1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI


Tape NO: 6773 ; 15.02.2008 18:57 Kemal AYDIN’la



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə1990/2079
tarix09.01.2022
ölçüsü14,92 Mb.
#92512
1   ...   1986   1987   1988   1989   1990   1991   1992   1993   ...   2079
Tape NO: 6773 ; 15.02.2008 18:57 Kemal AYDIN’la yapmış olduğu görüşme sorulduğunda;

Kemal Aydın ile birçok konuyu paylaştığını, Bu nedenle MİT’e giderkende bu konuyla ilgili haber verdiğini, Kemal AYDIN’ın MİT’i yabancıların yönettiğini düşündüğünden görüşme içeriğindeki ifadeleri kullandığını, Mehmet Ali Komutanın ise Kemal AYDIN’ın yanına gelen yeni karacı pilot teğmen olduğunu, soyismini hatırlamadığını,



Tape NO: 6774 ; 19.02.2008 10:41 de Kemal AYDIN ile yapmış olduğu görüşme sorulunca; Görüşmede bahsi geçen kişinin avukatı olan Hakan ERDEM olduğunu, Kemal AYDIN’ın MİT’in emperyalist güçlerin elinde bulunduğunu düşündüğü için MİT’ le yaptığı görüşme hakkında kendisinden bilgi istediğini,

19.02.2008 günü saat 14.48’de Volkan…? ile yaptığı görüşmede; “Volkan paşam nasılsınız ....” “…Bakanlık toplantıyı iptal edince kaldı ama bu cuma günü gelebilirim yine de bir ortalığa bakıyorum bakanlıkta bir ziyaret yapmam gerekecek” “Biraz müdahale edeyim diye yeni kanun yazılıyor çünkü onun için biraz müdahale edeyim diye uğrayacam oraya bu cuma veya önümüzdeki hafta gelicem paşam gelince de sizi arayacam” “Ben bilgi vereyim dedim çünkü” dediği, Volkan’ın “Sağol bende seni arayacaktım bu genel kurul ne zaman hocam genel kurula şimdi yönetim kurulu kararı çıkarıcaz da biz” dediği hatırlatılıp sorulduğunda;

Görüştüğü kişinin emekli general Volkan KAPLAMA olduğunu, ATİ Şirketinin ortağı olan Türk Tıpsan şirketinin genel müdürüdür ve bir dönemde ATİ’nin genel müdürlüğünü yaptığını, görüşmede geçen konunun şirket genel kurul toplantısı olduğunu,


Savcılık beyanında;

Karadeniz Teknik Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalında profesör olarak görev yaptığını, Mesleği gereği yurtdışına çok sık giriş çıkış yaptığını, Avrupa ülkelerine, İtalya İspanya, Almanya ve Hollanda ile yılda bir defa da ABD'ye San Francisco’ya bilimsel toplantılar için gidip geldiğini,

Karadeniz Teknik Üniversitesinin ATİ (gelecek) isimli kök hücre proje koordinatörü ve ATİ şirketinin genel müdürü olduğunu,

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden sadece Sevgi Erenerol, Durmuş Ali Özoğlu, Kemal Aydın ve Neriman Aydın'ı tanıdığını,

Şüphelilerden Sevgi Erenerol'u, 2006 yılı Eylül ayındaki Dinler ve Kök Hücre isimli bir kongreye davet etmek için Kemal Aydın'ın kardeşi Mevlüt Aydın'ın Ankara Beşevler tarafındaki bürosunda Kemal Aydın'ın yanında gördüğünü, burada kendisi ile tanıştığını, kendisini kongreye davet ettiğini, Sevgi Erenerol’un geleceğini söyledi, ancak kongre tarihine 10 gün kala gelmekten vazgeçtiğini, Kemal Aydın'a Sevgi Erenerol’un niçin programı iptal etiğini sorduğunda kendisinin emperyalist güçlerin, Amerikan’ın adamı olduğunu düşündüğü için gelemeyeceğini söylediğini, bunun dışında herhangi bir irtibatı ve görüşmesi olmadığını,

Şüphelilerden Durmuş Ali Özoğlu ile yaklaşık son 3-6 ay arasında Seğmen otelde kaldığı sırada Kemal Aydın ile yanına geldiklerinde tanıdığını, kendisini yayın evi sahibi Ali Özoğul olarak tanıttığını, yanında Hatice Bahtiyar isimli bir bayanın olduğunu, bu bayanın ne iş yaptığını bilmediğini, sekreteri olabileceğini, o gün Kemal Aydın ile buluşmalarının sebebinin kendisinin avukatı olan Hakan Erdem'in Kemal Aydın ile arasının bozuk olması nedeniyle kendilerini barıştırmak olduğunu, ancak Hakan’ın buluşmaya gelmediği için bu barışmanın gerçekleşmediğini, Kemal Aydın'ın tanıdığı, çok sevdiği dostu olarak Ali Özoğul'u tanıdığını, Karadeniz Teknik Üniversitesinin ATİ (gelecek) isimli kök hücre proje koordinatörü ve şirketin genel müdürü olduğunu, Ali Özoğlu, kendisini yayın evi sahibi olarak tanıttığı için şirketin antetli kağıtlarını ve matbu evraklarını bastırmak için kendisinden fiyat aldığını, ancak anlaşma sağlayamadıklarını, ülke meseleleri üzerine konuştuklarını, ülkenin kötüye gidişi ile ilgili konular görüşüldüğünü, Kemal Aydın’ın 1980 yılından beri sürekli emperyalizmin Türkiye'de bütün kurumlara hakim olduğu ve bu hakimiyetin insanları bilinçlendirmekle kurtulabileceklerini söylediğini, orada da ülke meseleleri üzerine konuşulduğunu, bunun dışında herhangi bir irtibatı ve görüşmeleri olmadığını,

Şüphelilerden Kemal Aydın ile 1980 yılından beri tanıdığını, her geçen yıl biraz daha sık, özellikle okulunu bitirdikten sonra daha sık görüşmeye başladığı, Ayda en az bir kez görüştüğünü, baba dostu olduğunu, babasının eski MHP'nin kuruluşunda yer alan ve etkin faaliyetlerde bulunmuş bir tıp doktoru olduğunu, dolayısıyla Kemal Aydın’ın da onun yanında yetişen gençlerden olduğunu, kendisinin bir dönem Baki Tuğ'un danışmanlığını yaptığını, daha sonra onunla da anlaşamadığını, Kızılay emekli müfettişi olduğunu, bütün Türkiye'yi dolaştığını, insanların bilinçlendirilmesi gerektiğini, aksi takdirde emperyalizmin oyuncağı olacağını herkese anlattığını, baba dostu olduğu için kendisini kıramadığını, çok sevdiği bir büyüğü olduğunu,

Şüphelilerden Neriman Aydın’ın ise Kemal Aydın'ın kardeşi olduğunu, Ziraat Bankasında memur olarak çalıştığını, Kemal Aydın ile birlikte aynı görüşleri paylaştığını, toplumsalhaber.com isimli sitede yazılar yazdığını, Ankara’ya her gittiğinde kendisiyle görüştüğünü,

Soruşturma kapsamında şüphelilerden ele geçirilen Ergenekon, Lobi, Devletin Yeniden Yapılanması üzerine Öneriler, Mafya, Panzehir, 21.Yüzyılda Casusluk, NBC Silahları Üretim Analizi, Ulusal Medya 2001, Kanal 6 Analiz, Televizyon Analiz, Dergi, Security AŞ, Protokol AŞ, Birleşik Komin, Özel Güvenlik Şirketi, Gladyo Sanatçılar, MİT, Medya Ajan Gazeteciler, Kemalist Hareket, Dinamik Ulusal Güç Birliği, Dinamik Anti/tez isimli dokümanlar ve içerikleri okunup kendisine sorulduğunda;

Gözaltına alınıncaya kadar Ergenekon operasyonunun bir tertipten ibaret olduğunu düşünen kişilerden olduğunu, örgütün dokümanları ve eylemleri ile ilgili bilgi aldıktan sonra ciddi bir örgütlenme olduğunu anladığını, kendisinin bir bilim adamı olduğunu, kendi dalında dünyada bir yer edinmeye çalıştığını, araştırmaları nedeniyle dünyada 2. olan Paul Erlich ödülüne aday gösterildiğini, kök hücre üzerine ciddi çalışmalar yaptığını, herhangi bir örgütle veya başka bir oluşumla uğraşacak kadar vakti olmadığını, bu davanın içinde yer almasının nedeninin Kemal Aydın ile yapmış olduğu telefon görüşmeleri olduğunu, ancak bundan 5-10 yıl önce de Kemal Aydın’ın aynı şeyleri kendisine telefonda söylediğini, terörle hiçbir ilgisinin olmadığını, anılan dokümanları ilk defa Emniyette duyduğunu,




Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1986   1987   1988   1989   1990   1991   1992   1993   ...   2079




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin