Ehliyetlerin tanınması
GELİŞTİRME(K) / UYGULAMA(K) / KORUMA(K)
SORUMLULUK/ SORUMLU /HESAP
Çeşitli faaliyetleri yürütme sorumluluğu kendilerine yüklenen kişiler ya da kurum-lar yürütmekle görevlendirildikleri faali-yetlerin sorumlusudur. Dolayısıyla, bu so-rumluluklarını nasıl yerine getirdiklerinin hesabını vermeleri gerekir.
Açıklama
Sorumluluk, bir kuruluşta üst düzey yöne-ticiler ya da ulusal, bölgesel, yerel yönetimler tarafından görevleri veya geniş anlamda her türlü paydaş-çıkar grubu tarafından faaliyetleri dolayısıyla üstlenilebilir.
Bilanço ile kâr ve zarar hesapları (mali kaynaklar bakımından) sorumluluğu gösteren en yaygın yöntemdir. Fakat sorumluluk kavra-mı bundan daha geniş bir anlam içerir ve her çeşit sorumluluğun yerine getirilmesi bağla-mında kullanıldığında doğru kullanılmış olur.
Sorumluluk, raporlar aracılığıyla paydaş-çıkar gruplarına açıklanır. Bunun için, denetim sonuçları, yürütülen faaliyetlere ve bunların so-nuçlarına, özellikle de, öngörülmeyen sonuçla-rına ilişkin açıklamalar içeren muhasebe kayıt-ları ve diğer idari kayıtlar kullanılır.
Eşdeğer terimler
İNG : accountability, account, accountable
ALM : Verantwortlichkeit, verantwortlich
sein für, verantwortlich
FR : comptabilité, compte, comtable
İlgili terimler
Değerlendirme
Denetim
Rapor Yatırımcı
Yönetim
PAYDAŞ-ÇIKAR GRUBU
SOSYAL DEZAVANTAJ
Sosyal bakımından dezevantajlı olanlar, düşük eğitim düzeyleri, yoksullukları ya da belirli azınlık gruplarına üye olmaları nedeniyle toplumdan dışlananlardır.
Açıklama
“Sosyal dezevantaj” terimi “sosyal güven-cesizlik” terimiyle çok yakın anlamlıdır. Bu-nunla birlikte, sosyal bakımdan dezevantajlı olanlar gelir desteği, eğitim, sağlık ve konut yardımı sağlayan zayıf sosyal politikalar ara-cılığıyla göreceli olarak güvenceye kavuşturul-muş olabilir. Ancak bu grupta yer alanlar belirli bir konuma ve güce sahip olmaktan dışlandık-ları için, sosyal bakımdan dezevantajlı kalmaya devam eder.
Eşdeğer terimler
İNG : social disadvantage
ALM : soziale Benachteiligung
FR : défavorisé
İlgili terimler
Sosyal dışlama Sosyal korumasızlık Toplum DEMOGRAFİ
SOSYAL DIŞLANMA
Bir bireyin, grubun ya da nüfusun belirli kısmının sosyal menfaatlerden yararlanma-sına izin verilmemesi durumu ve sürecidir.
Açıklama
Sosyal dışlanma, bir grubun diğer bir gru-bun belirli yararları ya da olumlu yaşamsal de-ğişiklikleri elde etmesini, haklı çıkarmaya çalış-tığı ölçütler temelinde reddetmesi, önünü kapat-ması gücüne dayanır.
Söz konusu ölçütlere örnek olarak, eğitim düzeyi, parti üyeliği, deri rengi, dini kimlik, mal varlığı, sosyal köken, yaşam biçimi ya da bölge gösterilebilir. Sosyal kapatma süreci bir yandan sınırsallaştırmayı ya da dışlamayı, diğer yandan da, birleştirmeyi ya da kapsama almayı içerir (ed. Marshall, s.60).
Eşdeğer terimler
İNG : social exclusion
ALM : soziale Ausgrenzung
FR : exclusion sociale
İlgili terimler
Sosyal dezevantaj) Sosyal korumasızlık Toplum
DEMOGRAFİ
SOSYAL DİYALOG
-
Sosyal tarafların karşılıklı bilgi değişi-minde bulunmaları sürecidir.
-
Sosyal tarafların aralarında tartıştıkları konuların içeriğidir.
Açıklama
-
Daha çok sosyal diyaloğu teşvik etmeliyiz.
-
Bugün sosyal diyalog, belirli konular yerine geniş ekonomik politikalar üzerinde yoğun-laşmaktadır.
Türkiye’de ekonomik ve sosyal sorunların çalışma barışı korunarak çözümlenebilmesi için bir Ekonomik Sosyal Konsey oluşturulmuştur. Bu oluşumun temelinde, devletle işçi ve işveren kesimleri arasında görüşme ve uzlaşma ortamı-nın sağlanması, bir başka deyişle sosyal diyalog düşüncesi yatmaktadır. 1995 yılından başlaya-rak çeşitli Başbakanlık genelgeleriyle oluşturul-maya çalışılan Ekonomik Sosyal Konsey 2001 yılında “Ekonomik ve Sosyal Konseyin Kuru-luş, Çalışma Esas ve Yöntemleri Hakkında Ka-nun" ile yasal bir temele oturtulmuştur.
Eşdeğer terimler
İNG : social dialogue
ALM : sozialer Dialog
FR : dialogue social
İlgili terimler
Paydaş-çıkar grubu
Sosyal taraflar
UZLAŞMA STRATEJİSİ
SOSYAL, EKONOMİK DEĞİŞİM
Sosyal, ekonomik değişim, ekonomik ya-pıda ya da toplumunun davranışlarında ve buna bağlı olarak sosyal düzenlemelerde meydana gelen her türlü değişiklik olarak tanımlanabilir.
Açıklama
Ürün miktarı veya yapısında ya da üretim biçiminde ekonomik değişim söz konusu oldu-ğunda bununla bağlantılı olarak bir sosyal de-ğişim de meydana gelir. İstihdamın yapısı ve coğrafi dağılımında, piyasada becerilere ilişkin taleplerde, çalışma düzeninde ve üreticiler ara-sı ilişkilerde ortaya çıkan değişiklikler bu tür bağlantılı değişikliklere örnek gösterilebilir. Benzer şekilde, bir toprağın ya da endüstrinin mülkiyet yapısında, eğitimde ve çalışma dav-ranışlarında sosyal değişiklikler olduğunda, bu-nunla bağlantılı olarak ekonomik değişiklikler de olur. Politik ya da çözümleyici amaçlarla sosyal ve ekonomik değişikliklerin birlikte de-ğerlendirilmesi bunların ayrı ayrı değerlendi-rilmesinden genellikle daha uygundur.
Eşdeğer terimler
İNG : socio-economic change
ALM : sozio-ökonomischer Wandel
FR : changements socio-économique,
évalution socio-économique
İlgili terimler
Baskı
Ekonomik gelişme
Küreselleşme
Mesleki Eğitim ve Öğretimin modernizasyonu / reformu
Reform süreci
Sistemli reform
Yapısal değişiklik
Yenilik
GENEL KAVRAMLAR
SOSYAL FARKLILAŞMA
Sosyal farklılaşma, bir toplumdaki farklı alt sistemlerin ve kurumların giderek özel-leşip ayrışmasıdır.
Açıklama
Sosyal farklılaşma, tarihi gelişme teorileri ve yapısal işlevselcilikle ilişkili bir kavramdır. Toplumların, yapısal farklılaşmaya dayalı sos-yal değişim sürecinde basitten karmaşığa doğ-ru ilerledikleri görülmektedir. Bu süreç en ba-sit şekliyle, amiplerin bölünmesi, yeniden bö-lünmesi ve tekrar bölünmesi biçiminde imge-lenebilir. Basit olarak adlandırılan toplumlar, her şeyin hısımlık, kandaşlık temelinde geliş-tiği kabile (aşiret) toplumlardır. Modern kar-maşık toplumlarda ise, eğitim, iş, devlet ve din gibi alanlarda farklı kurumlar söz konusudur. Buna karşın aile, erken sosyalizm döneminde olduğu gibi, daha belirli ve sınırlı bir role sa-hiptir.
Eşdeğer terimler
İNG : social differentiation
ALM : soziale Differenzierung
FR : différentiation sociale
İlgili terimler
Eğitim
İş
Kurum
Sosyal, ekonomik değişim
Toplum
DEMOGRAFİ
SOSYAL GÜVENCE
Sosyal gereksinimlerin özellikle sosyal re-fah devleti araçlarıyla karşılanması ama-cını taşıyan düzenlemeler ve politikalar sistemidir.
Açıklama
Batı demokrasilerinde devlet geçen yarım yüzyıldır sosyal refahı sağlamak ve sosyal gü-venlik sistemlerini geliştirmek üzere büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. Bu sosyal güvenlik sistemleri çerçevesinde sunulan yardımlarla ge-lir, eğitim, sağlık, barınma gibi temel toplumsal gereksinimlerin sağlanması amaçlanmıştır. Bu-gün söz konusu sistemlerden çoğu ağır ekono-mik sıkıntılar nedeniyle, verdikleri yardımlarda kısıntıya gitme baskısı altındadır.
Eşdeğer terimler
İNG : social protection
ALM : sozialmaßnahmen
FR : protection sociale
İlgili terimler
Sosyal dezevantaj Sosyal dışlanma Toplum GENEL KAVRAMLAR
SOSYAL KORUMASIZLIK
Dışlanmış ya da sınırsallaştırılmış bireyler ya da gruplar sosyal bakımdan koruma-sızdırlar.
Açıklama
Sosyal bakımdan korumasız olan nüfus, eğitim, istihdam, hukuki durum ve yeterli ge-lire saip olma gibi sosyal çıkarlara erişmede zorluk çeker. İşsizler, yaşlılar, eğitim düzeyi çok düşük olanlar, dini ya da etnik azınlıkların üyeleri genellikle sosyal bakımdan korumasız-dır.
Eşdeğer terimler
İNG : social insecurity
ALM : soziale Unsicherheit
FR : insécurité
İlgili terimler
Sosyal (dezevantaj) engellilik Sosyal dışlanma Toplum DEMOGRAFİ
SOSYAL TARAFLAR (ORTAKLAR)
“Sosyal (ortaklar) taraflar” terimi Avrupa Birliği bağlamında, çeşitli işveren örgütleri ya da dernekler tarafından temsil edilen iş-verenlerle sendikalar ya da diğer uzman kuruluşlar tarafından temsil edilen işçileri ifade etmek üzere yaygın biçimde kulla-nılır.
Dostları ilə paylaş: |