YeniBirÜrünüTanıtma: Sponsorluk faaliyetleri yeni ürünlerin etkin bir şekilde ta- nıtılmasında kullanılabilmektedir. Firmalar kendi bünyelerinde ürettikleri yeni ürünleri çeşitli sponsorluk faaliyetlerinde kullanmaları ile ürünlerinin fiziki özelliklerini hedef kit- lelerine aktarabilmekte, hedef kitlelerinde olumlu imaj ve izlenimler yaratabilmektedirler. Uluslararası Pazarlama:Uluslararası pazarlarda faaliyet göstermek isteyen veya ulus- lararası anlamda üretim ve pazarlama gerçekleştiren firmalar, kendi tanıtımlarını yapabil- mek ve hedef kitlelere ulaşabilmek için ulusalararası veya yerel faaliyetlere sponsor ola- bilmektedirler. Bu sayede farklı pazar ortamlarında etkin şekilde varolabilmekte, halkın
olumlu desteklerini kazanabilmektedirler.
Ürün Kullanımını Desteklemek:Firmalar yaptıkları sponsorluk faaliyetleri ile ürün kullanımını da desteklemek istemektedirler. Bu sayede pazar genişletilebilecek ve firma geniş bir uygulama alanı bulabilecektir. Hangi ve ne amaçla yapılıyor olursa olsun yapı- lan tüm sponsorluk faaliyetleri, gerçekleştirilen diğer tüm pazarlama iletişimi ve halkla ilişkiler çalışmaları ile bir bütünlük ve eşgüdüm gütmeli, onlar ile uyumlu olarak, ters düşmeyecek şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu sayede tüm iletişim çabaları ile oluşturulan tek vücut firmanın tüm tanıtım faaliyetlerine etkinlik ve verim katacak bu sayede firma pazarda etkinlik sağlayacaktır. Yaptığı sponsorluk faaliyetleri ile sosyal sorumluluklarını
gerçekleştirdiğini toplum gözünde kanıtlayan firma, pazarda saygınlık, iyiniyet, olumlu bir imaj ve geniş bir etkinlik ve geçerlilik alanı bulacaktır. Geniş bir uygulama alanı bu- lan sponsorluk faaliyetlerinin tek başlarına yeterli olamayacağı, diğer iletişim teknik ve yöntemleri ile desteklenmesi gerektiği de önemli diğer bir noktadır. Sponsorluğu sadece reklam, pazarlama ve halkla ilişkiler aracı olarak değil, kuruluşun bütün entegre iletişim faaliyetlerinin bir unsuru olarak görmek gerekmektedir. Sponsorluğun çok yaygın olarak kullanım türleri vardır. Ancak en çok kullanılan sponsorluk türleri; kültür-sanat, spor ve sosyal sponsorluk olarak sıralanabilir. Spor sponsorluğu kurumların bireysel olarak spor- culara, spor takımlarına ve spor organizasyonlarına yapılmaktadır. Kültür sanat sporsor- luğu ise, her türlü sanat dalının yanında TV programlarına, festivallere, sergilere kurum- ların sponsoru olmasıdır. Sosyal sorumlulukta ise kurumlar eğitim, sağlık, sanat, çevre gibi alanlarda çeşitli etkinliklere kurumlara sponsorluk yapmasıdır.
Lobicilikle ilgili birçok tanımlama yapılabilmektedir. Uluslararası İlişkiler Sözlüğünde yer
aldığı şekliyle lobicilik; “Baskı gruplarının amaçlarına varmak için kongrede, parlamen- toda yaptıkları çalışmalar. Kişilerin ya da özel çıkar gruplarının siyasal karar alma süreci- ni etkileme amacına yönelik girişimleri” olarak nitelendirilmektedir. Çalışmalar, kongre ya da parlamento üyelerini ikna etmeye çalışmak, haklı bir dava peşinde olduğuna dair gerekli bilgi ve doküman sağlamak, temsilcilerine destek sözü vermek gibi aktivitelerle sürdürülür. Lobicilik yapan kişiler güçlü bir ticari ya da tarımsal kuruluşun veya işçi sen- dikasının bu işle görevli memurları, ücretle çalışan profesyonel lobiciler, istek ya da sorun- larını iletmeye çalışan sıradan vatandaşlar olabilir şeklinde tarif edilmiştir.
Farklı bir tanımlamaya göre ise lobicilik; “bir konu hakkında kamuoyunda olumlu izlenimler yaratılmasını sağlamak, lanse etmek, yanlış izlenimleri silmek veya düzeltmek, baskı gurupları yaratmak, aleyhte olan bir durumu lehe çevirmek” tir. Lobicilik kelimesi- nin kaynağı Amerika Birleşik Devletleri kongre binasının karşısında bulunan, üst düzey bürokrat ve politikacıların sık sık uğradıkları Washington’daki bir otelin lobisine dayan- maktadır. Sözlüklerde “lobi” kelimesi “koridor” anlamının yanı sıra “çoğu zaman bazı yolsuz çıkarlar sağlamak amacıyla bir araya gelerek, parlamento koridorlarında, nüfuzlu çevrelerde, basında çıkarcı bir siyaseti geçerli kılmaya çalışan kimselerin oluşturduğu top- luluk” olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir tanıma göre de Lobicilik çeşitli çıkar grupla- rınca yapılan ve hükümet kararlarını etkilemeyi amaçlayan faaliyetlere verilen isimdir. Lobicilik ile ilgili yapılan tüm tanımlamalarda baskı grupları ile lobiler arasındaki farkın kavranması gerekmektedir. Baskı grupları, belirli çıkarlar çerçevesinde, ortak amaca yö- nelik olarak kurulmuştur ve iktidarla ilişkileri çalışmalarının yalnızca bir kesitini oluş- turur; lobiler ise devleti idare edenler üzerinde türlü yollardan etkinlik sağlayarak karar aldırma amacıyla faaliyet gösteren gruplar ya da kuruluşlardır. Yaptıkları işe de lobicilik denilmektedir.
Günümüzde toplumsal süreçlerin her alanında sıklıkla kullanılan bir kavram olan lo- bicilik faaliyetlerinin başarısı, büyük ölçüde, lobilerin kendi içerisinde örgütlenmesine ve bu örgütlenme sonucunda yürütülecek faaliyetler ile geniş kitlelere ulaşabilmeye bağlıdır. Bu anlamda lobi faaliyetleri kapsamında çeşitli teknikler kullanılır. Medya günümüz top- lumlarında, lobicilik faaliyetleri kapsamında geniş kitlelere ulaşabilme ve onları yönlendi- rebilme bakımından önemli işlevleri yerine getirmektedir.
Bu noktada tüm bu faaliyetlerin temelini oluşturan unsurların bilinmesi gerekmekte- dir. Bu unsurlar; lobi, lobici, lobicilik ve lobicilik faaliyetleridir.
Lobi: İngilizce sözlük anlamı olarak “koridor”, “hol” ve “kulis faaliyetleri” olarak ta- nımlanan sözcüğün siyasi anlamı, belirli çıkar amaçları etrafında toplanan ve organize olan, parlamento koridorlarında yasa yapıcılarını bu çıkarları için etkilemeye çalışan, bu amaçla nüfuzlu kişileri ve basını etkileyen kimselerdir. Diğer bir sözlük tanımında ise “ka- nun yapıcılara kongre koridorlarına ya da lobilerinde, çıkarlarına uygun yasa tasarılarına taraf ya da karşı olmaları için oy kullanmaya ikna etmeye çalışan kişiler, gruplardır.” şek- linde anlatılmaktadır.
Lobici: Lobici, lobi faaliyetlerini yürüten, kişi ya da grupları bu faaliyetler için organi- ze eden, siyasi amacı için çalışan ya da baskı grupları yararına siyasi mekanizmanın çeşitli kademelerindeki çalışanlarla ilgilenmesi için kiralanan kişi ya da kişilerdir. Diğer bir ifade ile lobici, bir kişi, kişiler, ülkeler ya da baskı grupları adına, yasaları istekleri doğrultusun- da kanalize etmek amacıyla, kanun yapıcılarla ilişki kuran kişilerdir.