EROL MÜTERCİMLER, Türkiye'de Özel Harp Dairesi ya da kontrgerilla denilen tanımda altını çizdiğim tanımda yanlışlık yapıyoruz, o nedenle hedefe gidişte hep hata yapılıyor dedim. Sayın (Ferit) İLSEVER de, aynı hatayı sürdürdü. Tanım yanlış. Bakın, Özel Harp Dairesi Silahlı Kuvvetler içerisinde yasayla kurulmuş. Bütçesi belli, ne yapacağı belli olan bir kurumdur. Bu kurum içinde görev alan kişiler bu yasanın dışında hareket edemezler. Ancak bizim sözünü ettiğimiz Ergenekon gibi adına ne derseniz deyin o adla anılan örgütler bu kollardan birisidir. Eylemleri yapan örgütler işte bu kollardır. Bu nedenle merkezle merkez çıkışı birbirine karıştırmayalım. Biz merkezle merkez çıkışı karıştırırsak, işte merkez sapa sağlam kaldı, bu merkezin altındaki asıl mücadele edilmesi gereken kollar yaşamlarını sürdürdü. Çünkü herkes merkezle uğraşıyor. Merkez yasal bir kurumdur. Yasal olduğu sürece hiçbir şey yapma şansınız yok. Bütçesi belli, yasası belli, ne yapacağı belli, kadroları belli. Ama kadronun içinde yer alan bazı kişiler öteki örgütlere girip çıkıyorlar. Onun için Türkiye'de kontrgerilla, gladyo ne ad verirsek verelim, bu örgütlerin ilk eylemi TKP tutuklaması değildir. Çok yanlış. Ilk eylem, Selanik'e atılan bombadır. Neden ilk eylem? Çünkü bu kurum ve kuruluşlar, önce yurtdışında bir eylemde sınanacaklar. TKP tutuklaması içerde ve henüz daha bu gücü kendinde bulup, toplu bir tutuklamaya girişecek konsept geliştirilmemiştir. Bunu ne zaman gerçekleştirdiler? 12 Mart'ta gerçekleştirdiler. Selanik'te bomba atıldı. Toplumun nasıl reaksiyon gösterdiğini gördüler. Ardından 7 Eylül olayı tezgahlandı. ilk eylemler bunlardır. Sayın Ilsever'in altını çizdiği fakat netleştirmediği bir şey var. 1990'larda şekil değişikliğine gittiler. Ergenekon örgütü dağıtıldı. Haydar Saltıkların tasfiyesinden sonra bu örgüt gücünü yitirdi, bu da bir gerçek. Ancak çok önemli yeni bir yapılanma var, Gazi Olayları. Gazi olaylarında şu denendi: Ordunun yerine polis olgusunu koyabilir miyiz? Ancak görüldü ki, Türk polis teşkilatı henüz daha bu anlamda örgütlü eylemleri yürütecek ve sürdürecek güce sahip değil. O nedenle Gazi olaylarına devam edilmedi.” şeklindeki beyanları yanında aynı konu hakkında yazılan ERGENEKON isimli kitap içinde şüphelinin aynı konferansta ERGENEKON örgütüyle alakalı "bunun içinde Subaylar var, emniyetçiler var, profesörler var, gazeteciler var, iş adamları var, sıradan insanlar var ,bu gün çeteler dediğimiz bu küçük birimler varya işte bu birimler ERGENEKON un içindeki birer bölüm birer parça, adını saydığımız kişilerde ERGENEKON adı verilen bu üst örgüt tarafından kullanılan tetikçilerdir.” şeklindeki ,şüpheli Erol MÜRTERCİMLER tarafından kabul edilmiş beyanları , ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN aynı zamanda suç örgütleriyle bağlantısını ortaya koyar niteliktedir.
Bu konuda önceki iddianamenin deliller belirtilmiş olmakla birlikte, aynı konuda bu dosyada mevcut askeri şahısların örgütsel irtibatlarına bakıldığında, hem görevli askeri şahısların hem de emekli olan askeri şahısların irtibatlarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı görülmektedir.