Sonuç ve Öneriler
Temeli yüzlerce yıl öncesine dayanan Azerbaycan ile Türkiye arasındaki güçlü ilişkiler günden güne daha da artmaktadır. Çok yönlü gelişen ilişkilerin bir boyutunu da 20. asrın başlarında ilk adımların atıldığı eğitim alanındaki ilişkiler oluşturmaktadır. Bu süreçte eğitim ilişkilerinin geliştirilmesi için Azerbaycan ve Türkiye sayısız anlaşma ve mutabakat metni imzalanmış ve bunlar esas alınmak suretiyle pek çok somut adım devletler tarafından atılmıştır. Ancak bu resmi adımların dışında eğitimle ilgili öyle girişimler vardır ki, bu girişimler ilişkilerin geliştirilmesinde belki resmi adımlar kadar önemli ve de en az onun kadar saygıdeğer bir yere sahiptir.
Bu saygın adımların en önemlilerinden biri belki de birincisi Prof. Dr. Turan Yazgan tarafından atılan adımdır. Prof. Yazgan henüz SSCB dağılmadan 1990 yılında büyük bir azim ve cesaretle Azerbaycan’a giderek eğitim o günkü Bakanlar Kurulu ile eğitim anlaşmaları yapmış, Türkiye Devletine tek kuruş külfet yüklemeden okullar açmış, binlerce Azerbaycan gencine kaliteli ve ücretsiz eğitim vererek coğrafyada kardeşlik ilişkilerinin pekişmesine ve eğitim kalitesinin yükselmesine destek olmuştur.
Yazgan’ın kurduğu eğitim kurumlarından ilki, kurulduğundan beri mütevazı maddi koşullara rağmen kalite ve etik değerlerinden hiç taviz vermeden eğitimine devam eden Türk Dünyası İktisat Fakültesi (TÜDİFAK)’tır. TÜDİFAK kurulduğundan bugüne değerlerinden taviz vermeden eğitim hayatına devam ettiği için Azerbaycan’ın göz bebeği eğitim kurumlarından biri olma vasfını sürdürmektedir.
Sonuç olarak, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki eğitim ilişkileri ve bu ilişkilerin geliştirilmesi değerlendirilirken TÜDİFAK örneği dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. TÜDİFAK’ın “Tek millet, İki devlet” ilkesi doğrultusunda ülkesini, milletini ve devletini seven öğrenciler yetiştirmesi, devlet maliyesine herhangi bir yük getirmemesi, oluşum ve yönetim aşamalarında da devlete hiçbir külfet vermediği hususları unutulmamalıdır. Bundan dolayı da Türkiye Devletinin eğitim ilişkileri konusunda politika üretirken mütevazı imkânlara sahip bir STK tarafından oluşturulan bu modeli esas alınabileceğini belirtmek yanlış olmaz.
Dostları ilə paylaş: |