Aşağıda özellikleri belirtilen kitap için tarafımıza bir teklif göndermenizi rica ederiz



Yüklə 15,86 Kb.
tarix06.09.2018
ölçüsü15,86 Kb.
#78360




16.05.2018

BASIN AÇIKLAMASI

Sağlık Bakanı’nı Hekimlik Görevlerini Hatırlamaya Davet Ediyoruz

Sayın Sağlık Bakanı’nın verdiği emir sonucu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinden Dr. Yaşar Ulutaş, Dr. Selma Güngör ve Dr. Bülent Nazım Yılmaz hakkında idari “soruşturma” yürütülüyor.

Geçtiğimiz hafta içinde Sağlık Bakanlığı Başdenetçileri tarafından Aile Hekimi Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün Aile Hekimliği Sözleşmelerinin feshedilmesi teklif edildi.

Nedeni; TTB Merkez Konseyi’nin 24.01.2018 tarihli “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyen açıklaması.

Hekimlik insanlığın yeryüzünde ortaya çıktığı andan beri vardır. İnsanı yaşatmanın, insana yararlı olanın ve insanın sağlığını korumanın, sağlığa kavuşturmanın bilgi ve becerisine sahip olan hekimlerin bu yetilerini ayrım gözetmeden tüm insanlar için kullanmaları bin yılların uygulamaları içinde gerçekleşmiş en önemli ilke haline gelmiştir. Mesleğe başlarken edilen hekimlik yemininin içerdiği ayrımsız önce insan ilkesi, bu nedenle hekimlerin insana karşı sorumluluğunu belirler. Dünyadaki tüm insanların hekimin kendisinden farklı cinsiyet, ırk, milliyet, kültüre sahip olmasına rağmen hekimlere güven duymaları, kendileri ve bedenlerini hekimlere teslim edebilmeleri mesleğimizin bu özelliği nedeniyledir. Ayrımsız önce insan ilkesi, tarihin belli dönemlerinde çiğnenmiş; özellikle de 1930’ların ve 40’ların Almanya’sında Nazi ırkçılığı altında hekimlik tarihinin utanç verici örnekleri ortaya çıkmıştır. Bu tarihsel yaşantıları da dikkate alarak ulusal tabip birlikleri 2. Dünya Savaşı sonrasında, hekimlerin ve hekimlik değerlerinin her türlü güç ve otoriteden bağımsız olarak meslek birlikleri tarafından ortak bir zeminde temsil edildiği Dünya Tabipler Birliği’ni kurmuşlardır.

“Zor”un kullanıldığı tüm durumlarda; dünya hekimleri, hükümetlere ve karar vericilere, insan yaşamını azami düzeyde koruma davranışı sergilemeleri gerektiğini hatırlatmaktadır. Bu düşünce hekimlik görevi olarak benimsenmiş, 2017 yılında Dünya Tabipleri Birliği tarafından tutum belgesi haline getirilmiştir. TTB yöneticileri de 24 Ocak 2018 günü bu görevlerini yerine getirmişlerdir.

Sağlık Bakanlığı’nın kendi bünyesinde çalışan TTB Merkez Konseyi üyesi üç hekim hakkında idari soruşturma başlatması ve başdenetçinin oluşturduğu rapora dayanarak Valiliklerin aile hekimliği sözleşmesinin sona erdirilmesini önermesi; TTB yöneticilerini baskı altına almaya çalışma, TTB faaliyetlerine müdahale etme anlamı taşımaktadır. İşten atma tehdidiyle TTB Merkez Konseyi üyelerinin, üstlendikleri kamusal görevleri, hekimlik değerlerine ve insan haklarına uygun olarak yerine getirmeleri engellenmeye çalışılmaktadır.

Hekimlik görevine soruşturma emri veren Sayın Sağlık Bakanı’na soruyoruz:


  • Silahların konuştuğu yerde hayatın sustuğunu, sağlığın bozulduğunu ve yaşamın kaybettiğini,

  • Hekimliğe adım atarken edilen yemin gereği, herhangi bir siyasi düşüncenin, amacın; insan yaşamını koruma görevinden üstün sayılamayacağını,

  • 6023 Sayılı Yasanın TTB yöneticilerine hekimliğin insan/toplum yararına korunup geliştirilmesi ödevini verdiğini,

  • Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca yerine getirilen görevlerin keyfi bir biçimde kusur haline dönüştürülemeyeceğini,

  • 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği yönetim görevlerinin Sağlık Bakanlığı’nın emir ve komuta zinciri içinde yerine getirilemeyeceğini,

  • İnsanlık tarihi boyunca barışın sağlanması ve silahlı güç kullanımının ortadan kaldırılması için eleştirel düşünce ve yaklaşımların hep var olduğunu,

  • Dünyada çok sayıdaki çatışma bölgesinde, insanlık dramları nedeniyle bütün insanlığın kesintisiz bir biçimde barış içinde yaşayabilmesi için eleştirel düşüncelere çok ihtiyacımız olduğunu,

  • Hekimlik etiğine uygun davranmanın ve farklı düşünceleri ifade etmenin ancak özgürlüklerin olmadığı, antidemokratik ülkelerde suç sayıldığını,

  • Öteden beri hekim örgütü yöneticilerine yapılan bu tür baskıların “hukuk” dışı bulunduğunu bilmiyor musunuz?

TTB yöneticileri olarak neden baskı gördüğümüzü, işten atılmakla tehdit edildiğimizi biliyoruz.

Binlerce hekim üyemizin “güvenlik soruşturması” adı altında işsiz, ekmeksiz bırakılmasına, binlercesinin haksız isnatlarla işlerinden atılmasına, onbinlercesinin hatalı sağlık politikaları nedeniyle kötü çalışma koşulları altında ezilmesine itiraz ediyoruz.

İnsan yaşamı korunsun, şehir hastaneleri adıyla toplumun kaynakları yabancı şirketlere ve yerli ortaklarına peşkeş çekilmesin, toplumun sağlığı, yararı için kullanılsın diyoruz.

Hekimler, sağlık çalışanları insanca çalışma koşullarına sahip olsun, işlerini şiddetsiz, baskısız bir ortamda hekimce yapsın istiyoruz.

Son olarak diyoruz ki;

Türk Tabipleri Birliği, hekim örgütü olduğu için, evrensel ve yerel hekimlik tarihinden süzülüp gelen birikimiyle tüm politik karar ve tutumlardan bağımsız olarak, ülkemizde ve dünyada sağlığı tehdit eden bütün durumların ortadan kaldırılmasını talep eder. Sağlık sorunlarına yönelik mesleki, toplumsal bilgilendirme, uyarma işlevini yerine getirmeye çaba gösterir.

Sayın Sağlık Bakanı, bu çabalara ceza vermeye kalkışmanız bizi değil sizi sorunlu ve sorumlu kılar. Sizi hekimliğinizin gereğini yerine getirmeye, Merkez Konseyi üyelerine işten atma tehdidiyle baskı yapmaktan vazgeçmeye ve soruşturmaları derhal ortadan kaldırmaya davet ediyoruz.

Bizler sorumluluklarımızın bilincinde olarak hak aramaya ve hekimlik onuruna uygun davranmaya her koşulda devam edeceğiz.



Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi





Yüklə 15,86 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin