Sayfa Uygulama: A. Onur Şenyurt
Bu kitabımızda, öncekilerden farklı olarak, ilgili kavramlara dönük, Kurân-ı Kerim âyetlerine("Allah ilminden YANSIMALAR"-Ahmed Hulûsi) geniş yer verilmiştir.
Bir Kurân öğrenicisi olarak, Vahye dayalı Muhammedi öğretinin verdiği bakış açısıyla Kurân-ı Kerim’in ruhunu algılayabilmek ve bu anlayışla değerlendirebilmek amacıyla yaptığımız bu çalışmanın,
okuyuculara da ışık tutacağını ümid ediyorum.
●
|
İBADET
|
47
|
●
|
“İbadet” {Bilinçlenme ve güç kazanma çalışmaları-“Beden-Ruh-Şuur” boyutları çalışmaları-Taat- “Öz”ündekine yönelme-Varoluşunun gereğini yerine getirme-Kulluğunu ifa-Sünnetullah gereği yapılası uygulamalar-“Allah Sistemi”nin zorunlu kıldığı çalışmalar-"Öz”ündeki ilâhi gücü ortaya çıkarma çalışmaları-İnsanın vehmettiği, var sandığı, dışarıdaki, ötesindeki bir tanrıya yönelmek yerine; kendi hakikatindeki “Allah İsimlerinin işaret ettiği kuvveler”e yönelerek, onları aktive etmeye çalışması-Kendi özündeki Yaratanın sıfat ve esmâsından kaynaklanan kuvvelerle yarınını inşâ etmek-Gerekçe sormaksızın görevi mükemmel bir şekilde yerine getirme-Ölümötesi yaşamın ihtiyacı olan çalışmalar-Kişinin sonsuz geleceğine yararlı çalışmalar–Nefsine(Hakikatine-Bilincine), hakkı olan sayısız özellikleri ve güçleri kazandıran çalışmalar-Nefsinin hakikatını tanıman ve ondaki sayısız özellikleri keşfetmen, cennet yaşamına onu ulaştırman için gerekli çalışmalar-(Bilinçli yapılmak sûretiyle beyni geliştireceği için) Kendini Var eden’le aradaki perdeleri kaldıran çalışmalar}
|
47
|
●
|
"Fıtrî İbadet"(Her “Şey”in, O'nun Hamdı olarak, tesbihi-Her birimin kendi programlanışı doğrultusunda fiilleri meydana getirişleri-Yaratılış programı (fıtratı-şâkılesi) doğrultusunda fiiller ortaya koyma-Birimin varlığını meydana getiren isimlerin mânâlarının tabiî sonucu-Kendilerinin oluşumunu sağlayan(varlığını oluşturan) çeşitli İlâhi İsimlerin mânâlarının; kendilerinde âşikâre çıkışı istikâmetinde, fiilleri ortaya koyması-Birimlerin varlıklarının hakkını edâ etmeleri-Tabii İbadet- Kulluğunu ifa-Fıtrî kulluk)
|
48
|
●
|
Ne mânâ için varolmuşsa, o mânâyı meydana getirir... O mânânın gereği olaylarla o sûrete bürünür... O mânânın gereğini yaşar!
|
48
|
●
|
Tüm insanlar ve cinler(istisnasız) ibadet işlemini yerine getirmek için halk edilmişlerdir. (Kur’ân, “bir kısmı ibadet ederler veya isteyenler ibadet eder…” demiyor!
|
49
|
●
|
Fıtrî(Tabii) İbadetini yerine getirmenin bir sonraki aşaması->Cehennem yaşamı!
|
52
|
●
|
İbadet çalışmaları
|
54
|
●
|
İbadet çalışmaları ikiye ayrılır
|
54
|
●
|
1-Farz İbadet(İbadette en alt sınır-Kişinin belli azaplardan kendini kurtarması için taban olan çalışmalar)
|
55
|
●
|
Farz İbadetler dahi "Teklif"tir
|
55
|
●
|
2-Nâfile İbadet (Yararlı İbadet- Allah’a yakîn elde etmek için yapılan, farz ibadetler dışındaki yararlı-faydalı çalışmalar)
|
58
|
●
|
"Kulum Bana nâfilelerle yaklaşır!"
|
58
|
●
|
İbadetin amacı
|
59
|
●
|
Kendi özbenliğini, kendindekini anlayıp hissedebilmek, onun gereğini yaşayabilmek amacı ile ibadet gerçekleşir!. (Sen, sendekinden gâfil olduktan sonra yaptığın, ibadet olmaz!)
|
59
|
●
|
Yaptığın her şey, kendi orijinini tanımak, varlığına bahşedilmiş özellikleri ve kuvveleri açığa çıkarıp sonuçlarını yaşamak içindir.
|
61
|
●
|
İbadetler ve Evrensel Sistem
|
62
|
●
|
İbadetler, Allah'ın Yaratış Sistemi("İslâm Dini"nin açıkladığı Allah'ın Esmâ ve sıfatını izhar kanunları) gereği ve sonucu zorunludur.
|
62
|
●
|
"İbadet" adlı çalışmalar, kişinin ölümötesi ruh yaşantısı için gereklidir.
|
64
|
●
|
“İbadet" faaliyetleri beyin ile ilgilidir.
|
65
|
●
|
Tüm çalışmalar, beyin kapasitesinin gelişmesi-ruhun güçlenmesi (“nefsine” hakkı olan sayısız özellikleri ve güçleri kazandırma, onu cennet yaşamına ulaştırma) amacına dönüktür .
|
66
|
●
|
Rabbani özellikleri (Hakikatindeki “Esmâ”dan kaynaklanan Esmâ kuvveleri) değerlendirmek, ancak Dünya yaşamında mümkündür. {Ölüm geldiğinde geri dönüş asla mümkün değildir! (boyutsal fark)}
|
70
|
●
|
Mikrodalga beyin, mikro dalga bedendir(“Ruh”tur). Mikrodalga bedenin ölümötesinde ihtiyacı olan enerji(Nur), ancak biyolojik bedenle üretilir. (Mikro dalga bedendeki mikrodalga beyin böyle bir şey üretemez!.)
|
73
|
●
|
Eksik bırakılanın sonucu(cezası) "Sistem" gereği ölümötesinde otomatik olarak yaşanır.
|
78
|
●
|
İnsanların yararlanması için ibadetlerin “Ay Takvimi”ne (Hilâller) bağlanması(Ölçüler)>{Korunanlardan olmak için ön kapıdan (direkt kestirme yoldan) girmek}
|
79
|
●
|
İbadetler kişiliği geliştirir ve kazanılan özellikler ruha da yüklenerek ruhu da geliştirir; güçlendirir
|
80
|
●
|
İnsan, dünyada yapacağı çalışmalar ile yarın karşılaşacaklarını oluşturacaktır.
|
81
|
●
|
Kişi, dünya hayatında ilmini-irfanını-basiretini ne kadar arttırırsa, âhirette de o mertebelerin gereğini yaşayacaktır
|
81
|
●
|
İbadetleri ihmal edip hayatınız cehenneme döndüğünde âyet tecelli eder... "Allah sizi atmadı; siz kendi ellerinizle kendinizi cehenneme attınız!"
|
85
|
●
|
Nasıl bir gelişme umuyorsan, onu dünyada gerçekleştirmek zorundasın... Ölüm ötesinde dikey yükselme yoktur!
|
86
|
●
|
"Baban olduğum halde Ben bile seni kurtaramam!"
|
87
|
●
|
Sonsuz mutluluğa ermek isteyenler, Allah Rasûlü’nün evrensel sistem gereği uygulamalarını örnek alarak yaşamlarını düzenlerler.
|
88
|
●
|
İbadetler ile bâtınî ve zâhirî yaşamla arasındaki ilişki
|
89
|
●
|
Tüm çalışmalar(ibadetler), beden-ruh-şuur boyutları bir arada kemâle ulaşır.
|
89
|
●
|
Bütün bâtınî yaşamlar, ancak "bedensel beyin çalışmaları"yla birlikte değerlendirilebilir
|
90
|
●
|
İbadet ve Kulluk
|
92
|
●
|
İbadet, ötede-ötende bir tanrıya değil... "Öz"ündeki yaradanın olan Allah'adır
|
92
|
●
|
Tanrı varolmadığına göre, kime ve niye ibadet? (Allah'ın senin ibadetlerine ihtiyacı yoktur... Yaptığın herşey, kendi "Hakikat"ini tanıman içindir.)
|
94
|
●
|
İbadetler kendini var edenle arandaki perdeleri kaldırır.
|
96
|
●
|
“Allah İsimleri”nin varlığına hâkim olduğunu gören, Rasûlullah'ın bildirdiği bütün emirlere tâbi olmak mecburiyetinde kalacaktır
|
97
|
●
|
İbadetin, ötenizdeki bir tanrıyla ilişkiler olmadığını fark edin... "Öz"ünüzdeki Allah'a yönelip "O"nu tanımaya çalışın
|
98
|
●
|
Doğumdan ölüme kadar secdede olsan O'nun için bir "Hiç"!
|
99
|
●
|
İbadetin özü
|
100
|
●
|
En büyük ibadet özündekine yönelmektir!
|
100
|
●
|
Kibirleri yüzünden ibadet etmeyenler (Hakikat bilgisini inkâr edenler (Hakikatlerinden, Sünnetullah'tan perdeliler)-Hak'tan döndürülenler-Allah'ın işaretlerinde mücadele edenler-Rasûlleri onlara apaçık deliller olarak geldiklerinde, kendi bildiklerine dayanarak sevinip şımaranlar-Kibriyâ'nın farkındalığına asla ulaşamayacaklar olanlar-Kendilerine gelmiş bir reddedilemez delil olmaksızın Allah'ın işaretlerinde mücadele eden kimseler-İçlerinde, asla ulaşamayacakları bir kibirden başka bir şey olmayanlar-Yeryüzünde haksız olarak sevinip şımaran ve kasılıp böbürlenenler-Alay etmekte oldukları şey kendilerini kuşatanlar-Hüsrana uğrayanlar)
|
100
|
●
|
İbadetleri terk etme yanılgısı {Cinlerin de sahip oldukları "mülhime irfanı"-Tarikat ve gerekse hakikat ehli olduklarını kabullenen kişilerin; o hissettikleri halin veya saptırıcı fikirler ilham eden cinnin etkisi altında, yapılması zorunlu çalışmaları ihmal etmeleri-Tekliği anlamana rağmen bedenin istek ve arzuları-içgüdüleri-dürtüleri istikametinde davranışlara girmek-"Mülhime irfanı"yla "emmare"ye dönmek-Tabiatla mücadeleyi terk etmek-Bedenin istek ve arzularına yenik düşmek sûretiyle Teklik yaşamından uzaklaşmak-Bedenin tabiatına, biokimyasal özelliklerine tâbi olmak-Beden kabulüne dayanan fiiller içinde boğulmak}
|
101
|
●
|
Kibirleri yüzünden ibadet etmeyenler, boyunları bükük olarak cehenneme gireceklerdir… O hâlde sen, Esmâ'sıyla hakikatin olan Allah'a sığın!
|
106
|
●
|
“İbadet" ve "Ubûdet"
|
107
|
●
|
Gerçeği görene-tadana kadar "İbadet" hükmüyle fiillerine devam et.... Sonra da kendini ortadan kaldırmış olarak bırak onlar Allah'ın fiilleri şeklinde devam etsin!
|
107
|
●
|
"Görmediğim Allah'a ibadet etmem!"
|
110
|
●
|
Karşısında Allah nurunu görmeyenin yaptığı ibadet, kendine zulümdür.
|
111
|
●
|
İBLİS {Cinn (türünden)-[Göze göre görünmez] ışınsal bedenli varlık-Âdem’e secde etmeyen-İkileme düşen-Ateşten (Radyasyondan-yakan dalgalardan) halk edilen-İnsanların hepsini şaşırtıp (kendilerini beden kabul ettirerek, bedenin zevkleri peşinde koşturarak; hakikatlerini oluşturan ruhun konusundan) saptıran- Rabbinin hükmüne uymayan-Hakikat ilmi olmayan (Hakikat ilmi ve kader sistemi bilgisi olmayan)- Semâlar ve arzın yaratılmasına ve kendi yaratılmalarına şâhit tutulmayan tür-Hakikatinden uzak düşen-Allah'ın lâneti üzerinde olan-"Hakikat"i inkâr eden(Kâfir)-Benliğini yücelten- Hakikat bilgisini inkâr eden(karşısındakinin hakikatini göremeyen)-(Enfüsünde gördüğüyle âfaktaki hakikatten perdelenen-(Bilincine dayanarak) benlik taslayan-İnsanların ölümle) bâ's olacakları zamana kadar kendisine mühlet tanınan-İhlâslandırılmış kullar müstesna, arzda (bedenli yaşamlarında) insanlara Sünnetullah'a göre perdelilik oluşturan fiilleri süsleyen ve onları toptan azdıran-Allah kulları üzerinde bir gücü, yaptırımı olmayan (Azgınlardan ona tâbi olanlar müstesna)- Bâtıl olan- İnsanı dalâlete sürükleyen, gözün kullanıcısı-Vehmini tahrik eden kendini beden kabul etme fikri}
|
112
|
●
|
Türü
|
113
|
●
|
İblis, Cinn (türün) dendi.
|
113
|
●
|
"Hakikat"ten perdelenmesi (Secde edenlerden olmaması)
|
113
|
●
|
Secde etmesine engel olan şey{Nâr'dan (ateşten-radyasyon-bir tür dalga boyu yapıdan) yaratılması}
|
113
|
●
|
Büyüklük taslayarak kendini küçülttü!
|
114
|
●
|
Enfüsünde gördüğüyle âfaktaki hakikatten perdelendi(Hakikati inkâr edenlerden (kâfir) oldu)
|
114
|
●
|
Kendisine mühlet tanınması
|
116
|
●
|
Hüküm sürecine kadar (İnsanların ölümle bâ's olacakları zamana kadar) kendisine mühlet tanındı.
|
116
|
●
|
“Sırat-ı Mustakîm” üzerine oturarak insanlara çeşitli yönlerden gelmesi
|
118
|
●
|
Önlerinden gelişi->(hırslarını tahrik ederek-benliklerini yücelterek hakikati inkâra sürükleyerek)… Arkalarından gelişi->(gizli şirke yönelterek saptırıcı fikirlerle)…Sağlarından gelişi-> (Allah'tan alıkoyacak hayırları ilham ederek)… Sollarından gelişi-> (kötülükleri güzel-süslü göstererek)
|
118
|
●
|
Sonra da şeytan(“El Esmâ" ruhu olan-Mânâlar bütünü-"İnsanî Mânâ-yoktan var olmuş, Esmâ ile hayat bulmuş olan şuur varlığa) bedenselliğini fark ettirmek için vesvese verdi(Yaşadıkları Cennet yaşamı boyutundan kaydırdı!)
|
119
|
●
|
İblis(Vehmini tahrik eden kendini beden kabul etme fikri), “El Esmâ" ruhu olan şuur varlıkta (“Âdem”de) şuurun hakikatini örter; ve onu şuur yaşamından(El Esmâ özelliklerinin açığa çıktığı yaşamdan-algı dışı bir yaşam boyutundan-şuur boyutundaki melekî boyuttaki seyirden-Cennet’ten), beden kabulü noktasına(Beyin-beden kabulünün getirisi sınırlı-kayıtlı cehennemî bedensel yaşama) indirir.
|
119
|
●
|
İnsanlar hakkındaki zannı
|
120
|
●
|
İman edenler dışındakiler İblis’e tâbi oldular. (Böylece İblis'in insanların hakkındaki zannı doğru çıktı!)
|
120
|
●
|
Dostları (Zâlimler)
|
122
|
●
|
İblis ve neslini dost edinenlerin ateş dışında gidebilecekleri bir yol yoktu!
|
122
|
●
|
İnsanları saptırma aracı (Gözü kullanır)
|
123
|
●
|
Yaptırım gücü
|
123
|
●
|
İblis'in ihlâslı kullar üzerinde bir gücü-yaptırımı yoktur!
|
123
|
●
|
Yaşam süresi
|
124
|
●
|
İblis ve nesli için bir süre arzda (beden boyutu şartlarında) yaşam ve belli bir süre oradan yararlanma söz konusudur.
|
124
|
●
|
Hak üzerine indiğinde onun düşünce sistemini paramparça eder; ve o can çekişerek yok olup gider!
|
125
|
●
|
Nesli(Zürriyeti-dölü)->Cinler
|
126
|
●
|
İblis'ten korunma{Gerçekte var olmayıp vehim yollu var sanılan kuvvelere tapınmayı terk etmek-[(Varlığını oluşturan) Allah'a (Esmâ'sına) iman ederek, kesinlikle kopması mümkün olmayan hakikatindeki sağlam bir kulpa yapışmak]-[Kendisini nûrdan zulmete ihraç eden Tagut'u (Sapık fikirleri-gerçekte var olmayıp var sandıkları kuvveleri, fikirleri) veli edinmekten vaz geçmek]-Fiilen küfür (hakikati inkâr) hâlinde olmaktan kurtulmak-[Zulmattan (karanlıklardan-hakikat bilgisizliğinden) Nûr'a (ilmin aydınlığında hakikati görmeye)çıkmak]-Velisi Allah olmak}
|
128
|
●
|
Kurân, bilincin şuur boyutunu oluşturan Allah Esmâ'sına 'İman' etmesi ve buna göre yaşaması teklif eder ve işin doğrusunun bu olduğunu hatırlatır.
|
129
|
●
|
Kim (gerçekte var olmayıp) vehim yollu var sanılan kuvvelere(Tagut'a) tapınmayı terk eder, (varlığını oluşturan) Allah'a (Esmâ'sına) iman ederse, kesinlikle o kopması mümkün olmayan, hakikatindeki sağlam bir kulpa yapışmış olur.
|
130
|