Selman okuma bunlar agambenin baksa kitabı ile alakalı imis
tam adi "kutsal insan: egemen iktidar ve ciplak yasam" olan giorgio agamben 'in ses getiren kitabi. agamben, yeni dunya duzeninde eski pratiklerin nasil hala surdugunu, ne sekilde donustugunu arendt, foucault ve schmittin kuramlarinda tespit ettigi analitik araclarla inceleme altina aliyor. kutsal insan terimi ile "artik kurban edilemeyen ancak oldurulebilen" modern insanin trajedisini anlatan agamben, argumanini modern bir oldurme merkezi olarak kamp orneginde gelistiriyor. (icses: kitap arkasi yazari mi olsam acaba, ne guzel acikladim)
disses: gelistiriyor ama, aristoteles ve foucault'dan odunc aldigi terimleri oyle muglak noktalara goturuyor oyle formlara sokuyor ki, insanin basi donuyor ve bir sure sonra butun kavramlar birbirine geciyor.
okurken, surekli bir "bir dakika, bu arguman digerini takip ediyor mu" tedirginligi, ama simdi aristo'yu bu sekilde okumak mumkun mu; yuh! foucault senin bu geldigin yerde e kardesim artik bunun biyosu mu kaldi demez mi" sorgulama ihtiyaci doguyor. ne aristo'nun potentiality/actuality 'si kalmis, ne arendt'in bios zoe ayrimi, ne de foucault'nun biosiyaseti. butun terimler bir anlamda birbirine gecmis, isin garibi arendt'in de foucault'nun da yapmaya calistiklari kavramlari ve rasyonaliteleri birbirleriyle iliskide ama farkli olarak okumak, hicbir tarihsel olguyu ya da nosyonu tek bir fenomene indirgememek. ama agamben' e gelip bakiyorsun, ohhoo, amcam sanki cozmus butun bati metafizigini ve siyasetin kokenini, herseyi kampa ve kutsal insan kavramina indirgemis.
ilginc bir bicimde, bu kadar kabul gorup bu kadar cok referans verilmesine ragmen bu kitabin soyle detayli (icses: hatta mumkunse resimli, aciklamali) bir degerlendirmesine, bir elestirisine rastlayabilmis degilim. benim bilgisizligimden mi kaynakli bu tedirginlik, amca asmis ben mi anlayamiyorum, yoksa kimse bisi anlamiyor aslinda da, "eh iste homo sacer demis, oo kamp demis, icerseme/disarsama, guzel karsitliklar bunlar" mantigiyla, icinden sectikleri birtakim nosyonlara sarilip surda burda uygulamaya mi kalkiyor.
bilenler bilir, bir donem foucault'nun governmentality 'si pek bir populerdi. (gerci hala oyle) turkiye'de tuvalet adabindan, sofra duzenine kadar her birsey governmentality ile aciklaniyordu. son on yil (icses1: ohomm! icses2: ok, bes) master tez konularina bakilirsa (ozellikle de erken donem cumhuriyet calismalari ve osmanli donemi arastirmalari) foucault sosyal bilimlerin kurtaricisi oldu denebilir.
tabii bunlar guzel seyler, elbette yeni kavramlar, analiz araclari bulunmali, deleuze du yanilmiyorsam, "filozof, yeni kavramlar bulan insandir" diyen. ama yani, foucault'dan sonra deleuze olsun, agamben olsun artik su dimagimi dumura ugratacak noktalara getirdiler isi. kardesim yersiz yurtsuzlastirma dediniz tamam, e simdi bunu dissallayarak icersemek, icerseyerek dissallastirmak, bir de bol latince kelimelerle suslemek falan...nerde metnin okuyucu ile girecegi direk iliski, sen zilyon tane roma metni ornegi verirken ben bu ornekleri bilmeden seninle nasil diyaloga girecegim? sen de beni dissallayarak icersemiyor musun bu durumda? o kitapta anlattigin egemen sen olmuyor musun? metinle benim aramdaki iliski de kutsal insan egemen arasindaki iliskiye donusmuyor mu? boyle bir muglaklik hatta bir ezoterizm, nereye kadar? (icses: seytan diyor git habermasci ol, catir catir modernite savunuculugu yap!)
neyse yani, sonucta bilincli ve gayet kasitli bir bicimde, kendisinin bize metninde yaptigi seyin bir anlamda egemenligin akli, paradoksu ya da isleyisi oldugunu gosteriyor boyle ne icerde ne disarda, belirsiz gri bir alanda isleyen, mitik bisi bu egemenlik. sekulerlestik, uygarlastik, modernlestik, insan haklarimiz var heyyo heyyo diyorsunuz ama, onlar hava civa, egemen dedigin cani istediginde seni insan yerine bile koymaz, surer atar, hatta oldurur diyor. bakin naziler ne yapti yahudilere, (bu da ayri bir konu, bu holocaust da olmasaydi, gectigimiz yuzyil akademik acidan cok kisir gececekti kanaatindeyim) sanmayin ki bu bir istisnaydi. tam aksine bu icinde yasadigimiz siyasi yapilarin gercekligi diyor...ya da ben yanlis anladim, offf offf...
Dostları ilə paylaş: |