Ayetullah uzma



Yüklə 2,18 Mb.
səhifə21/92
tarix24.11.2017
ölçüsü2,18 Mb.
#32820
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   92

TEYEMMÜM


Yedi yerde abdest ve gusül yerine teyemmüm edilmelidir:
Teyemmümü Mubah Kılan Birinci Durum:

Abdest veya gusle yetecek kadar suyun temin edilmesinin mümkün olmaması.


638- İnsan bayındır yerlerde, abdest ve gusül suyu bulmak için ümitsizliğe kapılıncaya kadar aramalıdır. Göçebeler gibi çölde çadırlarda yaşıyorsa hüküm aynıdır. Ama insan çölde yolculuk halinde olursa, yolda ve durak yerlerine yakın olan yerlerde su aramalıdır. Su aradığı yer inişli çıkışlı tepelerden veya yürümeyi güçleştiren ağaçlardan oluşmuşsa ihtiyaten farz olarak eski zamanlarda yayla atılan bir ok atımı mesafesi kadar (yaklaşık 220 m.) dört tarafı aramalıdır. Zemin düz olursa iki ok atımı (yaklaşık 440 m.) dört tarafı aramalıdır.
 639- Dört taraftan bazısı düzlük ve diğer bazısı dereli tepeli olur veya oralardan geçmek zor olursa, düzlük olan tarafta iki ok atımı ve böyle olmayan tarafta ise, bir ok atımı gidilip su aranması gerekir.
640- Su olmadığı kesin olarak bilinen tarafta, su aramak gerekmez.
641- Namaz vakti dar olmaz ve su aramak için vakit müsait olursa, su aranması gereken mesafeden biraz uzakta su olduğu kesin olarak bilinir ve herhangi bir engel ve zorluk söz konusu olmazsa, su bulmak amacıyla oraya gidilmelidir. Ancak örfi olarak suyu yok denilecek kadar su uzakta olduğu tahmin edilirse, oraya gidilmesi gerekmez
642- Bizzat insanın kendisinin su araması gerekmez. Suyu arayan ve güvenilir olan birisinin sözlerine de iktifa edebilir.
643- Eğer kendi yolculuk eşyasının içinde, evde veya kâfilede su olduğuna ihtimal verirse, suyun olmadığından emin oluncaya veya bulunmasından ümitsizliğe düşünceye kadar araması gerekir. Ama önceden su olmadığı bilinir ve sonradan suyun olabileceğine ihtimal verilirse, bu durumda aramak gerekmez.
644- Namaz vakti girmeden su arar; ancak bulamaz ve namaz vakti girinceye kadar orada kalırsa, su bulacağına ihtimal verirse yeniden su bulmak için gitmesi ihtiyaten müstehaptır.
645- Namaz vakti girdikten sonra su aramaya koyulur ve su bulamazsa ve öbür namaz vaktine kadar orada kalırsa, su bulacağına ihtimal verirse yeniden su bulmak için gitmesi ihtiyaten müstehaptır.
646- Namaz vakti dar olur veya hırsız ve yırtıcı hayvan korkusu olur, ya da suya ulaşması genellikle tahammül edilemeyecek kadar zor olursa aramak vacip değildir.
647- Namaz vakti dar oluncaya dek su aramaya gitmezse, gittiği taktirde su bulacak idiyse, günah işlemiş olur; ama teyemmümle kıldığı namaz sahihtir.
648- Su bulamayacağından emin olan bir kimse, su aramaz ve teyemmümle namaz kılar; ancak namazdan sonra aradığı takdirde su bulunacağını anlarsa, ihtiyat gereği abdest almalı, namazı yeniden kılmalıdır.
649- Su arayıp bulamaz, bulma ümidi de kalmaz ve teyemmümle namazı kıldıktan sonra aradığı yerde suyun olduğunu anlarsa kıldığı namaz sahihtir.
650- Namaz vaktinin dar olduğuna inanarak su aramadan teyemmümle namazını kılar, namazdan sonra vakit bitmeden su arayacak vakti olduğunu anlarsa, farz ihtiyata göre yeniden namazını kılmalıdır.
651- Namaz vaktinden önce abdestli olur ve abdestini bozduğu takdirde su bulamayacağını veya abdest alamayacağını bilirse; ister vakit girmeden önce olsun veya sonra abdestini koruyabilirse, vacip ihtiyata göre onu bozmamalıdır. Ama gusül alamayacağını bilse dahi eşiyle ilişkiye girebilir.
652- Yalnızca abdest veya guslüne yetecek kadar suyu olan kimse onu döktüğünde su bulamayacağını bilirse ve namaz vakti de girmişse, suyu dökmek haramdır. Hatta farz ihtiyat gereği namaz vakti girmeden de suyu dökmemelidir.
653- Su bulamayacağını bildiği halde abdestini bozar veya suyunu dökerse günah işlemiş olur ve teyemmümle kıldığı namaz sahihtir. Ancak müstehap ihtiyat gereği, namazı kaza etmelidir.
Teyemmümü Mubah Kılan İkinci Durum

Suya ulaşılmaması.


654- İhtiyarlık sebebiyle veya hırsız, yırtıcı hayvan ve benzeri bir şeyden korku veya kuyudan su çekebilmek için gerekli aletlerin bulunmaması yüzünden suya ulaşılmazsa, teyemmüm edilmelidir.
655- Kuyudan su çekebilmek için kova, ip ve benzeri aletler gerekir ve onları satın almaya veya kiralamaya mecbur olursa, fiyatı normalin bir kaç misli fazla olsa da, temin etmesi gerekir. Yine kaç kat fazlasıyla satılmakta olan suyu da satın alması gerekir. Ancak bunları almak için gereken para, maddi durumuna zarar verecek miktarda olursa, satın alması farz olmaz.
656- Su elde etmek için borç almak zorunda kalırsa, borçlanmalı; ama borcunu ödeyemeyeceğini bilen veya zanneden kimsenin borçlanması farz değildir.
657- Meşakkati fazla olmadığı takdirde, suya ulaşmak için kuyu kazmak gerekir.
658- Bir kimse minnet bırakmadan insana bir miktar su bağışta bulunursa, kabul etmelidir.
Teyemmümü Mubah Kılan Üçüncü Durum

Suyu kullanmaktan korkmak.


659- Su kullandığı takdirde kendi canına ait korkusu olur veya su kullanma sonucu hastalanmaktan ya da bir kusur meydana geleceğinden veya hastalığının uzayacağından, artacağından veya tedavisinin güçleşeceğinden korkarsa, teyemmüm etmelidir. Ama suyu ısıtmak gibi bu zararları def edecek bir şey yapması mümkünse, bu işi yaparak abdest almalı, guslün gerektiği yerlerde de gusletmelidir.
660- Suyun kendisi için zararlı olacağından emin olması gerekmez. Zararlı olacağına dair ihtimal verir ve bu da halkın nazarında yerinde bir ihtimal sayılırsa, teyemmüm etmelidir.
661- Zarara yakini olur veya ihtimal vererek teyemmüm eder ve namazdan önce suyun kendisine zararı olmadığını anlarsa teyemmümü batıldır. Namazdan sonra anlarsa, namazını yeniden abdest veya gusül aldıktan sonra kılmalıdır. Ama zarara olan yakininin veya ihtimalinin, abdest ve guslün tahammülü zor ruhi bir kaygıya yol açacağı durumlarda hüküm değişir.
662- Suyun zararlı olmayacağına emin olan kimse, gusül veya abdest alır daha sonra suyun kendisine zararlı olduğunu anlarsa, abdest ve guslü batıldır.
Teyemmümü Mubah Kılan Dördüncü Durum

Meşakkat ve zorda kalmak.


663- Suyu bulmak veya kullanmak genellikle tahammül edilemeyecek kadar zorluğa sebep olacaksa, teyemmüm edebilir. Ama bu zorluğa tahammül eder, abdest veya gusül alırsa aldığı abdest ve gusül sahihtir.
Teyemmümü Mubah Kılan Beşinci Durum

Susuzluğu gidermek için suya ihtiyaç olması.


664- Suya susuzluğunu gidermek için ihtiyacı olursa teyemmüm etmelidir. Böyle bir durumda iki şekilde teyemmüm alınabilir.
1) Suyu abdeste veya gusülde kullandığı taktirde, o anda veya sonra ölümüne, hastalanmasına veya tahammülü zor olan zahmete yol açacak susuzluğa duçar olacağını bilirse.
2) Kendisinin dışında kendisine bağlı olan kişilerin, hatta canları muhterem olmayan canlılardan dahi olsa suya ihtiyacı varsa, onlara alakası olduğundan ya telef olması maddi zarara yol açacaksa veya arkadaş ve komşu gibi, durumuna riayet etmek örfi olarak gerekli olan kimselerden ise, suyu orada kullanarak teyemmüm etmelidir.
Bu iki yerin dışında da susuzluk teyemmüm almayı caiz kılabilir. Elbette bu sebepten değil de, canı korumanın gerekliliği ve halsizliğinin kendisine zorluk doğmasına sebep olacağı durumlardadır.
665- Abdest ve gusle yetecek kadar temiz, içmeğe yetecek kadar da necis suyu olursa; pak suyu içmek için saklamalı ve teyemmümle namaz kılmalıdır. Ama kendisine ilgisi olan kimseler için gerekliyse; onlar susuzluklarını gidermek için necis suyu kullanmak zorunda dahi kalsalar, temiz suyla abdest veya gusül alabilir. Eğer suyun necis olduğundan haberleri olmazsa veya necis suyu içmekten kaçınmıyorlarsa, pak suyu abdest ve gusül için kullanması gerekir. Necis su hayvanı veya baliğ olmayan çocuğu için gerekliyse, necis suyu onlara vermeli, pak suyla abdest ve gusül almalıdır.
Teyemmümü Mubah Kılan Altıncı Durum

Abdest veya gusül kendisinden daha önemli veya aynı derecede bir teklifi engellerse.


666- Bedeni veya elbisesi necis olan bir kimse, elindeki suyla abdest veya gusül aldığı taktirde, elbisesini yıkayacak kadar suyu kalmayacaksa; bu durumda, o suyla elbisesini veya bedenini yıkamalı, teyemmüm ederek namazını kılmalıdır. Ama üzerine teyemmüm edeceği bir şey olmazsa suyu gusül veya abdest için kullanmalı, necis elbise ya bedenle namazını kılmalıdır.
667- Kullanılması haram olan su veya kaptan başka su veya kap bulunmazsa -meselâ, su veya kap gasp edilmiş olur ve ondan başka su veya kap da bulunmazsa abdest veya gusül yerine teyemmüm etmelidir.
Teyemmümü Mubah Kılan Yedinci Durum

Vaktin Yetersiz olması.


668- Vaktin dar olması yüzünden abdest veya gusül alındığı takdirde, namazın tamamı veya bir kısmı, vakitten sonra kılınacak olursa, teyemmüm edilmelidir.
669- Kasıtlı olarak namazını abdest veya gusle yetecek kadar vakit kalmayıncaya dek geciktirirse, günah işlemiş olur; ama teyemmümle kıldığı namaz sahihtir. Ancak müstehap ihtiyat gereği, o namazın kazasını kılmalıdır.
670- Abdest aldığı veya guslettiği takdirde namaza yetecek kadar vakit kalıp kalmayacağından şüpheye düşen kimse, teyemmüm etmelidir.
671- Vakit darlığı yüzünden teyemmüm eden kimsenin namazdan sonra, abdest alabileceği halde almaz ve elinde bulunan su elinden çıkarsa, teyemmümünü bozacak bir şey yapmasa bile, diğer namazları için görevi teyemmüm etmekse, yeniden teyemmüm etmelidir.
672- Suyu olan kimse, vaktin dar olması yüzünden teyemmümle namaz kılmaya başlar ve namaz esnasında mevcut olan su zâyi olursa, vazifesi teyemmüm olması halinde, sonraki namazlar için teyemmüm alması daha iyi olmakla beraber, gerekli değildir.
673- Abdest alacak veya gusledecek ve namazları da ikamet ve kunut gibi müstehap amelleri yapmaksızın kılabilecek kadar vakit olursa, gusül veya abdest almalı ve namazı müstehap amelleri yapmaksızın kılmalıdır. Hatta Fatiha'dan sonra bir sure okuyacak kadar vakit olmasa bile, gusül veya abdest alıp namazı sure okumadan kılmalıdır.


Yüklə 2,18 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin