Ağ Analizi ve Haritalama Yönteminin



Yüklə 301,44 Kb.
səhifə5/6
tarix27.10.2017
ölçüsü301,44 Kb.
#15490
1   2   3   4   5   6

Kullanılan araçlar: Metin madenciliği, dinamik ağlar, aktör ağları, siyasa ağları.

Niçin önemli: Belli insan hakları olaylarını kullanarak ağ oluşturmak, belirli bir bölge ya da sorunla ilgili önemli ilişkilere dair etkili ve hızlı bir fotoğraf çekmeyi mümkün kılar.
7) Vaka çalışmalarından elde edilen sonuçlar

Son yıllarda farklı araştırma alanlarında ağ metodolojisinin daha yaygın biçimde kullanıldığını gözlemekteyiz. Çok farklı metodolojik arka planlardan süzülüp gelen bu çalışmalardan nihai bir sonuç çıkarmak çok güç. Etkili bir kategorizasyon yapmak bile pek mümkün değil, zira farklı alanlardaki tekil vaka çalışmaları çoğu kez birbirlerinden farklı teknikler kullanıyorlar. Bu bakış açısıyla ağ haritalarına dair kimi ana noktaları aşağıda belirtmeye çalıştık:



  • Pek çok insan ağ tekniklerinin değerlendirme işi için çok yardımcı olacağını savunsa da, farklı pilot çalışmaları mukayese eden geniş ölçekli sistematik çalışmalar henüz ortaya konmadı. Projelerin çoğu, hem inşa edilen ağların büyüklüğü anlamında hem de katılımcı sayısı nazarında küçük ölçekli.

  • Projelerin çoğu bir değerlendirme yapmaktansa tanı koyuyor. Bu durum kısmen vakaları mukayese etmemize imkân verecek bir standartın mevcut olamamasından kaynaklanmakta. Ayrıca, araştırmacılar tedbiri elden bırakmamak yanlısı, çünkü veri toplama süreci değerlendirme amaçlı kullanılabilecek kadar kapsamlı değil.

  • Akademik çalışmaların bir kısmı metodolojik anlamda olgunlaşmış olsa da, çalışmaların pek çoğu hâlâ daha keşfedici nitelikte görünmekte. Çalışmaların çoğunda esas açılım daha çok derinlemesine mülakatlardan ve veri toplama sürecinden geliyor gibi, ağ analizi paralel bir yaklaşım olarak işlev görüyor.

  • Bu tekniklerin kabul edilmesinde ve kullanılmasındaki esas engel, araştırmacıların ve katılımcıların nitelikli veri setine ulaşmak için harcamak zorunda oldukları zamanın miktarı. Yazılım araçlarının maliyeti de bir engel, ama bunun tüm ülkeler için aynı derecede sorun olduğu söylenemez.

  • Kimi vakalarda veri toplama süreci istişare ve planlama aşamasına öyle bir şekilde eklemlenebilir ki bu toplantıların kendisi doğrudan sürece değer katan bir faaliyete dönüşür. Bu da ağ hazırlama işinin kendisini bir yük olmaktan çıkarabilir.

  • Ağ haritalarını kullananlarla ağ analizinin daha formel tiplerini kullananlar arasında bir ayrışma var gibi gözükmekte. Ağ ölçütlerinin altında yatan kavramların bir kısmı sıkça kullanılsa da, bu ölçütlerin kendileri anca eğitimli uzman ve akademikler tarafından kullanılmakta.

  • Ağ haritalarına gösterilen tepki gerçekçi olmayan aşırı bir coşkuyla yok sayan kibirli bir tavır arasında salınmakta. Ağ haritalarının nasıl yaratılacağı ve okunacağı konusunda bir rehberin eksikliği hissedilmekte.

  • Pek çok vakada haritaların görsel kalitesi son derece düşük. Bu da kısmen yaygın şekilde ulaşılabilen yazılım araçlarının nasıl ürünler verdiği konusunda bir netliğin olmaması. Bu alanda çalışanlara daha kullanışlı araçlar sağlandığı taktirde ağ haritalarından sağlanabilecek faydayı da kayda değer ölçüde arttırmak mümkün.

  • İlişki verisini bir görselleştirme süreci içinde toplayan (Ağ-Harita) gibi teknikler çok daha etkin görünüyorlar. Ancak, yoğun ağları görselleştirmek zor olduğundan, toplanan veri daha basit ağlara doğru çarpıtılmak durumunda oluyor. Başka veri toplama teknikleriyle kapsamlı bir mukayese yamak da fayda vardır.

  • İlişkilere odaklı sorularla ilerleyen ve/veya bağ tiplerini net biçimde tanımlayan çalışmalar ağ haritalarından elde edilen faydayı arttırıyormuş gibi gözüküyor. Çok farklı türden bağları aynı diyagrama oturtmaya çalışmak okunabilirliği de kısıtlıyor.

  • Gerçek kişilerin isimlerinin ya da kimliklerini açık edecek başka unsurların ağ haritalarına dahil edilmesi bu kişiler için bir risk oluştursa da, en etkili görselleştirmeler izleyicinin gördüğü yapı hakkında bir açıklama yapabilmesine yetecek düzeyde kavramsal enformasyon içerenlerdir.

  • Görselleştirme tekniklerinin ne derece faydalı olduğunu sınamak için kullanılabilecek ilişkisel enformasyonu içeren, insan haklarıyla ilgili çok sayıda veri koleksiyonu vardır.


8) Kimi sorunlar ve riskler: Ağ analizi ne yapamaz ya da ne yapmamalı

Ağ analizinin kullanımı kimi önemli etik sorunları da gündeme getirmiştir66. Her ne kadar güçlü bir metodolojik araç olsa da istenmeyen pek çok sonuç da doğurmuştur. Ağ analizi, insan hakları ihlallerinden sorumlu kişileri mucizevî şekilde bulup çıkarmaz. Ancak kaliteli veriye ulaşmanın imkânı olduğu sürece kullanışlı olan bir tekniktir. Yapılan işe iyi niyetle katkıda bulunmak isteyenlerin mevcut olduğu durumlarda dahi bu veriyi toplamak zor bir iştir. Ağ verisini analiz etmek zordur. İlişkisel düşünme zorlayıcı olabilir. Standart istatistik uygulamalarının büyük çoğunluğu ağ verisine uygulanamaz, çünkü ağlarda bulunan ilişkiler bu standart testlerin altında yatan varsayımlara ters düşerler. Bazı istatistik tekniklerinin ağ çalışmalarına uygun varyantları olsa da67, bu yöntemlerin çoğu gene de pek gelişmemiş, anlaması ve kullanması güç yöntemlerdir. Tablo 6 sık karşılaşılan bazı sorunların bir özetini verir.





Tablo 6: Ağ haritalamasında karşılaşılan sorunlar ve riskler.

Ağ haritalaması ve analizinin insan hakları alanında kullanımında rastlanan sorunlar.

Etkili bir ağ analizi yapabilmek için gereken enformasyon, kişisel detayları açıklayacak birilerini gerektiren hassas enformasyondur. Çalışmaya dahil olan herkesin eldeki bilgiyi paylaşmaya istekli olduğu durumlarda bile böylesi bir enformasyonu toplamak meşakkatli bir iştir. İnsan hakları alanında herhangi bir muhayyel senaryoda, senaryoya dahil edilecek kişilerin ve örgütlerin birbirileriyle çatışma halinde olması son derece muhtemeldir. Kendi amaçlarına ya da güvenliklerine zarar vereceklerini düşündükleri bilgileri paylaşmak istemeyecekler, katılımda bulunmayacak, yanlış bilgi verecek ya da belgeleri imha edeceklerdir.
Etik sorunlar.

İlişkisel verinin toplanması sırasında pek çok etik sorunla karşılaşılabilir. Analize dahil edilen pozisyonel bilgi stratejik bir öneme sahip olabilir, kimi durumlarda da bireylerin ya da örgütlerin adları hassas bir bilgidir. Kadushin, Vietnam savaşına karşı çıktıkları gerekçesiyle hedef olabilecekleri düşünüldüğü için ABD’deki entelektüellerle ilgili bir çalışmanın nasıl bekletildiğine dair bir örnek sunar68.

Bu türden kaygıların bazıları başka türden araştırmalarca kullanılan rızaya dayalı veri toplama teknikleri sayesinde giderilebilse de, ağ verilerinde başka türlü sorunlar da mevcuttur. Örneğin, isimler ve kimlik bilgileri sonuçlar kamuya duyurulmadan önce kaldırılabilse de, gene de veriler arasında bir bağlantı kurabilmek için bir ölçüde saklanmaları gerekir. İsimler anonimleştirildiğinde bile, dışarıdan edinilen bilgiden faydalanıp bu isimleri açığa çıkarmak mümkündür. Ankete katılanlara çoğu durumda bağlantıda oldukları bireylerle ilgili sorular sorulur ve bu isimler kendilerinden rıza alınmadan çalışmanın katılımcısı haline gelirler.

Olumlu niyetlerle toplanan veri bile daha sonraları kötü niyetle kullanılabilir. Ağ teknikleri insan hakları alanında mücadele veren kişilerin de zararına sonuçlar doğurabilir. Bu türden hassas verilerin arşivlenmesi sonucu doğacak sorunları ortadan kaldırmak için denenebilecek kimi yollar vardır, ama esas mesele sorunu teknik olduğu kadar politik olarak da çözebilmektir.

Kimi vakalarda veriler kamuya açık kaynaklardan toplanır. Böylesi bir prosedürü yasal zeminde savunmak çok daha kolay olsa da adı geçen birey ve örgütler adlarının bu minvalde anılmasından hoşnut olmayabilirler. Çoklu kaynaklardan toplanan veriler de kişiler için riskli durumlara sebebiyet verebilir. Pek çok durumda bu risk çok büyük olmayabilir, ama oluşturulan haritalar bireyleri ve örgütleri değerlendirmek için kullanılacaksa potansiyel sonuçlar çalışmadan önce katılımcılarla paylaşılmalıdır. Ağ tekniklerinin bir cezai soruşturmanın başlaması için kullanılacağı durumlarda araştırmacı çok daha zor bir konumda bulur kendini. Örneğin, ABD silahlı kuvvetlerinin Afganistan’da antropologlara haritalar hazırlattığı rapor edilmiştir. Amerikan Antropoloji Birliği bu konuda pek çok etik çekinceyi kamuoyuna açıkladı69. Hayli pragmatik bir başka kaygı da ağ haritalarının ve analizinin sağladığı fayda genişledikçe araştırmaya cevaplarıyla katkıda bulunanların sahip oldukları ilişkileri yanlış yansıtmak için daha çok nedene sahip olacağıdır. Örneğin, katılımcılar aslen kimlerle iletişim halinde olduklarını ifade etmektense kimlerle konuşmaları “gerektiğini” söyleyebilirler.
Veri hassasiyeti.

Ağ haritalarında hatırlanması gereken bir başka önemli unsur veri kaybının çok daha ihtimal dahilinde olduğudur. Düğümler arasında kurulan bağlarda yapılan tek bir değişiklik bile tüm ağı yeniden biçimlendirebilir. Örneklem stratejisini ve ağı inşa etmede kullanılan verinin kalitesini dikkatle gözden geçirmek son derece önemlidir. Eğer eldeki ilişkilerin çoğu tek bir kişiden elde edildiyse, bu kişinin haritada merkezi bir öğe olarak görüneceği sürpriz değildir.

Araştırılan ağın sınırlarını belirlemek de hayli güç bir iştir. Coğrafi sınırlar ağ haritaları için pek uygun değildir, sosyal grupların da sınırlarını belirlemek güçtür. Unutmamak gerek ki çalışılan ağ çoğu durumda başka bir ağın fragmanıdır. Olası tüm ilişkileri izleyecek yeterli kaynak çoğu durumda mevcut değildir, o yüzden ağın dışında kalacak düğüm ve bağlar her zaman olacaktır.

Kimlerden oluştuğu bilinmeyen bir topluluktan rasgele seçilen bir örneklemde herkesin belirlenen kriterlere uyup uymadığını bilmek çok zordur. Ağa kimlerin dahil edileceğini önceden bildiğinizde bile herkesten cevap olmak mümkün olmaz. %80’lik geri dönüş hayli iyi bir orandır, ama böylesi bir veri kaybı bile geçerlilik bahsinde sorunlara neden olabilir. Ağların sorunlarında biri de kayıp verinin veri setinin tümünde çarpıklıklar yaratmasıdır70.




9) Projeler için değerlendirme kriterleri

Bu raporun esas amacı, ağ haritalarının ve analizinin insan hakları alanında kullanımı için potansiyel araştırma yönelimlerini sıralamaktır. Aşağıdaki bölüm, olası projelerin hedef ve avantajlarını değerlendirmede kullanılabilecek yollar hakkında tavsiyeler sunar.


Araştırma ve geliştirme gerekli: .

Kimi çalışmalar mevcut teknoloji ve araçlar üzerinden uygulamaya konur, bu da kullanıcının bu çalışmalardan faydalanabilmesi için bir eğitimden geçirilmesini gerektirir. Bu yelpazenin diğer ucunduysa önemli temel araştırmaları gerektiren yönelimler vardır. Genel olarak gelişim bir risk öğesini çalışmaya dahil etmek demektir, çözüme çok daha zor bir yolla ulaşılması riski her zaman mevcuttur. Haritacılık gibi daha gelişkin alanlarla mukayese edildiğinde ağ analizi alanında henüz çözüme kavuşturulmamış pek çok sorun olduğu görülecektir. Coğrafi haritalar bilgisayar ortamına aktarıldığında ortaya çıkan sorunlar daha çok mühendislik sorunları olmuştu. Ağlar içinse teknik ve teknoloji aynı anda kullanılıyor, bu da alanı sürprizlerle dolu hale getiriyor.


Projeyi doğrudan kim kullanabilecek.

İnsan hakları sorunlarına bir çözüm getirmek için tasarlanan projeler gerçek sorunların etki alanından uzak farklı soyutlama düzeylerinde hayata geçirilebilir. En somut ve sonuç getirici projeler, bu sorunlarla doğrudan boğuşan kişilerce kullanılabilecek araçlar üretir. Bir sonraki düzey söz konusu kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları taban örgütlerine yardımcı olacak projelerdir. Biraz daha soyut projelerse yardım ve destek veren grupları ilgilendirir. Daha ileri soyutlama düzeyindeki projelerse insan hakları örgütlerinin ve hükümetlerin “büyük resmi” görmesini sağlayacak türden projelerdir. Bu sıralamanın en üstünde ise uzmanlık gerektiren analiz ve araştırmalarla uğraşan akademikler ve danışmanlar için üretilmiş araçlar vardır.

Büyük kalabalıklara doğrudan yardımcı olacak araçların kolay anlaşılabilir olması gerekirken, uzmanların kullanımına sunulanlar daha üst düzey eğitim ve yorumlama becerisi gerektirirler. Burada bir ikilem söz konusudur: Kullanıcıları eğitmek pahalıdır, ancak karmaşık olmayan, stabil araçların yaratılması da uzun zaman alır.
Kullanım tipleri: Eylem-analiz-iletişim.

Bir aracı kimin kullanacağı sorusunun yanında bu aracın nasıl uygun bir şekilde kullanılacağı da dikkate alınması gereken bir konudur. Bir yanda insanların eyleme geçmesini sağlayan araçlar vardır. Bunlar örgütlenme işine destek verecek, sahadaki eylemciler ve örgütler arasındaki iletişimi kolaylaştıracak araçlardır. Yelpazenin ortasında enformasyonun toplanmasını ve belgelenmesini kolaylaştıracak araçlar bulunur. Diğer uçta ise senaryo geliştirmeye imkân veren, uzun dönemli stratejileri ve planlamayı mümkün kılan projeler, analitik araçlar bulunur. Bu analizlerin sonucunda elde edilen bulguları kamuyla paylaşmaya yardımcı olacak araçlara da gereksinim duyulur. İyi araçlara her düzeyde ihtiyaç vardır, ama bunların her durumda aynı araçlar olması gerekmez.


Gerekli kaynaklar.

Kaynak sorununun birden fazla veçhesi vardır. Önerilen projelerden herhangi birini 1) tasarlamak ve geliştirmek, 2) dağıtmak ve kullanmak, 3) yenilemek için para ve insan kaynağına ihtiyaç olduğunu akılda tutmak gerekir. Veri içeren çalışmalarda kullanılan verinin eskiyebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu projeler bu türden sınırlamalar akılda tutularak tasarlanmalı ya da ileri zamanlarda bir yenilemeyi göz önüne alarak bütçelendirilmelidir. Yazılım araçlarını geliştirmek ve kişiselleştirmek pahalı, yaygınlaştırmak ise ucuzdur. Daha karmaşık projeler söz konusu olduğunda dokümantasyonun kendisi kullanılan yazılım araçları kadar önemlidir. Veri-temelli projelerde verinin kalitesi ve noksansızlığı projenin diğer aşamalarının ne kadar zaman alacağını etkileyecektir. Proje başlamadan verinin kalitesini düzgün bir şekilde değerlendirmek mümkün olmayacağından, problemlerle karşılaşıldığında yeniden değerlendirmeler yapılabileceğini önceden öngörmek önemlidir.


Uygulanabilirlik.

Kimi projelerde teknik eller yoktur ama politik olarak hassas konuların varlığı ya da gerçek dışı beklentilerle başlanıp da maddi kaynaktan yoksun kalınması gibi nedenlerle projeyi bitirmek hiçbir zaman mümkün olmayabilir.


Ölçeklendirilebilirlik.

Veri-temelli projeler söz konusu olduğunda küçük ölçekli bir projede işleyen bir yaklaşımın ölçek büyüdüğünde iş görmemesi sık rastlanan bir durumdur. Kullanıcı sayısı arttığında projenin ne hale geleceğini göz önünde tutmak gerekir. Ağın boyutu büyüdükçe, görselleştirme ve analiz tekniklerinin çoğu kullanması daha güç hale gelir. Yüzlerce düğümden oluşan bir ağla on binlerce düğümden oluşan bir ağın gerektirdiği işlem ve hesap süresi bir hayli farklıdır. Büyük ağlarla çalışıldığı durumlarda seçim ölçütlerini uygulanabilir düzeyde kalarak seçmek çok önemlidir.

Bunun tersi ucunda ise yalnızca çok sayıda insanın aktif katılımıyla çalışabilecek insan-temelli projeler vardır. Projenin daha uygulamaya konmadığı dönemde faydalı kılınabilmesi için ekstra planlamaya gerek vardır.
Katılımcıların karşılaşabileceği riskler.

Projeye gönüllü ya da gönülsüz dahil olan katılımcıların ne türden risklerle karşı karşıya gelebileceğini nazara almak gerekir. Yukarıdaki “Kimi sorunlar ve riskler” bölümü bu sorunları daha detaylı tartışmakta.


10) Proje tavsiyeleri

Aşağıdaki örneklerde ağ-tabanlı teknolojilerin insan hakları alanına nasıl uygulanabileceğine dair tavsiyeler bulunabilir. Her bir teklifteki ana öğeler Tablo 7’de özet halinde verilmiştir. Hiç şüphesiz bu önerilerin insan hakları alanında çalışan örgütler için ne anlama geldiği pratik olarak sahada sınanacaktır. Olası tüm projeler bu listede yer almıyor. Yeni yaklaşımlar yaratmanın bir yolu da insan haklarıyla ilgili verileri akademiklere yaymak ve bu alanda gözlenen sorunları kamuya açmaktır.


Proje A: Ağ tabanlı bir değerlendirme ve strateji müfredatı geliştirin.

Ağ görselleştirmeleri, bir gruba dair üstü örtük bilgiyi açığa kavuşturmanın, bu bilgiyi analize ve stratejik eyleme uygun bir biçime sokmanın etkili bir yoludur. Bu projenin esas hedefi, hâlihazırda ilişkisel enformasyonu toplayan ve haritalandıran insan hakları örgütlerinin en iyi pratiklerini toplamak, değerlendirmek ve yeniden dağıtmaktır. Geçerli yaklaşımları geliştiren örgütler, deneyim paylaşımına pek fırsat olmadan birbirlerinden bağımsız çalışmaktalar. Bu metodolojiyi ilerletmek için mevcut deneyimi derlemekte, boşlukları tanımlamakta, grupların yeni teknikler geliştirmek için koordine olmalarına yardımcı olmakta fayda vardır. Gelişim süreci içinde uygulamalar sınanmalı, değerlendirme prosedürleri belgelenmeli ve ilgili diğer insan hakları örgütleriyle paylaşılmalıdır.

Çalışmanın ilk aşamaları bir yardım ajansı ya da insan hakları örgütüyle ortaklık içinde gerçekleştirilmelidir. Bu alanda çalışan uygulamacılardan, akademiklerden ya da ticari faaliyet yürüten sosyal ağ analistlerinden faydalanılmalıdır. Proje ekibi araştırmacılar ve uygulamacılarla bağlantıya geçerek bunların tecrübelerini danışmanlardan gelen enformasyonla birleştirmelidir. Ekibin hedefi teknik bilgiden ibaret olmayan elkitapçıkları hazırlamak olmalıdır. Sonuç getiren analiz yöntemleri, yalnızca uzman kişiler tarafından kullanılabilen ileri istatistik yerine haritalamaya dayanır. Buna güzel bir örnek Clark’ın haritalama üzerine kaleme aldığı kitapçıktır. Proje, bu aracı kullanan örgütler için bir kaynak ve koordinasyon noktası hizmeti görerek ilerisi için de faydalı olabilir.

Bu projenin bitmesi 2-4 sene arası bir zaman alır, çünkü tasarım ve sınama aşaması birden çok çalışma gerektirecektir. Ortaya çıkan sonuç büyük ölçüde dokümantasyondan ibaret olacaktır. Bir başka deyişle üretmesi masraflı fakat yaygınlaştırması ucuz bir çalışmadan bahsediyoruz. Bu teknikleri kullanmayı öğrenmek zaman ister. İdeal durumda elkitapçıklarını okumak özel bir eğitim ve uzmanlaşma gerektirmez. Esas risk, ufak gruplar için uygulanan bir yöntemin ölçek büyüdüğünde işe yarayıp yaramayacağını belirlemektedir. Proje kadrosunda yüksek ücretle çalışan bir uzman danışman, yazma ve araştırma becerilerine sahip bir yürütücü ve belki de bir asistan bulunmalıdır. Deneme aşamasının ne kadara mal olacağını belirlemek pek mümkün olmaz, en iyi durumda ortak örgütlerden kaynak yardımı alınabilir.

Projenin sonuçlarından esas olarak taban örgütleri, orta ve uzun vadeli insan hakları projeleri tasarlayan STK’lar yararlanacaktır. Veri toplama aşaması uzun verimli ve masraflı olacaktır.
Proje B: İnsan hakları örgütlerinin yürüttüğü önemli projeleri ve bu örgütlerin ilişkilerini gösteren interaktif bir ağ atlası yaratın.

Atlas, tarama yapmak için son derece uygun bir araçtır. İnsan hakları çalışmaları yürüten örgütlerin pek çoğu uluslar arası bir dikkat de gerektiren yerel projelerde çalıştıklarından coğrafya böyle bir harita için en uygun zemin olmayabilir. Bunun yerine kim-kiminle-çalışıyor türünden bir dünya haritası çıkarmak daha faydalı olacaktır. İdeal durum böyle bir haritanın bir web uygulaması olarak tasarlanmasıdır, böylece atlas ilgili örgütlerin iletişim bilgilerini de içeren alternatif bir rehber işlevi görebilir. Geleneksel bir rehber24 de bu hizmeti yerine getirse de okuyucuya bağlamı vermez. Dahası, eğer veritabanı sık sık güncellenirse, ilişkilerin zaman içinde nasıl değiştiğine dair bir resim oluşturmak da mümkün olur.





Tablo 7: Tavsiye edilen projeler ve değerlendirme kriterleri.

Bu projenin iki esas bileşeni vardır: a) veriyi toplamak ve düzenlemek, b) görselleştirme ve tasarım. Veri toplama kısmındaki asıl güçlük ilgili enformasyonun toplanması, temizlenmesi, sınıflandırılması ve standartlaştırılmasıdır. Hangi örgütlerin çalışmaya dahil edileceğini belirlemek zor olabilir. Enformasyonu güncel tutabilmek için ek kaynak toplamakta fayda vardır. Antitelerin ve ilişkilerin sayısı aynı anda ekrana taşınabilecek olan optimum sayıdan daha fazla olacağından işin görselleştirme kısmındaki esas sorun veriyi filtreleyip birleştirebilmek için uygun yollar bulmaktır.

Veri toplama için gereken örgütsel iletişim bir proje yöneticisi tarafından sağlanabilir. Ağ görsellerinde uzmanlaşmış birine ve/veya bir grafik tasarımcısına ihtiyaç olacaktır. Web-temelli formatta bir de web işlemlerini sürdürecek biri gerekecektir. Başlangıçtaki veri toplama faslı zaman alacağından projenin toplanması iki seneyi bulabilir.
Proje C: Küresel insan hakları hukuku haritası.

İnsan hakları hukukuna kuşbakışı bir bakış, küresel hukuk sistemindeki insan hakları perspektiflerinin tarihini ve geçerliliğini nakletmeye yardımcı olur. Bu proje bir önceki projeyle yakından ilişkilidir. Burada amaç, yasal etkilerin yayılımını gösterecek zaman ve ilişki öğelerini birleştirmektir. İdeal durumda bu haritanın, yasal kararların her bir ülkede ve yasal sistemde nasıl pratiğe geçirildiğini ve bu esnada nasıl sonuçlar doğurduğunu ortaya çıkarması beklenir. Bu bir eğitim aracıdır, potansiyel olarak bir strateji aracı şeklinde kullanılması da mümkündür.

Bu projeyi yürütürken dünyanın dört bir yanından birincil insan hakları belgelerine gönderme yapan yasal argümanlardan müteşekkil bir veritabanını derlemek gerekecektir. Bu verinin bu alanda ticari hizmet sağlayan firmalardan satın alınması mümkündür, ama bu veriyi normalleştirmek ve eşleştirmek gerekir. Projenin çok iyi bir grafik tasarımcısına, veriyi ayıklayacak ve araştırma yapacak bir uzmana, farklı ülkelerdeki yasal yapılarla ilgili bilgiyi toparlayabilmek için hukuk uzmanlığı ya da doğru bağlantıları olan bir uluslar arası hukuk uzmanına ihtiyacı vardır. Projenin asıl ağırlığı araştırma safhasındadır. Tamamlanması muhtemelen 1-2 yıl sürecektir, güncellenmesi için de ayrı bir süre gerekecektir.
Proje D: İlişki toplama ve görselleştirme yazılımı.

Bilgisayar üzerinde ağ haritasının yaratılması için, veriyi toplamak, formatlamak ve göstermek için farklı programları kullanan pek çok karmaşık operasyona gereksinim duyulur. Mülakat temelli veri toplama aşamasını kolaylaştırması için tasarlanmış bir yazılım amacının inşa edilmesi ve dağıtılması süreci düzene koyacaktır. Teknik olarak böyle bir programı yaratmak son derece zor olabilir. İşin zor kısmı kullanıcıların doğru türden veriyi toplayıp göstermelerine yardımcı olacak yazılımın tasarlanmasıdır. Başka alanlardaki benzer hedefli projelerin sınırlı başarıları olmuştur. Gerçek anlamda faydalı araçları üretebilmek için bu proje, insan hakları verilerinin görselleştirilebilmesi için doğrudan gerekli olan işleri desteklemek için tasarlanmış belli özelliklerden oluşan mütevazı bir seti hedeflemek zorundadır.

Böyle bir aracın geliştirilebilmesi için deneyimli bir yazılım projesi yöneticisine, ara yüz tasarımı konusunda becerikli, ağlarla tanışıklığı olan iki adet iyi programcıya ihtiyaç vardır. Anket tasarlayıp yönetebilecek uzmanlığa sahip birilerine de ihtiyaç olacaktır, bir STK ile ya da yardım ajansıyla ortak çalışmak da fayda vardır. İyi tasarlanmış böyle bir aracı hayata geçirebilmek için muhtemelen 2-4 yıla gerek olacaktır.
Proje E: İnsan hakları materyallerinin saklı tutulduğu bir arşivden çıkarılmış yapılandırılmamış verilerle yapılan araştırma çalışmaları.

En geniş potansiyel etkiye sahip olabilecek uygulama alanı, normalde ilişkisel bir üslupla ele alınmayan eldeki mevcut veriden yeni olgular ve kanıtlar çıkarabilmek için metin madenciliğiyle ağ tekniklerini birleştiren bir uygulama alanı olacaktır. Pek çok insan hakları örgütü, baskıcı rejimlerden kaçırdıkları büyük arşivlere ya da mağdurlardan toplanan geniş ölçekli tanıklıklara sahiptir. Bu veri seti içerisine gömülmüş ilişkileri düzgün bir şekilde tarayıp anlaşılabilir bir üslupla sunmak mümkündür. Aynı şekilde eski tanıklıklardan farklı vakalara ders çıkarmak için faydalanılabilir.

Böyle bir çalışmada ilk aşama birincil kaynağa sahip tecrübeli bir örgütle ortaklaşma yoluna gitmektir, bu esnada bu örgüte hangi sorularla gidileceğini belirleyecek uzman bir araştırmacıya gerek olacaktır. Bir sonraki aşama eldeki araçları belli sorulara uyarlamak ve uygulamaktır. Son aşama ise, yeni bir açılım sağlanıp sağlanmadığını belirleyebilmek için analiz sonuçlarını değerlendirmektir. Bu projenin faydalı sonuçlar üretmesi muhtemelen 2-3 sene alacaktır. Diğer taraftan araştırmacı, daha ilk aylarda, seçilen ortağın ya da belirlenen veri setinin sonuç getirici olup olmadığını bilecek duruma gelecektir.


Yüklə 301,44 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin