlarken Besmele çeker. Başı derde girince dualar eder. Dini ritüellerde karşımıza çıkabilir (hac, namaz vs.).
Masallar uluslararası olabilirler. Aynı masalı farklı adlar altında dünyanın dört yanında duymak mümkündür (Helvacı Güzeli ve Sabır Taşı).
Dinlediği masalı kendi bilgi ve kültürüyle yoğurarak yeniden biçimlendirip anlatan kişiler usta anlatıcılardır (masal anası, masal ninesi, masalcı). Nasıl ki halk hikâyeleri babadan oğula aktarılır, masal anlatıcılığı da anadan kıza aktarılır.
Türk masallarında zorluk çekmeden, hüner göstermeden, kişiliğini ispat etmeden başarıya ve mutluluğa ulaşmak mümkün değildir.
Masallardaki olağanüstülüklerin günümüzün teknolojisinde karşılıklarının bulunabilesi dikkate değer bir husustur (uçan halı-uçak, yer dinleyip haber almak-telefon, sihirli ayna-TV veya PC vs.).
Masalların Kökeni
Mitolojik Görüş / Tarih Öncesi Görüş / Kablettarih Nazariyesi
G. Huet’e göre masalların kaynağı mitolojidir. Kökenleri Hint mitolojisinde, vedalarda aranmalıdır. G. Grimm, Dasent, Max Müller, George Cox bu görüşü paylaşan isimlerdir.
Tarihi Görüş / Hindoloji Okulu / Tarihi Nazariye
Ünlü Hint Masalları (Pançatantra, Vetalapancavincati, Çakasaptati gibi) masalların kaynağıdır. Bu görüşü paylaşan isimler: Sylvestre de Sacy, Theodor Benfey, Henry Gaidoz, Joseph Bediler.
Etnografik Görüş / Antropoloji Okulu / Etnografik Nazariye
Masalların gerçek hayatın artığı olduğu düşüncesindedirler. Masalların motif ve tip yönünden benzerlik göstermelerine karşın kültürel unsurları bakımından farklılıklar göstermesi, masalların bir tek kaynağa indirgenmesinin yanlış olduğunu düşünmelerine sebep olur. A. Lang, Edward Tylor, M. Lennan gibi etnograflar bu görüş etrafında birleşirler.
Tip
Latince “typus” / damga (mühür) anlamındadır. Stith Thompson The Folktale adlı eserinde;
“Tip, kendi başına var olabilen geleneksel bir masaldır.
Başka bir masalla birlikte anlatılabilir.
Bir veya daha çok motiften oluşabilir” demiştir.
Masal tipinin formüle edilebileceği tek yol tip varyantlarının çalışılmasıdır. Tip, kendi başına var olabilen masal metni olarak düşünülmelidir.
Masal Tipleri ve Önemli Tip Katalogları
Antti Aarne ve Stith Thompson tarafından hazırlanan tip katalogları önemlidir.
1-) Tip Sınıflamaları
-
Antti Aarne’nın Sınıflaması
Konuyla ilgili ilk çalışmayı yapan Aarne, masalları 3 ana başlık altında sınıflamış (1910).
1 – Hayvan Masalları (1-299)
1 - 99: Vahşi Hayvanlar
100 – 149: Vahşi ve Evcil Hayvanlar
150 – 199: İnsan ve Vahşi Hayvanlar
200 – 219: Evcil Hayvanlar
220 – 249: Kuşlar
250 – 274: Balıklar
275 – 299: Öteki Hayvanlar ve Nesneler
2 – Asıl Halk Masalları (300-1199)
-
Sihir Masalları (300-749)
300 – 399: Tabiatüstü Rakip
400 – 459: Tabiatüstü veya Sihirli Koca / Karı veya Diğer İlgili Kimseler
460 – 499: Tabiatüstü Grev
500 – 599: Tabiatüstü Yardımcılar
600 – 649: Tabiatüstü Eşyalar
650 – 699: Tabiatüstü Muktedir Olma veya Bilme Hali
700 – 749: Diğer Tabiatüstü Masallar
-
Efsane Tarzında Masallar (750-849)
-
Kısa Hikâye Tarzında Masallar (850-999)
-
Aptal Dev Masalları (1000-1199)
3 – Fıkralar (1200-1999)
1200 – 1349: Edepsizlik
1350 – 1439: Evli Kimselerin Latifeleri
1440 – 1524: Kahraman Olan Bir Kadın (Kız) Üzerine Latifeler
1525 – 1639: Akıllı Adam
1640 – 1674: Tesadüf Yoluyla Mutluluk
1675 – 1724: Aptal
1725 – 1874: Papazların Latifeleri
1875 – 1999: Yalan Masalları
Aarne’nın hazırladığı tip kataloğunda son numara 1999 olarak görülürse de toplam tip sayısı 500 civarındadır.
-
Stith Thompson’un Sınıflaması
Aarne’nın sınıflaması 10’a yakın ülkenin masallarına uygulanmıştır. Sınıflamanın geniş kitlelere ulaşmasında Oscar Hackman’ın rolü büyük olmuştur.
Aarne’nın öğrencisi olan Stith Thompson ana sınıflandırmayı üçten beşe çıkarmıştır.
1 – Hayvan Masalları (1-299)
1 - 99: Vahşi Hayvanlar
100 – 149: Vahşi ve Evcil Hayvanlar
150 – 199: İnsan ve Vahşi Hayvanlar
200 – 219: Evcil Hayvanlar
220 – 249: Kuşlar
250 – 274: Balıklar
275 – 299: Öbür Hayvanlar ve Nesneler
2 – Asıl Halk Masalları (300-1199)
-
Sihir Masalları (300-749)
Tabiatüstü Rakip
300 – 399: Devin Yenilişi
400 – 459: Tabiatüstü veya Sihirli Koca / Karı veya Diğer akrabalar
460 – 499: Tabiatüstü Grevler
500 – 599: Tabiatüstü Yardımcılar
600 – 699: Sihirli Nesneler
700 – 749: Öbür Tabiatüstü Masallar
-
Dini Masallar (750-849)
-
Romantik Masallar (850-999)
-
Aptal Dev Masalları (1000-1199)
3 – Şakalar ve Anekdotlar (1200-1999)
1200 – 1349: Mankafa Hikâyeleri
1350 – 1439: Evli Çiftler Hakkında Hikâyeler
1440 – 1524: Bir Kadın (kız) Hakkında Hikâyeler
1525 – 1639: Akıllı Adam
1640 – 1674: Şanslı Kazalar
1675 – 1724: Aptal Adam
1725 – 1849: Papazlar ve Dini Tarikatlar Hakkında Şakalar
1850 – 1874: Diğer Halk Gurupları Hakkında Şakalar
1875 – 1999: Yalan Masalları
4 – Formülle Başlayan Masallar (2000 – 2399)
2000 – 2199: Zincirlemeli Masallar
2200 – 2249: Hileli Masallar
2250 – 2299: Bitmemiş Masallar
2300 – 2399: Diğer Zincirlemeli Masallar
5 – Sınıflamaya Girmeyen Masallar
Türkiye’de Yapılan Tip Sınıflamaları
Wolfram Eberhard ve Pertev Naili Boratav’ın ilk çalışmaları 1947 yılında makale olarak yayımlanır. Sadece hayvan masallarını ele alan bu ilk çalışmadaki tip sayısı 60’tır.
İki araştırmacı 2500 masalı inceleyerek 378 masal tipi tespit ederler (Typen Türkischer Volkmarchen, 1953).
TTV’nin yayımından sonra masal üzerinde yapılan araştırmalar ve akademik çalışmalara dayanarak iddia edilebilir ki 10 bin kadar masala sahibiz.
Masal Tiplerinin Tanıtımı
Hayvan Masalları
Kahramanları arasında hayvan olan, kıssadan hisse tarzında, ders çıkarma amaçlı, kısa ve nesir şeklindeki anlatılara hayvan masalı diyoruz.
Başlıca özellikleri;
Kısa olmaları, formel unsurlar içermemesi, dev, cadı, cin gibi olağandışı varlıklara yer vermez, hayvanlar sembolize edilerek insanlara ders vermeyi amaçlarlar.
Asıl Halk Masalları
Formel ifadelerin çokça bulunduğu, dinleyiciyi ikna veya inandırma gayesi olmayan anlatılardır.
Başlıca özellikleri;
Formel özellikleriyle dikkat çekerler (kalıplaşmış ifadeler), olağanüstü kahramanlar ve olaylara yer verirler, olaylar birden fazla olabilir, oldukça uzundurlar, gerçeklikle hiçbir ilgileri yoktur.
Fıkralar
Birçok masal araştırmacısı fıkraların masallarla aynı kategoride değerlendirilmesine karşıdırlar. Masallar hayali, fıkralar ise gerçektirler. Fıkralar bir tip etrafında gelişir. Fıkranın amacı güldürmektir ve de belli bir yaş gurubunu gözetmez.
Fıkra; günlük olayların mizahla yoğrularak ele alındığı kısa anlatılardır.
Zincirlemeli Masallar
Hayal ürünü olup olayların birbirine bağlanarak anlatıldığı masal türüne bu adı veriyoruz. Çeşitli kalıp ifadelere yer verilir. Olağanüstü kahramanlara fazlaca yer verilmez. İnsan ve hayvan kahramanlar anlatıda yer alabilirler. Olaylar iç içe geçmiş şekilde anlatılır. Kısadırlar.
Ünite 2
Motif, Söz Kalıpları ve Masal Kitapları
Motif
Latincesi motivum olan kelime sanatın çeşitli dallarında kullanılmaktadır. Masal incelemelerinde de çok çeşitli biçimsel yapılan motif sözcüğüyle adlandırılırlar. Stith Thompson motifleri mitolojik motifler ve hayvanlarla ilgili motifler olmak üzere iki başlık altında ele alır.
Max Lüthi: “Hikâye etmenin en küçük şekline motif denir.”
Arthur Christensen: “Canlılıkları ile kendilerini kabul ettirmiş, (…) dinleyiciyi avuç içine alabilen (…) unsurlardır.”
Stith Thopmson: “Eskiden beri yaşama kabiliyetine sahip olan masalın en küçük unsurudur.”
Motife, öncelikle olağanüstülüğün olması şarttır. Bu olağanüstülük, kahramanda, olayda, mekânda ya da zamanda kendini göstermelidir (ata binip gitmek motif değildir ancak ata binip bir anda bir başka yere ulaşması motiftir).
Masal Motifleri ve Önemli Motif Katalogları
Motif kataloğu Stith Thompson tarafından hazırlanmıştır (Motif Index of Folk-Litterature).
-
Mitolojik motifler
-
Hayvanlar
-
Yasak
-
Sihir
-
Ölüm
-
Harikuladelikler
-
Devler
-
İmtihanlar
J. Akıllılar ve Aptallar
K. Aldatmalar
M. Geleceğin Tayini
P. Cemiyet
Q. Mükâfatlar ve Cezalar
R. Esirler ve Kaçaklar
S. Anormal Zulümler
T. Cinsiyet
U. Hayatın Tabiatı
V. Din
W. Karakter Özellikleri
X. Mizah
Z. Çeşitli Motif Gurupları
Ülkemizde masallar hakkında otuzdan fazla doktora, yüzden fazla yüksek lisans tezi hazırlanmıştır. Çok azı yayınlanabilmiştir. Çalışmaların çoğunda coğrafi Fin metodu uygulanmıştır. Propp’un yapısalcı metodu ise sadece Umay Günay tarafından Elazığ Masalları adlı çalışmada kullanılmıştır.
Kalıp Söz / Formel
Asıl metinle ilgisi bulunmayan ancak onunla bütünleşmiş olan ifadelerdir (tekerleme gibi).
Tahir Alangu, Mehmet Tuğrul, Pertev Naili Boratav, Otto Spies ve İnci Akidil konuyla ilgili başvuru kaynaklarımızdır.
Konuyla ilgili çalışmalar Saim Sakaoğlu’nun Gümüşhane Masalları (1973) adlı çalışması bir seminer bildirisiyle hız kazanmıştır. Ahmet Ali Arslan, Mehmet Özçelik, Esma Şimşek ve N. Yaşar Bayatlı, Saim Sakaoğlu’nun çalışmalarını takip ederek akademik eserler neşrettiler.
Hayvan masallarını formel yapısı ise Ali Berat Alptekin tarafından incelenmiştir.
S. Thompson’ın eserinde kalıp ifadelerle ilgili kategoriler;
Z10.1. Başlangıç formülleri
Z10.2. Bitiş formülleri
Z10.3. Geçiş formülleri
Z11. Sonu olmayan formüller
Z65. Renk formülleri
Z100. Sembolizm
Z140. Renk sembolleri
Başlangıç (giriş) kalıp sözleri: Sade ve tekerlemeli olmak üzere ikiye ayrılır. Hayvan masalları bu bakımdan zayıftır.
a) Sade giriş sözleri: “Bir varmış bir yokmuş”, “Çok eski zamanlarda”, Evvel, eski ve geçmiş zamanlı kalıplar (evvel zaman içinde), günlerden bir gün / günün birinde diye başlayan kalıplar ve son olarak da zamanın birinde diye başlayan kalıplardır.
b) Tekerlemeli başlangıç kalıpları: Sade giriş kalıplarından önce söylenen tekerleme benzeri (veya tekerleme) manzum parçalardırlar.
Bağlayış (geçiş) kalıp sözleri: Daha çok dinleyicinin dikkatini çekmek/canlı tutmak için kullanılırlar.
a) Dinleyicinin dikkatini arttırmak için kullanılanlar: “Bir de bakar ki…”, “Bir de bakar ki ne görsün”, “Bir de ne görsün”
b) Uzun zamanı kısaca anlatmak için kullanılan kalıplar: “Uzatmayalım kameti, koparırız kıyameti.”
c) Masal ortasında geçişi sağlayan kalıplar: “Az gitmişler uz gitmişler.”, “Az gelir çok gelirler, azını çoğunu Allah bilir…”, “Aradan az zaman zor zaman geçer.”
Benzer durumlarda kullanılan kalıp sözler: Farklı masallardaki benzer olaylar, benzer ifadelerle dile getirilir. Bu sayede dinleyici/okuyucu motifleri kolayca hatırlayabilir.
a) İki varlığın karşılıklı konuşması, *Soru cevap şeklinde olanlar / “ben mi güzel, kız mı güzel…? Gönül kimi severse güzel odur”. “İs misiniz, cis misiniz? İsim de cisim de ben dil gazıcısıyım.”
b) Bir varlığın tasviriyle bir hareketin gerçekleştiğini anlatan kalıplar: Kadın aya benzetilir. *Ay ile konuşmalı benzetmeler: “Aya ‘doğma doğarım’, güne ‘çalma çalarım’”, “Ayın on dördü gibi, kaşlar kalem gibi, gözler mühür gibi…”, “Kızların elleri ellerine, etekleri bellerine, ökçeleri büzüklerine değerek, sekerek dökerek geldiler, indiler.”
c) Masal kahramanının konuşması da kalıp söz olabilir: “Şimdi de üstünüzdeki kız ise oğlan, oğlan ise kız olsun.”, “İtin önünde ot var, atın önünde et var. Onları birbiriynen değiştir.”
d) Masalın ortasında geçişi sağlayan tekerlemeler: “Az gider uz gider, dere tepe düz gider.”
Bitiş kalıp sözleri: Asıl halk masallarında sıkça kullanılan kalıp sözler hayvan masallarında kullanılmaz. Yazılı kaynaklarda ders verme amaçlı hayvan masallarının sonunda kalıp ifadeler yer alsa da anlatmalarda bu ifadelere rastlanmaz.
a) Çıplak bitiş: Yiyip içmek / “onlar yedi içti dünyadan göçtü…” *Yiyip içip murada ermek / “Onlar da yeyip içip muratlarına ererler.” *Murada ermek / Bunlar burada kavuşurlar, murat alıp murat verirler.” “Onlar erer muradına biz çıkalım tahtına.” *Sefa sürmek / “Onlar orada sefa sürerken ben de bıraktım geldim.” *Selamete ermek / “Onlar orada selamete ererler, biz de burada selamete erelim.” * 40 gün 40 gece düğün yapmak, *Katır-satır seçimi / “Katır satır düşmanlarının başına olsun, kırk katır isterim ki binip memleketime gideyim.”
b) Devam eden “ileriye giden” bitiş sözleri: “Onlar orada sefa sürerken ben de bıraktım geldim.”
c) Özetleyen “terkip eden”” bitiş sözleri: “Büyüklerden bir söz vardır eden bir gün muhakkak bulur.”, “Zaten tilki bağlar, çakal çözer…”, “İşte bundan sonra tilkiye kurnaz demişler.”
d) Ani bitiş sözleri: “Bu masal da burada biter.”
e) Şahsi bitiş sözleri: * Gökten elma düşmesi / “…gökten düşen elmadan, hepsini yesin anlatan.”, “Gökten üç elma düştü, ikisi dinleyenlere, birisi de söyleyene…” *Olay yerinden gelmek / “Biz bıraktık geldik, onlara mesel, size sağlık; onlar yedi içti, dünyadan göçtü, siz de yiyin için sefa sürün, Allah nasip etsin.” *İyi dileklerle biten sözler / “Onlar yedi içti, dünyadan göçtü, siz de yiyin için sefa sürün, Allah nasip etsin.”
Çeşitli kalıp söz öğeleri:
a) Sayılar: “3 günlük kız”, “…önce 3 kişiye danışalım”, “3 gün 3 gece hiç uyumdan yatar”, “7 yıldır sevdalı”, “7 kız kardeş”, “40 gün 40 gece düğün”, “40 kişi”
b) Renkler: Kırmızı elma, beyaz urba, siyah bayraklar.
c) Zaman ve yer kalıpları: “3’er saat nöbet”, “7 gün 7 gece”, “40 yıl ekmek getirdi”, “Yemen”, “Mısır”, “Hint’e doğru…”
d) Tekerlemeli bitiş kalıpları
Masal Kitapları
Hint Masal Kitapları
Pançatanrta: Beş masal kitabı anlamına gelir. En eski Hint masal kitabıdır. Kitabın girişinde Vişnuşarman adında bir bilgin tarafından hükümdarın üç oğluna anlatıldığı yazılıdır. Siyasetname ve devlet yönetimi hakkındadır. Kemal Çağdaş, eseri dilimize kazandırmıştır (1959). Yakın tarihli bir diğer çeviri Selin Akkaya’ya aittir (2005).
Kathasaritsagara: Masal nehirleri okyanusu anlamındadır. Keşmir bölgesinde yazılmıştır. Somadeva’nın yazdığı eser kralın eşi Suryavati’ye ithaf edilmiştir (1070). Manzum eser 22 bin beyittir. Labaka adı verilen 18 bölümden müteşekkildir. Hint masal kitaplarının en hacimlisidir.
Hitopadeça: Eserdeki masalların büyük bölümü Pançatantra’dan alınmıştır. Ağırlıkla hayvan masallarına yer verilmiştir. Faydalı Bilgiler adıyla Türkçeleştirilmiştir.
Vetalapancavincati: Vetala’nın 25 hikâyesi anlamındadır. Eserde masal “bir cesette saklı kötü ruh” olarak tanımlanır. Çin uzmanı Th. Benfey için eserdeki masallar çok değerlidir.
Çakasaptati (Sukasaptati): Tutiname olarak da bilinir. Bir papağanın ağzından aktarılan 70 masala yer verir.
Kral Vikrama’ya 32 Hikâye, Akıllı ile Deli, Sutralmakava gibi daha birçok masal kitabı vardır.
Arap Masal Kitapları
Binbir Gece Masalları (Elf Leyle ve’l-Leyle): Başlangıcına dair kesin bilgimiz yoktur. Avrupa’ya ilk defa 18. yüzyılda Antoine Galland tarafından tanıtılmıştır. Masalların bilinen iki yazması vardır (Kahire ve Asya yazmaları).
Masalın kahramanları Şehriyar adlı şehzade ve Şehrazat adlı eşidir. Masalları Şehrazat anlatmaktadır. Anlatılan masalların içeriği çeşitlidir.
Dilimize ilk çevirisi (sadece bir bölümü) Câmasbname adıyla Abdî tarafından yapılmış ve II. Murat’a sunulmuştur.
İlk önemli çeviri Cezayirli Ahmet Nazif tarafından yapılmıştır. 4 cilt olarak planlanan eser 1842 tarihlidir. Son önemli çeviri Âlim Şerif Onaran tarafından Fransızcadan yapıldı.
Ferec Ba’de’ş-Şidde: 10. yüzyılda yaşamış olan Tanûhî tarafından neşredilmiştir. Farsça çevirisini de Tanûhî yapmıştır. 15. yüzyılın sonlarında dilimize kazandırılmıştır. Yaklaşık 10 tane yazması vardır. Eserdeki 42 hikâyeden 12’si Bilge Seyidoğlu ve Orhan Yavuz tarafından Güçlükten Kolaylığa Kederden Sevince adıyla 1990’da yayımlanmıştır. Eser, orijinal adıyla 2 cilt halinde Malatya’da yayımlanmıştır.
İran Masalları
Binbir Gündüz Masalları (Elfü’n-Nehar ve’n-Nehar): Binbir Gece Masalları’na karşı olarak eserde erkeklerin vefasızlığından söz edilmektedir. Eserdeki metinler Binbir Gece Masalları’na kıyasla daha uzundur. Masal sayısı Binbir Gece Masalları’na kıyasla daha azdır. Eserdeki bazı masallar eserden bağımsız kitap halinde de yayımlanmıştır (Seyfülmüluk, Rıdvan Şah). Eser, Ahmed Raşid tarafından tercüme edilmiştir (1867-1871).
Batı’dan Masallar
Aisopos (Ezop): M.Ö. VI. yüzyılda yaşadığı kabul edilir. Hayatıyla ilgili bilgiler yetersiz ve ihtilaflıdır. Masalların ona ait olduğu da şüphelidir. Bilinen en eski derlemesi Phaleroslu Demetrius tarafından 6. yüzyılda yazılmıştır. 14 yüzyılda Maximus Planutes tarafından kitap haline getirilmiştir. Boratav, Aisopos masallarının kaynağının Mezopotamya olduğunu söyler. Kemal Çağdaş da masalların doğu kökenli olduğunu söyler. Masallar, Aristophanes, Socrates ve Demetrius tarafından çeşitli biçimler için kullanılmıştır.
MÖ. I. yüzyılda masal şairi olan Phaedrus, eseri kendi diline tercüme etmiştir.
Dilimize ilk çevirisi Nurullah Ataç imzasıyla 1974 yılında yapılmıştır. Phaedrus’un çevirisini esas alan Türkân Uzel, eseri Ezop Masalları adıyla dilimize kazandırmıştır.
Dostları ilə paylaş: |