12 Haziran 2011 Genel Seçimleri secim beyannamesi



Yüklə 1,19 Mb.
səhifə17/22
tarix30.07.2018
ölçüsü1,19 Mb.
#64186
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22

Hac kontenjanından yararlanma hakkı veriyoruz.

Yardıma, bakıma ve korunmaya ihtiyaç duyan şehitlerimizin eş, çocuk, anne ve babalarına; SHÇEK'e bağlı çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, kreş ve gündüz bakım evleri, huzur evleri, bakım ve rehabilitasyon merkezleri, kadın misafirhaneleri, yaşlı danışma merkezlerinde öncelik tanıyoruz.

Geçen süreçte her türlü anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulan şehitlerimizin dul ve yetimleri ile gazilerimizin her türlü sağlık, rehabilitasyon, eğitim, bakım, insanca yaşayabilmek için gelir ve öncelikli olarak iş ve meslek sahibi olmaları ve kendilerini asla kimsesiz ve hamisiz hissetmemelerini temin etmek vicdan ve namus borcumuzdur. Tüm bu konularda yapılması gereken her şey eksiksiz olarak yapılacaktır.

Vakıflar

Uygarlığımızın eşsiz yönlerinden birisi çok güçlü bir vakıf geleneğine sahip olmasıdır. Diğergamlık, başkalarını düşünmek, gözetmek, insanların hizmetine gönüllü olarak koşmak, varlığını toplumun geleceğine adamak çok önemli erdemlerimizdir. Dolayısıyla vakıflar, geçmişimizi bugüne taşıyan can damarlarımızdır.

Vakıflar, aynı zamanda bugünümüzü geleceğe bağlayan en önemli köprülerdir. Çağdaş sivil toplumun önemli aktörlerinden birisi de vakıflardır.

Yani vakıflar sadece tarih ile ilgili değildir, toplumun bugünü ve geleceği ile de ilgilidir.

İktidarımız tarihi vakıflarımızı ve vakıf eserlerimizi yaşatmak yolunda dev hizmetler yaptı. Fakat bugünkü vakıfların da önünü açarak devletin dışında da sivil aktörlerin toplumsal hizmetlerinin desteklenmesine

büyük katkılar yapmıştır.

AK Parti iktidarı, vakıf yoluyla kurulan ata yâdigârı vakıf kültür varlıklarının bakım, onarım ve restorasyonunu büyük bir itina ile yürütmüştür. 1996- 2002 yılları arasında 56 eser onarılmış iken, 2003- 2010 yılları arasında 3484 adet eserin restorasyon çalışmalarını yaptık. Yani onarılan eser sayısını 8,5 yıl içinde 70 kat artırdık. Bunun için yaklaşık 1 milyar TL harcama gerçekleştirdik.

Hazine'den hiçbir katkı almadan her yıl gelirinin yaklaşık % 50'sini yatırıma ayıran Vakıflar Genel Müdürlüğünün bütçesini, geçmiş yıllara oranla katlayarak artırdık. Kurumun 2003 yılı bütçesi 44 milyon TL iken, 2011 yılı bütçesi 401 milyon TL olarak öngörülmüştür. Yani 10 kat artmıştır.

Son yıllarda çağdaş yönetim teknikleri uygulayarak insanlığa çok çeşitli kültür ve medeniyet eserleri kazandırdık.

Bugüne kadar projelerinin dahi çizilmesine cesaret edilemeyen şaheser nitelikteki Süleymaniye, Üsküdar Selimiye, Yeni Camii Hünkâr Kasrı, Yenikapı Mevlevihanesi gibi eserlerin ve yurdumuzun dört köşesindeki han ve kervansarayların onarımları tamamlanmıştır.

Öte yandan ata yâdigârı vakıf gayrimenkuller, yapılan bu çalışmalar sonucunda yıllarca kaldığı sahipsiz ve atıl durumdan kurtarılarak değerlendirilmiştir.

Böylece 2003 ve 2010 yılları arasında gerçekleştirilen toplam 1 milyar 750 milyon TL yatırımla 60 bin

kişiye istihdam sağlanmış ve toplam 450 milyon TL kira geliri elde edilmiştir. Özel sektör imkânlarının seferber edilerek gerçekleştirilen sözkonusu yatırımlarda Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesinden hiçbir harcama yapılmamıştır.

Vakıflar İçin 2023 Hedeflerimiz

Biz, vakıfları diğer STK'larla birlikte 3. sektör olarak görüyoruz. Devlet ve özel sektör yatırım ve çabalarının yan ısı ra, 3. sektörün de olması gerektiği gibi devreye

117

girmesi milli güç potansiyelimizin tam olarak kullanılması anlamına gelir.



Başta eğitim ve sağlık olmak üzere diğer sosyal alanlarda vakıfların daha aktif ve etkin olması için gereken altyapı hazırlanmıştır. 2023'e doğru olan süreç tam anlamıyla bir hamle ve sıçrama dönemi olacaktır.

Vakıf eserlerimizi atıl bırakıp, sonuçta elden çıkmaları yerine, onları vakıf kavramına uygun olarak koruyarak kullanma anlayışını esas alıyoruz.

AK Parti olarak, vakıf mirasının korunması ve yaşatılması, vakıf anlayışının geliştirilmesi ve yarınımızın teminatı olan gençlere bu anlayışın kazandırılması için büyük bir gayret ve özveri içerisinde çalışacağız.

Yurdumuzun her yanındaki dev eserlerden yaklaşık 10 bin kültür varlığının tamamının restorasyonunu aslına uygun olarak tamamlamayı ve projesi çizilmemiş eser bırakmamayı hedefliyoruz.

Medeniyet değerlerimizin kurumsal taşıyıcısı olan vakıf geleneğinin yeniden üretilmesi için de düzenlemeler yapacağız. Böylece geçmişten günümüze kadar canlılığını muhafaza eden vakıflarımızın geleceğe de taşınmasını sağlamış olacağız.

118


a>

o

o



o
Q>

t/y

12 HAZİRAN GENEL SEÇİMLERİ

Seçim Beyannamesi







Hedef: Marka Şehirler

Mülkiyet ve İmar Planlaması

Yaşanabilir Çevre

Engelsiz Şehirler

Su Kaynakları

Afet Yönetimi

Ormanlar

Yerel Yönetimler

Atık Yönetimi

Küresel Rekabet İçin Şehir Politikaları

Çevreci Ulaşım

İstanbul

Temiz Enerji Kaynakları

Ankara

Yaşanabilir Şehirler

İzmir

Altyapı Hizmetleri

Bölgesel ve Kırsal Kalkınma

Kent İçi Ulaşım




Konut




Kentsel Donuşum




Seçim Beyannamesi I Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler

AK Parti; çevrenin korunması ile kalkınma ve refah toplumu olma arasında, akılcı, insani ve küresel bir dengenin kurulmasını ana politika olarak benimser.

Partimiz, her ne sebeple olursa olsun çevre konusunda duyarsız davranılmasını ve bu yönde alınacak tedbirlerin ertelenmesini, temel insan haklarından biri olan "çevre hakkı"nın ihlali olarak kabul eder.

Çevremiz; ata mirasımız, ana kucağımız, biricik hazinemizdir.

Bu hazinenin varisleri ise çocuklarımız ve bütün insanlık ailesidir.

Çevre; insanı, tabiatı ve kültürel varlıkları ile bir bütündür, parçalanamaz.

Zenginleşme uğruna; insanın, tabiatın ve kültürel varlıkların tahrip edilmesini, gelecek nesillerin haklarının çalınması ve gizli fakirleşme olarak değerlendiriyoruz.

Kalkınma adına gönül yıkarak, tabiatı ve kültürel varlıkları tahrip ederek sadece geleceğimizi fakirleştirebiliriz.

Tek yahut iki boyutlu değil "küresel" bakış açısına dayalı çevre anlayışımız, politikalarımızın bütününe rehberlik etmekte; ülkemizin sahip olduğu doğal zenginliği ve kültürel değerleri ortaya çıkarmak, bunları canlandırmak, yaşatmak ve zenginleştirerek daha da geliştirmek için büyük bir kararlılık ve çaba göstermemize vesile olmaktadır.

Hedef: Marka Şehirler

Tarih boyunca medeniyetimiz, insanlığa örnek teşkil edecek derecede eşsiz şehirler kurmuştur. Ancak AK Parti hizmete gelinceye dek, şehirlerimiz gereğince korunmamış, hak ettiği değer verilmemiş ve adeta yaşanılabilir olmaktan çıkarılmıştır. Bu durum yadsınamaz bir gerçektir.

Bu nedenle, içinde yaşadığımız, çocuklarımızı yetiştirdiğimiz, bir başka deyişle geleceğimizi şekillendirdiğimiz yaşam alanları olan şehirlerimizin,

2023 hedefleri çerçevesinde ülkemizin gelişimi, insanımızın refah düzeyinin artırılması, rekabet ve işbirliğine hazır olması için farklı alanlarda "marka şehir"ler haline getirilmesini hedefliyoruz.

Bir taraftan geleneğin izlerini vefakâr bir titizlikle taşıyan, öte yandan da modern bir kentin sahip olması gereken tüm alt ve üst yapılara sahip huzurla yaşanabilir şehirler kurmak, Partimizin 2023 vizyonunun temel önceliklerindendir.

AK Parti'nin 2023 Vizyonu ile Türkiye'de her şehir bir Dünya Markası olacaktır. Şehirlerimiz terk edilen değil, aranılan, özlenilen, hayat bulan ve hayat veren cazibe merkezlerine dönüştürülecektir.

Partimiz; çevre ve şehircilikte kalkınma için; başta AB standartları olmak üzere, Kyoto Protokolü ve Meksika Cancun İklim Değişikliği Konferansı kararlarını "tavizsiz" hayata geçirecektir.

2023 vizyonumuz; trafik sorunu asgariye indirilmiş, ulaşımı rahat, tertemiz havası ve doğası, tarihi ve kültürüyle bütünleşmiş üst düzey estetiğe, etkin, duyarlı, şeffaf yönetimlere, güçlü ekonomiye, huzurlu ve mutlu insanlara sahip "yaşanabilir çevre ve şehirler" meydana getirmektir.

AK Parti 2023 Vizyonu ile toprağımız verimli ve yeşil, denizlerimiz güvenli ve mavi, sularımız bol ve berrak, geleceğimiz mutlu ve ak olacaktır.

AK Parti 2023 Vizyonu ile havamız, suyumuz ve tabiatımız temiz, şehirlerimiz yaşanabilir ve sakin, insanımız huzurlu ve kedersiz olacaktır.

Yaşanabilir Çevre

Partimiz, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda sahip olduğumuz çevresel, kültürel ve tarihi değerleri temel kalıcı zenginlik sayar.

Hedefimiz; ekonomik kalkınma ile çevre arasında en uygun dengeyi kurarak, uluslararası standartlarda küresel çevre yönetim sistemiyle kalıcı yaşam kalitesini en üst seviyeye taşıyacak bir yapı oluşturmaktır.

122


Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler I Seçim Beyannamesi

AK Parti İktidarı, yukarıda çerçevesini çizdiğimiz çevre politikaları doğrultusunda birçok projeyi hayata geçirmiş olup, bunlardan bazıları şunlardır:

Ülkemizin Hava Kalitesi 2003 yılına kadar 16 adet yarı otomatik cihaz ile ölçülebilirken, bugün 81 ilimizdeki 117 istasyonda tam otomatik cihazlarla ölçülerek, ölçüm sonuçları halkımıza internetten anında duyurulmaktadır.

Ülkemizin sahip olduğu biyolojik ve kültürel zenginliği ortaya çıkaran ve koruyan çok sayıda proje üretilip gerçekleştirilmiştir.



Faaliyetler

2002

2010

Düzenli çöp depolama tesisi sayısı

15

59

Ambalaj atığı ayırma ve geri kazanma tesisi sayısı

28

362

Atık suları arıtılan belediye sayısı

278

467

Atık suları arıtılan nüfus oranı

% 36

% 73

Deniz kirliliği takip edilen ölçüm istasyonu sayısı

26

231+135 nokta (özel çevrede)

Mavi bayrağa sahip plaj sayısı

140

314

Mavi bayrağa sahip marina sayısı

11

23

Hava kalitesi ölçüm istasyonu sayısı

16

117

1/100.000'lik çevre düzeni planı oranı

% 5

% 65

Milli park sayısı

33

41

Özel Çevre Koruma Bölgesi sayısı

13

15

Tabiat Parkı sayısı

17

42

Kent Ormanı sayısı

0

89

123

Yürütülen imar, inşa ve ihya faaliyetleri günden güne artan çevre duyarlılığı ile sürdürülmektedir.

Kıyı ve deniz alanlarımız; çevre kirliliğine karşı gelişen bilimsel veriler ve teknolojiler paralelinde etkin bir şekilde korunmaktadır.

AK Parti İktidarı, çevrenin korunması için dev yatırımlara imza atmıştır.

Bu amaçla gerçekleştirilen yatırımlarla ilgili bazı veriler şunlardır:

Seçim Beyannamesi I Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler

AB üyelik sürecinde en zor fasıllardan biri olan ve diğer ülkelerin en son müzakere edebildiği çevre faslı 21 Aralık 2009 tarihinde müzakereye açılmıştır.

Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadele konusunda alınan kararlarda daha etkin ve söz sahibi olabilmesini sağlamak amacıyla 26 Ağustos 2009'da Kyoto Protokolü'ne imza atılmıştır.

Türkiye, Cancun'daki İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda, özel şartlarını ihtiva eden bir maddeyi kabul ettirmiştir.

Yaşanabilir Çevre İçin 2023 Hedeflerimiz

Hava Kalitesi Ölçüm ve İzleme İstasyonu sayısı iki katına çıkarılacak ve 2023 yılında hava kalitesi AB standartlarında olacaktır.

Ülke genelinde biyolojik çeşitlilik varlığı tespit edilecek ve korunması için gereken bilimsel ve teknolojik altyapı tesis edilecektir.

İklim değişikliğine uyum ve sera gazı sınırlandırmasına yönelik sektörel politikalara ağırlık verilecektir.

Üretimde ve diğer beşeri faaliyetlerde temiz teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılarak, kirliliğin kaynağında azaltılması sağlanacaktır.

Çevre denetimi ve yönetiminde bilgi ve iletişim teknolojilerinden de yararlanan etkili bir sistem kurulacaktır.

Büyük yerleşim alanlarındaki önemli bir çevresel sorun olan gürültü kirliliği ile mücadele hızlandırılacaktır. Kara ve demiryolları ile büyük hava alanlarının gürültü haritaları çıkarılacak ve gerekli tedbirler tavizsiz alınacaktır.

AB standartları kapsamında:

Türkiye için geniş bir siyasi ve ekonomik reform gündemini ortaya koyan ve 2008 Yılı'nın Aralık ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Program'ın, 27 No'lu

"Çevre" başlığı altında yazılı taahhütler yerine getirilecek ve izlenecektir.

Hava Kalitesi, Atık Yönetimi, Su Kalitesi, Doğa Koruma, Kimyasallar Yönetimi, Endüstriyel Kirlilik Kontrolü ve Risk Yönetimi, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, Gürültü Yönetimi gibi alanların altında yer alan ve sürekli gelişen Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı'na uyum çalışmaları tamamlanacaktır.

Özellikle, teknolojik yaklaşımı değil, standartları ve ortam kalitesini esas alan bir yaklaşım içinde olan "Çerçeve ve Yatay Mevzuaf'ın uyum çalışmaları hızlandırılacaktır.

Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı'nda sektör bazında meydana gelen değişiklikler sürekli takip edilecek ve ulusal mevzuat zenginleştirilecektir.

Çalışmaları devam eden Çerçeve Su Koruma Kanunu, Temiz Hava Kanunu, Doğa Koruma Kanunu gibi tasarıların kanunlaşması sağlanacaktır.

Avrupa Birliği'nin taraf olduğu "Uluslararası Çevre Sözleşmeleri ve Protokolleri"ne dahil olma işlemleri tamamlanacaktır.

Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinde, mevzuat uyumu öncelikli bir konu olarak gündemde yer alacaktır. Türkiye; 300'ü direktif şeklinde olmak üzere 560'ı aşkın mevzuatı bünyesinde bulunduran Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı'nın gereklerine tamamen uymaya ve bunları uygulamaya yansıtacak koşulları sağlamaya devam edecektir.

Çevre yönetiminde kullanılan araçlardan "çevresel bilgi altyapısı" ilgili ve etkili Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği yapılarak güçlendirilecek ve yaygınlaştırılması sağlanacaktır.

Bunların dışında tüm dünyanın, önümüzdeki dönemde çevre politikalarının temelini teşkil edecek; İklim Değişikliği, Biyoçeşitlilik, Çevre Sağlığı ve Sürdürülebilir Kalkınma konularında AB standartları gerçekleştirilecektir.

124


Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler I Seçim Beyannamesi

Su Kaynakları

Su; hayatın ve medeniyetin kaynağıdır.

İktidarımız su konusunda bugüne kadar çok büyük projeleri hayata geçirmeyi başarmıştır:

8,5 yılda 194 baraj ve gölet inşa edilmiş,

Türkiye'nin en yüksek barajı olan Ermenek Barajı tamamlanmış,

Avrupa'nın kendi sınıfında en büyük barajı olan Çine Adnan Menderes Barajı hizmete açılmış,

2002 yılından bugüne kadar 145 adet sulama tesisi ile 1 milyon hektar tarım arazisi suya kavuşturulmuş ve böylece ülkemizin ekonomik sulanabilir 8,5 milyon hektar tarım arazisinin 5,5 milyon hektarı sulanmaya başlanmıştır.

8,5 yılda 549 adet taşkın koruma tesisi inşa edilerek, 139.000 hektar arazi taşkınlardan korunmuştur.

Böylece 2002-2011 yılları arasında 900 tesis hizmete alınmıştır.

81 ilin içme suyu ihtiyacı planlanmış ve 25 milyon vatandaşımız kaliteli içme ve kullanma suyuna kavuşturulmuştur. Susuzluk "kader" olmaktan çıkarılmıştır.

"1000 Günde 1000 Gölet İnşa Projesi" başlatılmış, 250.000 hektar arazi sulanmış ve 300.000 vatandaşımıza istihdam imkânı sağlanmıştır.

Önümüzdeki süreçte bir damla suyun bile israf olmaması, verimli kullanılıp değerlendirilmesi ve temiz tutulması için birçok proje uygulanacaktır:

İçmesuyu şebekelerindeki kayıp kaçak oranlarını azaltmaya yönelik olarak başlatılan scada uygulaması ve şebekelerin uygun malzemelerden üretilen borulardan teşkil edilmesi uygulaması önümüzdeki dönemde yaygınlaştırılacaktır.

Yer üstü ve yer altı su kaynaklarını kapsayacak şekilde, hukuki ve kurumsal olarak "bütüncül su kaynakları yönetimi modeli"ne geçilecektir. Böylece tüm su

havzaları mutlak koruma altına alınacak, kirlenmeye karşı önleme stratejileri geliştirilecek ve halkın buna katılımı sağlanacaktır.

25 nehir havzasının tamamında "Nehir Havza Yönetim Planlan" hazırlanacak, bütün nehirlerimizdeki su kalitesi, Otomatik İzleme İstasyonları ile izlenecek ve AB standartlarında su kalite hedeflerinde % 75 oranında gerçekleşme sağlanacaktır.

Ülkemizin ekonomik sulanabilir 8,5 milyon hektar arazisinin tamamı sulanacaktır. Susuz arazi kalmayacaktır.

İçme suyu ve atıksu altyapısı olmayan hiçbir belediye kalmayacak, nüfusumuza 2040 yılına kadar yetecek içmesuyu temin edilecektir.

Ormanlar

Medeniyetimiz yeşil bir medeniyettir. Yeşili, atalarımızın gelecek nesillere aktarmak üzere bıraktığı bir emanet olarak gören Partimiz, ormanlarla ilgili çok önemli projeler gerçekleştirmiştir. Türkiye, iktidarımız döneminde orman varlığını arttıran nadir ülkelerden birisi olmuştur.

1992-2002 yılları arasında senelik ortalama olarak 75.000 hektarlık alanda ağaçlandırma ve bozuk ormanların ıslahı yapılabilirken, 2003-2009 yılları arasında bu rakam 7 misli artırılarak 501.387 hektar alanda ağaçlandırma ve bozuk ormanların ıslahı gerçekleştirildi.

2008, 2009 ve 2010 yıllarında toplam 1.448.274 hektarlık alanda çalışma yapılarak, 814 milyon adet fidanı toprakla buluşturduk. Ağaçlandırmada dünyada ilk üçe girme başarısını gösterdik.

Orman varlığımızı zenginleştirerek, 21,6 milyon hektara çıkardık.

2003 yılında başlattığımız kent ormanı projesiyle, bugüne kadar 69'u il merkezlerinde ve 20 ilçe olmak üzere 89 yeni kent ormanı kurduk.

Halen bütün alanlar değerlendirilmekte, karayolu

125

Seçim Beyannamesi I Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler



kenarları, okulların bahçeleri, hastane ve cami avluları ile mezarlıklar ağaçlandırılmaktadır.

Türkiye'yi, orman yangınlarıyla mücadelede çevre ülkelere de her an yardım edebilecek güçlü bir orman yangını söndürme sistemine kavuşturduk.

Ormancılıkta 2023 Hedeflerimiz

Orman alanlarımız ülke topraklarımızın % 30'u olan 23,3 milyon hektara ulaştırılacaktır.

Milli Parklarımızın sayısını 50'ye, Tabiat Parkı sayısını ise 55'e çıkaracağız.

Kent ormanı sayısı iki katına çıkarılacaktır.

Ormanlarımızın tamamının tapu ve tescil işlemleri tamamlanacaktır.

Atık Yönetimi

2002 yılında 15 adet katı atık düzenli depolama tesisi ile 23 milyon nüfusa hizmet verilirken, bugün 59 düzenli depolama tesisi ile 751 belediyede 41 milyon nüfusa hizmet verilmektedir.

Tehlikeli atıklarda ise, 2002 yılında 18 tesis ile 80.000 ton atık bertaraf edilirken, bugün 145 tesis ile 2.000.000 tona çıkarılmıştır.

Atık Yönetiminde 2023 Hedeflerimiz

Katı atık ve tıbbi atık bertaraf tesisleri hızla tamamlanarak, bütün atıklar usulüne uygun bertaraf edilecektir.

Vahşi depolama uygulaması tamamen tasfiye edilecek, katı atık düzenli depolama tesisleri mahalli idare birlikleri vasıtasıyla yapılarak, tüm belediye nüfusuna hizmet verecek şekilde yaygınlaştırılacaktır.

Ambalaj atıklarının % 38 olan geri dönüşüm oranı % 60'a çıkarılacaktır.

Tehlikeli atıkların üretim noktasından nihai bertaraf ve geri kazanma tesislerine kadar hareketi elektronik

kayıt ve takip sistemiyle yönetilecek; tehlikeli ve zehirli atıkların kontrol dışı atılması önlenecektir.

Atıkların geri dönüşümü ile atıklardan elektrik ve ısı enerjisi elde etmek için yürütülen çalışmalara hız kazandırılacaktır.

Çevreci Ulaşım

Çevre kirliliğine yol açan faktörlerden biri de ulaşım araçlarıdır. Kentleşmenin artmasının yanı sıra hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde yolcu ve yük trafiğinin yoğunlaşması, ulaşım araçları nedeniyle oluşan kirliliği artırmaktadır. Ülkemizdeki toplam karbondioksit ve eşdeğer emisyonunun % 13'ü ulaşım araçlarınca oluşturulmaktadır.

Ulaşım kaynaklı emisyonun % 85'i karayolundan, % 1'i demiryolundan, % 3'ü denizyolundan ve % 11'i ise havayolundan kaynaklanmaktadır.

Hava kirliliği ve artan karbondioksit emisyonu ile mücadele için önemli adımlar atılmıştır. Demiryollarının taşıma ve ulaşımda daha çok kullanılabilmesi için başlatılan projeler, havayolu kullanımının yaygınlaştırılması, özellikle İstanbul'da kent içi ulaşımda deniz yolu kullanımının artması için başlatılan uygulamalar, hibrit otomobillerle ilgili çalışmalar, yaşlı araçların trafikten çekilmesi için uygulanan teşvikler ilk anda zikredilmesi gereken icraatlardan bazılarıdır.

Ekonomik ve teknik ömrünü doldurmuş araçların piyasadan çekilmesi projesi ile 1985 öncesi model çekici, kamyon, otobüs ve tankerlerin piyasadan çekilmesinin önü açılmıştır. Bugüne kadar çevreye en çok zarar veren toplam 30.000 adet araç trafikten çekilmiştir ve uygulama halen devam etmektedir.

Trafikte seyreden motorlu kara taşıtlarının egzoz gazı emisyonları, Egzoz Gazı Emisyonlarının Kontrolü Yönetmeliğinde belirtilen periyotlarda ölçülmesi sağlanarak izlenmektedir. Kağıt üzerinde araç fenni muayene dönemi sona erdirilmiş, ülkenin her yanında uluslararası standartlarda kurulan 189 adet araç muayene istasyonu ve 1288 gaz emisyon ölçüm istasyonu hizmete sunulmuştur. Bugüne kadar 14

126


Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler I Seçim Beyannamesi

milyonun üzerinde araç fenni muayeneden geçirilmiştir.


Yüklə 1,19 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin