Aktif Öğrenmeye Duyulan İhtiyaç


AKTİF ÖĞRENMEYE DUYULAN İHTİYAÇ



Yüklə 156,93 Kb.
səhifə2/3
tarix21.10.2017
ölçüsü156,93 Kb.
#8439
1   2   3

AKTİF ÖĞRENMEYE DUYULAN İHTİYAÇ

Çağımız toplumlarında bilim ve teknoloji hızlı bir değişim ve gelişim içindedir. Toplumlar arasında sosyal ve kültürel etkileşim arttığından; herhangi bir alandaki yenilik hızla yayılmakta, tek bir topluma özgü bilgi; yerini toplumlar arası etkileşim ürünü halini almış bilgiye bırakmaktadır. Bu durum ise, bireylerin yaşadığı çevreye her yönüyle uyum sağlamaları için öğrenmeleri gereken davranış sayısını çoğaltmakta, aynı zamanda, o güne değin tartışmasız kabul gören bazı kavram, ilke ve uygulamalar bile değişikliğe uğrayabilmektedir. Bu bağlamda, bireylerin bilgiyi ezberlemelerinden çok, bilgiyi kullanma yollarını öğrenmesi beklenmektedir.

Günümüzde bilginin hacmi ve bilgiye ulaşma hızı çok üst düzeydedir. Öğrenciye dünyanın tüm bilgisini öğretme imkanı ortadan kalkmıştır. Öte yandan, artık bilgi ışık hızında elimizin altına gelebildiğine göre, onu kafamıza doldurup kullanacağımız güne kadar taşımaya gerek kalmamıştır. Zaten bu bilgiler kitaplarda, İnternet sayfalarında, dergilerde en yeni ve en son biçimiyle bulunmaktadır. Öte yandan, üzerimizde taşınabilecek hale gelen bilgisayar temelli araçlar, birkaç arama adımıyla bilgiyi öğretmek yerine, kişiyi bu bilgiyi nereden, nasıl bulabileceğini ve bunları kendi yaşamına nasıl uygulayabileceğini öğretmek durumundadır.

Bilgi çağının bu özelliklerine ayak uydurma gereği duyan eğitim sistemlerinde, öğrenci merkezli aktif etkileşimli, problem çözmeye dayalı, seçmeli derslere yer veren öğrenme programları ortaya çıkmıştır. Bu sistemde öğrenciler bilgiyi hayata geçirme yollarını ve yaşam boyu kendi kendine öğrenme becerilerini geliştirirler.

Piaget “etkin bir okul ancak, öğrencilerin, gerektiği için değil, kendileri istediği için çaba göstermelerini ve başkaları tarafından hazırlanan bilgiyi kabul etmek yerine kendi akıllarını kullanarak özgün çalışmalar yapmalarını sağlayabilirse, zeka yasalarının tümüne saygı göstermiş olur.” der. Piaget ‘e göre geleneksel eğitim ve eğitimcilerin görevleri çocukların zihinsel yapılarına uygun değildir, çocuğu sınırlandırıcıdır. Öğretmen etkin, öğrenci edilgendir. Piaget’ e göre eğitim, çocuğun katılımla getirdiklerini bilişsel gelişimine uygun etkinliklerle desteklemelidir.

Gelecek, her alanda değişim ve gelişimin sergileneceği bir yüzyıl olacaktır. Ülkemiz çocuklarının da erken yaştan itibaren bu değişim ve gelişime katılması sağlanmalıdır. Ezberci bir zihniyet yerine kendi kendine deneme yanılma yoluyla öğrenen çocuklar yetiştirebilmek için okul öncesinden başlanarak her eğitim kademesinde aktif öğrenme programına geçilmelidir.



AKTİF ÖĞRENMEDE ÖĞRETMENİN ROLÜ VE ÖZELLİKLERİ

Aktif öğrenme yaklaşımına göre aktif öğrenciyi, aktif öğrenci yetiştirmeyi bilen öğretmen yetiştirir. Bu iş, sınıfta baba otoritesini yansıtan ve öğrenciyle dikey iletişimi benimseyen ve bu role uygun düşen düz anlatım, yazdırma ve ezberletmeyi bir öğretim yöntemi olarak kullanmakla olmaz. Öğretme durumlarında öğretmenin başlıca görevleri, hedef davranışlara ve o davranışın kazandırılacağı öğrenciye çevreyi hazırlama-düzenleme-ayarlama ve böylece öğrenciyle çevresi arasında gerekli etkileşimi sağlamalıdır.

Öğretmenliğin iki yönü vardır: Bilim ve Sanat yönü. Öğretmenin alanında uzman olması ve araştırıcı bir kimliğe sahip olması ve ölçme-değerlendirme, bilim yönüne girmektedir. Öğretmenliğin sanat yönü eğitim amaçlarından öğrenciyi haberdar ederek, bu amaçlara öğrenciyi götürücü yolları ve usulleri bilmesi ve başarıyla uygulamasıdır. Böyle bir öğretmen rolü, sınıfta arkadaş rolünü oynayan, öğrenciyle yatay iletişimi benimseyen ve bu role uygun düşen aktif öğretim yöntemlerini uygulamakla gerçekleşir.
Aktif öğrenmede öğretmen, öğrenciye bilgi aktarmaz. Öğrencilerde ilgi uyandırmaya, güdülemeye, yönlendirmeye, açıklamaya önem verir. Eğitim ortamını hazırlar, öğrenmeyi kolaylaştırıcı yönlendirmeler ve bilgi danışmanlığı, eğitim yönlendiriciliği yapar. Öğretmenin görevi öğrenmeyi öğretmek, yol göstermektir. Öğrenciyi düşünmeye, araştırmaya, öğrenmeye, edindiği bilgileri kullanmaya yöneltmektir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütün öğretmenlere uymaları için çaba gösterdiği “İlkokul Programı” nda, öğretmenden beklenen davranışları sıralamaktadır. Bunlar arasında özellikle şu hususlara dikkat etmelidir:



  1. Çocuklara dostça davranılmalı ve onlarla teker teker ilgilenmelidir.

  2. Sınıf içi çalışmaları öğrencilerle birlikte planlamalı, onların ilgi ve isteklerini göz önüne almalıdır.

  3. Her çocuğun değişik ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini karşılayacak imkanlar hazırlamalıdır.

  4. Grup çalışmalarını örgütlemeli ve grup raporlarının sınıfta tartışılmasını sağlamalıdır.

  5. Konu seçiminde, araştırma ve yapmada öğrenci ilgi ve isteklerine yer vermelidir.

  6. Problemleri saptama ve çözmede öğrencilerin bilgi ve geçmiş yaşantılarından faydalanmalıdır.

  7. Sınıfta sadece belirli çocuklar üzerinde durmamalı, her çocuğun derse aktif katılımını sağlamalıdır.

Ancak bunlar genellikle bir temenni olarak kalmakta, öğretmenlerin hizmet öncesi eğitiminde bu hususlara özen gösterilmediği gibi, hizmet içinde öğretmenlerin bu hususlara özen gösterip göstermedikleri de pek araştırılmamaktadır.

Aktif öğrenmede öğretmenler, sınıf içi iletişimi başlatmak ve sağlıklı sürdürmekle görevlidir.

Öğretmen sınıfın her yanını ve sınıftaki araç-gereçleri yerinde ve doğru olarak kullanabilmeli; giyimi, sesi, göz hareketleri ve beden dilinin diğer unsurlarını olumlu bir şekilde kullanarak sınıfta öğrencilerin derse katılımını sağlamalıdır.

Etkin bir öğretim için öğretmenin sınıf atmosferinde bütün iletişimlere açık olması gerekmektedir. Öğretmen-öğretmen, öğretmen-öğrenci etkileşimi yanında öğrenci-öğrenci etkileşimine de imkan hazırlamalıdır. Örneğin, grup tartışmaları, örnek olay incelemeleri, problem çözme gibi yöntemlerini uygulayan öğretmen, öğrencilerinin kendi aralarında konuşmalarında, birbirlerinden etkilenmelerine ve birbirinden bir şeyler öğrenmelerine yardımcı olmaktadır.
Aşağıda üç yönteme ait sınıf içi iletişim ve etkileşim gösterilmiştir :
Öğretmen Öğretmen

.

öğrenci

öğrenci


öğrenci

öğrenci



öğrenci Öğrenci

1-) Anlatım

öğrenci öğrenci

Öğrenci

öğrenci


2-)Soru-Cevap

Öğretmen






Öğrenci öğrenci

öğrenci


öğrenci

öğrenci

öğrenci

3-) Grup Tartışması
Öğretmenle bu iletişim ve etkileşiminin aktif öğrenme için önemini bilmeli ve sınıf düzenini, kullanılacak yöntemleri, araç-gereçleri bu iletişimi sağlayacak şekilde düzenlemelidir.

İyi öğretmen özelliklerini araştırmaya yönelik birçok çalışmada da, öğrencileriyle iyi diyalog kuran, onların sorunlarıyla ilgilenen ve onları çözmeye çalışan, öğretimi öğrenci ile birlikte götürmek isteyen, öğrencilerin aktif katılımını sağlayan öğretmen tipinin öğrenciler tarafından en çok istenen öğretmen olduğu ortaya çıkmaktadır.





Yüklə 156,93 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin