01 MART 2012 PERSEMBE
SESi DUYULMADIGI iCiN FARK EDiLMEYEN, FARK EDiLMEDiGi iCiN GOZDEN KACAN
Kent DUYURULARI ve Kent HABERLERi
KENDiNE ve KENTiNE DUYARLI, 67.080 KiSi VE KURUMUN BiLGiSiNE GONDERiLMEKTEDiR.
1. Bolum - Kent DUYURULARI
YUNANiSTAN'I
KURTARICILARINDAN KURTARIN !...
http://www.e-skop.com/skopbulten/fransiz-filozoflardan-finans-terorune-isyan-cagrisi-yunanistani-kurtaricilarindan-kurtarin/562
Yunanistan’in, IMF, Avrupa Merkez Bankasi ve Avrupa Birligi “Troykasi”nin talimatlari dogrultusunda uygulanan “kemer sIkma” programlariyla toplumsal ve ekonomik yikima suruklenmesi karsisinda Fransiz aydinlar seslerini yukseltiyorlar. Aralarinda cagdas estetigin ve siyasetin onde gelen filozoflarindan Alain Badiou ile Jacques Rancière’in de bulundugu onlarca dusunur, yazar ve sanatci, Yunan halkinin neo-liberal ekonomi politikalari yoluyla katledilmesine denk dusen “sinif savasina” karsi birlesmek ve Yunan direnisine destek olmak uzere tum Avrupali aydin ve sanatcilara cagrida bulundular. [EG]
Yunanistan’i Kurtaricilarindan Kurtarin!
FRANSIZ FiLOZOFLARDAN FiNANS TERORUNE iSYAN CAGRISI
Alain Badiou, Jacques Rancière, Étienne Balibar, Jean- Luc Nancy, Claire Denis…
Yunan genclerinin buyuk cogunlugunun issizlikle cebellestigi; Atina sokaklarinda 25 bin evsizin bulundugu; nufusun yuzde 30’unun yoksulluk sinirinin altinda yasadigi; milyonlarca ailenin acliktan veya soguktan olmesinler diye cocuklarini baska ailelere emanet etmek zorunda kaldigi; multecilerle yeni yoksullarin sokaktaki copler icin birbirleriyle yaristiklari bir ortamda, Yunanistan’in “kurtaricilari”, “Yunanistan yeterince caba gostermiyor” diyerek, halihazirda uygulanan olumcul dozu iki katina cikaran yeni bir yardim plani dayatiyorlar. Calisma hakkini ortadan kaldiran, yoksullugu en uc sefalete tasiyan ve orta siniflari tumuyle ortadan kaldiran bir plan...
Amac Yunanistan’i “kurtarmak” degil. Butun ekonomistler –tabii bu sifatla anilmaya layik olan butun ekonomistler– bu nokta uzerinde hemfikir. Mesele, ulkeyi ertelenmis bir cokuse suruklerken, borc verenleri kurtarmak icin zaman kazanmak. Ama hepsinden onemlisi, Yunanistan’i, daha sonra Avrupa’nin tamamina yayilacak bir sosyal degisimin laboratuari haline getirmek. Yunanistan uzerinde denenen model, sosyal hizmetlerin, okullarin, hastanelerin ve dispanserlerin enkaza dondugu, sagligin bir avuc zengine mahsus bir ayricalik oldugu, nufusun zaten kirilgan durumda olan kesimlerinin programli bir tasfiyeye maruz kaldigi, calisan kesimlerinse en agir yoksulluk ve guvensizlik kosullarina mahkum edildigi bir model.
Gelgelelim, bu neo-liberal saldirinin amacina ulasmasi icin, en temel demokratik haklari ayaklar altina alan bir rejimin tesis edilmesi gerekiyor. Kurtaricilarin talimatlari altinda, Avrupa’nin dort bir yaninda, halk egemenligini hice sayan teknokratik hukumetlerin kuruldugunu goruyoruz. Bu, parlamenter sistemde bir donum noktasidir: “Halkin temsilcileri”, uzmanlara ve bankacilara acik cek veriyor, kendilerine tevdi edilmis karar alma yetkilerinden feragat ediyorlar. Bu, halk isyanlarina guclendirilmis silahlarla karsilik veren, bir cesit meclis darbesi. Meclis uyeleri, kendilerini iktidara getiren guce taban tabana zit duserek, demokratik mesruiyeti olmaksizin, Avrupa Birligi, Avrupa Merkez Bankasi ve IMF’den olusan Troyka’nin dayattigi kararlari onayladiklarinda, ulkenin 30-40 yillik gelecegini ipotek altina sokacaklar. […]
Suni ve cebri borc sorunu, toplumun tamamina savas acmak uzere kullanilan bir silaha donusturuldu. Burada askeriyeye ait bir terminolojiyi kasten kullanmaktayiz: Karsimizda finans, politika ve hukuk yoluyla yurutulen bir savas var – toplumun tamamina yonelik bir sinif savasi. Finans sinifinin “dusmanindan” kacirdigi “gaminetler”se, sosyal ve demokratik haklar, ama en nihayetinde insanca bir yasam surme imkani… […]
Sinirsiz spekulasyon ile bitmek bilmeyen oldurucu kurtarma paketleri arasinda sIkisip kalan bir ulkenin zayif durumu firsat bilinip, neoliberal koktenciligin gereklerine uygun yeni bir sosyal modelin fitili atesleniyor. Avrupa’nin tamamini ve belki baska yerleri de bekleyen bir model bu. Asil mesele bu ve bu nedenle Yunan halkini savunmak bir dayanisma veya insancillik jestine indirgenemez: Demokrasinin ve Avrupa halklarinin gelecegi soz konusu. Bundan boyle her yerde, Yunanistan’in basina gelenleri yasamak istemiyorsak “zor ama hayirli” kemer sIkma paketlerini “acilen” hayata gecirmek gerektigi salik verilecek – oysa bizi bu kadere mahkum eden, o paketler.
Topluma yonelik bu saldiri karsisinda, demokrasinin son kalintilarinin da yok edildigi bu saldiri karsisinda, yurttaslarimizi, Fransiz ve Avrupali dostlarimizi seslerini yukseltmeye cagiriyoruz. Konusma tekelini uzmanlara ve politikacilara birakmayin. Alman ve Fransiz liderlerin Yunanistan’da secimlerin iptal edilmesini talep etmelerine sessiz kalabilir miyiz?[1] Bir Avrupa halkinin sistemli bicimde damgalanmasina ve asagilanmasina sessiz kalabilir miyiz? Yunan halkinin kurumlarca katledilmesine sessiz kalmak mumkun mu? Toplumsal dayanismayi bile yasadisi hale getiren bir sistemin cebren kurulmasi karsisinda sessiz kalabilir miyiz?
Artik geri donusu olmayan bir noktadayiz. Sayilar ve kelimeler uzerinden yurutulen savasa, korku ve dezenformasyon uzerine kurulu ultra-liberal retorige karsilik vermeliyiz. Toplumda yasanan fiili gercekliklerin uzerini orten ahlak derslerini ifsa etmek elzemdir. Dunya capinda yasanan bir krizi, bir halkin sozumona ulusal karakterine (“tembellik ve acikgozluluk”) baglayan, “Yunanli ozelliginde” israr eden irkci soylem derhal ifsa edilmelidir. Bugun mesele, bir halki digerlerinden ayiran gercek ya da hayali ozellikler degil, tum halklari etkileyecek olan ortak kaderdir.
“Ya toplumun yok edilmesi ya iflas” seceneklerini asmak uzere pek cok teknik cozum onerildi (ki bugun biz bunun gercekte “hem toplumun yok edilmesi hem iflas” demek oldugunu biliyoruz). Baska bir Avrupa’nin insasi uzerinde dusunmeyi saglayacak her seyin masaya konulmasi gerekiyor. Ama once islenen sucu ihbar edelim: Bugun Yunan halkinin icinde bulundugu durumdan, spekulatorler ve kredi kurumlarinca tasarlanan “kurtarma paketleri”nin sorumlu oldugunu ortaya koyalim. Tum dunyada bir destek hareketi orulurken, internet uzerinden irili ufakli pek cok dayanisma agi kurulurken, Fransiz entelektuelleri Yunanistan icin seslerini yukseltmeyecekler mi? […]
Bizler, Avrupali entelektuelleri ve sanatcilari, bir an evvel, Yunan halkinin direnisine destek olmak uzere birlesmeye cagiriyoruz.
Biz degilsek, kim? Simdi degilse, ne zaman?
22 Subat 2012
Kaynak:
24/02/2012/ skopbulten
[1] Alman Maliye Bakani Wolfgang Schäuble, bir roportajinda, Yunanistan’da Nisan ayinda yapilacak secimlerin ertelenmesi ve Atina’da siyasetcilerden degil teknokratlardan olusan bir hukumetin kurulmasi gerektigini soylemis, “dipsiz bir kuyuya para atmaya” daha fazla devam edemeyeceklerini eklemisti – e.n.
iSTANBUL MALTEPE’DEN ANKARA’YA YURUYEN
MALTEPE BELEDiYESi TASERON iSCiLERi EYLEM PROGRAMI
Tarih: 02 Mart 2012 Cuma
Saat: 10.00
Yer: Batikent Jandarma Carrefour onunde iscilerin karsilanmasi ve CHP Genel Merkezi’ne yuruyus.
Tarih: 03 Mart 2012 Cumartesi
Saat: 14.30
Yer: Yuksel Caddesi’nde toplanarak Sakarya Caddesi’ne kitlesel yuruyus ve basin aciklamasi.
18 Subat'ta Istanbuldan baslattiklari yuruyuslerini 2 Mart Cuma gunu Ankara'da noktalayacak Maltepe Belediyesi Taseron Iscilerinin Ankara eylem programlari asagidadir.
Taseronlasmaya, Sendikasizlastirmaya Karsi, Isimiz icin, Asimiz icin, Alinterimiz icin Ankara’ya Yuruyoruz!
Bizler Maltepe Belediyesi Taseron Iscileri olarak kolece calisma kosullarinin dayatildigi taseronluk sistemine karsi baslatmis oldugumuz mucadelede isten atildik. 21 Aralik’tan beri Maltepe Belediyesi onunde direnisimize karali bir sekilde devam ediyoruz. Direnisimiz boyunca her turlu baskiya, saldiriya, sendikal ihanete karsi kararli bir sekilde durduk. Bizlerin mucadelesi ve kazanimi sadece ise geri donmek olmadigi gibi bununla da sinirli kalmayacaktir. Bundan kaynakli mucadelemizin bir parcasi olan Ankara yuruyusumuzu baslatiyoruz. Her yerde sesimizi duyuracak direnisimizi her yere yaymaya devam edecegiz. Ankara’da CHP Genel Merkezi onunde, Meclis onunde ve bir dizi yerde eylemler yapacagiz. Taseronlasmaya, sendikasizlastirmaya karsi, isimiz icin, asimiz icin, alinterimiz icin baslatacagimiz Ankara yuruyusune sendikalari ve tum demokratik kitle orgutlerini guc katmaya ve dayanismaya cagiriyoruz.
Direnisci Maltepe Belediyesi Taseron Iscileri
Ankara Eylem Programi
2 Mart Cuma
Saat:10.00
Batikent Jandarma Carrefour onunde iscilerin karsilanmasi ve CHP Genel Merkezi’ne yuruyus.
3 Mart Cumartesi
Saat: 14.30
Yuksel Caddesi’nde toplanarak Sakarya Caddesi’ne kitlesel yuruyus ve basin aciklamasi.
Destekci Kurumlar:
Ankara Dusunceye Ozgurluk Girisimi, Bagimsiz Devrimci Sinif Platformu, Devrimci Demokratik Sendikal Birlik, Devrimci Proletarya, Demokratik Halklar Federasyonu, Emekci Hareket Partisi, Halk Cephesi, Kaldirac, Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Kurtulus Kolektifi
iSCi SAGLIGI VE GUVENLiGi ETKiNLiKLERi
iS CiNAYETLERiNE KARSI 02 MART’TA TAKSiM’DEYiZ…
Tarihi: 02 Mart 2012 Cuma
Saat: 14.00
Yer: Taksim Tramvay Duragi (Oradan BEDAS onune yuruyecegiz)
Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi
Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi olarak her ay basinda, bir evvelki ay meydana gelen is cinayetleri bilgilerini derleyip bazi cozum onerilerini basin ve kamuoyu ile paylasiyoruz. Ayrica aciklamalarimizda agirlikli olarak bir sektore yer veriyoruz. Subat 2012 degerlendirmemizin ana eksenini, elektrik carpmalari ve baraj patlamalari ile sIkca degindigimiz enerji sektoru olusturacaktir. Basina ve kamuoyuna saygiyla duyuruyoruz.
TAKSiM iCiN, GELECEGiMiZ iCiN SiZi DE BEKLiYORUZ
TAKSiM HEPiMiZiN… EL ELE iNSAN ZiNCiRiNE KATILIN
Tarih: 03 Mart 2012 Cumartesi
Saat: 13.00
Yer: Taksim Gezi Merdivenleri
Taksim Platformu
Yakin ve uzak gelecekte hayiflanmamak icin;
3.3.saat 13:00 de imzalarimizin arkasinda duruyor,
TAKSIM de ELELE tutusuyoruz.
TAKSIM icin, GELECEGIMIZ icin…
SIZI DE BEKLIYORUZ!
TAKSIM de neler oluyor? Farkinda miyiz?
3 MART Cumartesi saat 13:00 de
TAKSIM GEZI merdivenlerinde bulusup,
ELELE tutusuyoruz.
Muzakere sureclerinin islemesini ve demokratik katilim hakkimizi talep ediyor,
kent yonetimini ve yetkilileri gorevlerini yapmaya cagiriyoruz.
TAKSIM HEPIMIZIN!
NASIL BiR ANAYASA?
NASIL BiR ANAYASA?
Ali Ersin Gur - Avukat
Yildiz Imrek – Avukat
Ertugrul Mavioglu – Gazeteci,Yazar
Tarih : 03 Mart 2012 Cumartesi
Saat: 15.00
Yer : Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi Toplanti Salonu
Adres: Barbaros Bulvari Yildiz Sarayi Dis Karakol Binasi – BesIktas
Duzenleyen
Muhendis Mimar ve Sehir Plancilari Meclisi
Yurutme Kurulu
iSTANBUL iSCi SAGLIGI VE GUVENLiGi MECLiSi
8. TOPLANTISI
Tarih: 04 Mart 2012 Pazar
Saat: 13.00 - 16.00
Yer: Makina Muhendisleri Odasi Beyoglu Sube
Adres: Katip Mustafa Celebi Mh. Ipek Sk. No: 13 Beyoglu - 0212 245 03 64
1.Bolum - Enerji Sektorunde Is Kazalari ve Meslek Hastaliklari
- Hasret Genc / Elektrik Muhendisi, Is Mufettisi, Is Mufettisleri Dernegi
- Dr. Ercan Duman / Isci Sagligi Dernegi, Istanbul Isci Sagligi ve Is Guvenligi Meclisi Uyesi
2. Bolum - Meclis Faaliyetleri ve Oneriler
- Kisaca Meclis Tarihcesi
- Calisma Gruplari Olusturulmasi ve Islevi
- Onumuzdeki donem atilacak adimlar
HABER MERKEZLERiNE
BESiNCi HAFTA BULUSMASI
Tarih: 04 Mart 2012 Pazar
Saat: 13.00-14.00
Yer: Haydarpasa Gar Merdivenleri’nde birlikte oturmaya bekleriz…
AKP iktidari; 2004 yilindan itibaren Haydarpasa Gar ve Liman ile cevresindeki 1 milyon m2’lik kamusal ve kentsel ve tarihi sit alani olan bolgeyi ticaret ve is merkezine donusturulmek istemektedir. Bu yagma uygulamasina da “Marmaray projesi ile Haydarpasa Gar zaten islevsiz kalacak” seklinde gerekcelendirip halki kandirmaktadir.
25 Kasim 2011 tarihinde Istanbul Buyuk Sehir Belediye Meclisinde kabul edilen Haydarpasa Gar ve cevresi hakkindaki Koruma Amacli Nazim Imar Planina gore Gar binasina KULTUR, KONAKLAMA (OTEL) islevi verilmis, giris katini da TCDD faaliyetleri icin kullanilabilir denilmistir.
Ancak son gunlerde gerek Istanbul Buyuk Sehir Belediye Baskani, gerekse Ulastirma Denizcilik ve Haberlesme Bakani tarafindan kamuoyuna yapilan aciklamalarda Haydarpasa Gar’in artik islevini yitirdigi demiryolunun Haydarpasa gara ihtiyaci olmadigi, ancak Ayrilikcesme ile Haydarpasa arasinda nostaljik tren isletilebilecegi aciklanmistir.
TCDD Gebze Kosekoy arasindaki Yuksek Hizli Tren projesi calismalarini gerekce gostererek 1 Subat 2012 tarihinden itibaren de Haydarpasa Gar’a gelen ve giden tum anahat trenlerinin seferleri sonlandirdi. Ve boylece Haydarpasa’nin trensizlestirilerek yalnizlastirilmasinin ve yagma projelerin uygulamasinin onu acilmak istendi.
Biz Haydarpasa dayanismasi katilimcilari ve Istanbul halki olarak 104 yildan beridir gar olarak hizmet veren ve Istanbul’un simgesi haline gelmis dunya kultur mirasimiz Haydarpasa Gari ve Limanin endustriyel islevini devam ettirmesi ayrica bu bolgede uygulanmak istenen yagma projelerinin hayata gecmemesi icin mucadelemizi surduruyoruz.
Haydarpasa Gar ve Liman ile cevresi hakkindaki yagma proje (Haydarpasa Koruma Amacli nazim Imar Plani) geri cekilinceye, Haydarpasa Gar ve limanin endustriyel islevini surdurmesinin onundeki engeller kaldirilincaya kadar; her Pazar gunu 13.00 ila 14.00 arasinda Haydarpasa Gar merdivenlerinde tepkimizi gosterecegiz.
04 Mart 2012 Pazar gunu BESiNCiSiNi yapacagimiz Haydarpasa Gar merdivenleri eylemimize degerli basinin katilimini bekleriz.
PROGRAM
Tarih: 04 Mart 2012 Pazar
Saat: 13.00-14.00 arasi merdivenlerde oturma
Basin aciklamasi
Haydarpasa Dayanismasi adina
-Mimarlar Odasi Istanbul Buyukkent Subesi
-BTS Genel Merkezi
-Mimarlar Odasi Anadolu 1. Buyukkent Bolge Temsilciligi/Kadikoy
-BTS Istanbul 1 Nolu Sube
-Mimarlar Odasi Anadolu 2. Buyukkent Bolge Temsilciligi/Kartal
BU PAZAR VE HER PAZAR; GARA GEL, EYLEME DESTEK OL…
TRENSiZ HAYDARPASA, FAYDASIZDIR VATANDASA…
Fotograflarla: Occupy Haydarpasa’dan Uyan Istanbul’a HER HAFTA…
http://www.kentvedemiryolu.com/icerik.php?id=907
CAGRIMIZDIR -iNSAN ZiNCiRiNE DAVET-
SELiMiYE CAMii VE KULLiYESiNE, MiRASIMIZA, KENTiMiZE SAHiP CIKIYORUZ!
Tarih: 09 Nisan 2012 Pazartesi
Saat: 12.00
Yer: Selimiye Camii / Edirne
Binlerce yillik gecmisi olan, Traklara, Romalilara, Bizanslilara kucak acan, icinden uygarliklarin aktigi bir cografyada yer alan Edirne, uzun yillar Osmanli Imparatorlugu’na baskentlik yapmistir.
Edirne her donemden kalan bircok tarihi eseri barindirmaktadir. Mimar Sinan’in ustalik donemine ait insan aklinin saheseri SELIMIYE, Edirne’deki tum eserleri golgesinde saklayan bir tac durumundadir.
Selimiye Cami ve Kulliyesi, 27 Haziran 2011’de UNESCO tarafindan hakki olan Dunya Kultur Mirasi Listesi’ne kabul edildi. Ulkemiz ve Edirne icin buyuk onem tasiyan bu gelismeden sonra Edirne’ye dair sozu olanlari, Mimar Sinan Gunu’nde Sinan’in eserine davet ediyoruz.
Edirne’yi sevenler, sorumluluk duyanlar, bu cografyanin butun degerlerini gelecek kusaklara aktarmayi kendine gorev bilenler, kisaca sozu olanlari her yil ayni tarihte Mimar Sinan’in eserinin onunde yuzlesmeye cagiriyoruz.
Biz; tum sivil orgutlenmeleri kucaklamayi hedefleyen Edirne Kent Konseyi olarak kente karsi duydugumuz sorumluluk geregi, 9 Nisan 2012 Pazartesi gunu Saat 12.00’de baslayacak etkinlige, INSAN ZINCIRINE; Sinan’in tum yaratici cocuklarini bekliyoruz. Selimiye’yi ‘insanlikla cevirip’ Ustanin Saheserine, dolayisiyla Edirne’ye sahip ciktigimizi tum dunyaya duyurmak istiyoruz.
CAGRIMIZ; DEMOKRASIYE INANAN TUM SECILMIS VE ATANMISLARADIR,
CAGRIMIZ; BU KENTE DAIR SOZU OLAN TUM KENTLILEREDIR,
CAGRIMIZ; INSANLIGA DAIRDIR.
18.02.2012
Edirne Kent Konseyi Yurutme Kurulu Adina
Ozer DEMIR
Edirne Kent Konseyi Baskani
DESiFRE
EDiLECEKLER!
http://www.bianet.org/bianet/toplum/136519-desifre-edilecekler
Kent Hareketleri, baslattigi imza kampanyasinda, ekolojiyi, kulturel mirasi yok edecek, insanlari yerlerinden edecek projelere imza atan mimar, sehir plancilari ve bilim insanlarini desifre edecegini acikladi.
Kent Hareketleri, mimar, sehir plancilari ve akademiye seslenerek ekolojiyi, cevreyi, kulturel mirasi yok edecek insanlari yerlerinden edecek projelerde yer almamalarini isteyen bir imza kampanyasi baslatti.
Imza metninde,
( http://www.gopetition.com/petitions/kent-hareketlerinden-mimar-ve-sehir-plancilara-cagri.html )
bu projelere ortak olanlarin teshir edilecegi belirtildi.
Kuresel sermayenin tayin ettigi kentlerin planlanmasinda, kent sakinlerine soz hakki verilmedigi belirtilen imza metninde bu rant kavgasina bir kisim mimar, planci ve akademinin de katildigi ifade edildi.
Metinde, dogayi, cevreyi, kultur varliklarini ve tarihi degerleri hice sayan bu gidisata karsi, insan hak ve ozgurluklerine dayali, hukuki guvenceleri ve katilimci mekanizmalariyla herkesin baris ve onur icinde yasayabilecegi bir kent talep edildi.
Afet bahanesiyle spekulasyona karsi
Imza metninden satir baslari:
* Kamu politikalarinin, kentsel planlamanin, butcelendirmenin ve kent sureclerinin tasarlanmasinda, uygulanmasinda, izlenmesinde ve degerlendirilmesinde kent sakinlerinin katilimciliginin en yuksek karar alma seviyelerinde saglanmasini,
* Kentin kaynaklarinin toplumsal sorumluluk ile kullanilmasini, ayrimcilik yapmadan, kentin tum sakinlerine saglikli ve yasanabilir bir cevre teminini, dogal afet bahanesiyle spekulasyon ve rant amacli projeler yerine, bu afetlere karsi tedbirlerini alan,
* Yasal guvenligi olan emniyetli konut hakkini, kentin sakinlerini zorla tahliye ile yerinden etmeksizin garanti eden bir yonetimi, kentsel ayrisma/dislama /zorla tahliye ve yerinden etmelere karsi hukuki yaptirim mekanizmalarini, kentteki tum kisi ve topluluklara esit sartlarda gelisim olanaklari saglanmasini talep ediyoruz.
Mimar, sehir planclari ve akademiye
* Ekolojiyi ve cevreyi tamir edilemez bir sekilde zarara ugratacak, yoksullugu arttiracak, insanlari yerlerinden edecek,
Somut ve somut olmayan kulturel miras degerlerini, cok-sinifli kamusal alanlari ve kent meydanlarini, kamusal binalar ile kentin hafiza mekanlarini yok edecek projelerde yer almamalari, bunlari gerceklestiren tum projelere de karsi cikmalari cagrisinda bulunuyoruz.
Kent Hareketlerine bu adresten ulasabilir.
http://istanbulkenthareketleri.wordpress.com/
Ayrica facebook sayfasindan da takip edebilirsiniz.
http://www.facebook.com/pages/Kent-Hareketleri/261942177212500?sk=info
Kent Hareketlerinin "Kursu Senin Istanbul" eylemii icin tiklayiniz.
http://www.bianet.org/bianet/toplum/135794-istanbullular-taksim-kursusunde
KENT HAREKETLERi’NDEN
MiMAR, PEYSAJ MiMARLARINA VE SEHiR PLANCILARA CAGRI
http://www.gopetition.com/petitions/kent-hareketlerinden-mimar-ve-sehir-plancilara-cagri.html
Kentlerin planlanmasi ve kentsel mekanlarin tasarim ve uretimleri giderek artan bir sekilde kuresel sermaye tarafindan tayin edilmekte, kentlerin kullanicilari ve sakinlerine soz hakki taninmamaktadir. Bu surecte, kent yoneticileri, gercek bir yoneticilik yaparak hak ve ozgurluklere dayali esitlikci ve adil kentler amacli calismak yerine, kentsel girisimcilik ile kentleri pazarlama yarisina girmisler, kentsel ranttan nemalanacak bir kisim mimar ve plancilar ile akademiyayi da saflarina katmislardir.
Amansiz bir rant hirsiyla,kentleri ayristiran, insan haklari ihlal ve magduriyetlerine neden olan, dogayi,cevreyi,kultur varliklarini ve tarihi degerleri hice sayan bu gidisata karsi:
Kent mekanlari uzerinde soz hakkinin kentin sakinlerinde oldugunu beyan ederek,
Insan hak ve ozgurluklerine dayali, icerici, esitlikci ve sosyal dayanismaci,
Hukuki guvenceleri ve katilimci mekanizmalariyla tum sakinlerinin baris ve onur icinde yasayabilecekleri surdurulebilir bir kent talebiyle,
Kentlerimizi yok edecek projelerde yer alanlari gelecek nesillerin affetmeyecekleri bilinciyle,
Isimlerini teshir etmekten cekinmeyecegimizi bildirmek uzere bu cagriyi kamuoyunun imzasina aciyoruz.
iMZA METNi;
Kentlerin kullanicilari ve sakinleri olan bizler:
Insan hak ve ozgurluklerine dayali, icerici, esitlikci ve sosyal dayanismaci,
Hukuki guvenceleri ve katilimci mekanizmalariyla tum sakinlerinin baris ve onur icinde yasayabilecekleri surdurulebilir bir kentin insasi icin:
Kamu politikalarinin, kentsel planlamanin, butcelendirmenin ve kent sureclerinin tasarlanmasinda, uygulanmasinda, izlenmesinde ve degerlendirilmesinde kent sakinlerinin katilimciliginin en yuksek karar alma seviyelerinde saglanmasini,
Kentin kaynaklarinin toplumsal sorumluluk ile kullanilmasini,
Ayrimcilik yapmadan, kentin tum sakinlerine saglikli ve yasanabilir bir cevre teminini,
Dogal afet bahanesiyle spekulasyon ve rant amacli projeler yerine,
Bu afetlere karsi tedbirlerini alan,
Yasal guvenligi olan emniyetli konut hakkini, kentin sakinlerini zorla tahliye ile yerinden etmeksizin garanti eden bir yonetimi,
Kentsel ayrisma/dislama /zorla tahliye ve yerinden etmelere karsi hukuki yaptirim mekanizmalarini,
Kentteki tum kisi ve topluluklara esit sartlarda gelisim olanaklari saglanmasini,
Kentsel gelismenin kirsal topluluklar, dogal ve tarihi degerler, ekolojik rezervler, diger kentler ve gelecek nesiller aleyhine olmayacak bir planlamayla gerceklestirilmesini,
Talep ederek,
Mimar ve sehir plancilar ile ilgili universite ve bilim kurumlarina:
Ekolojiyi ve cevreyi tamir edilemez bir sekilde zarara ugratacak,
Yoksullugu arttiracak,
Insanlari yerlerinden edecek,
Somut ve somut olmayan kulturel miras degerlerini,
Cok-sinifli kamusal alanlari ve kent meydanlarini,
Kamusal binalar ile kentin hafiza mekanlarini,
Yok edecek projelerde yer almamalari
Bunlari gerceklestiren tum projelere de karsi cikmalari
Cagrisinda bulunuyoruz.
Kenti/ kentlerimizi yok edecek bu projelerde yer alanlari gelecek nesillerin affetmeyecekleri bilinciyle,
Isimlerini teshir etmekten cekinmeyecegimizi acikliyoruz.
*
2. Bolum - KENTLi ve KENT HAKKI iNSASINA DOGRU
FUKUSiMA’DAKi FELAKETiN BOYUTLARI
GiZLENDi
http://www.mo.org.tr/index.cfm?sayfa=belge&sub=detail&bid=94&mid=94&tip=0&Recid=14363
28 Subat 2012 - Japonya'da bagimsiz bir sorusturma komisyonunun raporuna gore hukumet Fukusima'daki nukleer felaket sonrasinda tehlikenin gercek boyutlarini halktan ve yakin muttefiki ABD'den gizledi.
Japonya'yi Yeniden Insa Inisiyatifi Vakfi'nin yayimladigi raporda, hukumetin bu tavrinin "iki ulke arasindaki iliskileri zora sokmus olabilecegi" one suruldu.
SIZINTI ONEMSIZ GOSTERILDI
Nukleer felaketle ilgili 300'den fazla kisiyle yapilan gorusmelere dayanan raporda, yetkililerin Fukusima Nukleer Santrali'ndeki radyoaktif sizintiyi "onemsiz gosterdigi" iddia edildi.
Japonya'yi 11 Mart 2011'de vuran deprem ve tsunami, Fukusima nukleer santralinde Cernobil'den sonraki en buyuk kuresel nukleer felakete neden olmustu. Felaketin ardindan Japonya'da faaliyeti durdurulan 54 reaktorun sadece ucu yeniden calistirildi.
NTVMSNBC
Dostları ilə paylaş: |