kabırıl- , batmak, çukurlaşmak; içi kabırıldı yahut kursağı kabırıldı: karnı battı, çekildi.
kabırılt- , ezmek, çukurlatmak.
kabış I, birleştirme; bir nesneyi diğer bir nesnenin yanına koyma, dayama; kol kabış: yardım, tutma, müzaharet etme; kol kabış kıl- yahut kol kabış tiygiz- : yardım etmek, tutmak, desteklemek; buudayına kol kabış kılıp cüröm; buğdayını toplamak hususunda ona yardım ediyorum; kol kabış komissiya: yardım komisyonu; cel kabış: üşütme, nezle.
kabış- II, sövüşmek, küfretmek, dövüşmek.
kabış- III, müş. kabı- ’dan.
kabışçı: kol kabışçı: yardımcı, muavin.
kabışta= = kapşır- .
kabıştık: kol kabıştık: yardım, destekleme, muzaheret; kol kabıştık körsöt- : yardımda bulunmak.