Kendimi pkk’lı yaptım. Neler isterdim, düşündüm: Devlet, göstermelik reform dahi yapmasın

Ah bir PKK’lı veya Derin Devletçi olsam…(¹)

Baskın Oran

Empati yapmak çok önemlidir diyorlar. Ben de gözlerimi kapattım, kendimi PKK’lı yaptım. Neler isterdim, düşündüm:

- Devlet, göstermelik reform dahi yapmasın. Mesela TV’lerde 45 dakika bile olsa Kürtçe yayın izni falan vermesin. Hele, ciddi reform hiç yapmasın, yani yapmamaya devam etsin.

- 45 dakika Kürtçe kalkmayacaksa, o zaman, o süre içinde “Kürtler bir Türk boyudur” cinsinden şeyler söylensin. Söylensin ki, halkımız bir yandan küfre, bir yandan da Roj-TV’ye devam etsin.

- Devlete, 2001 Ekiminden bu yana AB Uyum Paketleriyle getirdiği insan hakları iyileştirmelerini kaldırtmak lazım. Onların yerini, bizim bölgelere OHAL’i bir biçimde yeniden getirecek yasa sertleşmeleri almalı. Yoksa bizim işlevimiz kalmaz. İnsanlar devletten memnun olurlarsa militan bulamayız.

- Bunların olabilmesi için silahlı çatışma çıkarmalıyız. Bizimkiler de şehit oluyor fakat davamız için bu kaçınılmazdır. Bak, K.Irak’ta yarım milyon Kürt öldü ama, bağımsız oluyorlar. Şu anda devlet üzerimize gelmiyorsa, getirtmeliyiz. Büyük kentlerde de bombalar patlamalı. En nihayet, alışveriş merkezlerinde. Ondan sonrası zaten kolay. Her türlü kanun da çıkar, linç de olur, çelişkiler de hızlanır.

- Ticaret yapabilsinler diye bize karşı çıkan dükkan sahipleri, bir biçimde korkutulmalı. Eğer bölgelerimize ticaret girerse, biz giremeyiz.

- Diyarbakır Valisi Efkan Ala çok önemli. Bu kişi derhal gitmeli. Çünkü hem kentin her tarafındaki Atatürk posterlerini ve milliyetçi Türk sloganlarını indirterek (http://www.blogcu.com/bilincliturkiye/241312/) halkın tepkisini söndürüyor, hem de polisi ve askeri göstericiler üzerine salmayarak olayların büyümesini önlüyor. Bu vali tek başına büyük zarar. Diyarbakır’ı toza dumana boğmak, biraz da onun beceriksiz olduğunu göstermek açısından şart.

- Allahtan, AKP yüzde 10 seçim barajını indirmeye razı olmaz. Bu sayede Kürtleri bizden başka kimse temsil edemez. Devlet istese bile, oturup müzakere yapacak hiçbir kurum veya kişi bulamaz. Onun bu alternatifsizliği, bu kendini mahkum edişi bizim için dünyalar değerinde. Serok Apo’dan başka temsilci ortaya çıkmamalı ve çıkmayacağı sonunda teslim edilmeli.

Empati yapmak çok önemlidir diyorlar. Ben de gözlerimi kapatarak kendimi bu sefer de Derin Devletçi yaptım. Neler isterdim, düşündüm:

- Susurluk ve hatta Şemdinli’ye rağmen durumumuz çok şükürdür. İki sebepten: a) Kürtler sakin durdukça mahvolacaktık, bomba patlattıkça meşru oluyoruz; b) İşin tanımı gereği, bizi ortadan kaldırmak zordur. Çünkü Devlet ile Derin Devlet arasındaki zar inceciktir: Devlet ve devlet adamı, hukuk dışına çıktığı anda bağrımıza katılmıştır.

- Ama, gevşememek lazım. Ekim 2001’den beri görülen reformlar bizi çok sıkıştırdı. Bu teröristleri bitirmek için terör bölgelerinde OHAL ve hatta edilebilirse sıkıyönetim ilan edilmeli. Anti-terör yasaları çıkmalı. Bu onları daha da kışkırtıp daha da sokağa dökerek istenen ortamı sağlar. İnsanlarımız da şehit oluyor ama, vatan için gerekli. Esenler’deki otobüs yakmayı (Milliyet, 03.04) onlara Allah yaptırttı.

- Van savcısının KKK Org. Büyükanıt’a dil uzatması sayesinde askeri de kazandık. Şemdinli’yi artık unutsunlar. Çünkü bu işi kapatamazsak, biz kapatılırız. Zaten JİTEM hakkındaki tezvirat aldı yürüdü. Yine 17 kişi hakkında “26 esrarengiz cinayet”ten soruşturma açıldı (Milliyet, 05.04).

- Hani, yeni bir Çuval Olayı olabilseydi, tadından yenmezdi şu sıralar. Yine Allahtan, İncirlik’te bir Amerikalı er, kız meselesinden bir Türk gencini dövdü; haber enfes verildi: “ABD’li görevliden Türk gencine ırkçı saldırı” (Hürriyet, 05.04, s.6).

- H.C.Güzel’in “PKK’lı başkanlar derhal görevden alınmalıdır” (Radikal, 04.04) talebi bir gerçekleşse, biz bu teröristleri dürdük gitti. Çünkü o zaman terör bölgesi şah idi, şahbaz olur. Ortamın tam kıvamını buluruz. İstediğimiz yasayı çıkartırız. Ondan sonra tutma bizi. ATO Başkanı Sinan Aygün’ün “K.Irak’a, babaları Barzani’nin yanına gitsinler”i bile hayal olmaktan çıkabilir. Bu arada AKP belasından da kurtuluruz.

- Velhasıl, durum iyidir. Baksana, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Hürriyet gazetesine (02.04) yarım sayfa ilan verdi: “… her türlü yasal önlemlerin alınmasını” istiyor. Hatta, “AB’yle ilişkilerin bu bağlamda değerlendirilmesini… önemle talep” ediyor. Büyük Türk milliyetçiliği bu terör işini Allahın izniyle bu fırsatta bitirecektir. Tanrı Türk’ün Yardımcısı Olsun.

Orgenerallerimizin teröristlere “Sözde Vatandaş”, savcılarımızın da “Sözde Halk” dediği sürece, olacaktır da.

1 “Damdaki Kemancı” melodisiyle çığrılacaktır.