Sariyer belediye mecliSİ



Yüklə 96,7 Kb.
tarix12.01.2019
ölçüsü96,7 Kb.
#96344

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ

­-1-


SARIYER BELEDİYE MECLİSİNİN 2012 DÖNEMİ, ŞUBAT AYI TOPLANTILARININ 2. BİRLEŞİMİNE AİT KASET ÇÖZÜMÜ 10.02.2012
Mec. Başk. Vek. Hüseyin COŞKUN: 2012 dönemi Şubat ayı toplantısının 2. Birleşimi 10 Şubat 2012 Cuma günü saat 16.00 itibarı ile açıyorum. Yoklama alıyorum. Ad okunmak suretiyle yoklama yapıldı. Geçen oturumun tutanak özeti okunmuş sayılmasını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edildi. Vatandaşlarımızı aydınlatmak ve sataşmaya meyil verilmeyecek şekilde konuşma yapmamalarını özellikle rica ediyorum. Buyurun Osman Bey;
Mec. Üyesi Osman GÜLOĞLU: Türkiye’nin tamamını ilgilendiren afet konusunda vatandaşın lehinde olan bölümlerine katılmamak mümkün değil çünkü 99 yılında geçirdiğimiz depremin neticelerini hepimiz unutmamışızdır herhalde? Yalnız bizi ilgilendiren bölümü Sarıyer, Boğaziçi sayfada şöyle bir iki defa göz gezdirdim. Hep afetle ilgili olan bölümlerden bahsediliyor. Onları da bizim teknik olarak çok fazla anlamamız mümkün olmadı ama ben bir şeyi biliyorum biz bir şeyi biliyoruz hepimiz biliyoruz. Bizim derdimiz 2960 sayılı yasa, bunu konu gündeme geldiğinde burada hep söylemişizdir. Tüm arkadaşlarımızın tüm siyaset yapan arkadaşlarımızın derdi de budur. 2960 sayılı yasa İstanbul’da 1 milyon insanı ilgilendiriyor. 2960 sayılı yasa ile ilgili bir şey yok burada, esasında ben isterdim ki 2960 sayılı yasayı da meslek gurubu bulunan tüm siyasi partilerin orada gündeme getirmesi ve bu bölgede yaşayan insanlarında sıkıntılarını giderici kısmen de olsa bir takım önlemlerin alınması idi. Defalarca da her gördüğüm siyaset yapan Türkiye Büyük Meclisinde Millet Vekili konumunda olan insanlara da söyledim arkadaşlara da söyledik ama maalesef şu ana kadar gündeme getirme olayı olmamıştır. Bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak derdimiz 2960 sayılı yasadır. Yoksa Adapazarı’nda olan deprem İzmit’te olan deprem ve daha sonra 2000 yılında olan ve daha sonra Van’da olan deprem bizi üzmüştür. Türkiye’yi üzmüştür. Bunları bu sıkıntıların giderici önlemlerin alınması mutlaka şarttır. Buna katılmayacak hiçbir arkadaşımız yoktur. Ama bizim önümüze gelen değişiklikle ilgili konuların net olarak insanların anlayabileceği şekilde yazılması anlatılması gerektiğine inanıyorum. Bizim öyle bir de yerel yönetimleri bu işin dışında tutmak doğru değil ki hangi siyasi parti olursa olsun ben burada bu söylediğimi de siyasi kişi altında söylemiyorum. Biz bizim sorunlarımızı bizi de güvence altına alacak şekilde çözümlenmesini, çözümlenmesinden yanayız. Hep böyle düşündük bundan sonrada böyle düşünmeye devam edeceğiz. 2960 sayılı yasa ile ilgili bu gündeme getirilen meclise inmek üzere olan kanunda arkadaşlarımız çalışırsa en azından %100’ünün düzelmesi mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz belki % 50’si % 40’ı düzelir. Bunu sağlaya biliriz hep birlikte bu konunun üzerinde çalışırsak bunu sağlayabiliriz buna inanıyorum. Burada bizim eksikliklerimiz var. Yani biz gündeme de getirdik söyledik az önce de söyledim. İçeride de az önce konuşurken Oğuz Başkan bu konu ile ilgili nasıl bir çalışma yapılması gerektiğini çözümlerin ne olduğunu anlatabilmek için ülkede önemli plancılarından mimarlarından oluşan bir ekiple vatandaşı bilgilendirelim diye bir konuşma geçti aramızda inşallah bunu da beraber yapalım tek başımıza değil hep beraber yapalım. Mademki biz siyaset yapıyoruz seçilmişiz buraya gelmişiz sorun çözmek için gelmişiz buraya oturmak için gelmedik. Bu işin uzmanı arkadaşlarımızın Oğuz Bey biliyor Ahmet Bey biliyor başkaları da olabilir. Onları getirip burada herhangi bir konuyu anlatacak bilgilendirecek arkadaşlarımızı da davet edeceğiz. Gerçekten Sarıyerlinin istediği şeyleri ortaya koyacağız. Çözüm önerilerini ortaya koyacağız. Kabul görürse götüreceğiz ama şu yasa dedikleri gibi dönüşüm yasası değil afetle ilgili yasadır. Afetle ilgili bölümlerin tamamına katılmamak mümkün değil çünkü bizim Ahmet Mete IŞIKARA hoca her konuşmasında konuşma başlangıcında deprem öldürmez binalar öldürür diyor. Bizim binalarımızın sağlam olduğuna hiç kimse güvence veremez. Dolayısıyla da o noktada katılıyorum ama bu genelin bir sorunu tabi bizim de sorunlarımız var Sarıyer’de çözmemiz gerektiğine inanıyorum. Boğaziçi İmar yasasını az öncede söyledim. Hepimiz beraber çalışalım Sarıyerlinin yani siyasetçinin değil Sarıyerlinin lehinde nasıl bir şeyler oluşturabiliriz onları ortaya koyalım hep beraber karar verelim ve oluşturduğumuz ortak raporu da çözüm noktasına getirip sunalım

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-2-
Mec. Üyesi Osman GÜLOĞLU:ve bununla ilgili kanıt çıkaralım. Bu yasada 2960 sayılı kanunla ilgili hiç bir şey yok. Vardı yok çıkarmışlar herhalde bildiğim kadarıyla çıkarmışlar üzüldüm çok teşekkür ederim.
Mec. Başk. Vek. Hüseyin COŞKUN: Teşekkür ediyorum Hamdi Bey buyurun;
Mec. Üyesi Hamdi AKDAĞ: Sayın Başkan meclisimizin değerli üyeleri değerli Sarıyerliler bu gün burada Sarıyer’i ilgilendiren İstanbul’u ilgilendiren daha doğrusu ülkemizin birçok bölgelerini ilgilendiren bir kanun taslağı ile ilgili konuşuyoruz zannedersem bu bir taslak hazırlanmakta olan Şehircilik Bakanlığına ait bir çalışmaları belirleyecek bir taslak üzerinde zannedersem görüşlerimizi ortaya koyuyoruz. Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun tasarısı diyor tasarı taslak anlamında tasarı demek böyle tam netleşmemiş taslak halinde olan bir şey evet değerli arkadaşlar bununla ilgili görüşmelerimizi zannediyorsak yapacağız. Ben şimdi konuyu şöyle biraz açıp ondan sonra toparlayacağım. Biliyorsunuz aslında bunun amacı şudur, İstanbul çok ihtiyar bir şehir aslında bu sadece gecekonduları kapsamıyor. Yaşlı binaları da yaşlı siteleri de kapsıyor. Bunlarında yıkılıp yeniden yapılması yani tehlike arz eden afet riski taşıyan bir ufak depremde yıkılacak deminde Sayın meclis üyemizin söylediği deprem değil bina öldürür anlamında yıkılarak yeniden yapılması için yapılan bir düzenlemedir. Bakanlıkları yeni kurulan Çevre Şehir Bakanlığının çalışması, şimdi asıl önemli olan şu bizim bölgemiz malum birçok işlerin süresiz alan diye tabir ettiğimiz alanları sadece geri görünümdeki kaçak yapılarla ilgili dile getiriyoruz bununla alakası yok. Tapulu yerdeki kaçak yapılar da bunun içinde yani tüm yapılar bunun içerisinde haritanın doğru mudur? Sayın meclis üyem doğrudur. Burada yapılması gereken şu, tabi ki bir an önce bu bölgelerin öyle zannediyorum ki yeniden planlanıp tabi plansız olan bölgelerin planlı olan bölgelerde de oraların bir an önce yıkılıp yeniden deprem şeyine uygun olarak yapılması yani deprem kriterlerine uygun değil benim dilim o kadar dönmüyor tam şey yapamıyorum siz anlayın ne demek istediğimi bu şekilde yapılmasını sağlamak. Plansız alanların plana kavuşturmak, bir an önce ilçe belediyeleriyle Büyükşehir Belediyeleriyle koordinasyon halinde plana kavuşturularak buraların bir an önce depreme dayanıklı hale getirerek imalatlarının yapılması. Ben tabi bizim bölgemizdeki malum sorunlu mahallelerimizin yani şey sorunu olan mülk sorunu olan mahallelerimizin sıkıntıları var o sıkıntıları çok iyi anlıyorum o sıkıntılarla ilgili bu taslakta şöyle bir şey var sanırım onu da okumak istiyorum. Madde 11: 775 sayılı kanunun 21 maddesinin 1 fıkrası a bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Aynı madde 1. fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve sonraki fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. Gecekondunun sahibi ise gecekondusuna karşılık gelecek şekilde borçlanma süretiyle vesaire şekillerde konut verilince veya nakte dönüştürülüp ödenince veya konut yapmak üzere arsa tahsis edilip lüzumu halinde kredisini sağlamak suretiyle 27. maddedeki süre ve şartlara uygun olarak konutunu yapıncaya kadar 1. fıkra kapsamındaki uygulamalar yönetmelik ile belirlenen şartlara göre nakdi yardım yapılabilir. Yani o şunu demek istiyor anladığım kadarıyla kredilendirilebilir. 1. madde şu 1. maddeyi de size okuyorum. 1. madde bu kanunun amacı afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapılara yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde fen ve sanat norm standartlarına uygun sağlıklı ve güvenli yaşam çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esaslarını belirlemektir. Yani bunları riskli halden risksiz hale getirmek için bir takım çalışmalar gerekiyor. Bu çalışmaları yapmak için böyle bir taslak hazırlığı yapılmış tabi henüz daha tamamlanmamış daha neler olacağı belli değil belki ilaveler olacak belki bir kısmı çıkacak bunlar yapılacak ama ben gene de Sarıyer halkına şunu söylüyorum. Biz hiçbir zaman bu tip sorunların karşısında olmadık. Hep yanında olduk. Değerli arkadaşlar bunu bir kere çok iyi bilin, kimse biri bir gurup sizin dostunuz diğeri düşmanınız kesinlikle olamaz. Herkes sizin dostunuz bunları hep birlikte paylaşarak çözeceğiz. Hep birlikte konuşarak oturacağız, konuşacağız bizim getirmemiz gereken yerlere biz getireceğiz Sayın Başkanımızın getirmesi gereken yerlere Sayın Başkanımız getirecek. Netice itibarı ile biz Sarıyer-

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-3-
Mec. Üyesi Hamdi AKDAĞ: İlçemizin her türlü ihtiyacının arkasında dimdik duracağız bundan emin olun bunda en ufak zerre kadar bir şey hissetmeyin ben bu kürsüden çok defa Sarıyer’in sorunlarıyla ilgili söz aldım çok uzun konuşmalar yaptım gene yapacağım. Eğer sizle ilgili bir şey varsa biz onun karşısına çıkarız. Ama bu Bakanlığın kurulmasının asıl amacı malum Güney Doğu İllerimizin Belediyelerinin çalışmalarını denetlemek düzenlemek oradaki çalışmalar tabi ki biraz sıkıntılı oluyor. Yani o sıkıntıları da gidermek bu sadece Büyükşehirlerle İlgili çıkmış bir Bakanlık değil. Belediyelerin planlamalarını daha hızlı yapabilmesi için yapamadığı yerde teknik eleman desteği vererek bir an önce çalışmaları tarihinde yerine getirebilmesi için burada hatta zabıta ekipleri kurup bu çalışmalara katılması için belediyenin zabıtalarını dahi bu çalışmalarla ilgili değerlendirebileceği ile ilgili maddeler de var. Onun için yani bunun teknik eleman birçok teknik elemanı bünyesinde bulunduran barındıran bu Bakanlık belediyenin bünyesindeki teknik elemanlara destek olarak bu çalışmalarını bir an önce gerçekleştirip inşallah bu sorunları çözecekler. Ben bu konuda çok iyi niyetliyim, gurubumda çok iyi niyetli, partimde çok iyi niyetli bunda hiç kimsenin en ufak bir kuşkusu olmasın. Her saat her dakika bizim kapımızı çalabilirsiniz. Bizden aldığınız bilgiler yetmezse biz sizi daha iyi bilgi verebilecek daha konuya hâkim arkadaşlarımızla oturttururuz, konuştururuz. Maksat burada niyetler bir osun çalışmalar birbirine destek olarak olsun ben yaparım o yıkacak ben yapacağım bunu kimse kesinlikle söylemesin böyle niyette kimse yok bir partinin de olacağını sanmıyorum. Her kes daha iyi daha mükemmelini yapmak için uğraşıyor. Bizde daha mükemmelini yapmaya talibiz. Bundan hepiniz emin olun hiç kimsenin şüphesi olmasın şimdilik konuşmalarım bundan ibaret değerli arkadaşlarım iyi niyetli konuşmalarımızı devam ettirmeliyiz bize söz hakkı doğmaması için hepinizden ricam bu teşekkür ediyorum.
Mec.Başk. Vek. Hüseyin COŞKUN: Teşekkür ediyorum, buyurun Gökan Bey; guruplar adına buyurun Erdal Bey
Mec. Üyesi Erdal SARIGÖL: Sayın Başkan Sayın meclis üyesi arkadaşlarım sevgili Sarıyerliler evet yasa Türkiye’nin tümüne nazır hazırlanmış bir yasa tasarısıdır. Bakanlar kurulu ve Başbakan tarafından imzalanmış meclise gönderilmiş bir yasa tasarısıdır. İsmi afetle ilgilidir doğru kentsel dönüşüm denir ama afetsel dönüşümdür. İsminin sonunda afet ve riskli yapıların dönüşümünü anlatan bir yasa tasarısıdır. Kanunun amaç olarak yapı stokunu iyileştirmeyi ve bu alanlarda yaşayanları afetler karşısında hayatta kalmalarını amaçlayan bir kanundur. Son yaşadığımız Van depreminden sonraki ondan önce yaşadığımız Yalova depreminden sonra yaşadığımız acıların bir daha yaşanmaması için gerek Türkiye’nin gerekse İstanbul’un kötü yapı stokunun hızla yenilenmesi gerekir. Evet, yapı stokumuz gerçekten kötüdür. Yaşlılarımızın yanında genç olanlarımızın da teknik ve fenni koşullara göre yapılmadığını biliyoruz. İşin en ilginç tarafı ve enteresan tarafıdır ki kamu binaları en eski binalardır. Kamu ihaleleri yöntemi ile yapılmış binalar depremde ilk olarak yıkılan binalardır. En hayatta kalması gereken hastaneler depremde ilk yıkılan binalardır. Kanunun amacı böyle iyi görünse de iyice incelediğinizde son derece kötü niyetli kullanılabilecek kısımlarını görürsünüz. Kanunun yapılış yöntemi uygulama maddelerine baktığınızda 12 Eylül Yasalarından daha antidemokratiktir. Bu yasa tam bir dikte yasasıdır. Derin devletin bütün birimlerini birer birer yok ederken bir başka derin devlet yaratmanın bir köşe taşıdır. Bu gün bir yazar köşe yazısında şöyle diyor. Hukuku yok, demokrasisi yok. Bu sistemi değiştirmeden bu sistemin avantajlarına sahip çıkmaya kalktığınızda ülke korsan gemisine döner. Herkes ganimeti paylaşmak için b,ir birinin gırtlağına yapışır. İktidar gücü olanın ele geçireceği bir ganimet olur. Yasa taslağı mülkiyet hakkını bile korumamaktadır. Devleti ve devletin kurumu olan TOKİ’yi bir esas kurumu haline getirmektedir. Nasıl mı diye sorarsanız söyleyelim. Kanunun 5. maddesinin tahliye ve yıkma bölümünde uygulamaya başlamadan önce riskli yapıların yıktırılması için bu yapıların maliklerine 30 günden az olmamak üzere süre verilir der. Bir tebligat sen yasal hakkını kullanmak ister misin? Senin burada mülkiyetin var mı? Sen burada hak

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-4-
Mec. Üyesi Erdal SARIGÖL: sahibi misin? Sen bir takım yasal haklarını kullanmak ister misin? Yönünde hiçbir şey yok. Sadece 30 günlük bir süre verilir. 5. maddenin 5. fıkrasında tapulu yerler için söylüyor. Yıkımı 30 gün içinde kişi kendi gerçekleştirmezse yıkımı idare yapar idare dediği belediye ve valilik, eğer belediye ve valilik bu yıkımı yapmazsa bilhassa TOKİ bu işi kendi yapar diyor. Yaptığında ne yapar 5. fıkrada onu tarif ediyor. Diyor ki yıkım masraflarını tapuya bildirir, tapunun beyanlar hanesinde herkesin hisse oranına göre hisseliyse ipotek konulur yıkım masrafları nedeniyle bakın rıza göstermediniz malınızı aldılar yıktılar bir de arsa payınıza ipotek koydular. Bu tapulu yerler için tapusuz yerler için böyle bir şey yok zaten yıkıp geçiyor. Demektedir ki bu sürenin sonunda binasını yıkmak için süre veriyor yıkmazsa kendisi yıkıyor Kaymakamlık eli ile yıkımı gerçekleştiriyor. Burada belediyeleri de ortadan kaldırıyor. Kaymakamlık ya da Valilik olmadı TOKİ yapıyor bu işbadı burada hiçbir şey olmazsa TOKİ burada kendisi Kaymakamlık ya da Valilik yerine koyuyor ben istiyorum yıkıyorum diyor. Vatandaşın bu yıkıma karşı bir itirazı var mı hayır bunları da ortadan kaldırıyor. 775 sayılı yasadan gecekondu kanununu değiştiriyor. Hamdi Bey biraz önce 775 sayılı yasadan bahsetti. 775 sayılı Yasa İstanbul’da Boğaziçi’nde 2960 sayılı yasa ile ya da bizim köylerimizde uygulanan bir kanun maddesi değil, bizim köylerimiz ve boğazımız sit alanı olduğu için planlarımız K.A.U.İ.Planı olduğu için 775 sayılı yasayı burada uygulayamıyorsunuz. 6831 sayılı orman kanununu tanımıyor, 4342 sayılı mera kanununu yok sayıyor, 3621 sayılı kıyı kanununu yok sayıyor. Bunların hepsinin üzerinde yasa tasarısı kendini konuşlandırıyor. Daha da önemlisi buradaki insanları yok sayıyor. Onların barınma hakkını, yaşama hakkını, bulundukları yerlerdeki yaşam hakkını yok sayıyor. Fiziki mekânı dönüştüreceğim derken insanların depremde, selde herhangi bir afet karşısında ölmeyecekleri fiziki mekânları yaratacağım derken orada yaşayan insanların tüm sosyal haklarını tüm sosyal yaşamlarını yok sayan bir mantık içeriyor. En önemli konuda bu yok saydıklarının yerine ne koyduğudur. İşte burada dananın kuyruğu kopuyor. Bu noktada demokrasi ve insan haklarından uzaklaşıp yerine otoriteyi koyuyor. TOKİ’yi koyuyor tek başına yönetimi koyuyor. Her birimizin seçimlere giderken iktidara sahip olurken partilerimizin programlarında yerel yönetimlerin gücünün arttırılması demokrasinin yerele yaygınlaştırılması yerelin gücünün arttırılması diye her birimizin partisinde programında yazıyor. Peki, böyle olduğu halde niye gücü yerele yaymıyor? Niye belediyelerin elinden her türlü yetkiyi alıp Büyükşehir belediyesi de dâhil belediyelerin elinden yetkiyi alıp Türkiye’nin genelinde bu yetkiyi TOKİ’ye Çevre Bakanlığında topluyor. Üstelik Çevre Bakanlığının oluşumu da 644 ve 648 sayılı kanun hükmünde kararnamelerledir ki kanun hükmünde kararnameler meclis tarafından çıkarılmaz bunun kendisinin çıkış yöntemi de antidemokratiktir. Kanunlar yasalar insanlar içindir. Daha fazla demokrasi daha fazla yerinden yönetim için yapılmalıdır. Yönetimin yerele yayılması için yapılmalıdır. Evet, yapı stokumuzu hızla yenilemeliyiz fakat bu yüzden yaşayanlara rağmen biz bu işlemleri yapmamalıyız. Bu yapılarda yaşayanların yaşam haklarına saygılı olduğu kadar barınma haklarına mülkiyet haklarına ve yaşam alanlarına sahip çıkacak bir düzenlemeler yapmakta bizim görevimizdir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu prensiplere bu prensiplerle konuya bakıyoruz. Bundan sonrada böyle bakmaya devam edeceğiz teşekkür ediyorum.
Mec. Başk. Vek.Hüseyin COŞKUN: Teşekkür ediyorum, Mehmet Bey buyurun;
Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR: Sayın Başkan sevgili meclis üyeleri değerli Sarıyerliler valla ben dinlerken zannettim ki bir lunaparkta korku tüneline girdim. Meclis kürsüsünden bu şekilde dinlerken ben korktuysan herhalde seçim dönemlerinde vatandaşa gittiğimizde neden bu kadar korktuklarının orada daha farklı şeyler söyleniyor demek ki ne kadar korktuklarını anlayabiliyorum. Sevgili Sarıyerliler değerli meclis üyelerimiz filler tepinir aşağıda çimenler ezilir. Hakikaten Sarıyer ölçeğinde de baktığında da biz Sarıyerlilerin şimdiye kadar yıllarca bu korkularla sömürülerek ne kadar ezildiğimizi ne kadar bu fillerin ayağının altında çırpındığımızı anlayabiliyorum. Ben düz mantıkla konuşacağım. Hiç bu çok kelimelerin arkasına sığınarak konuşmayacağım. Siyasi iktidarlar iktidarda

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-5-
Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR: kalabilmek için vatandaşının daha kolay daha sağlıklı yaşayabilmesi için eğitim, sağlık, ekonomi diğer mevzuatlarda ilgili kanunları çıkartırlar ve bunlarla vatandaşın hayatını kolaylaştırmayı amaçlarlar. Eğer yapamazlarsa zaten bir dahaki seçim dönemi giderler. İşte Van depremini yaşadık diğer önceki depremleri yaşadık. Türkiye Cumhuriyeti Van’da şu anda daha hala çadırda kalan vatandaşlarımız var. Bu kanun tam olarak söylenmiyor. Afeti çok fazla göz önüne getirmiyor. İnsanlarımız, hala çadırda böyle afetler yaşanmasın diye çıkarılan ve böyle bir afette gerekli önemler ve tedbirler alınsın diye çıkartılıyor bu kanun demin örnek verilen bina yıkıldığında acaba kaç kişi ölecek belediye göz ardı ettiği için üzerine düşeni yapmadığı için Valilik ilgili kurumlar el koyması bundan tabi daha önemli bir hak yok. Her şey matematikten geçiyor ben size çok küçük bir hesap yapacağım. Sarıyer ölçeğinden bakalım sevgili Sarıyerliler, Sarıyer’in fiili nüfusu 400.000 bu fiili nüfusu ama 400.000, 280.000 resmi kayıtta 400.000 nüfusun yaşadığı bir Sarıyer’de bu mülkiyet problemini ya da afet olduğunda sıkıntı yaşayabilecek insan sayısı ne kadar derseniz yaklaşık % 70’i yani 280.000 insan sadece Sarıyer’de bu problemlerle baş başa karşı karşıya kalacak. Siz bu 280.000 insanın problemini çözmek varken bu kanunlarla sürece zamana yayın yayın bunu sömürün ve rant kazanın işte Kadir Başkanımızın ilgili Bakanlarımızın beyanı var. Bir rant varsa bir kazanç sağlanacaksa bunu orada yaşayan vatandaş alacak. Bunun ötesi var mı? Siz Sarıyer’de 280.000 insanı karşınıza alabilir misiniz? Çıkarttığınız kanunlarla Sarıyer’de 15 milyon insan var % 60’ı bu problemi yaşıyor. 8 ya da 9 milyon insanı karşınıza alabilir misiniz? Daha ilk seçimlerde tepetaklak yapar sizi, evet seçimi kaybetmek pahasına da olsa Sayın Başbakanımızın açık beyanatı var. Ya burada neyi hakikaten tartışıyoruz? Bunu hakikaten özümsemekte ve anlamakta zorluk çekiyorum. Derin devlet dediğiniz derin güçler dediğiniz mimarlar odasının her şeye karşıyım ondan sonrada yapılanları en fazla kullananlar en fazla faydalananlar o insanlar ya bir de bir şeyi yapıcı noktada yaklaşmak sonuçta topluma hizmet ediyorsanız toplamın genelini ve % 51 yani 280.000 insanın % 51 AK Partinin niye kendi bindiği dalı kessin tekrar ediyorum. Ne genelde nede yerelde Sarıyer’de 280.000 insanı karşısına alacak bir eylem ve hareketin içerisine girmez bu konuda müsterih olun hiçbir seçim dönemi bu korku politikaları karşısında kalmayın geceleri akşamları başınızı yastığınıza rahatlıkla koyun gönlünüz ve içiniz rahat bir şekilde uyuyun sevgiler saygılar sunarım.
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Teşekkürler Mehmet Bey buyurun Halil Bey pardon sizin guruptan verdi buyurun Gökhan Bey; şahıslar adına şu andaki konuşmacı şahıslar adına Gökhan Bey buyurun bir tek Halil Bey var.
Mec. Üyesi Gökan ZEYBEK: Sayın Başkan değerli arkadaşlar hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu gün üzerinde konuştuğumuz konu pek çok yurttaşımızı siyasetle uğraşan bütün arkadaşlarımızı, özellikle de Sarıyer’de yaşayan yurttaşlarımızı çok yakından ilgilendiren temel konulardan bir tanesi şimdi 2008 yılında deprem ve kentsel dönüşüm adı altında bir rapor yayınlamıştık biz, raporu dağıtabilirim de onu tek sayfalık basın bildirisinde bu gün çıkacak olan üzerinde konuştuğumuz bu gün konuştuğumuz bu yasa ile ilgili olarak 2008 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Bilim Yönetim platformu böyle bir yasanın hazırlıklarını tespit etmiştik. Burada ister afet riski alanlarla ilgili değişim projesi olsun ister kentsel dönüşüm projeleri olsun bu projelerle ilgili en temel hak yurttaşın barınma hakkını ihlal eden sosyal sorunların meydana gelmesine yol açan kentlerin planlı gelişimi yönündeki Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal bir hukuk devletidir ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının yurttaşlarla ilgili en temel haklarından biri barınma hakkıdır. Zaten yasalarımızdaki pek çok madde barınma hakkının korunması, barınma hakkı olan yurttaşlarımızın da devlet güvencesi ile bu haktan bu hakka sahip olanlar üzerine onlarca yüzlerce maddeyle oluşmuştur. Şimdi biz geçtiğimiz Pazartesi günü ben burada görüşmekte olduğumuz kanun tasarısı ile ilgili elde ettiğimiz bilgileri fotokopi yaparak arkadaşlarımıza dağıttım. Ama sağ olsun Erdal Bey arkadaşımız bizim elde ettiğimiz o tasarı yerine 2 Şubat 2012 tarihinde Başbakan Sayın Recep ERDOĞAN imzalı bütün Bakanlar Kurulu üyelerinin

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-6-
Mec. Üyesi Gökan ZEYBEK: imzaladığı bu kanun tasarısını Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanlığına Bakanlar Kurulu kararı ile sunmuş olan yasa tasarısı üzerinde konuşuyoruz. Şimdi artık bundan taslak olarak bahsetmek çok mümkün değildir. Yasa tasarısı üzerindeki fikri tartışmaların bu konuyla ilgili araştırmaların tamamlandığı ve artık meclis gündemine gelmiş olan tarihle ilgilidir. Şimdi Van depremi sonrasında yaşanan süreç ve bu süreçte Devletin kurumlarının Van ölçeğinde Van üzerinde yaşadığı sıkıntıları hepimiz biliyoruz ve paylaştık. Bunun İstanbul’da olası bir depremde meydana getirecek tahribatları giderme konusunda yapılması gerekenleri de hem Büyükşehir belediye meclisinde hem de herkes ilgili bulunduğu yerde çalışmalarını yapmaya devam etti. Şimdi yasalar hazırlanırken özellikle toplumun bütün kesimlerini Türkiye’nin % 95’inin deprem bölgesi olduğu afet riski dediğimiz olayda deprem olduğuna göre üzerinde konuştuğumuz konunun büyük bir özeli de depremle ilgili riskler olduğuna göre Türkiye coğrafyasının % 95’inin Türkiye nüfusunun da yaşayan nüfusun % 92’sinin 1. ve 2. ci deprem bölgesinde yaşadığını bildiğimize göre o zaman bu yasa tasarısı bizim Sarıyer’imizde yaşayan yurttaşlarımızı da ki Sarıyer’imiz 1. derece deprem bölgesidir doğrudan doğruya etkilenecektir. Sevgili arkadaşlar deprem riski nedeniyle her hangi bir bölgeyle ilgili bir hazırlık yaptığımızda şu alanların faydalarına dikkat çekmek istiyorum. Kentsel dönüşüm dediğimiz sözcük son derece büyüleyici bir sözcük yani dönüşüm ne demek yanlıştan doğruya dönüşmek yani eksiden artıya dönüşmek sorunlu yapılardan kurtulup sorunsuz yapılara dönüşmek. Bu dönüşümün süreci demokratik işliyor mu en temel konu bu ne demek demokratik işleme bir bölgede yaşayan yurttaşların kendilerini ilgilendiren en temel barınma hakkı, konut hakkı, içinde bulunduğu mahalle ya da sosyal çevreyle ilgili en temel hakların görüşüldüğü süreçlere etkin biçimiyle katılabiliyorlar mı? Şimdi arkadaşlar 2012 yılında demokrasinin artık olmazsa olmaz hak ve kurallarını toplumun bütün kesimleri talep ediyor. Sarıyer’imizde kurulu ve örgütlü mahalle dernekleri ciddi biçimiyle çalışmalar yapıyorlar. Ben inanıyorum ki bu mahalle derneklerinin görüş ve düşüncelerinin önemli kısmı Türkiye’de siyaset yapan insanlardan çok daha ileride niye çünkü sorunun içinde yaşıyorlar. Şimdi yasanın hazırlandığı aşamada şimdi bu yasa ben Büyükşehir meclis üyesiyim.Bu yasanın başlangıçta ilk metinleri ortaya çıktığında Büyükşehirde kıyamet koptu. Çünkü yasa Erdal Beyin deyimiyle ifade etmek istemiyorum ama merkezi otoritenin yani mutlak dediğimiz devleti temsil eden Ankara bürokrasisinin bütünüyle bütün karar süreçlerine onama süreçlerine, uygulama süreçlerine hatta daha da ileri giderek cezai yaptırımlarla Cumhuriyet Savcılıklarına vatandaşı şikâyet edecek kadar etkin ve güçlü yetkiler tanımakta oysa bir kentsel yenileme çalışmasında üzerinde konuşmamız gereken en temel konu şu olması gerekir. Çevre ve yapı güvenliğini sağlıyor muyuz? Kullanım çeşitliliğini sağlıyor muyuz? Mekânları ekonomik olarak çoğaltabiliyor muyuz? Otopark açık alan ve çevre standartlarını yükseltebiliyor muyuz? Büyük reklarasyon alanları dediğimiz biliyorsunuz Sarıyer’de rekreasyon alanımız o da Ferahevlerdeki taş ocağı bunun dışında reklarasyon alanımız planlarda yok yani rekreasyon alanı dediğimiz insanları günlük yaşamlarında yaz akşamları diğer zamanlarda yoğun olarak zamanlarını8 geçirdikleri yeşil alanlar bunları ön görüyor muyuz? Bunlar yok. Peki, bu hak sahipleri bu yeni düzenlemeyle yeni bir yasal statüye kavuşuyorlar mı? Hayır, yasal statüleri ortadan kalkıyor. Her birisi bir bütünün kimliksiz birer parçası haline getiriyor. Burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi diyelim ki Sarıyer, Sarıyer Belediyesiyle ilgili herhangi bir şey var mı? İlçe belediyelerinin Bakanlar Kurulu kararı ile ancak bu tür projelerin içine katılacağını ön görüyor. Şimdi siz Sarıyer Belediyesinin bu günkü düzenleme içinde Bakanlar Kurulu kararı ile afet riski alanların belirlenmesi ile ilgili bu sürece dâhil edileceğini düşünüyor musunuz? Şimdi evet Sarıyer’imize sıvılaşmaya tehtid edecek binalarımız vardır. Sarıyer’imizde heyelan riski taşıyan alanlar üzerinde binalarımız vardır. Sarıyer’imizde 1999 depremi öncesi yani 1997 de değişmiş olan deprem yönetmeliği zemin emniyet katsayılarını değiştiren deprem yönetmeliği öncesi yapılmış hazır beton kullanılmaksızın nervürlü demir kullanılmaksızın insanlarımızın 18 ile 20 kilogram arasındaki demir ile çoğunlukla da 8’lik 10’luk 12’lik demir ile yaptıkları vibratör kullanmadan denizden çıkmış çakılla kumla yaptıkları betonarme binalarda ciddi riskler altında olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu binalarla ilgili olası bir depremde yaşanacak olan

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ

­-7-
Mec. Üyesi Gökan ZEYBEK: hasarların günümüzdeki deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılmış modern inşaat teknikleri ile yapılmış olanlara oranda çok daha yüksek olduğunu da biliyoruz ama afet riski ile ilgili bir yasa geldiğinde Sarıyer’de Sarıyer ölçeği ile konuşuyoruz biz Sarıyer’de ulaştırma meselesinin nasıl daha verimli kılınması konusunda bir planlama sürecinden haberdar mıyız? Bu yasa buna ilişkin yeni uygulama yönetmelikleri getiriyor mu? Getirmiyor peki başka bir şey söyleyeyim. Bu ya da 1981 pardon 1981 yılında 82 yılında Türkiye Anayasasında referandum oldu. 1983 yılında da 24 Kasım 1983 yılında genel seçimler yapıldı. Başbakan ÖZAL hükümeti kurduktan hemen sonra 1984 yılı ve 1985 yılında imar af yasalarını çıkardı hepiniz biliyorsunuz. Daha sonra 1986 yılında Boğaziçi kanunuyla etkilenme alanında kalan (anlaşılamadı) vatandaşın kendinden önceki dönemlerde çıkmış bir yasa bir Anayasa tarafından onaylanmış bir yasa ile elde etmiş oldukları bütün hukuki hakları ortadan kaldırdı. Şimdi bakın hukuk geriye doğru işlemez. Geriye doğru işleyen hukuklardan mutlaka sakınmak gerekir. Şimdi bazı notları da sizlerle paylaşmak istiyorum. Sevgili arkadaşlar üzerinde konuştuğumuz yasa olayı için şimdi bu yasa kendinden önceki bir madde var. Madde 9/1 yasayı evet biliyorum. Madde 8 ve 9’da pek çok kanunu ortadan kaldırıyor. Pek çok kanunun ilgili hükümlerini ortadan kaldırıyor bunlarla ilgili yetkiyi TOKİ’ye veriyor. kentsel dışı adlandırılan yollar, yeşil alanlar, parklar, meydanlar gibi ortak alanlar Bakanlık tarafından TOKİ’ye devr ediliyor. Şimdi sevgili arkadaşlar bakın biz Sarıyer Belediyesi meclis üyesiyiz. Hepimiz biliyoruz ki bir ilçedeki bir kanatsal plan üzerinde konut, ticaret diğer donatıları çıktığınız zaman geriye kalan yeşil alanlar, yollar, parklar bütün bunlar mülkiyeti ilçe belediyesine aittir. Şimdi dönüşüm alanına ayrılmış bu yerler doğrudan doğruya TOKİ adına tapulandırılıyor, TOKİ adına tapulandırıldıktan sonra burada vatandaşın doğrudan doğruya yollar üzerindeki mutlak tapulama dolayısıyla da ortak hale geliyor. Şimdi hukuken üzerinde tartışmamız gereken yasanın birinci maddesi budur. Yani Sarıyer Belediyesine ait olan yollar, yeşil alanlar, otoparklar bütün bunlar TOKİ’ye geçiyor. Vatandaşın suyu, elektriği ve doğal gazı sorgusuz ve sualsiz kesilebiliyor. Madde 4 üçüncü paragraf yasanın metninden söylüyorum. Yasanın 4. Maddesinin 3. Paragrafında suyu, elektriği ve doğal gazı sorgusuz sualsiz kesilme maddesi var. Yine 8. Maddenin

3. Paragrafında diyor ki Bakanlığa burada Bakanlık zaten TOKİ burada idare, Bakanlık, Kurum adı altında devleti temsil noktasındaki uygulamaların her birinde yer alan zaten TOKİ. Olağanüstü yetkilerle vatandaşın hak arama yolları tıkanıyor. Uygulamayı engellemek isteyenler için de yine söylüyorum madde 8/3 Cumhuriyet Savcılarını harekete geçmeye çağırıyor. Şimdi bakın burada ilk kez bir imar kanununda Cumhuriyet Savcıları her halde özel yetkili Cumhuriyet Savcılarıdır burada elektrik, suyu doğalgazı kesilmiş olan vatandaşlarla ilgili işlem yapacak olan da özel yetkili Cumhuriyet Savcıları olacaktır. Burada yasa ile ilgili yasanın 3. Maddesinin 7 paragrafında benim kentsel dönüşüm alanında binam sağlam herhangi bir riskimde yok mülkiyetim de var. Benimle ilgili bir düzenleme getiriyor mu? Orada da sizi oklanmanın içine alıyor ve bir mikserin içinde yok edilmesi gereken bir unsur haline getiriyor. Gecekondu sahiplerine enkaz bedelleri dışında sağlanacak haklar Bakanlar Kurulunun kararı ile verileceği için bölgenin iskânı daha sonradan düzenleniyor yasanın 5. Maddesinin 2. Paragrafı yani mülkiyetle ilgili bir kez daha söylüyorum. Sarıyer’imizdeki mülkiyetimizin % 73’ünün yurttaşlar tarafından olmadığını düşündüğümüzde özelliklede afet riski taşıyan alanlardaki yapıların büyük bir çoğunluğunun gecekondu bölgeler olduğunu düşündüğümüzde gecekondu sahipleri enkaz bedeli dışında sağlanacak olan haklar Bakanlar Kurulu kararı ile verilecektir biçiminde bir ucu açık noktaya dönüştürülüyor. İşte bence bu gün burada verilmesi gereken alınması gereken en temel mesajlardan bir tanesinin bu olduğunu düşünüyorum. Toparlıyorum Sayın Başkan peki bu yasa mademki meclisin gündemine geldiğine göre nasıl bazı değişiklikler yapılması gerekir. Biz muhalefet partisiyiz eleştirimizi yaptık. Peki, önerimiz yok mu? Tabi önerimiz var onu belirtiyorum. Dönüşüm ve yenileme kent bütününde sosyal donatı alanlarının çoğaltılması alt yapı ve ulaşım sorunlarının çözülmesine fırsat verecek şekilde yasanın metnine mutlak bir şekilde konbması gerekiyor. Kentlerin özelliğini yansıtan eski yerleşim alanları bu yerlerdeki kent dokusu ve yapı karakterinin mutlaka konulması ile ilgili bir düzenlemenin yasanın metnine konması gerekiyor.



SARIYER BELEDİYE MECLİSİ

­-8-
Mec. Üyesi Gökan ZEYBEK: Yenilenen bölgede yaşayan nüfusun yenileme alanında iskân edileceği kanunun temel amaçlarının olduğu yasanın içine mutlaka konması gerekiyor. Öneriyoruz dönüştürülecek alanlar kentin plan bütünlüğünü mutlaka gözetmek zorundadır. Bütün dünyada dönüşüm projeleri afet riski taşıyan alanlarla ilgili dönüşüm projeleri makro ölçekli planlama teknikleri ile yapılıyor. Burada bir Cumhuriyet Halk Partisi olarak 3 katlı yerlerinizi yıkalım, bunların yerine müteahhide 2 kat verelim 5 katlı binalar yapalım zihniyetinde bir yaklaşımımız yok bizim, bizim temel anlayışımız ulaştırmadan alt yapıya, sosyal donatı alanlarından yeşil alana, okul alanından okul alanına kadar kenti bir bütün olarak planlayan ve orada yaşayan yurttaşlarımızın yine o bölgede yaşamalarını devam ettirecek sürecin ortaya konmasıdır. Burada yasa bu bölgelerden dönüşüm alanı ilan edilecek yerlerden elde edilecek gelirleri TOKİ’nin rezerv havuzunda toplanacağını söylüyor. Şimdi biz ne savunuyoruz. İstanbul’un rantı İstanbul’a Ankara’nın rantı Ankara’ya oysa bu yasa İstanbul’un rantını havuz içine alarak bütün Türkiye’deki hükümetin inşai faaliyetlerinin kaynağını oluşturmaya harcanacak ki bu biçimiyle zaten özellikle Sarıyer açısından baktığımızda Sarıyer’de yaşayan yurttaşlarımızın bu projelerden elde edeceği çok fazla bir maddi katkı ve destek görmemiş gözüküyor. Burada yasa daha sonra ruhsat almış ancak daha sonra ki plan değişikliği ve hakları geri alınıp Merih plana aykırı konuma düşmüş yapılara da güçlendirme yetkisinin mutlaka verilmesi gerekiyor. Sevgili arkadaşlar bu gün yasal ruhsatını almış olan bir vatandaşımız deprem riski nedeniyle ben binamı güçlendirmek istiyorum dese ilgili yasalara göre deprem güçlendirme imalatı yapamıyor. Bu yasanın içine bu madeninde konmasını mutlaka istiyoruz. Yine riskli alan içinde kalan binası sağlam olan ancak yıkılacak olan hak sahipleri arsa değeri üzerinden değil bina değeri üzerinden mutlaka hak sahipleri yapılmaları gerekiyor. Bakın bir defa daha söylüyorum. Riskli alanlar içinde bulunan öyle demiyor yasanın içine bakın yasanın içine biz bunların konmasını istiyoruz. Sizde destekliyorsanız biz çok memnun oluruz. Normal bir ülkede yasaları ihlal edenler yürürlükteki yasalara göre yargılanacağı için yenileme engel olanlara yasanın farklı uygulanacağı izlenimi veren savcılara havale vurgusunun mutlaka bu yasa metninden çıkarılmasını savunuyoruz. Mutlaka bu yasa metninden çıkması gerekir. Ben Sayın Osman GÜLOĞLU’nun konuşmasında değindiği konuyla ilgili olarak da bu Boğaziçi ön görünüm bölgesindeki yapı sahipleriyle ilgili de hukuki düzenlemeyi yapacak bir düzenlemenin de başlangıçta taslakta var idi dağıtılan taslakta var idi ikinci yasa tasarısı meclise sunulan yasa tasarısında onun çıkarıldığını gördük. Zaten kendisi de yaptığı görüşmelerden o çıkarmanın yapıldığını söyledi bize ifade etti biz de buradan metinden görüyoruz. Demek ki Boğaziçi bölgesinde yaşayan gecekondu sahiplerimizin imarla ilgili temel sorunlarının çözülmesi konusunda da yeni bir düzenlemenin mutlaka yasanın içerisinde yer almasına ihtiyaç var diyorum bu yasa tahmin ediyorum Bakanlar kurulundan ve Başbakandan meclis gündemine geldi. Komisyonda önümüzdeki haftalarda görüşülecek bu noktadaki eleştirilerimizi teknik düzeyde yapmaya çalıştık. Burada 10 dakika ile sınırlandırılması açısından bir eleştiri geldi. Bende süremi aştıysam bu konuları mutlaka Sarıyer Kamuoyuna paylaşılması gerektiğine inandığım içindir. Sizinde aktardığım bu eleştirileri kendi meclis gurubunuza parti üst yönetiminize ve Türkiye Büyük Millet Meclisine aktararak Sarıyerli yurttaşların beklediği yasa düzeninin mutlaka çıkmasına katkı sağlamanızı diliyorum teşekkür ediyorum.
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Teşekkür ederim Gökhan Bey Halil Bey buyurun yalnız konuşacakların sırasını yazdım Halil Bey son konuşmacı şimdi bütün meclis üyeleri şurada dinleyiciler tanık ya herkesin konuşması için konuşmak isteyenler var mı diye yazdım. Halil Bey oradan da işaretleşiyoruz. Ama herkese göre cevap hakkı olur mu o zaman bütün gün burada duralım. Halil Bey buyurun;
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Sayın Başkan değerli arkadaşlar beş altı dakika Başkanım Meral Hanımda beni tamamlayacak. Sayın Başkanım değerli arkadaşlar öncelikle her iki gurup üyemizi yeni görevlerinden dolayı kutluyorum tebrik ediyorum kayyum seçildiler. İnşallah başarılı olurlar bunu

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-9-
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Diliyorum kendilerine, arkadaşlar ben Erdal Bey gibi ve Gökhan Bey gibi fazla detaylı ve teknik konuşmayacağım ama hayatın bahsi gerçeklerinden de bahsetmeden vazgeçmeyeceğim. Şimdi bu çıkan kanun tasarısı adı üzerinde afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki yasa tasarısı daha tasarı meclise geldiğinde inanıyorum ki bazı değişikliklere uğrayacaktır. Daha görüşülmedi ama görüşülecek görüşüldüğü an tahmin ediyorum ki meclisteki arkadaşlarımızın katkılarıyla olumlu yönde bazı değişiklikler olacaktır. Yine siz iki değerli meclis üyemiz siz kendinizi Ankara’da zannettiğiniz için onların yerine kendinizi koyarak bazı değişiklik önerilerinde bulunuyorsunuz ama onların yeri burası değil inşallah o da olur. Bir başlangıcı oldu. Kanun tasarısının 12. Bölümünde gayet açık yazıyor. Bu kanunun amacı afet riski altındaki alanlarla bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde fen ve sanal norm ve standartlarına uygun sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir. Bu bir gerçek realite şu anda 5 dakika 10 dakika önce gurup meclisimizi ziyaret eden dernek başkanlarımızdan bir tanesi Cemal Başkan Pınar mahallesinden aynen şunu söyledi bana Pınar mahallesindeki bir gecekonduda oturmaktan dolayı utanıyorum bundan hicap duyuyorum. Gecekonduyu savunmak ahmaklıktır dedi o vakit daha TOKİ’nin yapacağı uygulamalara niye karşı çıkıyoruz. Bu bir realite ikincisi herhalde burada siz herhalde bir zihniyeti savunuyorsunuz. Bu zihniyette 50 yıldır Türkiye’nin gecekondularla başa çıkmasını önleyen zihniyettir. Sadece gecekonduları daha iyi standartta herhalde daha fazla yapımını sağlamak için çalışmak istiyorsunuz. Hâlbuki biz TOKİ vasıtası ile bu zihniyeti değiştirdik. Bakın 2003 senesine kadar TOKİ’nin yapmış olduğu yapının toplam sayısı sadece 15 bindir. 2003 den bu güne kadar 500 bini geçti. Kayabaşı örneğini alalım sadece 60 bin kişi sadece orada konut bekliyor oturmayı bekliyor. Bunların tamamı dar gelirliye gecekondu sahiplerine hitap eden konutlar. Bakın 600 lira 700 lira taksitle bu TOKİ’nin yapmış olduğu konutlardan almak için sıraya giriyoruz. 100’lerce binlerce 10 binlerce vatandaşımız kuralarla TOKİ’nin evlerinden almak istiyorlar sıraya giriyorlar. Yıllarca bekliyorlar. Demek ki TOKİ çok iyi bir iş yapıyor. Bu da bizim temsil ettiğimiz zihniyetin doğru işler yaptığını ortaya koyuyor. Neyine karşı çıkıyorsunuz? Bakın çok açık diyor ki afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında çıkan bir kanun tasarısı bakın hangisine yanlış diyebilirsizin

Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Halil Bey görüşlerinizi bildirin karşılıklı konuşma yapmayın lütfen
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Ama cevap vermek mecburiyetinde kalıyorum.
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Seviyeli şekilde götürelim lütfen siz olumlu yönlerini anlatın onlar olumsuz vatandaş burada duysun yani bizim burada yapacağımız şey bu.
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Bakın bunların ne olduğunu hepimiz biliyoruz. 30 gün içerisinde afet altında risk altında olan bir bina yıkılması gerekir diyor 30 gün süre verin diyor bunun neresi kötü eğer evini yıkılacaksa 30 gün beklemek mi istiyorsunuz? Ben isterim ki şahsen bu gecekondular bir gün beklemeden yıkılsın TOKİ oraya girsin kentsel dönüşümü uygulasın niye olmasın
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Arkadaşlar lütfen
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Kesinlikle eminim ve bunu bildiğim için Büyükşehirden öncelik Sarıyer değil arkadaşlar Avcılar, Zeytinburnu Bağcılar bu ilçelerde öncelik. Bizim yok Cumhuriyet Mahallesi yok Pınar Mahallesi yok Fatih Sultan Mehmet mahallesinde TOKİ’nin girip de kentsel dönüşüm yapacak diye bir önceliğimiz yok. Gökhan Beyde Büyükşehirde duydu mu böyle bir öncelik duydunuzsa sizde söyleyebilirsiniz. Orada Sarıyer halkının her hangi bir şeyden endişe etmesi için

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-10-
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: sebep yok. Bırakın TOKİ çalışsın efendin bırakın TOKİ çalışsın TOKİ’nin Sarıyer’e kazandırdığı hizmetleri konuşalım. Bakın 350 yataklı devlet hastanesi geliyor. Bunun nesine karşı çıkıyorsunuz
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Arkadaşlar lütfen bakın lütfen arkadaşlar Halil Bey bir dakika rica ediyorum lütfen arkadaşlar bakın böyle bir hassas konuyu gündemimize aldık. Lütfen beyefendi hassas bir konuyu gündemimize aldık herkes görüşlerini bildiriyor siz dinleyin görüşleri kararınızı düşüncenizi paylaşırsanız guruplarda partiler var. Gidersiniz orada görüşlerinizi sonra dernekleriniz var. Bizim burada bu şekilde oturumu bitirmemiz mümkün değil bilgilendirme amaçlı gündem dışı konuşmaları yapıyor arkadaşlar ve bilgilendirme amaçlıdır sadece buyurun
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Efendim bakın Gökan Beyin üzerine basa basa belirttiği madde 5.madde konusunda tekrar bir önemli okumak istiyorum. Açıklıkla belirtildiği gibi riskli yapıların yıktırılması demek bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar belirlenip yapı alanlarındaki uygulamalarda öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Bunun neresi yanlış Gökhan Bey? Eğer anlaşma yapılmazsa bakın ondan sonra ne yazıyor. Anlaşmayla tahliye edilen yapıların maliklerine ve ya malik olmasa bile kiracı ve sınırlı aynı hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere bu yapılarda iş yeri bulunanlara geçici konut ve kira yardımı yapılabilir diyor. Bunun neresi yanlış niye karşı çıkıyorsunuz. Efendim Sarıyer’deki gecekondulaşmayı teşvik mi etmek istiyorsunuz. Bırakın Allah aşkına Sarıyer’de İstanbul’un diğer semtlerinde olduğu gibi gecekondunun olmadığı refahın olduğu bir yer olsun, İstanbul’un incisi olan bir yerden bahsediyoruz. Bunun kötü tarafı yok ki arkadaşlar bakın 8. Maddeyi de okuyorum. Bu kanun uyarınca kamu kaynağı kullanılarak gerçekleştirilen her türlü mal ve hizmet alımlarıyla ilgili yapım işleri 4734 sayılı kanunun 21 maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde belirtilen hallere dayanan işlerden sayılır. Bakanlık TOKİ ve İdare Danışmanlık Yazılım Araştırma her türlü ölçekte harita etüt proje kamulaştırma mikro bölgeleme risk yönetimi sakınım planı çalışmalarını her türlü ölçekte plan yapımını 4734 sayılı kanun kapsamındaki idareler eli ile aft edecekleri protokoller çerçevesinde 4734 sayılı kanuna tabi olmamaksızın ortak hizmet uygulamaları suretiyle de gerçekleştirebilirler. Bunun temel bir amacı var. Bürokrasiye kapılmadan bir an önce TOKİ’nin devr aldığı konutların yerine getirebilmesidir. Bu hizmetin hızlı bir şekilde yerine getirilebilmesi için bu madde konmuş. Efendim bakın böyle bir çalışma olduğu zaman herhalde onlarda ortaya çıkacaktır. Van depreminden sonra
Mec. Üyesi Mustafa TOK: Kadir Beyinde bu yasadan rahatsız
Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Hayır hayır Kadir Beyin böyle bir konuda rahatsızlığı yok. Çünkü bu tasarının çıkmasında katlılarımız oldu Büyükşehir olarak o konuyu iyi biliyorum Gökhan Beyde biliyor. Şimdi bakın TOKİ’nin bu kanunun 8. Maddesi gereğince elde etmiş olduğu fayda şudur. Van’da görülecektir. Haziran, Temmuz sonu itibarı ile konutlarda teslim edilme süreci başlıyor beyler eğer TOKİ bu hizmeti yapmasaydı kaç aile kaç senede o konutları depremde zarar görmüş insanlarımıza teslim edebilecektik. Bırakın bu tasarı kanunlaşır onda tabi ki sizin milletvekillerinizin olumlu görüşlerini de dikkate alırız. Arkadaşlarımız oradaki milletvekili arkadaşlarımız alırlar bu tasarı kanun haline gelir o zaman da her halde şikâyet edeceğiniz bir konu kalmayacaktır. Arkadaşlar hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Teşekkürler Halil Bey tamam Meral Hanım
Mec. Üyesi Meral YALÇINKAYA: 5 dakikada ben konuşacağım
SARIYER BELEDİYE MECLİSİ

­-11-
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Tamam bakın şimdi sizden sonrada söz vermek zorunda kalırım. Meral Hanım sadece bakın tasarıya ilişkin buyurun bayan olduğunuz için söz veriyorum yoksa durum ortada


Mec. Üyesi Meral YALÇINKAYA: Teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için bende hayretler içerisinde dinlemiş bulunuyorum. Bu kadar önemli afet Türkiye’nin hakikaten çok ciddi bir gerçeği 1999 Marmara depreminden sonra farkındalığımızın artmasını beklerdim açıkçası fakat en son Van depreminde görüldü ki bütün yerel yönetimde olsun bürokrasi yönetimindeki arkadaşlarımız olsun hakikaten 12 senedir uyuduğumuzu bir arpa boyu yol gidemediğimizi itiraf ettiler. Basından her şeyden bunu biliyoruz hepimiz, afet riskimiz yönetmeyiz bu memleketin hakikaten bu memleketin öğrenmesi lazım. Yerel yönetimleri bu yasa tasarısının da yerel yönetimleri ekarte ettiğini tamamen merkeze bu vazifeyi verdiğini belirtti arkadaşlarımız ben kesinlikle öyle düşünmüyorum. TOKİ diyoruz Toplu

Konut İdaresi Başkanlığı biliyorsunuz Türkiye’ye çok sağlıklı yapılar kazandırdı herkesi ev sahibi yaptı sağlıklı koşullarda, şimdi bunu bir öcü gibi göstermek sanki TOKİ bizi yiyecek bir ejderha gibi göstermenin hiçbir manası yok. Bu yasayı bir de şu konuda çok hayretlere düşüyorum. Bu yasayı sadece kronik ideolojik şarbonlarla eleştirmek hele çok daha yanlış İstanbul biliyorsunuz Türkiye’nin 5/1 evet İstanbul keşke bu kadar büyümeseydi ama büyüdü ve büyütmeye de devam ediyoruz. Türkiye’nin göz bebeği finansımız, ekonomimiz, ticaretimiz hepsi İstanbul’da İstanbul’daki rantı bir arkadaşımız dedi ki Türkiye’nin diğer yanlarında kullanılacak yani bu mümkün değil zaten İstanbul’un cenazesini ancak kaldıracak bu şey o kadar kötü yapı stokumuz var ki belediyeleri ekarte etmek bu işte farz oldu zaten 12 senedir belediyeler hiçbir şey yapmadı. Evet, yapmadı çünkü neden Toplu Konut idaresi evleri yaptı da yolları, parkları hepsini ben mi sahip olacağım dedi. Yine belediye toplamıyor mu çöpünü, yine belediye yapmıyor mu okullarını yani şimdi bunları bu kadar kötü eleştirilebilir bir yasa tasarısı herkesten Ali’yi Veli’yi şey yapmıyorum. 12 senedir bir arpa boyu yol alındı mı? Alınmadı mı? Alınmadı 12 senedir kötü yapı stokumuz da bir eksilme oldu mu ben bunlara bakıyorum olmadı. Belediyelerin yapı izni verdiği binalardan kaç tanesi tekrar ruhsat aldı. İşletseniz mimarlar sizin emrinizde niçin alamıyorlar? Niçin yeteri kadar kontrol edilemiyor demek ki böyle bir oluşum olması lazımdı. Van depreminden sonra belediyeler yeteri kadar güçlendirildi fakat bu işi beceremediler. Onun için böyle bir riski Türkiye Cumhuriyeti Devleti alacak ve hakikaten bu kötü yapı stoğunu yok edecek. Ne gerekiyorsa da yapacak. Yasada da ayrıca mülkiyetle ilgili eleştiriler yapılırken hayret ettim ben mi okuduğumu anlamıyorum diye tek tek mirasçılarına varana kadar mülkiyetle alakalı neler yapılacak onlar bile yazılmış. Yani tabi ki işte şeyde çok katılıyorum size tarihi kimliği, tarihi dokusu korunarak şehirler yapısın zaten burada da yapılmayacağına ilişkin bir ön görü bir karar yok. Tabi ki onlar yapılacak artık Türkiye ileri gidiyor geri gitmiyor.


Mec. Üyesi Gökan ZEYBEK: Muş’ta da aynı binayı yapıyor Muğla’da ad aynı binayı yapıyor.
Mec. Üyesi Meral YALÇINKAYA: Çünkü neden ekonomik bir şekil onun bir şeyi var. Onun bir maksadı var. İnsanları uygun fiyata sağlıklı binalarda refah içinde yaşatmak için böyle bir uygulama yapıldı. Kim bundan memnun değilim diyor Allah aşkına şimdiye kadar çevrenizde yakınlarınızdan Toplu Konut İdaresinin yaptığı binalarda yaşayan insanlar var kim bundan şikâyetçi teşekkür ederim. Bir de 30 gün meselesi vardı. Binalardan çıkmazsanız 30 gün içinde yıkılacak diye bunun öncesi var. İlk önce yerel bir yönetimlere söyleniyor. Bölgenizdeki kötü yapı stoklarının karnesini çıkartın neresi risklidir diye çıkartın diyor ondan sonra bütün raporlar hazırlanıp üniversitelerle yerel yönetimler tarafından bilir kişiler tarafından binaların risk haritaları çıkartıldıktan sonra raporlandıktan sonra 30 gün içinde bu binaları boşaltın risk gelmiştir. Sizleri daha sağlıklı binalara kavuşturacağız demek istiyor. Yani bunu sadece bir öcü gibi ejderha gibi göstermenin hiçbir manası yok teşekkür ederim.
SARIYER BELEDİYE MECLİSİ

­-12-


Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Teşekkür ederiz evet son sözü 2 dakikalık düzeltme ile ilgili mi? Düzeltme ile ilgili son söz sataşma olmasın dikkat edelim lütfen
Mec. Üyesi Oğuzkan YÜKSEL: Sayın Başkan sevgili meclis üyeleri sevgili Sarıyerliler biraz evvel ki Serpil Hanımın bir beyanı oldu onu düzeltmek istiyorum. (anlaşılamadı)
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Oğuz Bey lütfen hiç girmiyoruz. Evet. Ben meclis başkanı olarak bu daha önce geçen konuşmacı arkadaşımızın bahsettiği isimle oğuz beyin bahsettiği isimlerin kayıtlardan silinmesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. Buyurun devam edin
Mec. Üyesi Oğuzkan YÜKSEL: Bu kentsel dönüşüm yasa tasarısının hazırlanması sadece depreme dayanarak gündeme getirilmesi ne derece doğru olur onu tartışmak gerekir diye düşünüyorum.

Depremler yaşanmasaydı bu dönüşüm olmayacak mıydı? Bu konu zaten iktidarın gündeminde senelerdir görüşülen bir konu kentsel dönüşüm depremleri bahane ederek bunun gündeme gelmesini doğru bulmuyorum teşekkür ediyorum.


Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Teşekkür ediyorum evet duyarlılığınızdan ve hassasiyetinizden dolayı teşekkür ediyorum. Gündeme geç iyorum. Gündemimizin 2. Maddesi komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Yazılı önerge alalım. Arkadaşlar sessiz bir şekilde olursak çok iyi olur.
Mec. Üyesi Erol AKKUŞ: Sayın Başkan değerli meclis üyeleri 2 adet yazılı önergemiz var. Okumak istiyorum. Belediye Meclis Başkanlığına; Cenderede bulunan asfalt fabrikasının yeri için arazi sahibi Erdal ÇAKIR’a ne kadar kira ödenmektedir. Kış aylarında ortalama 5 ay üretim yapılmadığına göre çalışan personelin başka alanlarda değerlendirilmesi gerekirken son 3 ayda fazla mesai ücreti alıp almadıklarını tarafımıza bilgi verilmesini önergemizin Başkanlık Makamına havalesini arz ederiz. Osman GÜLOĞLU, Oğuzkan YÜKSEL, Erol AKKUŞ
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Evet ilgili önergeyi Başkanlık Makamına havalesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. Buyurun Erol Bey
Mec. Üyesi Erol AKKUŞ: 2. Önergemizi okumak istiyorum. Belediye Meclis Başkanlığına; İlçemiz genelinde çoğu mahallemizde adreslerle ilgili büyük problemler yaşanmaktadır. Özellikle sokak isimlerinde ve numaralarında mükerrerliklerin önüne geçmek için numarataj çalışmalarının yapılarak karışıklıkların önüne geçilmesini önergemizin Başkanlık Makamına havalesini arz ederiz. Osman GÜLOĞLU, Oğuzkan YÜKSEL, Erol AKKUŞ
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Bu konuyla ilgili burada bir bilgi versen şimdi gündemimizde olan ve Pazartesi günü gündemimize aldığımız bu numaratajlarla ilgili imar komisyonuna havale ettiğimiz teknik elemanların ücretleriyle ilgili bir konu vardı. Tam sizin bahsettiğiniz konu ile ilgili o konu geldiğinde zaten bu söylediğiniz sıkıntı ortadan gidermek içindi
Mec. Üyesi Erol AKKUŞ: Önergemizi ret edelim mi?
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: Yok etmeyebilirsiniz de tamam ilgili önergeyi Başkanlık Makamına havalesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. Evet gündemimizin 2. Maddesine geçiyoruz. Okunmuş saydığımız gündemimizin 2. Maddesi komisyondan geldiği şekliyle kabulünü oylarınıza sunuyorum Kabul edenler etmeyenler oy birliği ilke kabul edilmiştir. 3. Maddemiz komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul

SARIYER BELEDİYE MECLİSİ



­-12-
Mec. Baş. Vek. Hüseyin COŞKUN: edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. 4. Maddemiz komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. 5. Maddemiz Komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. 6. Maddemiz komisyonda kalması ve bir sonraki ayda görüşülmesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. 7. komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. 8. Maddemiz komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. 9.maddemiz komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. Tutanak özetini okutuyorum. Okunan tutanak özetini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler kabul etmeyenler oy birliği ile kabul edilmiştir. Bir sonraki toplantı 05 Mart 2012 saat 16.00


Hüseyin COŞKUN Özgür DOĞAN Niyazi TOMBA

Meclis Başkan Vekili Katip Katip

10 ŞUBAT 2012 TARİHLİ MECLİS GÜNDEMİ


1- Açılış ve Yoklama
2- 2012 yılında uygulanacak Asansör Periyodik muayene ücreti hk. Tarife

Komisyonu raporu
3- 2012 yılı Tezgah kurma belgesi ve her pazardan tahta başı alınacak ücretler hk.

Tarife Komisyonu raporu

4- Bolu İli, Mudurnu İlçesi, Mudurnu Belediyesi ile Kardeş Belediye olmamız hk.

Hukuk Komisyonu raporu

5- Sözleşmeli personellerin ek ödeme oranları hk. Bütçe ve Hukuk Komisyonu

Müşterek raporu
6- Kadro İptali ve İhdası hk. Bütçe ve Hukuk Komisyonu raporu

7- Sözleşmeli Personel alımı hk. Bütçe ve Hukuk Komisyonu raporu
8- Konutlarda Evsel Katı Atık ücreti tarifesi hk. Çevre ve Sağlık - Tarife

Komisyonu müşterek raporu


9- Sarıyer Merkez mahallesi, 675 ada, 52 parsel sayılı yerde çok amaçlı Pazar yeri

kurulması hk. Hukuk ve Bütçe Komisyonu müşterek raporu
Yüklə 96,7 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin