Şüpheli Savcılık İfadesinde özetle:
“…Taksicinin çocuklara Hizbut Tahrir dergisi verip çocukları konferansa çağırmış olduğunu, kendisinin de onların gitmesini söylediğini, ama Kemal amcaları sakıncalı olur deyip göndermediğini, Hizbüt Tahrir kitabının evinden ele geçirildiğini…, bu kitabı taksicinin Mehmet Ali Çelebi'ye vermiş olduğunu, onun da eve getirdiğini, bu kitaba hiç dokunmadığını, bu kitap hakkında toplatma kararı olduğunu bilmediğini, Hizbut Tahrir ile ilgili şifreli beyanlar içeren toplantılardan bahseden dokümanın da Mehmet Ali Çelebi'ye taksici tarafından verilen doküman olduğunu, kendisinin CD’leri görmediğini, kalabalık ortamda izlenmesini taksicinin yazmış olduğunu, bilgisayarında ele geçen Hizbut Tahrir üyesi olan kişilerin listesini kendisinin yüklemediğini Mehmet Ali Çelebi’nin yüklemiş olabileceğini, kendisinin Hizbut Tahrir örgütü ile herhangi bir ilgisinin olmadığını,” beyan etmiştir.
HİZ-UT TAHRİR TERÖR ÖRGÜTÜ İLE ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BAĞLANTISI:
Yüksek Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre terör örgütü olduğu sabit olan Hizb-ut Tahrir terör örgütü ile Ergenekon terör örgütünü arasındaki tespit edilebilen bağlantılar aşağıda açıklanmıştır.
Toplanan delillere göre; Ergenekon terör örgütü mensuplarından Kemal AYDIN’ın muvazzaf subay olan Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU ile bir araya gelerek toplantılar düzenlediği anlaşılmıştır.
M. Ali ÇELEBİ ile Selefi-Vehhabi görüşe mensup olduğu anlaşılan Kurtça BEKTAŞ ve Süleyman SOLMAZ’ın irtibatlı oldukları, şahısların her hafta arkadaş çevrelerinde düzenlenen sohbetlere katıldıkları, SOLMAZ’ın çevresine; “cihat amacıyla Filistin’e gitmeyi düşündüğünü ve kendisine eniştesinin (Mahmut Oğuz KAZANCI) tanıdıklarının yardım ettiğini” beyan ettiği,
Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin şüpheli Süleyman SOLMAZ ile irtibata geçtiği, bu şahıstan Hizb-ut tahrir le ilgili kitap, dergi ve CD aldığı, daha sonra bu dokümanların şüpheli Neriman AYDIN’ın evinde yapılan aramalarda ele geçirildiği anlaşılmıştır. Mehmet Ali ÇELEBİ’nin, Süleyman SOLMAZ ile olan irtibatı sırasında kendisini başka isimle tanıttığı, askeri personel olduğunu söylemediği ve muhasebeci olduğunu anlattığı tespit edilmiş olup, bu şahısla görüşmeler yaptığı ve toplantılar yapmak üzere sürekli telefonlaştıkları anlaşılmıştır.
Şüpheli Mahmut OĞUZ’un, 02.09.2005 tarihinde Fatih Cami avlusunda Cuma namazı çıkışında Hizb-ut tahrir örgütü tarafından düzenlenen gösteriye katıldığı tespit edilmiş ve bu konuya ilişkin fotoğraf ve tutanak dosyaya eklenmiştir
Şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde bulunan belgeler arasındaki bir not kağıdında; “Hizbuttahrir” yazdığı, bunun altında da, “Süleyman” “Ulus kiler çarşı girişindeki Türkcell telefoncu Rıza arkadaşı”, “Keçiören sanatoryum konuşma yerleri”, “Her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı”, “Aşama aşama hazırlık” ,“Senin bu kitaba geçmen için altı ayın var”, “Bu iş için hiçbir şey talep etmeyen hocalarımız var”, “CD ler kalabalık ortamda izleyin”, “Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar, 11 numara 7 numara gibi” şeklinde yazılar olduğu görülmüştür. Not kağıdı Süleyman SOLMAZ’a sorulduğunda, kendisine ait olmadığını, ancak notta geçen bilgileri Mehmet Ali ÇELEBİ ye verdiğini beyan etmiştir.
Neriman AYDIN’ın İkametinde yapılan aramada (3) adet üzerinde yazar ismi yazmayan, “HİZB-UT HAHRİR’İN YOLA CIKIŞI” “HİTB-UT HARRİR” “SÜNNET KUR’AN GİBİ, TEFEKKÜR, SİYASET VE TEŞRİ İÇİN KAYNAKTIR” İSİMLİ HİZB-UT TAHRİR örgütü ile ilgili kitaplar bulunmuştur.
Şüpheliler Kemal Aydın ile Durmuş Ali Özoğlu’nun yaptıkları görüşmede, Kemal'in " Benim Özel Kuvvetlerim, Hizbuttahrir’in belgelerini falanı filanı topladı yalla…taksici şoförle konuşurken Hizbuttahrirci olduğunu anladı, telefonunu aldı ondan o bizim çiroz…Ondan sonra o Noyan’la birlikte Cumartesi Pazar kayda aldılar resimlerini çektiler adamın” dediği, Durmuş Ali’nin "Mehmet Ali mi becerdi bu işi" dediği, Kemal'in de "He Mehmet Ali, abi ben sana söyliyim o çocuk valla geleceğin genelkurmayı" dediği
Ergenekon terör örgütü hakkında yürütülen soruşturma kapsamında; 18.09.2008 tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ, Noyan ÇALIKUŞU , Süleyman SOLMAZ, Rifat YILDIRIM, Kurtça BEKTAŞ, Rıza DEMİR, Mahmut OĞUZ ve Mahmut Oğuz KAZANCI yakalanmış, Mahmut Oğuz KAZANCI serbest bırakılmış, Hizb-ut Tahrir ile bağlantılı diğer (5) şahıs ise tutuklanmıştır.
02 Eylül 2005 tarihinde İstanbul Fatih Camii avlusunda Hizbut Tahrir örgüt mensuplarının anayasal düzenin kaldırılarak yerine Raşid-i Hilafet Devletinin kurulmasına yönelik konuşma yaptıkları gösteriye katılan şahıslardan;
-
Mustafa Türker GÜVEN’in sabit telefonunun Ergenekon soruşturmasında tutuklanan soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR’ın cep telefonunda kayıtlı olduğu,
-
Sedat TEMİZ’in GSM telefonunun Emekli Binbaşı sanık Fikret EMEK’in telefonunda kayıtlı olduğu,
-
İsmail GÖRPÜZ, Bayram AKIN, Kirami KÜÇÜKADA, Uğur KANKUR’nın sabit telefonlarının SESAR Başkanı sanık İsmail YILDIZ’dan elde edilen hard disk içerisinde bulunan f rehber 2.xls isimli listede kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Ergenekon Terör Örgütünün amacına ulaşmak için kullandığı yöntemlerinden biri olduğu bilinen, naylon terör örgütleri kurma, mevcut terör örgütlerine sızma, kontrol altında tutma ve amacı doğrultusunda kullanma faaliyetleridir.
Ergenekon terör örgütünün ana dokümanı olan; “ERGENEKON” belgesinin II. Bölümünde “istihbarat örgütleri ve politikalar” başlığı altında:
“TERÖR
21. yüzyılda en önemli sorunlardan birisi de "terör" olacaktır. Terör uluslararası jeo/ekonomik politikanın karıştırılmasında ve temel rol oynayacaktır. Türkiye için terör yalnızca toprak bütünlüğünün ortadan kaldırılabilmesi ve bölgesel istikrarsızlaştırma amaçlı değildir. Türkiye'nin ticaret ortaklarına yönelik terör; de-stabilizasyon yaratacak, böylece Türkiye'nin dış ticaretine büyük darbe vurularak, ticari platformda ticaret hacminin önünün kesilmesi sağlanmaya çalışılacaktır. Bu nedenle terör grupları mutlaka kontrol altında tutulmalı, gereğinde “naylon terör grupları” oluşturularak, terör dünyasına yön verilmeli ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer alınmalıdır.”
Şeklinde terör ile ilgili olarak örgütün stratejisinin yazıldığı görülmüştür.
Ergenekon Terör örgütü davasında sanık olarak yargılanan Fikret Emek’in cep telefonunda Sedat TEMİZ’in İsmail YILDIZ’dan elde edilen hard disk içerisinde bulunan f rehber 2.xls isimli listede İsmail GÖRPÜZ, Bayram AKIN, Kirami KÜÇÜKADA, Uğur KANKUR’nın sabit telefonlarının kayıtlı olduğu görülmüştür.
Ergenekon soruşturma kapsamında elde edilen örgütün yapılanmasına ilişkin belgeler, şahıslardan elde edilen deliller, dosya içeriğinde belirtilen bazı kişilere ait ifadeler, örgütün eylem şekilleri, değerlendirildiğinde ERGENEKON terör örgütünün, Hizb-ut tahrir terör örgütünü kontrol altına alarak yönlendirmeyi amaçladığı tespit edilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |