Ak parti genel merkez diş İLİŞKİler başkanliğI İçindekiler TÜRKİye gündemi 1


Türkiye dünyanın yeni güçlerinden biri oluyor – Ali Değirmenci, Mahir Kaynak – Röportaj, Sabah Gazetesi



Yüklə 170,41 Kb.
səhifə2/7
tarix27.12.2017
ölçüsü170,41 Kb.
#36110
1   2   3   4   5   6   7

Türkiye dünyanın yeni güçlerinden biri oluyor – Ali Değirmenci, Mahir Kaynak – Röportaj, Sabah Gazetesi


Uluslararası dengeler her an değişiyor. 30 Mart seçimleri sonucu ile Türkiye'ye tavırlı olan ABD, pozisyonunu gözden geçiriyor. Özellikle enerji, Barış Süreci, Kıbrıs ve Suriye konuları nedeniyle politikaları Türkiye lehine dönmeye başlayacak. Burada ekonomik olarak bir süreden beri gerileyen Avrupa Birliği uzun bir süre daha gerilemeye devam edecek. Türkiye çok farklı nedenlerden dolayı bölgenin en güçlü ülkesi haline gelebilecek. İsrail'in Türkiye'den özrü ve enerji boru hattına dahil olma isteği bundan. Star gazetesinin deneyimli yazarı Prof. Dr. Mahir Kaynak ile uluslararası güç dengelerini konuştuk. 

Türkiye'nin Amerika ile ilişkilerinde 30 Mart'tan sonra bir değişiklik oldu mu? 

Amerika ile ilişkilerimiz aslında bu küçük politikalara bağlı değildfir. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye ile yan yana olmak istiyor. Çünkü Türkiye bölgedeki enerji koridorunun çok önemli bir yerinde. İkincisi bu bölge Avrupa'nın içini hükmetmesini engellemenin tek yolu Türkiye ile bir arada olmaktır.


Türkiye'nin İsrail ile olan gerilimli durumu, Kıbrıs'ta müzakerelerin başlamasıyla yeni bir durum oluştu diyebilir miyiz?

İstedikleri şey Türkiye bu bölgeye hakim olduğu zaman İsrail karşıtı olmasın. Kıbrıs'ta da bizi destekleyecekler

Rusya'nın Kırım'ı ilhak edip Ukrayna'da ciddi gerilimlere neden olması Türkiye'nin pozisyonunu nasıl etkiliyor?
Ukrayna-Almanya ayağını Avrupa kontrol etmek istiyor. Bizim Ukrayna ile yakın ilişkiler kurmamız lazım. Biz bundan sonra Rusya'nın egemenliğinden yana olursak, o da bizim bölgede egemen olmamızı sağlar. Bizim Rusya'dan korkmamız biraz tuhaf olur. 

TÜRKİYE'NİN BÖLGEDEKİ EGEMENLİĞİ ARTTI 

Doğalgaz boru hattının Türkiye üzerinden geçmiş olması Batı ile Rusya arasındaki gerilim nedeniyle Türkiye'nin pozisyonu güçlü hale gelir mi?

Türkiye'nin nüfusunu etkilemesi artar. Şuanda Avrupa'nın kontrol edilmesi enerji yoluyla oluyor. Tüm enerjisini dışardan alıyor. Mesela Amerika öyle değil, Amerika şimdi dışarıya ihracaat yapıyor. Burada. Önemli olan yer Türkiye'dir. Avrupa Türkiye'yi kontrol ederse bölge üzerindeki egemenliği artar. 

ALMANYA, TÜRKİYE-İNGİLTERE İTTİFAKINDAN ÇEKİNİYOR 

Şuanda Avrupa'da aşırı sağcılar kazandı ve Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakerelerini bitirmek istiyorlar.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi gerekmez. Neden? Çünkü dikkat edelim buraya Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini istemeyen iki devlet vardır. Almanya diğeri Fransa. İngiltere her zaman bizden yana tavır takınır. Burada şunu söylüyorlar; Türkiye Avrupa Birliği'ne girdiği zaman, İngiltere ile birlikte hareket eder. Avrupa İngiltere'nin kontrolüne girecek demektir. Onun için Türkiye dışarıda olsun biz bununla ittifaklar yapalım, yoksa Avrupa bir İngiliz egemenliği haline gelebilir düşüncesi var.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme ihtimali yok mudur?

Hayır ben ilk günden beri söylerim Türkiye Avrupa Birliği'ne giremez.

Kendisi de istemez. Avrupa Birliği ile bir arada olması zor. Çünkü dediğimiz gibi iki büyük güç var. İkiye bölünebilirler. Avrupa Birliği bir bütün olmaz.



RUSYA-ÇİN İTTİFAK YAPAMAZ

Batı'ya karşı Avrasya birliğinden söz ediliyor. Çin, Rusya gibi ülkelerin bir araya gelmesi gibi bir durumu mümkün müdür?



Bir defa Çin ile Rusya bir araya gelemez. Çünkü Rusya için esas tehdit Çin'dir. Çin'in toprakları sınırlıdır. Rusya'nın sınırsızdır.

Neredeyse bütün bölgeye egemendir. Bu yüzden onların arasında ortaklık olması zordur. Geçmişteki beraberlik de Çin'i Avrupa'nın yanına katmamak içindi. Amerika Çin'den çok rahatsız. Japonya, Avustralya gibi ülkeler ile Çin'i ele geçirmek istiyor, Japonya'yı da tehdit ediyor. 



Türkiye'nin pozisyonu bu arada ne olur?

Bizim pozisyonumuz dediğim gibi biz kilit noktasıyız. Biz köşe taşıyız. Bizim burada yapacağımız şey Rusya-Amerika ittifakıdır. Yani bir tarafta Amerikalılar otursun, bir tarafta dünya üzerinde bir güç olsun. Türkiye de burada da üçüncü bir güç olsun.

Avrupa Birliği'nin sonu yaklaşıyor mu?

Tabi ki böyle devam edemez. Avrupa artık bir güç olmaktan çıkacak. Yeni güçler olacak. Burada oluşacak güçler içerisinde de Türkiye olduğunu düşünüyorum. Türkiye siyasal güç olacak. Avrupa da yavaş yavaş gücünü kaybedecek.

2023'te Türkiye dünya ölçeğinde nasıl bir pozisyonda olur?

Şuanda mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizi kazanırsak, dünya ülkelerinde önemli ülkelerden birisi olur. Önemli olmanın bir şartı düşünmektir. Düşünmemiz gerekiyor.

Yeni Dünya Yeni Türkiye – Cengiz Özdemir – Akşam Gazetesi


Hayatın en temel gerçeği değişim olmalı. 
Okuduklarımızdan ya da yaşadıklarımızdan görüyoruz ki, değişime zamanında ayak uydurabilenler varlıklarını, iddialarını sürdürüyorlar. 
Ayak uyduramayanlar ise tarihteki yerlerini alıyorlar. 
Bu kuralın pek çok örneğini okuduklarımızda gördük. 
Yaşayarak gördüklerimiz ise çok daha sarsıcı. 
Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra satın aldığım ufacık bir parçası, uzun müddet çalışma masamı süsleyen bir aksesuvar olarak kalmıştı. 
Düşünün; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği denilince akla ilk gelen güçtü. 
Olimpiyatları ya da futbol maçlarını bir hatırlayın. 
Ya da uzay denemelerini... 
Yüklerini attı ve değişime ayak uydurabilen Rusya olarak devam ediyor yoluna. 
İçeriden örneklerle devam edelim. 
Bir zamanların Anavatan Partisi'ni Ankara'daki genel merkez binasının önünden geçerken hatırlıyoruz sadece. 
Zamanın da bir ruhu var. 
Onu anlayan her canlı için elzem olan değişimi doğru ve zamanında yapamayanlar kaybediyorlar. 
Israrla söylüyor, ısrarla yazıyorum. 
Türkiye Cumhuriyeti, 2014 yılında tarihinin en keskin dönemecini dönüyor olacak. 
2014, Çözüm Süreci açısından da düşülmüş bir tarih oluyor. 
Şöyle bir etrafınıza kulak verin, sokağın sesini dinleyin. 
Millet kararını vermiş durumda. 
Kendi tarafında olanları iyi biliyor, karşısında duranları da... 
Üzerine vazife olmayan birileri, sık sık karşısına iddialar getiriyorlar. 
Altı dolu ya da boş; millet tınmıyor, umursamıyor bile. 
Kendi iradesine omuzdaş olacak birileri yetiyor ona. 
Karadeniz'de bir söz vardır: 
Lafın tamamı deliye söylenir, derler. 
Bütün seçimler için altını çizerek anlatıyorum. 
Dün bir mini yerel seçim daha yaşadık. 
Bu satırlar yazılırken oy kullanma işlemi devam ediyordu. 
Ama birinci olma iddiasında sadece AK Parti vardı. 
Büyük söz olmasın, sonuç yine değişmemiştir. 
Bakmayın siz muhalefetin bol keseden savurduğuna, olmaz ama varsayalım ki olsa, AK Parti'nin sorumlu olmayacağı bir yeni dönem önce onların elleri ve ayaklarının birbirine dolaşmasına sebep olacak, "eyvah şimdi biz ne yapacağız" kaygısına düşeceklerdir. 
Anlayan elbette anlıyor ama bir kesim var ki, nato kafa, nato mermer! 
Ama diye başlıyor ve devam ediyor... 
Yakınlarındaysanız geçmiş olsun; bütün enerjiniz, motivasyonunuz gidiyor. 
Bazen bu değişimi fark etmesi mümkün olamayacak eski Türkiye'nin bir kalemi çıkıyor karşınıza... 
Allah selamet versin diyor, gülerek okuyorsunuz. 
Yeni Dünya'yı ve Yeni Türkiye'yi anlamak herkesin harcı değil. 
Yerel seçimler öncesinde Kurtalan'da kahvehane taburesinde çay ısmarlayan şoför bu yeni dönemi bana büyük bir heyecanla anlatıyordu... 
Geçen haftaya bakıyorum; benzer bir heyecanı Anadolu Ajansı artık Kudüs'teyiz diyerek kamuoyuyla paylaşıyor. 
Dünyaya 7 dilde haber iletirken 20 dile ulaşmanın hesaplarını yapıyor. 
Bir de Merkez Bankası'nı düşündüm. 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası'nın politikalarından rahatsız olduğunu açıkça söylüyor. 
Oradan gelen bir cevap yok. 
Ama dediğim dedik havasında. 
Sanki millete gidip sandıkta hesap verecek olan o. 
Eski dönemi, AK Parti öncesini hatırlayın. 
Milletin parası kendilerine imkân ve lütuf olarak sunulan bir güruh vardı. 
Ekonomi bürokratları ise buna zemin hazırlıyorlardı. 
Siyaset dünyasından daha çok onları görüyorduk ekranlarda, manşetlerde. 
Milletin parasına sahip çıkma iddiası AK Parti'ye ilk seçimi kazandırdı. 
Sonrasında gereğini de yaptı. 
Merkez Bankası yönetiminin siyasi iktidara, politikalarına değer vermeyen ve tepeden bakan tavrı nedense bana o günleri hatırlattı. 
Anlaşılan o ki, sadece burada değil, diğer bazı farklı kurumlarda da zihniyet çok değişmemiş görünüyor. 
Oysa Yeni Türkiye'nin inşasında olmazsa olmaz olan, zamanın ruhunu doğru okuyabilmektir. 

 


Yüklə 170,41 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin