yaşıyan zevattan, hiçbirisi bu fihriste girmemiştir.
Orta Türklerde çok intensif olan bu medenî faaliyetin her yer için umumî olan hastalıklı ciheti, başlanan her bir millî medenî teşebbüsün biraz sonra Rusların müdahalesiyle sekteye uğraması yahut şeklini değiştirmek mecburiyetinde kalmasıdır. Meselâ, 1923 yılında Taşkentte Özbek ve Kazak bilim ocakları tarafından başlanan ciddî neşriyat, Özbek ve Kazakların kendi ihtiycirma bırakılmış olsaydı, son beş. yıl zarfında çok geniş bir ölçüde ileri gitmiş olurdu. Fakat Ruslar o faaliyeti durdurdular. Diğer bütün mecmualarda da gittikçe millî unsuru tazyik edip ortadan kaldırmak, makaleleri yalnız komünist fırkasına, Sovyet siyasetine hasretmek yolu tutuluyor. Arayere Rus Hükümeti mümessilleri kendi makaleleriyle sokuluyorlar. Meselâ «Kızık Kazakistan» mecmuasının baş makaleleri bazan Kazakistanm rus umumî vâlisi olan Ga- laşçukin, Özbek mecmuasında umumî vâli Zelenski tarafından yazılmıştır. Galaşçukinin mezkûr mecmuanın 61-63 cüzlerindeki baş makalesi, «145 milyonluk rus amele ve köylüsünü hiç kimse mağlûp edemez» serlevhasını taşımaktadır. Makale cihan kapitalistlerine, Rusyayı parçalamak isteyenlere, daha doğrusu yerli milliyetçilere karşı kaleme alınmıştır. Bu gibi tehditlere aldırmıyan milliyetperver Özbek ve Kazak komünist müellif ve muharrirleri, mecmuadan yahut memleketten uzaklaştırılıyorlar.
Tiyatro ve musiki işleriyle «qulub» yani «klüp» Tiyatro ve Musiki teşkilâtı bilhassa Özbekistan da p ek muvaffakivet- le ilerliyor, belki tekmil şehirlerde, hattâ bazı büyük kasabalarda bile «heveskâr trupları» vardır. 1927 yılı sonunda Özbekistanda 30 kadar trup mevcut idi. Bunların en mühimi Taşkent- teki «Özbek Devlet trupu»dur. Bü trup içerisinde tecrübeli artistler mevcuttur. 192 7 de Moskovada tiyatro sanatı tahsilinde 18 Özbek genci, Baku «Dram stüdyo»sunda 10 Özbek (üçü kız) talebe bulunuyordu. «Merkezi Akademi Trupu», Taşkentte önceleri Ruslar için yapılmış o- lan «Kalizey» (rusça: Kolızey, lâtince: Colyseum) tiyatrosunda oynuyorlar. Avrupada tahsilde bulunan Özbek talebelerinden birinin [Settar- can’ın] 02S) kitabımız için Özbek tiyatrosu meselesine dair yazdığı şu malûmatı dercediyoruz:
Özbek sahne edebiyatının babası, Mahmudkhocra Behbudîdir. O- nun «Pederkûş»i ve «Ötken Künler» romanının müellifi Abdullah Kadiri (Culqun bay)nin «Bakhtsız Küyev» adlı piyesi birçok defa sahne-
[ 268) Bu çok zeki ve istidatlı genç Türkistâna döndükten sonra bir mil- liyetçi ve garpçı sıf atiyle bolşevikler tarafından idam ediîdi.3
yc konulmuştur. Sahnenin eski kahramanlarından biri «Turan Gençler ■ Cemiyeti» âzasından Nizameddiıı Khoca ve diğeri Bedreddin jdi./İnkılâptan sonra Taşkentte kurulan «Çağatay Gürünki» Özbek tiyatroculuğunun inkişafına çok yardım etmiştir. Bu derneğin müntesiplerinden şâiı Fıtrat «Abu Müslim» (5 perdelik), «Çın Süyüş» (5 perdelik), «Hind İhtilâlcileri» (6 perdelik), «Oğuz Khan» (1 perdelik), «Temür .>ağanası» (1 perdelik) adında büyüklü küçüklü piyes ve dramlar yaz- y ciı. «I Iind İkhtîlâlcileri» ile «Temür Sağanası» sahneye konulurken, göz > yaşlan durmadan akmıştır. Fakat bu eserlerin hepsi, sonradan hükû- met tarafından men'ediimiştir. Sonra Gulam Zaferin Özbek kadınları . hayatından alınıp yazılan «Helime» (4 perdelik) adh operası, «Erik : balaları» adlı eseri, şâir Çolpanın eski Özbek hanları hayatından alınıp i: ya2,lan «Yarq.n ay» (6 perdelik) adlı eseri ve «Melike-i Turandvvt»
; îevcemesi, şâir Uygurun «Türkistan tabibi» (5 perdelik) eseri ve «En- dülüsün son günleri» adlı tercemesi, Gazi Yunusun «Zahhâk» adlı (9 perdelik) eseri sahneden inmez ve mütemadiyen oynanır.
Gazı Yunusun tiyatroya olan hizmeti büyüktür. Onun orijinal ve ı terceme olarak neşredilen diğer eserleri şunlardır: «Cahiller», «llmaıj ; şömıiç», «Hay Şark», «Maarif yolunda», «Khanmn sevgisi», «Sevad- < s:zlık belâsı»«Cehalet kurbanı», «Lokman hekim», «Lina cellâdiğa tud». Gazi Yunus aynı zamanda iyi bir tiyatro tenkitçisidir. Bundan : :onra muharrir Khurşıd ın telifi olan Türkiye türkçesi ile karışık Özbekçe yazılan «Küçük asker», Nevaî’den çevirdiği «Leylâ u mecnun», «Fer- u Şirin» adlı eserleri ehemmiyetlidir.