kulup, kon. = = klub.
kulupta- = = kulpula- .
kuluya, a. Kur’ anın 109 uncu suresinin baş ibaresidir (ki eski medreselerde talebe bu sureye başlarken muallime hediye olarak, kuymak (bk.) getirirdi.
kum, 1. kum; kulağına kum kuyğanday: “kulağına kum dökmüş gibi” : umurunda değil, asla aldırış etmiyor; 2. posa, çöküntü (mes, semaverin içinde) .
kumalak, yuvarlak (koyun yahut deve tezeği) ; bir kumalak bir karın maydı bulğayt ats. : bir tezek yuvarlağı bir tulum yağı berbat eder.
kumar I, a. çoşkunluk, kumar.
kumar II, a. 1. şiddetli arzu, ihtiras; kumar köz: ihtiraslı gözler, ihtiraslı gözlü; bak kumar bk. bak II; kumar kan- yahut kumar caz- : arzusunu yerine getirmek, tatmin edilmiş olmak; 2. âşık, vurgun; körbösöm da, Bököygö kumar bolup kaldım dep folk. : görmedimse de Bökeye tutuldum (âşık oldum) .
Dostları ilə paylaş: |