* Bir paragrafın giriş cümlesi olabilecek cümle geliştirilmeye, açıklanmaya elverişli olmalıdır. Giriş paragrafında kendinden önce cümle veya cümlelerin varlığını hissettirecek kelimelere rastlanmaz



Yüklə 182,4 Kb.
tarix21.08.2018
ölçüsü182,4 Kb.
#73766


PARAGRAF-3
Bilindiği gibi KPSS’de Türkçe sorularının en önemli kısmını paragrafa dayalı anlam ve yorum soruları oluşturmaktadır. Bu soruları doğru cevaplayan bir aday Türkçeden başarılı olmuş demektir.

Paragraf sorularını doğru cevaplayabilmek için her şeyden önce paragraf tekniğini , paragrafın yapısını ve özelliklerini iyi bilmek gerekir.

Aynı anafikri değişik yönlerden açıklayan yardımcı fikirlerden birinin anlatıldığı cümle ya da cümleler topluluğuna “paragraf” denir.
Bu topluluk bir yazının bölümlerini oluşturur. Her paragraf ayrı bir düşünce içerir. Bir yazıda bir paragraftan diğerine geçilirken uyumlu bir sıra ve anlam birliği sağlanmalıdır. Paragraflar birbirini destekler ve tamamlar niteliktedirler.
Düşünsel plana uygun olarak paragrafı oluşturan cümleler, anlam ve anlatım özellikleri yönünden üç bölüme ayrılır:

PARAGRAFIN YAPISI




  1. Giriş Bölümü:

Giriş cümlesi, genellikle bir cümleden oluşan, ayrıntıya girilmeden konunun ne olduğunun verildiği ve genel bir hüküm taşıyan cümlelerdir.
Çoğu kez ana düşünce giriş cümlesindedir. Bu yüzden paragrafta işlenen konuyu kavrayabilmek için, giriş cümlesi iyi okunmalıdır.
“Vatan bir topraktır ve her vatan mukaddestir. Fakat vatan alelâde bir toprak olmayıp da, baştan sona fethedilmiş; elde etmek için, uğrunda asırlarca can verilmiş; büyük cihangirler, büyük fatihler kumandasında ve büyük inanışlar yolunda bağrına ve hudutlarına milyonlarca ecdat gömülmüş bir toprak olduğu zaman, kıymeti uğrunda feda edilen canlar sayısınca artar.”
Bu paragraf, konuyu belirleyen bir açıklama cümlesiyle başlamıştır. Yazar “vatanın mukaddes olması” konusunda genel bir yargıda bulunmuş, daha sonra da bunun gerekçesini ortaya koymuştur.
* Bir paragrafın giriş cümlesi olabilecek cümle geliştirilmeye, açıklanmaya elverişli olmalıdır. Giriş paragrafında kendinden önce cümle veya cümlelerin varlığını hissettirecek kelimelere rastlanmaz:

Bu tip soruları çözerken

“Cümlede bağlantı öğesi var mı?

Cümlenin açık öznesi var mı?” sorularına dikkat edilir.

“Bu, bu yüzden, bunun için, böylelikle, öyleyse, işte, ama, ‘de’ bağlacı” gibi kullanımlar bulunmaz. Bunlar cümlede bağlantı öğeleridir. Bağlantı öğesiyle başlayan ya da açık öznesi olmayan (gizli özneli) cümleler giriş cümlesi olamaz.
Örnek

Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş

cümlesi olabilir?


  1. Şiiri anlamak kadar, hatta biraz daha zordur şairi anlamak.

  2. Demek istediğim, bir işin uzmanı asla yanılmamalı, aldanmamalıdır.

  3. Bunlar belirli bir süre birlikte çalışır ve belirli bir görüşü birlikte savunurlar.

  4. Biraz hazıra konulmuş, biraz çalınmış, umursanmamış, temele oturtulmamış bir eser işte.

  5. Sıfatları çok kullanması, yazıyı monoton, çekilmez bir hâle getirmiş.


Çözüm

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bir paragrafın giriş cümlesi olabilecek cümle geliştirilmeye, açıklanmaya elverişli olmalıdır. Giriş paragrafında kendinden önce cümle veya cümlelerin varlığını hissettirecek kelimelere rastlanmamalı. Seçeneklere baktığımızda B’de “demek istediğim”, C’de “ bunlar”, D’de “…bir eser işte”, E’de “yazıyı monoton, çekilmez bir hale getirmiş” ifadeleri kendinden önce cümle veya cümlelerin varlığını hissettiriyor.

Cevap A
Cümlenin baş tarafı boş bırakılıp “getirilebilecek olan en uygun cümle sorularında da”

Düşünce ve dil bağlantısı aranır. Düşünce bağlantısı aranırken, giriş cümlesi ile paragraf arasında anlamca bütünlük olup olmadığına bakılır.giriş cümlesi sorulan soruya açıklık kazandıran; paragrafın anlamını destekleyen veya özetleyen, ama hiçbir zaman paragrafta işlenen konuya ters düşmeyen bir cümle olmalıdır.


Örnek

Benim tiyatro eseri yazarken belirli ustalarım olmadı. Aslında bu, iyi bir şey değil. Çünkü kişi, bir işi ustasından öğrenir. Sonra aşabilirse, o ustayı aşar. Ben sanat alanında böylesi bir tutuma inanırım



Bu parça aşağıdaki soruların hangisinin cevabı olabilir?

  1. Sizce tiyatro, toplumu eğitmekte faydalı olabilir mi?

  2. Etkisinde kaldığınız tiyatro yazarı var mı?

  3. Tiyatro ile ilgili bir sanat anlayışınız var mı?

  4. Oyunlarınızda izleyiciye neyi iletmek istiyorsunuz?

  5. Tiyatro yazarken gözlemlerinize mi dayanırsınız?


Çözüm

Paragrafa en uygun giriş cümlesi aranırken: “Cümlede bağlantı öğesi var mı? Cümlenin açık öznesi var mı?” bunlara bakılır. Veya “düşünce bağlantısı, dil bağlantısı” olup olmadığına bakılır. Bu soruda da “Etkisinde kaldığınız tiyatro yazarı var mı?” sorusuna verilebilecek cevap hayır belirli ustalarım olmadı. Biçiminde olur.

Cevap B
Örnek

… Okuyucusuz da edebiyat olmaz. Sanat eserleriyle okuyucu ve izleyici arasındaki kopukluk, olsa olsa bir kısırlığa götürür sanat ortamını.



Parçanın boş bırakılan yere getirilebilecek an uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir?

  1. Körler ülkesine müzik, sağırlar ülkesinde resim gelişebilir.

  2. Tiyatronun seyircisiz olamayacağını hepiniz kabul edersiniz.

  3. Bir roman ne kadar güzel olursa olsun okuyucusu yoksa hiçbir değer ifade etmez.

  4. Edebi eserleri yaşatan izleyicilerin ilgileridir.

  5. Okuyucunun sanatla ilgilenmesini sağlamak ve onu eğitmek sanatçının görevidir.


Çözüm
Parçada tiyatro ile edebiyat karşılaştırılmaktadır. Bu iki kavramın karşılaştırıldığı cümlenin devamından anlıyoruz. ParçadaSanat eserleriyle okuyucu ve izleyici arasındaki kopukluk” ifadesinde geçen izleyici sözcüğü bize tiyatroyu hatırlatmaktadır. O halde parçanın başına “Tiyatronun seyircisiz olamayacağını hepiniz kabul edersiniz.” Getirilmelidir.

Cevap B



ÖRNEK

Aşağıdaki cümlelerin hangisi paragrafın ilk cümlesi olabilir?

  1. Başka öykülerini de okumuştum ama bunu hepsinden güzel buldum.

  2. Bir bakıma bu son kitabı birer dil olayı olarak değerlendirilebilir.

  3. Bir çok yeni öykücünün buna gereğinden fazla önem verdiğini gördük.

  4. Bunda tiplerin çok canlı öykülerin otobiyografik olmasının etkisi var.

  5. Yeni öykücüler arasında Türkçe’yi bütün güzellikleriyle kullananlar var.

CEVAP:

A’da de bağlacı , B’de bu , C’de buna , D’de bunda kelimesi bulunmaktadır. E’de genel bir yargı söylenmiştir. Yalnız, bu tip sorularda iki genel yargı varsa en geneli işaretlenmelidir.

Cevap: E



Gelişme Bölümü:

Bu bölümde giriş bölümünde verilen konuya açıklık getirilir. Konu örneklerle inandırıcı hale getirilir. Konunun gelişmesini sağlayan yardımcı fikirler söylenir. Bunlar birbirine zincirin halkaları gibi bağlıdır. Bu cümlelerin en belirgin özelliği, kendinden önceki ve sonraki cümlelere birtakım bağlayıcı öğelerle bağlayıcı olmasıdır. Bir önceki cümlede geçen bir sözcüğün kendinden sonra gelen cümleler arasında bağlantı kurar. Bir cümlenin başında yer alan bağlaç ( ancak, ama, fakat, ne var ki, yalnız,oysa, şöyle ki, …) o cümleyi bir önceki cümlelere bağlar. Bağlayıcı öğeler genellikle gelişme bölümünde bulunur.


Örnek

  1. Güncel, tarihi, ne olsa anlatır ve dinletirlerdi.

  2. Yazarın anlatımında da o bilgelerin alçakgönüllü tavrı, akılda yer edici ağırlığı var.

  3. Dinleyenler, kalkıp gittiklerinde de o konular üzerinde kafa yorar, kendilerine göre sonuçlara varırlardı.

  4. Eskiden mahalle kahvelerinde çarıklı bilgeler vardı.


Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden bir parça oluşturulmak istense sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
A) II-IV-III-I B) IV-II-I-III C) IV-I-III-II D) I-III-II-IV E) I-IV-III-II

Çözüm


IV cümledeki “çarıklı bilgeler” ifadesini takip eden II. cümledeki “o bilgelerin” ibaresiyle II. Cümle IV. Cümlenin devamı niteliğinde olduğunu. Yine. I. cümledeki “dinletirlerdi” ile III. cümledeki “dinleyenler” sözcükleri cümlelerde birbirini takip edilmesi gereken sıralamanın ip uçlarını vermektedir.

Cevap B

Soru Tipleri:


  • Hangisi düşünce akışını bozmaktadır?

  • Parça ikiye bölünmek istenirse hangisi ikinci paragrafın başlangıç cümlesi olur?

  • Aşağıdakilerden hangisinde “....” cümlesi numaralanmış cümlelerden hangisinden (önce/sonra) getirilirse paragrafın anlam bütünlüğü bozulmaz?

  • Yukarıdaki parçada hangi iki cümle yer değiştirirse paragrafın anlam bütünlüğü sağlanır?


Sonuç Bölümü:

Örneklerle ve yardımcı fikirlerle geliştirilen konu sonuç cümlesinde kesin bir hükme bağlanır.



  • Parçanın özeti mahiyetindedir.

  • Ya ana düşüncedir ya da anafikrin tekrarıdır.

  • Genellikle ana düşünce cümlesi verilirken bazı edat ve bağlaçlar kullanılır:

  • “Halbuki, ama, ancak, fakat, öte yandan, başka bir deyişle, bundan da öte” gibi kullanımlarla parçada anlatılanın aksi ana düşünce olarak verilir.

  • “Bunun için, bu da, bu sebeple, çünkü” gibi kullanımlarda parçada verilen konunun neden öyle olduğu verilir ki; bu da ana düşünce cümlesidir.

  • “Kısaca, özetle, böylece, çünkü, işte, sonuç olarak, diyebiliriz ki...” gibi kullanımlarda ana düşünce tekrarlanabileceği gibi parça özetlenebilir.


Örnek

Ben kendi şiirlerimin farklı olduğunu her zaman söylerim. Örnek aldığım şairler okuyucuyu sınırlamayan, onun düşüncesini ve hayal dünyasını zincirlemeyenlerdendir. Okuyucular da görmüşlerdir ki benim şiirlerimin açıklaması üç nokta ile devam edip gider. Bana göre şiir…



Yukarıdaki paragrafın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

  1. herkesin kendisine göre anlam çıkarabileceği nitelikte olmalıdır.

  2. okuyucuya başka dünyaların kapısını aralamalıdır.

  3. okuyucuların yorum yapmasıyla anlam zenginliği kazanır.

  4. farklı anlamlar içerecek şekilde yoğun olarak yazılmalıdır.

  5. üzerinde konuşulmayacak biçimde açık ve anlaşılır dizelerden oluşur.


Çözüm

Parçada “şiirlerimin açıklaması üç nokta ile devam edip gider.” İfadesiyle şiirinin yoruma açık, herkesin farklı anlamlar çıkarabileceği tarzda yazıldığını çıkarmaktayız. Dolayısıyla A,B,C,E seçenekleri ile devam ettirilebileceği düşüncesini vermektedir. Oysa A seçeneğinde “kendine göre anlam çıkarabileceği”, B seçeneğinde “yorum yapılmasının anlam D seçeneğinde” okuyucuya yorum yapma imkanı vermeyecek kadar açık yazılması” ifadesiyle cümle tamamlanamaz. Cevap D


Paragraf Tamamlama:
1. Paragrafın ilk cümlesinin tamamlanmasını isteyen sorularda; “Bu paragrafın başına aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?” türü sorular giriş bölümüyle ilgilidir. Bu cümlenin giriş cümlesi olmaya uygun olmasına ve parçanın konusu ana düşüncesiyle uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.

Örnek:

… Büyük sanatçı bu özellikleriyle belli olur. Mendelson’a bakınız. Müziği güzel olmasına güzel; ama hiçbir özgün yanı yok. Oysa kişisel bir şeyler söylemek gerekir.

Bu paragrafın başına nasıl bir cümle getirilebileceğini inceleyelim. Paragrafın başına getirilecek cümle, özellikle ilk cümlelerde anlatılanlarla uyumlu olmasına dikkat edilmeli. Ayrıca paragrafın başına getirilecek cümlenin genel anlam içeren cümle olmalıdır.

Bu paragrafın ilk cümlesine “Sanat eseri, özünde farklılık taşımalı, bir yenilik getirmelidir.” Çünkü paragrafın diğer cümlelerine baktığımızda “özgün” ve “kişisel” sözcükleri cevabı ele veriyor.


Örnek

…Hiç kendi yaradılışına göre yaşayan insanlara: “Benim gibi yaşa! Benim gibi sev! Benim gibi düşün!” diyebilir miyiz? Bunun gibi, her romancının da kendi türüne ve dehasına göre uyacağı özel kuralları ve yöntemleri vardır. Ancak bunları bulup yetiştirmek ve bunlara uymak, kendisinin bileceği iştir.



Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir?

  1. Romancı kendi kişisel görüş, duyuş ve düşünüşünü esas almamalıdır.

  2. Romancı, eleştirilere açık olmalıdır.

  3. Romancıya dışarıdan kurallar dikte ettirilemez.

  4. Her sanatçı seçtiği türün kurallarını en iyi şekilde bilmelidir.

  5. Romancının görevi hayatı eserlerinde yansıtmaktır.


Çözüm

Parçada kendi dünyasını yaşayan insanların hayatlarına müdahale edilemeyeceği gibi romancının da yazma konusunda şu şekilde veya bu şekilde yaz, şeklinde yönlendirme yapılamayacağı üzerinde duruluyor. Buna göre romancıya bir şeyin dışarıdan kurallar buyrulamayacağını içeren C seçeneğinin getirilmesi en uygun olur.

Cevap C
3. Parçanın son cümlesinin tamamlanması istenen sorularda, bu cümlenin sonuç bildirecek, bütünleyici, ana düşünce ve konuyla uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. “Bu paragrafın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?” türü sorular paragrafın sonuna getirilecek cümlelerin sorulduğu sorulardır.
Örnek:

Hiç ummadığımız bir şiir, günü gelince bizim için söylenmiş izlenimi verir. Çünkü şiir eskimez, durur bir yerde, okurunu bekler. Bekler ve bir gün bulur onu. Dahası en kötü, en basit bir şiirden bile bir güzellik fışkırabilir. Bu nedenle…


Parçanın ana düşüncesi, bir şiirin insanı değişik zamanlarda farklı bir biçimde etkileyebileceği, bu yüzden şiir hakkında kesin yargılardan kaçınmak gerektiği” ifade edilmektedir.

Bu parçadan çıkarılacak olan sonuç da “şiir değerlendirmelerinde olumsuz ve kesin yargılardan olabildiğince kaçınmak gerekir.” şeklinde tamamlanmalıdır.




ÖRNEK

Hiç ummadığınız bir şiir, günü gelince bizim için söylenmiş izlenimini verir. Çünkü şiir eskimez, durur bir yerde okurunu bekler. Bekler ve bir gün bulur onu. Dahası, en kötü, en sığ, en basit bir şiirden bile bir gün başka bir anlam, başka bir güzellik fışkırabilir. Bu nedenle, ...



Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?

  1. iyi şiir her okuyucuda aynı duyguları aynı çağrışımları uyandırabilmelidir.

  2. pek çok şiir kitabı ancak şairlerinin ölümünden sonra değer kazanmıştır.

  3. sanat değeri taşıyanlar eskimiş şiirler olanlardır.

  4. eleştirmenler okuyacakları şiir kitabını seçmede okurlarına yol göstermelidir.

  5. şiir değerlendirmelerinde olumsuz ve kesin yargılardan olabildiğince kaçınmak gerekir.

CEVAP:

Bu tip sorularda ÖSYM’nin sabit fikirlerini cevap olarak tercih etmek gerekir. Bu soruda eleştirmenin tarafsız ve önyargısız olması gerektiği yargısı işlenmiş. Kötü bir şirin bir gün gelip bir değer kazanması, şiir değerlendirmelerinde olumsuz kesin yargılardan kaçınılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Cevap: E




Örnek

“Hiçbir iktidar, aydınları sürekli memnun edemez. Hiçbir iktidar, aydınların tutumundan memnun olamaz. Köylüsü, işçisi, esnafı kendine sağlanan bir haktan, kendi lehindeki bir tutumdan minnet duyup uzun yıllar sürecek bir sadakat içine girebilirler.

Bu paragrafın sonuç cümlesi aşağıdakilerden hangisidir?


  1. Bunun için köylüler sürekli olarak tarlalarda çalışırlar.

  2. Ancak esnaf dükkanının önünü her zaman temiz tutmaz.

  3. Ama aydınlar için yapılan en iyi şey “normal”; yapılmayanlar için “suç”tur.

  4. İktidar, herkesi, her zaman memnun edemez.

  5. Çünkü menfaatler bunu gerektirmektedir.


Düşüncenin Akışını Bozan Cümleler:

Paragraf tek bir düşünce etrafında oluşan yargılar topluluğudur. Paragrafın içinde anlatılan düşünceden farklı bir düşünceye değinen cümleler düşüncenin akışını bozar. Bu tip cümlelerde konu farklılaşması olur.

Bu tür sorularda da üç şeye dikkat edilmelidir:


  1. Hangi cümlenin konusu parçanın genel konusundan farklıysa

  2. Hangi cümlenin ana düşüncesi parçanın genel ana düşüncesinden farklıysa

  3. Hangi cümlenin bakış açısı ( olumlu- olumsuz, iyimser-kötümser ) parçanın genel bakış açısından farklıysa

O cümle anlatımın akışını bozuyor demektir.



Örnek 1:

(I) Okuyan kişi, kitaplarda bulduğu bilgiyi kendi özgür bilinci açısından mal eder benliğine. (II) Gönlünün istediği kavramlarla, imgelerle (III) Hiç kimse onu “şu görüş yanlış, bu kavram yasak!” diye güdemez. (IV) Kendini yenilemekten uzaklaşan bilim adamı, dönüp dolaşıp aynı şeyleri söylemek zorunda kalır. (V) Okur, her kitabı kafasına, gönlündeki susuzluğa göre seçer.
Verilen metinde I, II ve III numaralı cümlelerde “okumanın insanlar üzerindeki olumlu etkisinden” söz edilmektedir. IV. cümlede bilim adamı ile ilgili farklı bir konudan “kendini yenilemeyen bilim adamından” söz edilmiştir. O halde IV. cümle düşüncenin akışını bozuyor.
Örnek 2:

(I) Faust efsanesi, ortaya çıktığı günden bu yana sayısız görsel ve müzikal yapıtı etkilemiştir. (II) Faustun yazarı, bunun en çok bilinen örneğini yazınsal alanda vermiştir. (III) Konunun opera türüne uygunluğu nedeniyle birçok değerli müzik adamı Faust’un konusunu işleyen yapıt ortaya koymuştur. (IV) Ünlü yapıt, nedense görsel sanatlarda pek rağbet görmemiştir. (V) Özellikle Alman edebiyatını şöyle bir karıştırsanız “Faust” adında birçok farklı yapıtla karşılaşırsınız.

Verilen metinde numaralanmış cümlelerin içerdiği anlamları incelediğimizde, I, II, II ve IV cümlelerde Faust’un yazarı görsel ve müzikal alanda birçok yapıtı etkilediği, yazınsal ve görsel alanda eserler verdiği; fakat görsel alandaki eserlerin rağbet görmediği anlatılmıştır. V. Cümlede paragraftaki düşüncenin dışına çıkılarak “ Faust adında birçok farklı yapıtla karşılaşıldığı ifade ediliyor. Bu durumda V. Cümle düşüncenin akışını bozuyor.


Örnek 3:

(I) Belime kadar yükselen otlarda o güzelim yeşillik kokusu yayılıyor. (II) Rüzgarın neşeli şarkılarını dinliyorum. (III) Otların arasında insanı ürküten, insana ölümü hatırlatan keskin taşlar var. (IV) Diz boyu yoncalar hasattan önceki buğday başakları gibi tatlı tatlı sallanıyor. (V) Baharın tazeliği ve kuşların şen cıvıltıları burayı cennete çevirmiş.



Bu parça iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A)II B)II C) III D) IV E) V



Çözüm

parçayı incelediğimizde I, II, II ve IV numaralı cümlelerde kişinin izlenimleri ve onda bıraktığı etki anlatılıyor. V. cümleden itibaren baharın çevreye etkisi anlatılıyor. Dolayısıyla V. Cümle anlatımın alışını bozuyor

Cevap E


KPSS 2003

SORU:

(I)Yaşlılık; yaşlı olma durumudur. II) Bence, yaşlanmak, belli bir yaşa gelmiş olmak değildir. (III) Yaşlanmak, içindeki değişim isteğini kaybetmektir. (IV) Eğer yeni bir şeyi merak ediyorsanız, yeni bir insanı tanımak istiyorsanız yaşınızla hiç uğraşmayın. (V) Kabuğuna çekilmek, dış dünyayla ilişkilerini kesmek insanı bunalıma sürükler. (VI) Çünkü bu durumda yaşınız kaç olursa olsun gençsiniz demektir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm

Verilen metinde yaşlılıktan söz ediliyor. I,II, III,V ve VI numaralı cümlelerde yaşlılığın ve yaşlanmanın özelliklerinden bahsediliyor. IV cümlede konu değişikliğinin olduğu görülüyor. “yeni şeylere açılmanın yaşla ilgisinin olmadığı” ifade ediliyor. Bu durumda IV. cümle parçanın akışını bozmaktadır.


Cevap: C




KPSS 2005

SORU:

(I) Küçük bir köy okulunun birinci sınıf öğrencisiydi hepsi de. (II) İçlerinden simsiyah gözlü, kıvırcık saçlı Ayşe, ikide bir parmağını kaldırır: “Öğretmenim kalemimin ucu kırıldı, açar mısın?” diye sorar, yüzü kızararak önüne bakardı.
(III) Öteki çocuklar da aynı şeyleri yaparlardı (IV) Çocukların bu tutumlarının nedenlerinin farkındaydım. (V) Ben, onlar için kusursuz bir örnektim. (VI) Onların, ilgi, güler yüz, sevgi beklediklerini bilirdim.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.


ÇÖZÜM:

Parçada anlatım bütünlüğü bozulmadan okuldaki bir davranıştan söz ediliyor. V. Cümlede ise öğretmenin düşüncene yer verilmiş. Bu durumda V.cümle ç akışını bozuyor.

Cevap: D




Örnek

(I) Değişik tanımlar yapılmıştır edebiyat için. (II) Ders kitaplarında bu tanımların birçok örneği vardır. (III) Yaşamı, yaşanılanı ya da düşleneni yansıtma, edebiyatın en belirleyici niteliğidir. (IV) Örneğin yaygın ve yerleşik bir tanıma göre edebiyat, duygu ve düşüncelerin, insan ve toplum yaşantısının çarpıcı bir biçimde anlatımını amaçlayan sanat dalıdır. (V) Sanatsal açıya dayandırılmış bu sınırlı tanımlar dışında genel ve özel tanımları da vardır edebiyatın.


Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm

Parçada, edebiyat için değişik tanımlar yapıldığını ve bu tanımın örneği verilmiştir. Oysa III. Cümlede ise edebiyatın belirleyici özelliğinden bahsedilmiştir.

Cevap C
Paragrafın İkiye Bölünmesi:

Her paragrafın ayrı bir yapısı, okura ulaştırmak istediği bir mesajı, konusu vardır. Parça içinde her düşünce ayrı bir paragrafta yer almalıdır.

Parçanın ikiye ayrılmasıyla ilgili sorularda iki şeye dikkat etmek gerekir:


  1. Hangi cümleden itibaren konu değişiyorsa

  2. hangi cümleden sonra ana düşünce değişiyorsa

İkinci parça o cümleden itibaren başlıyor demektir.


M SORU:

(I) Bir şiir kitabını, bir roman gibi okumak doğru değildir. (II) Genellikle, romanın tamamını okuduktan sonra onun üzerinde düşünmeye başlarız. (III) Oysa şiir kitabında okur, her şiirden sonra duraklamak, derin bir soluk almak ister. (IV) Okunanların tadına, ayrımına ancak bu yolla varabilir. (V) Bir şiir her okuyuşta, okurda farklı etkiler bırakır. (VI) Bu durum hem şiirin yapısından hem de okurun o an içinde bulunduğu ortamdan kaynaklanıyor.



Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragrafın kaçıncı cümleyle başlaması uygun olur?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm

Bir parçanın iki paragrafa ayrılabilmesi için, parçada iki ayrı düşüncenin işlenmesi gerekir. Buna göre parçayı incelediğimizde I,II,II ve IV numaralı cümlelerde şiirin nasıl okunması üzerinde durulmuştur. V. Cümleden başlanarak şiir okumanın okur üzerinde bıraktığı etkiden söz edilmiştir. Dolayısıyla ikinci paragraf V. cümleyle başlamalıdır.


Cevap: D




KPSS 2005

M SORU:

(I) Bence çeviride en önemli şey yazarın dil ve anlatım özelliklerini yansıtmaktır. (II) Bu nedenle üsluba çok dikkat ediyorum. (III) Cümleleri bölmek, kısaltmak, değiştirmek gibi kolay yollara sapmıyorum. (IV) Ne olursa olsun dile kıymamak gerektiğini düşünüyorum. (V) Kimi yapıtlar, sözcüğü sözcüğüne çevirebiliyor, kimi yapıtlarsa değiştirilmek istiyor. (VI) Aslında çeviride elden geldiğince az değişiklik yapmak, bunu da bir üstünlük olarak görmemek gerekir.



Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
ÇÖZÜM:

Bir paragrafın ancak bir düşünceyi anlatması gerektiğini söylemiştik. Parça iki paragrafa bölünmek istenirse, parçada iki ayrı düşünce var demektir. Bu parçada da I. II. III. ve IV. cümlelerde yazarın çeviri ile ilgili görüşlerine yer vermişken, V. cümleden sonrakilerde diğer yapıtların çeviri özelliklerinden bahsetmiş. Öyleyse V. Cümlede ayrı bir konuya geçiliyor demektir.



Cevap: D



Örnek

(I) İnceleme zamanlarında sekiz on saat dalıp yorulmadığım çok olmuştur. (II) Başım karıncalanır ya da parmaklarıma kramp gelir. (III) Ben yine de çalışmayı bırakamam. (IV) Yorgunluk artıp da anlayamamazlık başladı mı bir tarafa serilip yatarım. (V) Bir konuyu baştan iyice anlamaya çalışırım. (VI) Onun kaçamak kapılarını saptar ondan sonra yazma yoluna giderim. (VII) Böylece, yazacağım yazının kısa sürede sonuçlanmasını sağlamış olurum.



Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) III B) IV C) V D) VI E) VII



Çözüm

Parçada I.,II.,III. cümlede inceleme çalışması yaptığı zaman kendinden geçtiği, kendini işe verdiğinden ötürü çalışmayı bırakmadığından söz ediliyor. IV. cümleden başlanarak farklı bir konuya, “yorgunluk halinde neler yaptığına geçmiş”tir. Buna göre ikinci paragraf IV. cümleden başlamalıdır.



Cevap C


Örnek

(I) Dil deyince, çok şeyin üzerinde durulmalıdır elbette. (II) Birsel’in dili konusunda da durum aynıdır. (III) O kendine özgü bir dile varmıştır. (IV) Sözlüklerde bile kolay kolay bulamayacağımız, ama halkın içinde yaşayan sözcüklerle gözlemlerinin sırtına özel görünümler kazandırır, onları renklendirir. (V) Yazar, eserlerinde sadece insanlara çengel atmaya çalışır. (VI) Onların düşüncelerine, düşlerine, acılarına, sevinçlerine eğilir. (VII) Başka bir deyişle, yaşanılanı yeniden yaşatmaya bakar.


Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

Çözüm


Parçada V. cümleye kadar Salah Birselin dili ile ilgili bilgi verilmektedir. V. Cümleden itibarenyazarlarla ilgili bilgi verilmektedir.Dolayısıyla V. Cümleden itibaren konu değişmektedir.

Cevap D


Örnek

(I) Yazar, öykülerinde nice edebiyat tarihi kitabında bulamayacağınız bilgileri veriyor. (II) Öykülerin güzel bir özelliği de yürekten gelmeleridir. (III) Kurutulmuş felsefe bahçesinin en güzel çiçeklerini sunuyor. (IV) Daha önemlisi, katılıkla inanmışlığın ayrı ayrı kavramlar olduğunu belgeliyor. (V) Tartışma yapmakla dönekliğin bir olmadığını da kanıtlıyor. (VI) Öykülerinin en önemli işlevi de bu.


Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm

Parçanın geneline baktığımızda yazarın öykü kitabında verdiği bilgiler anlatılıyor. Ancak II. cümlenin konusu parçanın genel konusundan farklıdır. Bu cümlede öykünün özelliğinden bahsedilmiştir.

Cevap A
Konu:

Üzerinde durulup hakkında söz söyleme gereği hissedilen, anlatılan kavram veya olaylardır. Konu bir kavram, varlık,düşünce, duygu ve olay paragrafın konusu olabilir



  • Birkaç kelimeden oluşur.

  • Yargı bildirmez. “Kadının mutsuzluğu”, “Köyden şehre göçün sebepleri”, “Eski Türklerde edebiyat” gibi...

  • “Anlatılan ne, neden söz ediliyor?” sorusunun cevabıdır.

  • Örnekler ve isimler konu olamaz.

  • Anahtar kelimenin olduğu cümle konudur.

  • Fikir parçaları için geçerlidir. Eğer anahtar kelimeyle konu cümlesi verilmemişse ilk cümle konudur.

Anahtar kelimeler: (İşte, ancak, ama,bundan öte, başka bir deyişle, sonuç olarak, kısaca, bu da, öte yandan, böylece, çünkü...)

  • Olay parçalarında olayın ne olduğu konudur.

  • Konu ile ana düşünce aynı cümlede verilebilir.

“Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?” tipi sorularda da konu sorulur. Bulunan konunun soru şekline getirilmiş hali cevap şıkkıdır; ama ilk cümlenin akışına uygunluğu kontrol edilerek işaretlenmelidir.


Örnek:

“Aydının Nitelikleri” diye konu olabilir; fakat “Aydının nitelikli olması için kendi değerlerini çok iyi bilmelidir.” diye konu olmaz; bu ana düşünce olabilir.


Bu gruba giren sorular genellikle şu şekilde ifade edilmektedir:

  • Böyle bir yapıtta aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

  • Aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?

  • Böyle diyen biri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?


Örnek

“Şiir değiştirir insanı. Bir okuyucu, sevdiği şairi tanımadan başka, tanıdıktan sonra başka insandır. Çok sevdiğiniz, hoşunuza giden şiirlerle ilk karşılaşmalarınızı düşünün. Gece ise uykunuz açılmıştır. Bir daha, bir daha okumak, ezberlemek, yakınlarınıza dinletmek istersiniz okuduğunuz şiiri. Yaşama isteğiniz artmıştır. Bir çoşku bir katkıdır yaşamınıza. Artık değişmiş, zenginleşmiştir kişiliğiniz.



Yukarıdaki parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?

  1. Şairleri tanımak gerektiği

  2. Şiirin insan hayatını etkilediği

  3. Şirin hoşça vakit geçirttiği

  4. Şiir ezberlemenin gerekliliği

  5. Şiir okumanın bir ihtiyaç olduğu


Çözüm

Parçayı incelediğimizde “Şiir değiştirir insanı Bir okuyucu sevdiği şairi tanımadan başka, tanıdıktan sonra başka insandır. Artık değişmiş, zenginleşmiştir kişiliğiniz” ibarelerinden anlaşılıyor ki, şiir insanın hayatını etkilemektedir.


Örnek
1975’ten 2005’e kadar kendime kesin çizgileriyle bir yer aradım şiirde. Yalnız benim olan, hiç kimseye benzemeyen bir şiir kurmaya çalıştım. Sevdiğim şairler çoktu, ama daha başından şairin çırağı, takipçisi olmamayı seçtim.

Bu parçada, şairin asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akılcılık B) Duygusallık C) Bilimsellik D) Hayalcilik E) Özgünlük


Çözüm

Parçaya göre bu yazarın asıl anlatmak istediği “hiç kimseye benzemeyen şiir kurmaya çalıştım, hiç kimsenin çırağı takipçisi olmamaya çalıştım” ifadeleri kendisinin “özgün” bir anlatımı seçtiği anlaşılmaktadır. belirtilmektedir ”

Cevap E
Örnek

Çoğu zaman içim yanarak saptıyorum ki en gerçek anlamıyla, anlatmak istediğimin yirmide birini bile anlatamadım, belki de hiç anlatmadım. Beni ümitlendiren şey, bir gün Allah’ın bana güç ve esin verip düşüncemi daha noksansız anlattıracak olmasıdır. Kısacası yüreğimde ve hayal gücümde sakladığım her şeyi dile getirebileceğim konusunda beslediğim umuttur.



Parçaya göre yazarın beslediği umut aşağıdakilerden hangisidir?

  1. Herkesin kendisini anlayabileceği

  2. Düşüncelerini eksiksiz anlatabileceği

  3. Tanınmış bir sanatçı olabileceği

  4. Kendisiyle çelişmeyeceği

  5. Gerçekleri anlayabileceği


Çözüm

Parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? denilseydi bu soru bir ana düşünce sorusu olacaktı. Oysa soru bizden neyin söz konusu edildiğini bulmamızı istiyor.

Sonuç cümlesini göz önünde bulundurursak: “yüreğimde ve hayal gücümde sakladığım her şeyi dile getirebileceğim konusunda beslediğim umut.” İle dile getirilmiştir. O halde “düşüncesini eksiksiz anlatmak istediği”ni çıkarabiliriz.

Cevap B
Örnek

Dil üç beş kişinin malı değildir ki onların istemesiyle bozulsun; şu bu biçimi alsın. Dil, toplumun ortaklaşa benimsediği bir anlaşma aracıdır. Yeni sözcüklerin alınyazısı, toplumun ortak bilincine bağlıdır. Dolayısıyla kim önerirse önersin bir sözcük toplumun onayını alamamışsa tutunamaz, almışsa dilin ortak malı olur.

Bu parçada aşağıdaki konulardan hangisi tartışılmaktadır?


  1. Yeni sözcükler oluşturmanın önemi

  2. Dilin yalnızca bir anlaşma aracı olduğu

  3. Yeni sözcüklerin yaşamasının neye bağlı olduğu

  4. Dilin gelişmesinde bireylere görev düştüğü

  5. Dilin toplumdan topluma değişebileceği


Çözüm

Parçanın konusu “yeni sözcüklerin alınyazısı, toplumun ortak bilincine bağlıdır”dır. Konuyu bu şekilde belirledikten sonra seçeneklerden hangisinin bu konuya yakın ifade var olup olmadığına bakmalıyız.

Cevap C


Ana düşünce (Amaçtır):

Parçanın yazılış gayesidir, yazarın okuyucuya ulaştırmak istediği mesajdır.


Ana düşünce cümlesi: Kısa, açık ve özlü bir cümledir.parçanın bir cümlelik özetidir. Geliştirilmeye ve yeni fikirler çıkarmaya uygundur.
Ana düşünce en kapsamlı yargıdır. Bir parçada birden çok yargı olabilir. Bu yargıların hepsini bütünleyen en kapsamlı yargı ise ana düşüncedir.
Ana düşünce parçada bizzat geçebileceği gibi parçanın tamamına sindirilmiş de olabilir.


  • Genellikle ana düşünce cümlesi ilk veya son cümledir. Parçanın tümüne de yansıtılmış olabilir. Parçada düşünce akışı tümevarım biçiminde ise ana düşünce sonda; tümdengelim biçimindeyse baştadır.

  • Ana fikri bulmak için ilk önce konu bulunmalı. Yazarın konuya bakış açısına, konuyu yorumlayış şekline, yazının yazılış amacına, ana düşünce denir.

  • “Bu parça niçin yazılmıştır?, Niçin bu konudan bahsedilmiştir” sorularının cevabıdır.

  • Örnek cümlelerinden önceki bölüm ana düşüncedir.

  • Tırnak içi ifadeler (bir sonuç bildiriyorsa) ana düşüncedir veya ana düşüncenin açıklayıcısıdır.

  • Anahtar kelimelerin geçtiği cümlelere dikkat edilmeli. O cümleye yakın ifadeler doğru cevaptır. Anahtar kelimeler “Çünkü, ancak, ama, öte yandan, böylece, kısaca, sonuç olarak, özetle, başka bir deyişle, kanımca, yani, bu da gösteriyor ki, bundan öte...” gibi ifadelerin olduğu bölümlerde ana düşünce ifade edilir.

  • Şıklarda parçayı özetleyen en genel yargı işaretlenmeli.

  • Sebep ifadesi taşıyan cümlelere de dikkat edilmelidir.




KPSS 2005

M ÖRNEK 1:

Ünlü sözdür, bilinir: “Yalanın azı olmaz.” Bu demektir ki en küçük, en zararsız yalanı söyleyen, sırasında en büyük, en zararlı yalanı da söyleyebilir. Küçük, zararsız yalanlar söylediklerine, ona buna iyilik yapmak için gerçeği sakladıklarına kendilerini inandıranlar, bu söze iyice kulak versinler. Yaşayarak, tanık olarak biliriz ki tek yalanla kalınmaz, yalan yalanı çağırır. Ben hiçbir zaman yalan söylemedim, diyemeyiz. Yalancı kendi yalanı altında ezilir, batar o yalanın içine; vicdan dediğimiz şey varsa onda.



Bu parçada yalanla ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?


  1. Yalanın er geç ortaya çıkacağı

  2. Her türünün kişiye zarar vereceği

  3. Dürüst davranılarak önlenebileceği

  4. Kişinin özeleştiri yapmasını sağladığı

  5. Atasözlerine bile giren ahlaksal bir yönü bulunduğu

ÇÖZÜM:

Parçada geçen “Küçük , zararsız yalanlar söylediklerine, ona buna iyilik yapmak için gerçeği sakladıklarına kendilerini inandıranlar, bu söze iyice kulak versinler.” sözleri anlatılmak isteneni vermektedir.
Cevap: C





KPSS 2005

M ÖRNEK 2:

Nice evrensel konulardan kötü yapıtlar yaratan, sıkıcı, tatsız romanlar ortaya koyan yazarlar az mıdır? Aynı düşünce ya da duyguyu anlatan iki şairden birinin güzel, ötekinin sevimsiz bir şiir meydana getirdiği çok görülmüştür. Buna benzer gözlemler, kimi eleştirmenleri bir tür biçimciliğe iter ve onları, “Önemli olan ne söylediği değil, onun nasıl söylendiğidir.” Sonucuna götürür. Doğrudur bu. Çünkü sanatsal yaratıyı değerli kılan, üzerinde durulan olay, olgu, durum değil, onun işlenişidir.



Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisi vurgulanmaktadır?


  1. Aynı konu, birçok sanatçı tarafından seçilip işlenebilir.

  2. Sanat yapıtlarını, biçim yönünden değerlendirme, bir eleştiri yöntemidir.

  3. Bir sanat yapıtını söyleyen şey bakımından değerlendirenler içeriğe, söyleyiş bakımından değerlendirenler biçime yönelirler.

  4. Sanat yapıtlarının konularını, iyi-kötü, güzel-çirkin diye nitelendirmek yanlıştır.

  5. Bir sanatsal yaratıyı değerli kılan, içeriğinden çok onun yansıtılışıdır.

ÇÖZÜM:

Parçanın son cümlesi anlatılmak isteneni özetlemiş: “Önemli olan ne söylendiği değil nasıl söylendiğidir. Çünkü sanatsal yaratıyı değerli kılan, üzerinde durulan olay, oldu, durum değil, onun işlenişidir. E seçeneğinde bu anlam verilmiştir.





M ÖRNEK 3:

Bilgi ve beceri kazanma ömür boyu sürse de en yoğun bilgi edinme dönemi, okulöncesi yaşlardır. Bu yaşlardaki çocuklar, edindikleri bilgi ve izlenimlerin etkisini uzun yıllar korurlar. İnsan beyni üzerinde yapılan araştırmalara göre, öğrenme sırasında beyin hücreleri arasında yeni ve uzun süreli bağlantılar oluşmakta, beyin hücreleri biyokimyasal değişime uğramaktadır. Bu nedenle, öğrenmenin en yoğun olduğu okul öncesi dönemde gerçekdışı bilgiler verilmesinden sakınmak gerekir.



Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?


  1. İnsan beyninin nasıl çalıştığı

  2. Bilgi ve becerilerin hangi yolla kazanıldığı

  3. Yaşamın ilk yıllarının öğrenme açısından önemi

  4. Beyinle ilgili araştırma sonuçlarının ilginçliği

  5. Yaşamın her döneminde öğrenmeye duyulan gereksinim


Çözüm

Bu soru, bir ana düşünce sorusudur. Bunu tespit etmek için paragrafın konusunu belirlememiz gerekir.

Paragrafın giriş cümlesi asıl anlatılmak isteneni ortaya koymaktadır. Giriş cümlesinde “…en yoğun bilgi edinme dönemi, okul öncesi yaşlardır.” İle “…çocuklar, edindikleri bilgi ve izlenimlerin etkisini uzun yıllar korurlar.” İfadeleri cevabı ele vermektedir.
Cevap C

Bu tip soruları çözerken yazar, bu konuda hangi düşünceyi savunuyor veya hangi düşünceyi açıklıyor. Seçeneklerden yalnız birinin o konuyla ilgili olduğunu ve bunun da ana düşünce olduğunu göreceksiniz.





Örnek

Bu zamana kadar hiçbir eseri, yazarına göre değerlendirmedim. Bir eserin beni ilgilendiren en önemli tarafı, okunduktan sonra ondan bir şeyler hatırlanmasıdır. Bazı eserler, güzel bir anlatıma sahiptir, bir çırpıda okunur. Bazılarının üslubu ağırdır, okunması ve anlaşılması zordur. Bunların hiçbiri benim için önem taşımaz; benim asıl aradığım, o eserden bende bir şeylerin kalmasıdır.


Bu parçadan çıkarılabilecek düşünceyi en iyi yansıtan yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir yapıtın kalıcılığı anlatımıyla ilgilidir.

B) En değerli yapıt, hiçbir zaman yazılamaz.

C) Bir yapıt yazarına göre değerlendirilemez.

D) Kalıcı olması bir yapıtın en önemli özelliğidir.

E) Ağır bir dille yazılan yapıtın anlaşılması güçtür.
Çözüm

Parçada; benim asıl aradığım, o eserden bende bir şeylerin kalmasıdır. Sözüyle eserin kalıcı olması ifade edilmektedir.

Cevap D

Örnek

Şair ve yazarlarımız genellikle kendi sanat görüşlerine sıkıca bağlıdırlar. Bunun için eleştirmenin yargılarını kolaylıkla kabul edemezler. Bunun yanında, inanarak ve beğenerek ortaya koydukları yapıtlarının kusurlu olduğunu da benimseyemezler. Bunlara sanatçı açısından bakıldığında doğaldır. Fakat doğal olmayan, eleştirinin gerekliliğini ve sanatın gelişmesine katkısını yadsımaktır.


Bu parçada sözü edilen sanatçılar niçin eleştirilmektedir?


  1. Eserlerinde dili doğru kullanmadıkları için

  2. Kendi sanat görüşlerine bağlı oldukları için

  3. Kusurlarını kolay kolay kabul etmedikleri için

  4. Eleştirinin faydasına ve gerekliliğine inanmadıkları için

  5. İçinde bulundukları toplumun ihtiyaçlarını dikkate almadıkları için


Çözüm

Parçada sözü edilen sanatçıların “eleştirinin gerekliliğini ve sanatın gelişmesine katkısını yadsımaları,” eleştirilmektedir.

Cevap D.

Örnek

Sanatçı vardır, kelimeleri sözlükteki anlamlarıyla kullanır; yalın, özlü bir anlatımdır bu. Ancak bir de yazar vardır ki; dili eğer, büker, kelimelere yeni anlamlar kazandırır, anlatım olanaklarını iyice genişletir. Çoğumuz için yüzlerce olan kelime sayısı, onun için binlerce belki de on binlercedir. İşte gerçek sanatçı da budur.


Bu parçaya göre “gerçek sanatçının” en belirgin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?


  1. Özlü bir anlatıma sahip olmak

  2. Sözcükleri, yabancısıyla birlikte kullanmak

  3. Klasik sayılabilecek nitelikte eserler yazmak

  4. Geniş bir sözcük dağarcığıyla kendine yer edinmek

  5. Sözcükleri mecaz anlamlarıyla da kullanarak, anlatımı güçlendirmek



Çözüm

Parçaya göre gerçek sanatçının en belirgin özelliği “dili eğer, büker, kelimelere yeni anlamlar kazandırır, anlatım olanaklarını iyice genişletir” sözünden “sözcükleri mecaz anlamlarıyla da kullanarak, anlatımı güçlendirmek” ibaresini çıkarabiliriz.

Cevap E

Örnek

Sanat yapıtlarının büyüklüğü, gerçekliği alıcısını, izleyicisini, okuyucusunu değiştirmesindendir. Bir şiiri, bir romanı okumuş olan, bir resme bakmış olan insan o şiirden, romandan, müzikten ve resimden önceki insan değilse, artık bu yapıtlar sanat yapıtı olmaya hak kazanmış, kendilerinden beklenen görevi yerine getirmiş sayılırlar.


Bu parçaya göre bir eserin, sanat yapıtı olarak kabul edilmesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
A) Sağlam bir dille yazılmış olmasına

B) Büyük bir okur kitlesine ulaşmasına

C) Okurda mutlak bir değişim sağlamasına

D) Okuyucusuna farklılığını hissettirmesine

E) Konusunun gerçek yaşamdan alınmasına
Çözüm

Parçayı incelediğimizde bir eserin sanat yapıtı olarak kabul edilmesinde “Sanat yapıtlarının büyüklüğü, gerçekliği alıcısını, izleyicisini, okuyucusunu değiştirmesindendir.” ibaresi ile “Bir şiiri, bir romanı okumuş olan, bir resme bakmış olan insan o şiirden, romandan, müzikten ve resimden önceki insan değilse” ibaresi sanat eserinin insanda bir değişim gerçekleştirdiği anlamı çıkmaktadır.

Cevap C
Yardımcı Fikir:

Ana düşünceye aynı doğrultuda olan, ana fikri kuvvetlendirmeye, daha inandırıcı hale getirmeye yarayan fikirlerdir.



* Bu sorular çoğunlukla Olumsuz biçimde sorulur.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?


  • Olumsuz sorularda parçada hiç kelime veya cümle halinde geçmeyen, hiç bahsedilmeyen şık doğru cevaptır.

  • Bu tip sorularda pratik çözüm yolu olarak, en kısa sürede, fazla kafa yormadan yüzde yüz sonuca ulaşmanın tek yolu: “Eleme metodu”dur:

Bir-iki cümle okunup, anlatılan şıkta bulunup elenir. Bazı cümlelerde anlatılan şıkta yer almayabilir. Parçayı cümle cümle okuyup şıklarda anlatılanı elediğimizde, bir şıkta anlatılanın hiç geçmediği görülür. O şık parçayla hiç ilgisi olmayan, parçada kelime veya cümle halinde geçmeyen bir konudan bahsetmiştir ve doğru cevaptır. Bazı parçalarda savunulan düşüncenin zıttı cevap şıklarında verilir ki doğru cevaptır.





DMS 2000

M ÖRNEK 1:

Bir komedide, gülmekle ağlamanın iç içe oluşu, seyirciye gerçek yaşamı yansıtır. Yaşamın içindeki renk tonlarıdır bunlar. Bir komedide rol alan sanatçı iyi komedyense, gerçekten iyi güldürüyorsa , iyi de ağlatır. İşte o zaman ustalığını kanıtlamış olur.



Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine varılamaz?


  1. Yaşamda, üzüntü ve sevinç birbirinden ayrılmaz.

  2. Komedyenin başarısı yaşamı çeşitli yönleriyle yansıtmasındadır.

  3. Komedilerden, sıkıntısı olanlar hoşlanır.

  4. İyi bir komedi, yalnızca gülmeyi amaçlamaz.

  5. Komedyen gerektiğinde hem üzer hem de güldürür.

ÇÖZÜM:

Görüldüğü gibi A,B,D,E şıklarından parçada bahsedilmiştir. Ancak C seçeneğindeki düşünce parçada hiç bahsedilmemiştir.
Cevap: C





KPSS 2005

M ÖRNEK 2:

Genellikle sabah erken kalkıp yazıyorum kitaplarımı. Mutlaka şöyle bir ortamda yazarım, diye bir düşüncem yok. Ama her gün, iki elim kanda bile olsa masanın başına oturuyorum. Çünkü yazmanın en iyi yolu, bir an önce yazmaya başlamak. Sloganım şu: “Düşünme,yaz!” Yazmaya başlayınca düşünce geliyor zaten.



Bu parçada, sözü edilen sanatçının hangi özelliğine değinilmemiştir?

  1. İlginç konular işleme

  2. Daha çok belirli saatlerde yazma

  3. Çalışma koşullarını önemsememe

  4. Yazacaklarını bir an önce kâğıda dökmek isteme

  5. Yazmayı bir tutku haline getirme

ÇÖZÜM:

Parçada geçen “sabah erken kalkıp yazıyorum” sözünden B; “mutlaka şöyle bir ortamda yazarım” sözünden C; “bir an önce yazmaya başlamak” ve “düşünme yaz” sözünden D; “her gün iki elim kanda bile olsa masanın başına oturuyorum” cümlesinden E parçadan çıkarılabilir. Parçada ilginç konuları işlediğinden söz edilmemiştir.

Cevap: A





KPSS 2005

M ÖRNEK 3:

Kanımca ülkemizdeki çocuk kitabı yazarlarının büyük çoğunluğu başarılı. Günlük hayatla ilgili eğitici öykülerden tutun da tarihe, doğaya ilişkin ya da ansiklopedik bilgilerle donatılmış çocuk kitaplarının çizimleri ve sunumları da çarpıcı ve göz alıcı; çocukların ilgisini canlı tutacak nitelikte. Bir çocuk kitabında çizimler ve renkler neredeyse kitabın içeriği kadar önemlidir. Çünkü ilk bakışta çocuğun ilgisini bunlar çeker; çocuk önce bakar, sonra okur. Bütün bunlar göz önüne alındığında bizdeki çocuk kitaplarının başarılı olduğunu söyleyebiliriz.



Bu parçada, ülkemizdeki çocuk kitaplarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

  1. Yaşama ilişkin yol gösterdiğine

  2. Çeşitli konularda aydınlatıcı olduğuna

  3. Etkileyici bir yönünün bulunduğuna

  4. İçeriğinin tek boyutlu olduğuna

  5. Şekilleri ve renkleriyle ilgi çektiğine

ÇÖZÜM:

Parçadaki “Günlük hayattan tutun da tarihe, doğaya ilişkin ya da ansiklopedik bilgilerle donatılmış…” sözünden A ve B; “ çocukların ilgisini canlı tutacak nitelikte” C; “çizimler ve renkler neredeyse kitabın içeriği kadar önemli ve bu öneme de dikkat edildiğine göre E’yi çıkarabiliriz. Ancak içeriğinin tek boyutlu olduğuna dair bir ifadeyi parçadan çıkaramıyoruz.

Cevap: D



Örnek

Bu yazarın denemelerindeki bilgiler, öyle uyduruk şeyler değildir. Bir denemeyi yazmadan önce bir yığın kitabın tozlu sayfaları arasına girdiğini ve oradan kendisi için gerekli olanları çekip çıkardığını biliyoruz. Bir denemenin hazırlığı aylarca, bazen yıllarca sürebilir. Evet, o ne bilim adamı, ne araştırmacıdır; ama denemesini yazmadan önce de bir bilim adamı, bir araştırmacı gibi çalışır. Sağladığı bilgileri ise diğerlerinin yöntemiyle değil de kendi yöntemiyle sunar okurlarına.


Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?


  1. Sanatçı hangi türlerde eser yazmıştır?

  2. Bir denemenin yazılması ne kadar zaman alır?

  3. Denemeci elde ettiği bilgileri, hangi yöntemle anlatır?

  4. Yazar, denemelerini yazmadan önce hazırlık yapar mı?

  5. Yazar, deneme yazmak için kaynaklardan yararlanır mı?


Çözüm

Parçadaki “yazarın denemelerindeki bilgiler…” sözüyle A; “Bir denemenin hazırlığı aylarca, bazen yıllarca sürebilir.” sözüyle B; “denemesini yazmadan önce de bir bilim adamı, bir araştırmacı gibi çalışır.” sözüyle D; “Sağladığı bilgileri ise diğerlerinin yöntemiyle değil de kendi yöntemiyle sunar okurlarına.” sözüyle de E’yi çıkarabiliriz. Fakat denemecinin elde ettiği bilgileri hangi yöntemle anlattığına dair bir şey ifade edilmiyor.

Cevap C
Örnek

Dramatik şiir, insan yaşamının dış ve iç yönlerini, belirli karakterlere aktararak öyküleyen, daha doğrusu eyleme dönüştürerek veren dilsel ürünlerdir. Bir bakıma çağdaş tiyatronun, romanın işlevini üstlenmiştir o dönemde. Ağlatı ve güldürü gibi iki ana biçimi vardır. Tüm eski çağ boyunca dramatik şiir insanın, insan ve doğaüstü güçlerle olan çatışmalarını yansıtır. Kuşkusuz konular da yansıtım biçimi de tarihsel akış içinde değişir. Özellikle 15. ve 18. yüzyıllar arasında güldürüler dramatik şiirin bağlamından çıkmış, düzyazıya dönüşmüştür. Daha sonraki yüzyıllarda da aynı durumu ağlatılarda görüyoruz.


Bu parçada dramatik şiirlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bir dil ürünü olduğuna

B) En çok okunan şiir türü olduğuna

C) Roman ve tiyatro görevi gördüğüne

D) İnsanın çatışmalarını konu edindiğine

E) Anlatımın ve içeriğin zamanla değiştiğine
Çözüm

Seçenekler baktığımızda; “insan yaşamının dış ve iç yönlerini, belirli karakterlere aktararak öyküleyen, daha doğrusu eyleme dönüştürerek veren dilsel ürünlerdir.” sözünden A; “Bir bakıma çağdaş tiyatronun, romanın işlevini üstlenmiştir.” sözünden C; “insan ve doğaüstü güçlerle olan çatışmalarını yansıtır.” sözünden D; “konular da yansıtım biçimi de tarihsel akış içinde değişir” sözüyle de E seçeneğini çıkarabiliriz. Ancak en çok okunan şiir olduğuna dair bir ifadeyi parçadan çıkaramıyoruz.

Cevap B
Örnek

Bence, denemelerin başlıca iki konusu politika ve duygudur. Bir kere benim belli başlı temalarım var. Sanat sevgisi, kitap okuma sevgisi uyandırmaya çalışıyorum okurlarda. Bu tabii hem yazarın içinden gelen bir sevgidir, hem de karşısındakinde görmek istediği sevgiyi ortaya koymaktadır. Sözgelimi, çiçek sevgisinden söz etmişimdir, doğa güzelliğinden. Bu konulara dönüp dönüp gelirim. Bunlar sanırım duygunun aşağı gradolarını değil, yüksek gradolarını gösteren bir şey. Bir denememde kayıklarla okyanusları tek başlarına aşan insanları anlattım. Birçok denememde zorbaları, diktatörleri, kral ve padişahların insanlara yaptıkları zulmü göstermeye çalışıyorum. Bütün bunları anlatırken kendimi büyük bir coşku içinde hissediyorum.


Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazarın, eserlerinin konularından biri değildir?
A) Okyanus yolcuları

B) Deneme türünün önemi

C) Sanat ve okuma sevgisi

D) Devlet büyüklerinin işkenceleri

E) Tabiat güzelliği ve çiçek sevgisi
Çözüm

Parça incelendiğinde; “kayıklarla okyanusları tek başlarına aşan insanları anlattım.” İfadesiyle A seçeneği; “sanat sevgisi, kitap okuma sevgisi” İfadesiyle C seçeneğine; “Birçok denememde zorbaları, diktatörleri, kral ve padişahların insanlara yaptıkları zulmü göstermeye çalışıyorum.” İfadesiyle D seçeneği; “çiçek sevgisinden söz etmişimdir, doğa güzelliğinden” ifadesiyle E seçeneği çıkarılabilir. Parçada “deneme türünün önemi” ile ilgili hiçbir şey bahsedilmemiştir.

Cevap B
Başlık:

Parçada geçen ana fikrin, işlenen konunun en kısa yalın ve açık bir şekilde söylenmesidir. Bir yazının ne ile ilgili olduğunu belirten bir veya birkaç kelimelik isimlendirmelere başlık denir.


- Konu ve ana düşüncele doğrudan ilgilidir.

- Özlü bir ifadedir. Etkileyicidir.

- Bir veya iki kelimedir.


M SORU:

Sözü uzatmak, büyütmek, dallandırmak, gereksiz kelimelerle doldurmak yoktur onda . Ne diyecekse, en açık , en doğru biçimde söyler. Ama bu sözler bir araya geldi mi bir derinlik , bir anlam çoğalması, üzerinde uzun uzun durmak, incelemek , düşünmek gerekliliği yaratır.



Bu paragrafı geliştiren ve sürdüren bir yazı için aşağıdakilerden hangisi en uygun başlık olur?

  1. Özlü Anlatım

  2. Kısa Yazmanın Yararları

  3. Düşüncede Açıklık
  4. Yalınlığa Giden Yol


  5. Anlam Bütünlüğü

ÇÖZÜM:

Yalınlık” sadeliktir. “Anlam bütünlüğü” aynı konudan bahsetmektir. “Özlü Anlatım” az sözle çok şey ifade etmektir. “Parçada neden bahsedilmiştir?” sorusunu sorduğumuzda.

Cevap: A



Örnek

Kuşlar da pek gelmiyor artık. Belki birkaç seneye kadar nesilleri de tükenecek. Kuşlardan sonra şimdi de milletin yeşilliğine musallat oldular. Kuşları boğdular yeşillikleri söktüler, şehir beton yığınları içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım! Günün birinde, gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde, yol kenarında yeşillik ve toprak göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama size üzülüyorum çocuklar.



Bu parçanın düşünce örgüsüne göre, aşağıdakilerden hangisi anlatılan konunun başlığı olmaya en uygundur?

A) Kuşların Ölümü B) Gelişen Dünya C) Çamurlu Yollar D) Yok Edilen Güzellik E) Değişen Dünya


Çözüm

Bu paragrafta neden söz edilmektedir? Sorusu bize paragrafın konusunu verir. Parçayı incelediğimizde “var olan güzelliklerin yok olmaya doğru gittiği” ifade ediliyor. O halde parçanın başlığı “Yok Edilen Güzellik” biçiminde olmalıdır.


Paragraf Soruların Çözerken Dikkat Edilecek Hususlar:

  1. Önce soru cümlesini okuyun.

  2. Soru cümlesinin olumsuz olup olmadığına dikkat edin.

  3. Parçayı oluşturan bütün cümleleri anlamadan geçmeyin.

  4. Aktif okuyun. Yani, parçayı yüzeysel değil, sözcüklerin ve cümlelerin derinine nüfüz ederek okuyun.

  5. Gözlerinizle okuyun, dudaklarınızı hatta dilinizi kıpırdatmayın.

  6. Anlamadığınızı hissettiğinizde yavaşlayın.

  7. Soru çözerken dikkatinizi dağıtacak şeylerden kaçının (kalem çevirmek, parmak çıtlatmak, volkmen dinlemek…)

  8. Paniklemeyin. Kendine güvenen paniklemez. Panik dikkati; yani anlamayı engeller.

  9. Paragraf sorularını çözmek için çok okuyun, sözcük hazinenizi zenginleştirin.

  10. Soru çözerken hassas olmayın. En küçük sese dahi kulak kabartıp dikkatinizi dağıtmayın.

  11. Uzun süreli okuma çalışmaları yapın.

  12. KPSS paragraf sorularını mutlaka çözün.


Yüklə 182,4 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin