Yanlış Bayram Komedi Tek Perde Fikir / Danışman Esen Gürel Yazan



Yüklə 77,36 Kb.
tarix29.07.2018
ölçüsü77,36 Kb.
#62268


Yanlış Bayram

Komedi


Tek Perde

Fikir / Danışman

Esen Gürel



Yazan


Evrim Gürel

Kişiler


Karagöz : 44
Hacivat : 43
Ali : Karagöz’ün oğlu (14).
Ayla : Karagöz’ün kızı (12).
Gül : Hacivat’ın kızı (13)
Ahmet : Hacivat’ın oğlu (12)
Cennet : Komşunun kızı (12)
Cihan : Komşunun oğlu (14)



OYUNUN KONUSU

Karagöz domuz gribine yakalanmış ve haftalarca yatakta kalmıştır. Kulakları hastalıktan az işitmektedir. Sokakta 23 Nisan bayram kutlamalarına giderken, neşe ile konuşan çocukların sözlerini yanlış anlar. O günün 23 Nisan olduğunu unutur. Kendini başka bir bayramda sanır ve kalkar Hacivat’ın bayramını kutlamaya gider. Bir de ona, bayram hazırlığı yapmadığı için çıkışır. Hacivat, durumu anlar ve Karagöz’e de her zamanki gibi druyu izah etmeye çalışır ancak nafile. Bu sırada, bayram kutlamasından dönen çocuklar, gerçeğin anlaşılmasını sağlar.


HACİVAT ve KARAGÖZ
Hacivat ve Karagöz, çok eskiden beri kültürümüzde olan bir Gölge Oyunu ve mizah geleneğidir. Gölge Oyunu, geleneksel seyirlik halk oyunlarımızdandır. Karagöz, cahil halk tipini; Hacivat ise aydın ya da yarı aydın tipi temsil eder. Hacivat ile Karagöz Oyunları, deriden kesilen ve “tasvir” denen bir takım bi­çimlerin, arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perdeye yansıtılması temeline dayanır. Hayali adı verilen bir kişi tarafından tüm oyun oynatılır. Şeffaf perdenin arkasından, uçlarına çubuklar takılı Karagöz, Hacivat ve tasvir denen diğer gölge oyunu karakterlerini Hayali’nin anlatımı, seslendirmesi eşliğinde izleriz. Hayali, müzik, ses ve kahramanları kontrol ederek, tek başına bir tiyatro oyunu sergiler. Zekice hazırlanmış espriler sadece çocukların değil yetişkinlerin de eğlencesidir. Bayramlarda Karagöz oynatma geleneği Bursa ilimizde hala sürdürülmektedir.
Gölge oyunu geleneğinin kökenlerinin Çin’e kadar gittiği düşünülmektedir. Türk halk kültüründe ortaya çıkışı ve ne zaman isminin Karagöz ve Hacivat olarak biçimlendiği hakkında değişik görüşler vardır. Bunlardan en yaygın olanı Sultan Orhan devrinde (1324-1362) Ulucami’nin inşaatı sırasında Bursa’da geçmiştir. “Cami inşaatında çalışan demirci ustası Kambur Bâli Çelebi (Karagöz) ile duvarcı ustası Halil Hacı İvaz ( Hacıvat ) arasında geçen nükteli konuşmaları dinlemek isteyen işçiler işi gücü bırakıp onların etrafında toplanır, bu yüzden de inşaat yavaş ilerlermiş. Bu durumu öğrenen padişah her ikisini de idam ettirmiş. (Bir rivayete göre ise Karagöz idam edilmiş, Hacıvat ise hacca giderken yolda ölmüştür). Daha sonra çok pişman olan padişahı teselli etmek isteyen Şeyh Küşterî başından beyaz sarığını çıkarıp germiş ve arkasına bir şema (ışık) yakarak ayağından çıkardığı çarıkları ile de Karagöz ve Hacıvat’ın tasvirlerini canlandırıp nükteli konuşmalarını tekrar etmiş. O tarihten sonra da Karagöz oyunları değişik mekanlarda oynanır olmuş.” Günümüzde de Karagöz perdesine Şeyh Küşterî meydanı denir ve Şeyh Küşterî Karagözcülüğün pîri kabul edilir. Karagöz hakkında ilk kesin belge şehzadelerin sünnet şölenini anlatan 1582 tarihli Surname-i Humayun'dadır.
O günden beri oynanan sayısız Karagöz Hacivat oyunu vardır. Oyunların en belirgin 2 özelliği Karagöz ve Hacivat’ın da temel özellikleridir; oyunlar komiktir ve sözlü zeka oyunları içerirler. Oyunlar yaklaşık olarak 45 dakika sürer. Bugün Hayali adlı kişi tarafından sürdürülen gelenek sayesinde Karagöz ile Hacivat ölümsüzleşmiştir.


Yanlış Bayram



1. PERDE
Gölge oyununu tiyatro sahnesine 3 boyutlu olarak taşırken daha önce perdenin arkasından bize ses olarak ulaşan ögelerini de sahnede canlandırarak seyirci ile paylaşacağız oyunumuzda. Elimizde bir TEF sesleri grubu olur. Tef sesiyle sahneye ellerinde teflerle “Tısss!" yaparak çıkarlar. Karagöz ve Hacivat’ın her vurgulu (yanında TEF yazan) sesinde teflerini aynı anda TIS diye bir kez vururlar.

İkişer kişilik iki VURGU grubu da Karagöz ile Hacivat’ın arka tarafında sahnenin kenarına yakın durur.

Hacivat ile Karagöz’ün VURGULU yazan laflarını onlardan hemen sonra yüksek sesle tekrar ederler.

Hacivat: Ah! Haay Hak... Perde kurduk, ışık yaptık, gösterimiz gölge hayal. Gerçeği gösterir bu perde sanılmaya martaval. Bu perde başka perde gölge oyunu perdesi karagözü sevenlere işte Karagöz perdesi!

Çocuklar: (TEFÇi çocuklar, 3-4 kişilik 2 grup halinde sahneye paralel olarak karşılıklı köşelerden çıkıp 23 Nİsan şarkıları söyleyerek sahnede ront yaparlar, dans ederek diğer köşeye geçerler)
Bugün 23 Nisaaaan!

Neşe doluyor İnsaaan!

Çocuk bayramı bugüün!

Yurtta düğün var düğüüüün!
neşe doluyor in-saaan

Çünkü 23 Ni-san

Çocuk bayramı bugün

sanki bize bir düğüüün!
(Geleneksel Gölge oyunu giriş şarkıları yerine Hacivat da çocukların 23 Nisan şarkılarıan tef sesi eşliğinde eşlik eder, onlarla dans eder.)

Hacivat: Yar bana bir eğlenceee! Yar bana bir medeeet!

Ah yar bana bir eğlenceee! Yar bana bir medeeet!
( Bu sırada sağda ve solda Karagöz ve Hacivat'ın dekor afişleri yerini alır veya perde evleri)

Çocuklar: ( 23 Nİsan şarkıları söyleyerek mahalleye girerler)
Bugün 23 Nisaaaan!

Neşe doluyor İnsaaan!

Çocuk bayramı bugüün!

Yurtta düğün var düğüüüün!


Karagöz: (evinin penceresine çıkıp sokağa bakar) Sabahın köründe penceremin önünde ne bağırır durursunuz a eşşekler!
Ali: Aaa... Karagöz Baba! Yeni mi uyandın sen daha?!
Ayla: Bugün bayram, Karagöz Baba! Uyuma, uyuma!
Hacivat: (o sırada sahnenin sol tarafında kendi evinin önünde kendi kendine dans ederek bayraklarla 23 Nisan'ı kutlamaktadır)

Yar bana bir bayraaaam! Yar bana bir eğlence, medeeet!
Karagöz: Ali, Ayla... Girin bakayım içeri. Sabahın sabah sokakta ne işiniz var çocuklar?!
Ahmet: Karagöz Amca! Bakın Hacıvat Babam da bizimle sokakta! Herkes sokakta!
Karagöz: Niye sokakta herkes a Ahmet oğlum. Başınıza taş falan mı düştü rüyanızda ne oldu?
Gül: Aaa... Karagöz Amca! Siz iyi misiniz? Bugün bizim bayramımız. Yoksa unuttunuz mu?
Cennet: Karagöööz unutmuuuş! Bayramı da unutmuuuş!
Cihan: Ey ahali duyduk duymadık kalmasın! Biz bayramı kutlarken Karagöz baba uyumuuş!
Karagöz: Bana bakın veledler! İndirmeyin aşağıya. Ne unutması? Tabii ki unutmadım. Şİmdi gidip hemen komşum Hacivat'ın bayramını kutlayacağım!

(evinden çıkar)
Çocuklar: ( Kendi aralarında mırıldanarak -aslında ses çıkartmadan sadece ağızlarını oynatarak- 23 Nisan şarkıları söylemeye devam ederler sahnenin uzak bir kıyısında)
Karagöz: (Hacivat'ın yanına giderken bir yandan da kendi kendine söylenir) Bayram mı? Ne bayramı? Allah Allah? O kadar mı kötü hastalandım ben yahu. Bayram da ne bayramı? Dur bakalım. Şimdi öğreniriz durumu.
Karagöz: Selamün aleyküm A Hacıcavcav! Bayram şeriflerin hayırlı olsun! Al sana son paramla bayram kutlaması ziyafeti hazırlayalım diye 1 çuval bakla, 1 çuval un ve 1 çuval kurutulmuş et getirdim. İyi bayramlar.
Hacivat: Ah, efendim! Komşular komşusu Karagöz gelmiş, küslüğü unutmuş, selam tebrik buyurmuş elinde erzaklar hediyelerle gelmiş. Ne iyi etmiş.
Karagöz: Kısa kes, keçi sakal. Al erzakları, kur akşama ziyafet sofrasını. Bayramsa, en güzel kutlamayı biz edelim.
Hacivat: Ah Karagöz'üm, hoş geldin sefa geldin de... Başımın üzerinde yerin var da...
Karagöz: Çıkar ağzındaki baklayı be adam! Ne çeviriyorsun lakırdıları ağzında! (vurur)
Hacivat: Ammaan! Bayram dedin geldin, yine vurdun Karagözüm. Komşuluk yerde ayıp ama...
Karagöz: Yahu sen ne çenebaz bir keçi sakallısın! Sana dedik ki bayram yemeğine geldik. Erzağı at, ziyafeti çek...

Bakıyorum, ne üzerine yeni bir entari giymişsin, ne evini temizlemişsin ne de sabah bayram namazına gitmişsin?!

Sen ne biçim bayram hazırlığı yapmışsın, asıl sana ayıp ya!
Hacivat: Ne sofrası, ne hazırlığı Karagözüm. Daha sabahın körü. Üstelik bu bayram 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Yani bu benims enind eğüil en çok çocukların bayramı....Hatırladın mı?
Karagöz: Ne? Çocuk bayramı mı? Amman! (vurur)
Hacivat: Hay Karagözüm. Yine vurdun? İyi de yine niye vurdun?
Karagöz: Madem Çocuk Bayramıydı, niye söylemedin baştan diye vurdum A Hacı cavcav! Sabah sabah sinirlerimi tepeme çıkarttın da ondan!
Hacivat: Neyiniz var Karagöz efendi, bana vurdrunuz lakin siz oldunuz bembeyaz!
Karagöz: Hastayız, A Hacıcavcav. Geçen elektrik faturasını ödemek için çarşıya çıktığımızda domuz gribi olduk da ondan!
Hacivat: Ah bana bir eğlence medetttttttttttttttt ... Bir de şu Karagöz'ün hastalığına doktoor gereek! Hastalığından 23 Nisan'ı başka bayramlarla karıştırmış olsa gerek. Yoksa eskimiş olamaz tabii bu yelek.



Karagöz: Konuş konuş da ye bayramlık tokadı... Hastalık geldi ya, çıkın tepemize komşusu, çoluğu çocuğu... Amma yettim.. İlacımı içtim akşama görürsünüz gününüzü! (pat vurur)
Hacivat: Bayramı bilmezsiniz de hastalıktan emin misiniz Karagözüm. Eliniz her zamankinden daha ağır, tokatınız daha kötü.



Karagöz: Söyle bakalım, nerde çocuklar? 23 Nisan'ı nerde kutlayacaklar?



Hacivat: Her yerdeler Karagözüm. Türkiye'de, Amerika'da. .. Avrupa'da, Asya'da.. Biliyorsun, bugün 23 Nisan tüm dünya çocuklarına bayram..
Karagöz: Haydi, nerde o zaman bu çocukların bayram türküleri, manileri? Anlatsınlar bakalım kendi dillerinden şu 23 Nisan'ın önemini...
Hacivat: (Çocuklara seslenir. Sahnenin önüne gelerek tüm çocuklara el hareketleriyle seslenir.. Karagöz de ona eşlik eder)

Yar bana bir eğlence, bir bayraaaam! Yar bana bir bayraam, bir medeeet!

Nerde 23 Nisan çocukları bir el etttt.. el etttt! (el salla manasına)
Ali: Bugün 23 Nisan 2010!

Ayla: Yani, Bu bayram 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı!
Ahmet: Şu anda her yerde tüm dünya çocukları, 23 Nisan'ı kutlamakta!
Gül: Yani bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.
Cennet: (şarkıya başlarlar) Atatürk bugünü bize verdi, çocuklara bayram olarak hediye etti. Tüm dünyada bugün çocuk bayramı olarak kutlanıyor.
Cihan: Hepimizin 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlu olsuun!

Haydi arkadaşlar, hep birlikte söyleyelim!
Hacivat / Çocuklar: (önce Hacivat sonra Çocuklar söyler) Yar bize bir bayraaam! Yar bize bir bayraam. Bugün 23 Nisan! En güzel en güzel bayraaam!
Çocuklar: ( Kendi aralarında 23 Nisan şarkıları söylemeye başlarlar.)


(Karagöz ve Hacivat, son atışma için sahnenin önüne gelir)

Karagöz: Aferin çocuklara! (Hacivat'ın şapkasına vurur) Al Hacivat bu da sana!
Hacivat: Niye? Nerden çıktı bu şimdi Karagöz efendi?




Karagöz: Bir yerden çıkmadı. İçimden geldi!? Bayramı kutluyorum... ha ha haayt!
Hacivat: İyi de bayramın doğrusuna sizi ben uyandırdım niye vuruyorsunuz? A Karagöz efendi?!
Karagöz: Vururum. Seyircinin önüne geçtin!




Hacivat: Hangi seyircinin?



Karagöz: Biraz sonra ben seni sahneden pataklayarak çıkarırken sahneye girecek koroyu izlemeye gelen seyircinin! Ha?! Anladın mı şimdi?
Hacivat: Ah anladım... Vay anladım.. Aman bittim yine ben yandım!
Karagöz: Sen de uzatmadan hatamı hemen söyleseydin de çocukların önünde rezil olmasaydım? Al sana!yvıy vıy vııyyy

Hacivat: Ayyy... Bak Karagöz orda kim var... Kaç Hacivat, kaç!

Hacivat: A seyirci...

Haaayi Hak! Perde Kurduk, ışık yaptık, gösterimiz gölge hayal. Gerçeği gösterir bu perde sanılmaya martaval.

Bu perde başka perde gölge oyunu perdesi ey Karagöz’ü ve oyunumuzu sevenler, sürcü lisan ettiysek siz büyüklük edin, affedin bizi.

1.Perdenin sonu.
Son...
Yüklə 77,36 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin