2012 yili programi


F. ÇEVRENİN KORUNMASI VE KENTSEL ALTYAPININ GELİŞTİRİLMESİ



Yüklə 4,97 Mb.
səhifə22/37
tarix26.07.2018
ölçüsü4,97 Mb.
#58565
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   37

F. ÇEVRENİN KORUNMASI VE KENTSEL ALTYAPININ GELİŞTİRİLMESİ

1. Mevcut Durum


Ekonomik büyüme, nüfus artışı, üretim ve tüketim alışkanlıkları çevre üzerinde giderek artan bir baskı oluşturmaktadır. Çevre yönetiminde uygulama, izleme ve denetim konusundaki yetersizlikler bu baskıyı önemli çevre sorunlarına dönüştürmekte, doğal kaynakların koruma-kullanma dengesi içinde değerlendirilmesi önünde engel teşkil etmektedir. Ayrıca, yerleşim alanlarında düzensiz ve izinsiz yapılaşma, yetersiz teknik altyapı, yüksek afet riski ve güvenlik sorunu gibi hususlar yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.

Küresel çevre sorunlarından biri olan iklim değişikliğinin, nedenleri ve sonuçları itibarıyla ekonomik ve sosyal yaşamı olumsuz etkilemesi beklenmektedir.

Çevre mevzuatının uygulanması ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine yönelik proje ve programların yürütülmesine devam edilmektedir.

Sürdürülebilir kalkınma alanında, 2012 yılında gerçekleştirilecek Rio+20 Dünya Zirvesine hazırlıklar ulusal düzeyde Kalkınma Bakanlığının koordinasyonunda başlatılmıştır.

Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planının uygulanmasında eşgüdüm ve kapasite konularında sorunlar devam etmektedir. Farklı kuruluşlar tarafından yürütülen biyolojik çeşitliliğin izlenmesine ilişkin projelerin koordinasyonunun güçlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.

Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve korunması için ekonomik değerinin belirlenmesi gerekmektedir.



ADNKS verilerine göre, 2010 yılında kentlerde 52,3 milyon kişi yaşamakta olup kentleşme oranı yüzde 71, kentleşme hızı ise yüzde 2,9’dur.

TABLO IV: -Yıllar İtibarıyla Kent ve Kır Nüfusu

Yıl(1)

Toplam Nüfus

(Bin Kişi)

Kent Nüfusu

(Bin Kişi) (2)

Kent Nüfus

Oranı

(Yüzde)

Kır Nüfusu

(Bin Kişi)

Kır Nüfus

Oranı

(Yüzde)

Kentleşme Hızı

(Yüzde)

1970

35 605

10 222

28,7

25 384

71,3

5,3

1975

40 348

13 272

32,9

27 076

67,1

5,4

1980

44 737

16 065

35,9

28 672

64,1

3,9

1985

50 664

23 238

45,9

27 426

54,1

7,7

1990

56 473

28 958

51,3

27 515

48,7

4,5

2000

67 804

38 661

57,0

29 143

43,0

2,9

2007

70 586

49 083

69,5

21 503

30,5

3,5

2008

71 517

49 514

69,2

22 003

30,8

0,9

2009

72 561

50 873

70,1

21 688

29,9

2,7

2010

73 722

52 340

71,0

21 382

29,0

2,9

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, TÜİK

(1) 1970-2000 arasındaki yıllarda yapılan nüfus sayımı sonuçlarıdır. 2007, 2008, 2009 ve 2010 yılları ADNKS sonuçlarıdır.

(2) Nüfusu 20.000 ve üzeri olan yerleşimler kent olarak kabul edilmiştir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ile köklü yasal ve kurumsal değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bunlardan planlama alanına dair önemli bir gelişme daha önce Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığı uhdelerinde farklı dönemlerde gerçekleştirilmiş bulunan planlama çalışmalarının, farklı yaklaşımların tek çatı altında birleştirilmiş olmasıdır. Ayrıca ilgili Kanun Hükmünde Kararname kapsamında getirilen düzenleme ile her tür ve ölçekteki fiziki planlara ve bunların uygulanmasına yönelik temel ilke, strateji ve standartları belirlemek ve bunların uygulanmasını sağlamak yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ile birlikte kentleşme münferit bir politika alanı olarak tanımlanmış olmaktadır. Bu doğrultuda imar mevzuatı da dahil olmak üzere kentleşme ile ilgili sorunların koordineli ve etkili bir biçimde ele alınması imkanı doğmuştur. Gerek çevre gerek kentleşmenin sürdürülebilirlik hakim teması altında bütünleştirilmesinin yolu açılmıştır. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentleşme ve imar politikası itibarıyla; mekansal planlama, imar ve kentsel altyapı, kentsel dönüşüm ile coğrafi bilgi sistemleri alanlarında yeni ve önemli işlevler üstlenmiştir.


Sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kentleşme politikalarına yön vermek amacıyla Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı (KENTGES) hazırlanmıştır. KENTGES’in uygulanmasında kurumlar arası koordinasyonun sağlanması amacıyla İzleme ve Yönlendirme Kurulu faaliyete geçmiştir.

Kentlerimizde, kalkınma, yatırım ve mekânsal gelişme politikalarının uyumsuzluğu çeşitli boyutlarda sorunlar doğurmaktadır. İmar mevzuatının fiziki planlama, uygulama ve yapılaşmaya yön verecek stratejik bir yaklaşımla geliştirilmesi önem arz etmektedir.

Afet risklerinin azaltılması, kentsel yaşam kalitesinin artırılması ve özgün mimariye dayalı kentsel estetiğin sağlanması amacıyla kentsel dönüşüm, yenileme ve imar haklarının transferi alanlarındaki uygulamalara yön verecek ve uygulamalarda standardı sağlayacak kapsamlı bir çerçeve mevzuata ihtiyaç bulunmaktadır.

Bütünleşik ve sürdürülebilir kıyı alanı yönetimini sağlamak üzere yasal ve kurumsal düzenlemeler ile kıyı alanlarının planlanması ve kullanımına yönelik ilke ve standartların belirlenmesi çalışmalarına ihtiyaç devam etmektedir.

Değişen koşullar ve ihtiyaçlar da göz önüne alınarak “kent” tanımının yeniden ele alınması gerekmektedir.

2010 yılında yaklaşık 545 bin olan konut ihtiyacına karşılık, yapı kullanma izni alan konut sayısı 351 bin olmuştur. 2011 yılında 407 bin olan ihtiyaca karşılık, yapı kullanma izni alan konut sayısının 350 bin civarında olacağı tahmin edilmektedir.

Planlı kent ve konut çevreleri oluşturarak konut ihtiyacını karşılamak üzere sosyal ve teknik altyapıları tamamlanmış arsa üretimine öncelik verilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle alt gelir gruplarının konut sorununu çözmek amacıyla uygun yapım ve finansman yöntemlerinin geliştirilmesi önemini korumaktadır. Bu kapsamda mülk konut politikalarının yanı sıra kiralık konut politikalarının da uygulanması gerekli görülmektedir.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) kullanılan kaynaklar ağırlıklı olarak konut yapımına ayrılmakta olup, Ocak 2003-Eylül 2011 döneminde yapımına başlanan 511.529 konuttan 375.000’i sosyal ve teknik donatıları ile birlikte tamamlanma aşamasına gelmiştir. Ayrıca, bu dönemde 56.000 konuta tamamlama kredisi verilmiştir.

Türkiye su sıkıntısı yaşayabilecek ülkeler arasında yer almaktadır. Mevcut içme suyu miktarı, artan talep, kuraklık ve su toplama havzalarındaki kirlenme sonucunda yetersiz hale gelmektedir. Planlama, izleme, değerlendirme ve yaptırım noksanlığı, sorumlu tek bir otoritenin olmaması, ortak veri tabanı ve bilgi akışı yetersizliği, kuruluşlar arası eşgüdüm sağlanamaması ve yeterli düzeyde Ar-Ge yapılmaması gibi hususlar, su kaynakları yönetiminde karşılaşılan ana sorunlardır.

2008 yılı itibarıyla toplam belediye nüfusunun yüzde 99’u içme ve kullanma suyu şebekesinden, yüzde 88’i ise kanalizasyon şebekesinden yararlanmaktadır. İçme suyu ve kanalizasyon şebekesi ihtiyacı ağırlıklı olarak yerleşime yeni açılan ve mevcut şebekelerin yenileme ve bakım çalışmalarının devam ettiği alanlarda bulunmaktadır.

2006 yılında kaynaklardan ve akarsulardan çekilen su miktarının oranı yüzde 32 iken 2008 yılında bu oran yüzde 27’ye gerilemiştir. Baraj, göl ve göletlerden çekilen su miktarı ise yüzde 40’tan yüzde 45’e yükselmiştir. Bu kaynaklardan sağlanan suyun arıtılmadan kullanılamaması, kuyu ve kaynak sularının da giderek kirlenmesi, içme suyu arıtma tesisi ihtiyacını artırmış; 2008 yılında toplam 4,6 milyar m3 içme ve kullanma suyunun 2,1 milyar m3’ü (yüzde 47’si) arıtılmıştır.

5491 sayılı Çevre Kanunu ile nüfusu 2 binin üzerindeki belediyelerin atık su arıtma tesislerini belirli bir sürede tamamlamaları, aksi takdirde cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalabilecekleri hüküm altına alınmıştır. 2008 yılında yüzde 46 olan atık su arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun 2017 yılına kadar kademeli olarak yaklaşık yüzde 81‘e yükseltilmesi gerekmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 68'inci maddesinin belediyelerin hem yurt içi hem yurt dışı borçlanmalarına ilişkin standartlar ve limitler getirmesi nedeniyle, belediyeler yapmak zorunda oldukları yüksek maliyetli arıtma tesisi yatırımlarını borçlanma kapasiteleri olmadığından gerçekleştirememektedirler.

Belediyelerin acil nitelikli olan ancak finansmanında zorluk yaşanan içme suyu ve kanalizasyon projelerine kaynak sağlanması amacıyla 2011 yılında SUKAP programı başlatılmıştır. Program kapsamındaki nüfusu 25 bin ve daha az olan belediyelerin içme suyu ve/veya kanalizasyon işleri için merkezi bütçeden yüzde 50 oranında hibe sağlanmakta, kalan kısım için İLBANK’tan uygun koşullarda kredi verilmektedir. Nüfusu 25 bin üzerinde olan belediyeler, projeleri için borçlanma limitleri gözetilmeksizin İLBANK’tan kredi kullanabilmektedir.

İçme suyu kayıpları konusunda sağlıklı verilere ulaşılamamakla birlikte, faturalandırılamayan (kayıp/kaçak dâhil) su miktarının yüzde 55 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Su temin sistemindeki kayıp ve kaçaklar azaltılarak, su kaynaklarının etkin kullanılması önemini korumaktadır.

Su havzalarının koruma alanlarındaki evsel, endüstriyel ve tarımsal kirlilik, içme suyu teminini güçleştirmektedir. Bu nedenle, su kaynaklarının her tür kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi, kirlenmiş olan su kaynaklarının kalitesinin iyileştirilmesi için uzun vadeli koruma program ve tedbirlerini içeren havza koruma planları hazırlama çalışmaları sürdürülmektedir.

5491 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde nüfusu 2 binin üzerindeki belediyelerin evsel nitelikli katı atık bertaraf tesislerini nüfus büyüklüğü kriterine göre 2017 yılına kadar tamamlamaları hedeflenmektedir.

Ülkemizde 2009 yılında toplanan yaklaşık 27 milyon ton evsel nitelikli katı atığın yüzde 52’sinin düzenli depolama sahalarında, yüzde 1,2’sinin ise kompost tesislerinde bertaraf edildiği tahmin edilmektedir. 2011 yılı itibarıyla işletmede olan düzenli depolama tesisi sayısı 59 olup bu tesisler ile 756 belediyede 41 milyon nüfusa hizmet verilmektedir. 40 adet düzenli depolama tesisi ise inşaat ve ihale aşamasındadır. 2008 yılında toplam kapasitesi 551 bin ton/yıl olan 4 kompost tesisinde yaklaşık 47 bin ton kompost üretilmiştir.

2009 yılı itibarıyla üretilen yaklaşık 98 bin ton tıbbi atığın yüzde 16’sı yakılarak, yüzde 44’ü kireçle gömülerek, yüzde 40’ı ise sterilizasyon yöntemiyle bertaraf edilmiştir. 2011 yılı itibarıyla 17 ilde tıbbi atık sterilizasyon ünitesi bulunmakta olup bu tesislerden 54 il yararlanmaktadır. 10 ilde ise tıbbi atık sterilizasyon ünitesi kurulma aşamasındadır.

Ülke genelinde tehlikeli atık üretim miktarına ilişkin sağlıklı bir veri altyapısını oluşturmak ve bu atıkların geri kazanım ve bertaraf yöntemlerine göre dağılımını belirlemek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Atık Beyan Sistemi oluşturulmuştur. Bu çerçevede, 2009 yılı itibarıyla Bakanlık sistemine kayıtlı 20.136 atık üreten tesisten 15.664’ünün tehlikeli atık miktarı (maden atıkları hariç) 629.030 tondur. Diğer taraftan ülkemizde üçü yakma ve üçü düzenli depolama olmak üzere altı adet tehlikeli atık bertaraf tesisi bulunmaktadır.

Belediyeler, katı atık yönetiminde toplama ve taşıma konularındaki görevlerini büyük ölçüde yerine getirirken, bertaraf konusunda gereken etkinliği ve hassasiyeti göstermemektedir. Özellikle düzensiz depolama, depo sahalarının yer seçiminde yapılan hatalar ile işletme koşullarındaki olumsuzluklar giderek büyüyen sorunlara sebep olmaktadır.

Katı atık üretiminde öncelikle, üretilen çöp miktarının azaltılması gerekmektedir. Ayrıca atığın kaynakta ayrıştırılarak toplamaya hazır hale getirilmesi için hane halklarının bilinçlendirilmesi ihtiyacı devam etmektedir. Ulusal düzeyde etkin bir katı atık yönetim sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalar kapsamında evsel nitelikteki atıklar için Katı Atık Ana Planı tamamlanmıştır.

Ambalaj atıklarının oluşumunun önlenmesi, tekrar kullanımı, geri dönüşümü ve geri kazanım yolu ile bertaraf edilecek miktarın azaltılması, belirli bir yönetim sistemiyle kaynağında ayrı toplanması, taşınması ve ayrıştırılmasına ilişkin teknik ve idari standartların oluşturulması gibi hususları kapsayan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği 2011 yılı Ağustos ayında yürürlüğe girmiştir.


2. Temel Amaç ve Hedefler


Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda, insan sağlığını, doğal kaynakları ve estetik değerleri korumak suretiyle yeterli çevresel koruma düzeyine erişilmesi ve kentlerin temiz, güvenli ve yaşam kalitesi yüksek yerler haline getirilmesi temel amaçtır.

3. Politika Öncelikleri ve Tedbirler


Öncelik / Tedbir

Sorumlu / İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar

Süre

Yapılacak İşlem ve Açıklama

Öncelik 35. Çevre mevzuatının uygulanmasına yönelik yönetim, denetim ve uygulama kapasitesi geliştirilecektir.

Tedbir 74. Çevre mevzuatının etkin uygulanması için ölçüm, izleme, denetim, kontrol ve raporlama altyapısı etkinleştirilecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S), Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,Sağlık Bakanlığı, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Çevre mevzuatının etkili bir şekilde uygulanması için başta su, hava, toprak olmak üzere doğa korumaya ve kirliliği önlemeye yönelik kapasite geliştirme çalışmalarına devam edilecek, bu kapsamda bir ölçme, izleme ve denetim altyapısı günün teknolojisine uygun yöntem ve araçlarla geliştirilecektir.


Öncelik 36. İklim değişikliği ile mücadele çalışmaları Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi çerçevesinde yürütülecektir.

Tedbir 75. İklim değişikliği ile mücadele ve uyuma yönelik başta enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, çevre dostu ulaşım yöntemleri, ormancılık, mera koruma projeleri yürütülecek, kuraklıkla mücadele edilecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S), İklim Değişikliği Koord. Kurulu Üyeleri

Aralık Sonu

Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ile uyumlu olarak yürütülen iklim değişikliğinin bölgesel ve sektörel etkileri ile teknoloji ihtiyacının tespitine ve uyum konusunda farkındalığın geliştirilmesine yönelik çalışmalara devam edilecektir. Enerji, tarım, atık, ulaştırma, ormancılık, sanayi sektörlerinde projelerle emisyon sınırlandırma ve uyum alanlarında projelere devam edilecektir.


Öncelik 37. Başta biyolojik çeşitlilik olmak üzere doğal kaynakların korunması, geliştirilmesi ve ekonomik anlamda değer kazanmasına yönelik çalışmalar yapılarak sürdürülebilir kullanımı sağlanacaktır.

Tedbir 76. Doğa koruma alanlarının yönetiminde kurumlar arası işbirliği ve koordinasyon sağlanarak, bu alanların çevresel, sosyal ve ekonomik değeri üzerine bilinçlendirme çalışması yapılacaktır.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı (S), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, STK’lar

Aralık Sonu

Doğa koruma alanlarının yönetimine ilişkin kurumsal ve teknik kapasitenin artırılması sağlanacak, doğa koruma konusunda bilinçlendirme çalışmaları yürütülecektir.

Öncelik 38. Kalkınma ve mekânsal gelişme politikaları arasında uyum artırılacak; fiziki planlama, uygulama ve yapılaşmaya yön verecek stratejik bir planlama yapısı oluşturulacaktır.

Tedbir 77. KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı etkili bir şekilde yürütülecek ve sonuçları izlenecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S); Kalkınma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, yerel yönetimler

Aralık Sonu

KENTGES, içerdiği orta ve uzun vadeli eylemler önceliklendirilerek etkili bir şekilde yürütülecek, sonuçları izlenecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Tedbir 78. Çevre düzeni planları ile kentleşme ve imar çalışmalarına yön verecek nitelikte olmak üzere; bölge planları ile bütünleşik olarak hazırlanacak mekânsal strateji planlarının usul ve esasları belirlenecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S); Kalkınma Bakanlığı

Aralık Sonu

Bölgesel ve mekânsal gelişme planlaması ile kentleşme ve imar çalışmaları arasındaki ilişkinin kuvvetlendirilmesi amacıyla mekânsal strateji planları hazırlanacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından söz konusu planların hazırlığında takip edilecek usul ve esaslar Kalkınma Bakanlığı ile birlikte belirlenecektir.

Öncelik 39. Kentlerin yaşam standartları yükseltilerek "yaşanabilirlik" düzeyleri arttırılmış mekânlar oluşturulacak, sürdürülebilir kentsel gelişme sağlanacaktır.

Tedbir 79. Kentleşme ve imar konularında hukuki ve idari çerçeve güçlendirilecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S); Kalkınma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, TOKİ, yerel yönetimler

Aralık Sonu

Arazi kullanımı, fiziki planlama, uygulama ve yapılaşma konularında temel ilkeleri, standartları ve denetim mekanizmasını da içerecek şekilde imar ve şehircilik mevzuatı yenilenecektir. Bölgesel gelişme ve mekânsal gelişme planlaması ilişkisi güçlendirilecek, mekânsal planlama hiyerarşisi sadelik ve yerindenlik ilkeleriyle geliştirilecektir. Cazibe merkezlerine, ticaret ve sanayi için önem arz eden alanlara, gelişmekte olan kırsal merkezi yerleşim yerlerine, yapılaşma baskısı altındaki turizm yörelerine, koruma alanlarına ve afet riski yüksek yörelere planlamada öncelik verilecektir.

Öncelik 40. Afet risklerinin azaltılması, kentsel yaşam kalitesinin artırılması ve özgün mimariye dayalı kentsel estetiğin sağlanması amacıyla kentsel dönüşüm alanında kapsamlı bir çerçeve mevzuat oluşturulacaktır.

Tedbir 80. Kentsel dönüşüm, yenileme ve imar hakkı transferi gibi uygulamalara ilişkin hukuki ve idari altyapı geliştirilecek, proje ve uygulamalar yerel yönetimlerle işbirliği yapılarak yürütülecektir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S); Kalkınma Bakanlığı, TOKİ, yerel yönetimler

Aralık Sonu

Kentsel dönüşüm, yenileme ve imar hakkı transferine ilişkin usul ve esaslar geliştirilecek ve dönüşüm uygulamalarının tüm boyutları ile yönetilebileceği kurumsal düzenlemeler gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda yerel yönetimlere teknik destek verilecektir. Deprem ve Afet riskli bölgeler ile çarpık yapılaşma ve gecekondulaşmaların bulunduğu yerleşmelerde planlı, güvenli ve yaşanabilir alanlar oluşturulmasına yönelik dönüşüm projeleri yapılacak veya yaptırılacaktır.


Öncelik 41. Su kaynaklarının etkin bir şekilde yönetimi amacıyla idari, yasal ve finansal düzenlemeler gerçekleştirilecektir.

Tedbir 81. Su kaynaklarının etkin kullanımı ve korunması için bütüncül su kaynakları yönetimi modeli geliştirilecektir.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı (S), Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, İller Bankası, DSİ

Aralık Sonu

Bütüncül su kaynakları yönetimi modeli ile  ilgili kurumlar arasında koordinasyon sağlanacak, yer üstü ve yer altı su kaynaklarını kapsayan hukuki ve kurumsal düzenlemeler yapılacaktır. Su kaynaklarının havza bazında yönetiminin sağlanması için strateji ve plan hazırlanacaktır.


Öncelik 42. Katı atık yönetiminde kaynakta ayrıştırma, toplama, taşıma, geri kazanım ve bertaraf safhaları teknik ve mali yönden bir bütün olarak değerlendirilecektir.

Tedbir 82. Katı atık yönetimi etkinleştirilecek ve evsel nitelikli katı atıkların mahalli idare birlikleri aracılığıyla düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilmesi sağlanacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S), İçişleri Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, İller Bankası, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Ulusal ve bölgesel düzeyde atık yönetim plan çalışmaları tamamlanacaktır. Katı atıkların kaynakta ayrıştırılarak, tekrar kullanım değerine sahip olanların ekonomiye kazandırılmasına yönelik kurumsal kapasite geliştirme ve halkın bilinçlendirilmesi çalışmaları sürdürülecektir. Katı atık yönetiminde mahalli idare birliklerinin etkin çalışmasına yönelik usul ve esaslar belirlenecektir.


Tedbir 83. Belediye atıkları için Biyobozunur Atık Azaltımı Stratejisi ve Yönetim Planı hazırlanacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S) Kalkınma Bakanlığı, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Söz konusu Strateji ve Yönetim Planı ile belediye atıklarının ön işleminde geri kazanım, kompostlaştırma, biyogaz üretimi veya enerji/madde geri kazanımı gibi yöntemler kullanılarak geri kazanımına ilişkin tedbirler belirlenecektir.


Öncelik 43. Alt ve orta gelir gruplarının konut ihtiyacının karşılanmasına öncelik verilecek, sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam alanlarının oluşturulmasına devam edilecektir.

Tedbir 84. Toplu konut uygulamalarının kapsamının genişletilmesi ve yapı kooperatifçiliğinin desteklenmesi suretiyle öncelikle nüfus artışının hızlı ve konut fiyatlarının yüksek olduğu şehirlerde alt ve orta gelir gruplarına yönelik sosyal konut üretimi sağlanacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S), TOKİ

Aralık Sonu

Mevcut konut finansman sistemi alt ve orta gelir gruplarının ödeme güçleri dikkate alınarak, yapı kooperatifciliği ve kiralık konut üretimine fırsat sağlayacak şekilde gözden geçirilecektir. Maliyetlerin azaltıldığı, yapı güvenliğinin artırıldığı, alanın ve enerjinin rasyonel kullanıldığı yapım yöntemleri araştırılacaktır.




Yüklə 4,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin