1001 Hadis Işığında İmam Ali



Yüklə 1,94 Mb.
səhifə10/38
tarix07.08.2018
ölçüsü1,94 Mb.
#67829
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   38

İmâm Ali'nin Tahammülü


160- Resulullah (s.a.a): "Ali tahammül açısından insanların en üstünüdür."[1]

161- İbn Abbâs Resulullah'tan (s.a.a) nakletmiştir; buyurdu: "Eğer tahammül bir insan şeklini alsaydı, Ali olurdu."[2]

 

[1]- İhkâkü'l-Hak, c.15, s.410.



[2]- El-Fusûlü'l-Mie, c.4, s.184, Ferâidü's-Simtayn (Hemvînî), c.2, s.68.

İmâm Ali'nin Sabrı


162- Hz. Ali (a.s), hilâfetin elinden alınması ve bu konudaki tavrı hakkında okuduğu meşhur "Şıkşıkıyye" hutbesinin bir bölümünde şöyle buyurmuştur:

"…Düşündüm; kesilmiş elimle hamle mi edeyim; yoksa bu kapkaranlık körlüğe sabır mı edeyim? Hem de öylesine bir körlük ki ihtiyarları tamamıyla yıpratır; çocuğu kocaltır; inanan da Rabbine ulaşıncaya dek bu zulmette zahmet çeker. Gördüm ki sabretmek daha doğru; sabrettim; ettim ama gözümde diken vardı, boğazımda kemik; mirâsımın yağmalandığını görüyordum…"[1]

163- Hz. Ali'den (a.s) nakledilmiştir; Resulullah (s.a.a) buyurdu:

"Ya Ali, insanlar ahirete meyilsizleşip dünyaya yöneldiğinde, miras malını sınır tanımaz bir şekilde yediklerinde ve malı bir yığma tutkusu ve hırsıyla yediklerinde, Allah'ın dinini aldatma vesilesi haline getirdiklerinde ve Allah'ın malını elden ele (haksız yere) dolaştırdıklarında ne yapacaksın?!"

Ben, "Ya Resulallah dedim, onları ve yaptıklarını bırakıp Allah'ın ve Resulü'nün (bana) seçtiğini ve ahiret yurdunu seçerim. Allah'ın meşiyyetiyle sana kavuşuncaya kadar dünya musibetleri ve arzularına karşı sabrederim."

Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) "Doğru söyledin ya Ali" buyurdu ve şöyle dua etti: "Allah'ım, bunları Ali'ye nasip buyur."[2]

 

[1]- Nehcü'l-Belâğa, Hutbe: 3, El-Müsteksâ, C.1, S.393, Zımahşerî (Meşhur Sünni Müfessir), Kitâbu'l-Cemel, S.62, Mecmeü'l-Emsâl, C.1, S.197, (Meydânî)…



[2]- İhkâkü'l-Hak, c.8, s.614.

İmâm Ali'nin Zühdü


164- Kumeysa b. Câbir'den şöyle nakledilmiştir: "Ben dünyada Ali b. Ebî Tâlib'den daha zahit (dünyaya meyilsiz) birisini görmedim!"[1]

165- Resulullah'ın (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

"Ya Ali, Allah seni öyle bir süs ile süslemiştir ki kullar Allah katında ondan daha sevimli olan bir süsle süslenmemiştir; bu süs Allah (azze ve celle) indindeki iyilerin ziyneti olan dünyadaki zühd (dünyaya meyilsizlik)tir. Allah sana öyle bir hal vermiştir ki dünya senden bir şey azaltmaz, sen de dünyadan. Allah sana miskinlerin sevgisini vermiştir; sen onların izleyicilerin olmalarına, onlar da senin İmâmları olmana razı olurlar."[2]

166- Senetli bir şekilde İmâm Muhammed Bâkır (a.s) 'dan şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

"Allah'a yemin olsun ki, Hz. Ali (a.s) köleler gibi yer, köleler gibi otururdu; o, iki gömlek aldığında, onların en güzelini hizmetçisine verir, kendisi öbürünü giyerdi."[3]

167- Yine şöyle rivâyet edilmiştir: "Ali (a.s), yamalı elbise giyerdi ve ayakkabıları hurma lifinden idi."[4]

168- İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) senetli bir şekilde şöyle nakledilmiştir:

"Hz. Ali (a.s), ayakkabının bir tekiyle yürür ve diğerini yamamaya çalışırdı ve bunda bir beis görmezdi."[5]

169- Yine şöyle rivâyet edilmiştir: "Hz. Ali'nin (a.s) kendisi elbisesini yamardı ve şöyle buyururdu: 'Yamalı elbise giymek, kalbe huşu verir ve müminin onu izlemesine yol açar."[6]

170- Hz. Emirü'l-Müminin Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir:

"Allah beni yaratıklarına İmâm olarak tayin etmiş ve bana kendimi, yememi, içmemi ve elbisemi insanların zayıflarına uygun bir şekilde uyarlamamı farz kılmıştır ki fakir benim fakirliğime uysun ve zengini zenginliği azdırmasın."[7]

171- Senetli bir şekilde Zeyd b. Hasan'dan şöyle nakledilmiştir; İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) duydum ki şöyle buyuruyordu:

"Emirü'l-Müminin (a.s), yemeği Resulullah'a (s.a.a) en çok benzeyen kimseydi; onun kendisi ekmek, sirke ve zeytin yağı yerdi; ama insanlara ekmek ve et yedirirdi."[8]

 

[1]- Keşfü'l-Ğumme, c.1, s.165.



[2]- İhkâkü'l-Hak, c.4, s.490, Keşfü'l-Yakin, s.85, El-Meheccetü'l-Beyzâ, c.4, s.190, Keşfü'l-Ğumme, c.1, s.170 (az farkla).

[3]- El-Emâlî (Şeyh Sadûk), s.232, Ravzatü'l-Muttakîn, c.13, s.262 (az farkla).

[4]- İhkâkü'l-Hak, c.8, s.301.

[5]- El-Kâfî, c.6, s.477.

[6]- İhkâkü'l-Hak, c.8, s.303.

[7]- Hilyetü'l-Evliyâ, c.1, s.340.

[8]- El-Kâfî, c.6, s.331.

İmâm Ali'ye Göre Dünya


172- Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir:

"Sizin dünyanız benim yanımda, cüzamlı bir kimsenin elinde bulunan bir domuz kemiğinden farksızdır!"[1]

173- Yine Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir:

"Ey dünya, ey dünya, kendini bana mı sunuyorsun? Ya da bana mı hevesleniyorsun? Zamanın asla gelip çatmasın. Heyhat! Benden başkasını aldatmaya çalış; benim sana ihtiyacım yok! Hiç şüphesiz ben seni dönüşü olmayan üç talakla boşamışım."

Şu şiir de İmâm'dan (a.s) nakledilmiştir: "Dünyayı üç talakla boşa. Ondan başka bir eş seç kendine. Dünya kötü bir eştir; peşinden geleni kim olursa olsun umursamaz."[2]

174- Abdullah b. Abbâs'tan şöyle nakledilmiştir:

"Zîkâr bölgesinde Emirü'l-Müminin'in (a.s) yanına vardım; İmâm (a.s) ayakkabısını yamıyordu. Bana 'Bu ayakkabının sence değeri nedir?' diye sordu. Ben, 'Onun bir değeri yoktur' dediğimde, şöyle buyurdu: 'Vallahi bu, size emirlik yapmaktan daha değerlidir benim için. Bir hakkı ayakta tutar veya bir batılı defedersem, o başka!..."[3]

 

[1]- Gurerü'l-Hikem, s.582.



[2]- Menâkıb-u Âl-i Ebî Tâlib, c.2, s.102.

[3]- Nehcü'l-Belâğa, Hutbe: 33, Tezkiretü'l-Havâs, s.110 (az farkla).



İmâm Ali'nin Kılıcını Satmaya Mecbur Kalışı


175- Ebû Hayyân Teymî babasından şöyle nakletmiştir:

"Ali b. Ebî Tâlib'in minber üzerinde şöyle buyurduğunu duydum: 'Benim şu kılıcımı kim benden satın almak ister? Eğer bir gömleğin parasına sahip olsaydım, onu satmazdım.' Adamın birisi ayağa kalkarak 'O hâlde bir gömleğin parasını size borç verelim' dedi. Ravî diyor ki Abdürrezzâk dedi ki: O sıralar Şam'ın dışında bütün (İslam) dünyası Ali'nin elindeydi!"[1]

176- Mecmeü't-Teymî'den senetli bir şekilde şöyle nakledilmiştir:

"Ali b. Ebî Tâlib, kılıcı elinde pazara çıktı ve şöyle seslendi: "Kim bu kılıcı benden satın alabilir? Eğer bir gömlek alabileceğim dört dirhemim olsaydı, onu satmazdım!"[2]

 

[1]- Fezâilü'l-Hamse, c.3, s.3, İhkâkü'l-Hak, c.8, s.251, El-İstîâb, c.3, s.1114, El-İmâm Ali, c.3, s.237 (az farkla).



[2]- İhkâkü'l-Hak, c.8, s.252.


Yüklə 1,94 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin