Saygi-sevgi erdemi konulu aylik faaliyet raporu



Yüklə 25,67 Kb.
tarix01.08.2018
ölçüsü25,67 Kb.
#64904
növüYazı


SAYGI-SEVGİ ERDEMİ KONULU AYLIK FAALİYET RAPORU

Bu ayki değerimiz “saygı ve sevgi”idi. Öğrenciler bu konuya oldukça ilgi gösterdiler. Araştırmaları sonucunda elde ettikleri saygıyla ilgili güzel sözleri renkli kalemlerle şekillendirip, okul panosuna astılar. Bu konuda kompozisyon yazmak isteyen bazı öğrenciler yazdıkları kompozisyonları sınıfta arkadaşlarıyla paylaştılar. Sınıfça yazılanlar uzun uzun tartışıldı. En beğenilen kompozisyon panonun bir köşesine asıldı. Sevgi ve saygı konulu öğrencilere izlettirildi.

Sevginin tanımını yaptı hepsi kendine göre. Hangi varlığın sevgisi üstün geliyor hayatlarında? Sevginin tanımı nedir? İnsanlar sevmeden yaşayabilirler mi? Hepsi benzer cevaplar verdiler. Sevgi olmadan yaşanılmayacağı kararına varıldı hep birlikte. Daha sonra sevgi konulu iki hikaye okundu sınıfta: DERVİŞ KAŞIKLARI ve SEVGİ isimli hikayeler oldukça beğenildi. Bu hikayeler üzerinde tartışıldı.Sevginin paylaştıkça çoğaldığı savunuldu. Yunus Emre’nin güzel bir şiiri tahtaya yazılıp incelendi. Sevgi ve saygı konusunda sınıf rehber öğretmeni olduğum 11-A sınıfı öğrencileri velileri için yazdığım mektup öğrenci velilerine verilmek üzere dağıtıldı.

Büyüklerin düşüncelerine saygı göstermeli miyiz? Günümüzün düşüncesi daha mı önemlidir? Konulu ufak çapta bir tartışma düzenlendi. Diğer öğrenciler de büyüklere saygı konusunda empati yapmanın önemini kavradılar.

Etkinliğin sonunda her öğrencinin sevdiği bir kişiye bu sevgisini dile getiren küçük notlar yazıp vermeleri söylendi ve etkinlik sonlandırıldı.
Son olarak “Saygı ve sevgi büyüklerle küçükler arasındaki uçurumu yok eden bir köprüdür.” Sözü en beğenilen söz seçildi.

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

HÜLYA BAŞER KOCA

Sevgi Konulu Hikayeler

SEVGİ


Bir sabah kapı çalındı ve kapıyı açan kadın evin önünde üç sevimli yaşlı gördü, içeri davet etti onları.Üç yaşlıdan biri gülümseyerek dedi ki, "Biz üçümüz birden bir eve giremeyiz. Benim adım zenginlik, bu arkadaşım başarı, bu da sevgidir."

SEVGİ Bizden birisini davet etmelisin." Kadın düşündü ve karar veremedi, içeri koşup kocasına kapıdaki yaşlıları anlatıp ne yapması gerektiğini sordu. Adam heyecanla. "İyi ya işte başarıyı davet edelim. Girdiğimiz her işi yaparız." Dedi.

Kadın küskün küskün, "Neden zenginliği çağırmıyoruz. Her istediğimizi alırız."dedi.

Evin genç ve güzel kızı ısrar etti. "Hayır! Bence sevgiyi çağıralım. Sevgi dolu bir yuvamız olsun." Baba ve anne onun teklifini kabul etti.

Kadın kapı önündeki yaşlılardan sevgiyi içeri çağırdı. Diğer iki yaşlı da onun peşinden eve girdiler. Kadın merakla sordu.

"Hani üçünüz birden giremezdiniz?" Sevimli yaşlı dedi ki, "Biz ikimiz de sevginin olduğu yerdeyiz. Onun girdiği her yere biz de gireriz. Eğer zenginlik ya da başarıyı davet etmiş olsaydınız. Sadece ona sahip olacaktınız. Seçimi doğru yaptığınız için üçümüze de kapınızı açmış oldunuz."8f45742c



DERVİŞ KAŞIKLARI
Birgün sormuşlar ermişlerden birine:

- Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?


Bakın göstereyim demiş, ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış.Hepsi oturmuşlar yerlerine.Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da "derviş kaşıkları" denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş "bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş." Peki demişler" ve içmeye teşebbüs etmişler.Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine "şimdi" demiş ermiş, "sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe".Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyrun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan işte demiş ermiş,

'kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse,o aç kalacaktır ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz ve şunu da unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima."


SEVGİ KONULU ŞİİR


GÖNÜLLER YAPMAYA GELDİM

Benim bunda kararım yok,


Bunda gitmeye geldim
Bezirganım mataım çok,
Alana satmağa geldim.

Ben gelmedim da'vi için


Benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmağa geldim

Dost eşruğu deliliğim,


Aşıklar bilir neliğim
Devşuruben ikiliğim,
Birliğe bitmeye geldim

Yunus Emre aşık olmuş,


Ma'şuka derdinden olmuş
Gerçek erin kapısında
Ömrüm harcamaya geldim

Yunus EMRE

bezirgan: Tüccar
mata : Mal,erzak
dav'i : Dava peşinde koşmak,kavga,dava.
sev'i : Sevgi
eşruk : Sarhoşluk
devşuruben : Kaldırıp
bitmek : Kavuşmak
maşuk : Allah (Aşık olunan)

SAYIN VELİMİZ;
Bu ayki değerler eğitimi konumuz SEVGİ. Bu mektupta sizlere sevginin öneminden bahsedeceğim. MEVLANA şöyle der:
“Bütün kâinat birbirine sevgiyle bağlanmış. Sevgini vermesini öğren, çünkü gönlün anlasın ki, hepsine yer varmış, Sevgisiz insandan dünya unutma ki korkarmış.”
Sevgi Mevlana’nın da söylediği gibi kainattaki insanları birbirine bağlayan en kuvvetli bağlardan biridir. Sevgi gösterilmelidir, sevgi paylaşılmalıdır ki çoğalsın.Siz velilere ve biz öğretmenlere de bu konuda çok iş düşüyor. Sevgimizi özellikle çocuklarımıza esirgemeden belli etmeliyiz ki sağlıklı, güvenli, kendini yalnız hissetmeyen bireyler yetişsin.
Sevgi sevilene verilen değerdir. Sevgi sevileni yakından tanımaktır. Sevgi etkin olarak başkasının gönlüne girmektir. Dünyada, bizim aradığımız ve beğeneceğimiz kıvamda, daha güzel ayarlanmış, sevgiden başka bir sıcaklık bulamayız. Havadan, sudan, ateşten önce en büyük nimet “sevgi”dir.

Sevginin yaşanmadığı yerde insan tutsak, yaşandığı yerde özgür ve mutludur. Dünyadaki güçlüler de, zenginler de, makamlılar da sevgiye muhtaçtır. Sevgiyi zorlamayla, parasal güçlerle, mevki ve makamlarla elde edemezsiniz. Bu yüzden Çocuklarınızla sık sık başarılarını paylaşın. 


Onların en ufak başarılarını bile iltifatla karşılayın. Her gün çocuğunuzu dinlemek, onunla konuşmak için yarım saatinizi ayırın.. 
HAYDİ DURMAYIN! 
ÇOCUĞUNUZU BİR KEZ DAHA SEVGİYLE KUCAKLAYIN...






Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Hülya BAŞER KOCA

SAYIN VELİ;

Bu ayki bir diğer değerler eğitimi konumuz SAYGI. Bu mektupta sizlere saygının öneminden ve bu değerin çocuklarımıza nasıl aşılamamız gerektiğinden bahsedeceğim. Saygı, birinin önemsenmesinden, üstün görünmesinden kaynaklanan ve o kişiye değerini belirtecek biçimde davranılmasına sebep olan duygudur. Hatır, gözetme, hatır saymadır… Bazı şeyleri önemseme ve onları zedelemekten çekinmedir. Değer bilmek, itibar etmektir.

Bu kadar önemli bir değeri çocuklarımıza benimsetmek siz velilere ve biz öğretmenlere çok şey yüklüyor. “Oğul ! Ananı, Atanı say ! Bereket büyüklerle beraberdir.” demiştir Osman Gazi… Ne güzel söylemiştir.Çocukları için türlü fedakarlık yapmış aileler elbette ki hak ediyor saygı duyulmayı.

Büyüklere saygı hem dini hem de insani bir görevdir. Bu yüzden de onlara saygıyı öğretmek gerekir. Çocuklara, saygıyı öğretmenin en iyi yolu: onlara saygı göstermektir. Onlara saygı duymak ve onları yetişkin bir birey gibi dinlemek gerekir. Çocuk karşısındaki insanın kendisine karşı tavrına göre tavır alır. Onlara bu değeri kazandırmak için dikkat etmemiz gereken şeylerden bazıları şunlardır:

Sınırları net tayin etmeli
Kusurları uygun dille ifade etmeli
Sorunları çocuklara yansıtmamalı
Başkalarının yerine seçim yapmamalı
Muhatabımızı dinlemeli
Aile büyükleri ziyaret edilmeli

Unutmayalım; Anne babanı sayarsan, çocuğundan da saygı görürsün.



TOPLUMA SAYGILI, KIYMET BİLEN, EVLATLAR YETİŞTİRMEMİZ DİLEĞİYLE…




Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Hülya BAŞER KOCA
Yüklə 25,67 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin