kapas, f. kafes (kuşlar için) .
kapçaç= kep çaç (bk. kep II) .
kapçığay, argidal, boğaz, dağ geçidi; dağ yolu; dar ve uzun dağ deresi.
kapçığayluu, dereli, boğazlı, geçitli (dağ) ; derelerle dolu olan.
kapçık 1. çuval; torba; 2.mec. karın, kursak; kapçığı çıkkan: büyük karınlı; kapçığı çığıptır: yemiş, göbek salmış.
kapçıt = kapşıt.
kapıl, a. gafil, kaygısız; kapılda: boşuna, boş yere.
kapılet = kapilet.
kapılıstan, bk. kapıs.
kapır, a, kâfir, dinsiz çok tanrıya inanan (polytheiste) atanğ kapır bolso enenğe bıçak ber ats. baban kâfir olursa, annene bıçak ver,
kapırçılık, kâfire mahsus olan bütün bütün evsaf.
kapırdık, dinsizlik; kâfirlik.
kapıs (yahut kapıstan yahut kapısınan yahut kapılıstan) ansızın; beklenilmeden; kapıs cerden çığa kaldı: beklenilmiyen yerden (zamanda) çıkıverdi; bir tün kelip kapısınan karakçılar kaptağan: bir gece ansızın soyguncular bastıllar.
Dostları ilə paylaş: |